tatil-sepeti
Dr. Veysi  SEVİĞ

Dr. Veysi SEVİĞ

Diğer Yazıları

veysi.sevig@ito.org.tr

 

Vergi Usul Kanunu’nun 116’ncı maddesinde vergi hatasının tanımı yapılmıştır. Bu tanımlamaya göre, “Vergi hatası, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınmasıdır.”

 

Hesap hataları şunlardır:

 

1. Matrah hataları: Vergilendirme ile ilgili beyanname, tahakkuk fişi, ihbarname, tekalif cetveli ve kararlarda matraha ait rakamların veya indirimlerin eksik veya fazla gösterilmiş veya hesaplanmış olmasıdır.

 

2. Vergi miktarında hatalar: Vergi nispet ve tarifelerinin yanlış uygulanması, mahsupların yapılmamış veya yanlış yapılmış olması, birinci bentte yazılı vesikalarda verginin eksik veya fazla hesaplanması veya gösterilmesidir.

 

3. Verginin mükerrer olması: Ayni vergi kanununun uygulanmasında belli bir vergilendirme dönemi için ayrı matrah üzerinden bir defadan fazla vergi istenmesi veya alınmasıdır.

 

Vergilendirme hataları ise aşağıdaki şekilde belirlenmiş bulunmaktadır. 

 

Şöyle ki;

 

1. Mükellefin şahsında hata: Bir verginin asıl borçlusu yerine başka bir kişiden istenmesi veya alınmasıdır.

 

2. Mükellefiyette hata: Açık olarak vergiye tabi olmayan veya vergiden muaf bulunan kimselerden vergi istenmesi veya alınmasıdır.

 

3. Mevzuda hata: Açık olarak vergi mevzuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınmasıdır.

 

4. Vergilendirme veya muafiyet döneminde hata: Aranan verginin ilgili bulunduğu vergilendirme döneminin yanlış gösterilmiş veya süre itibarıyla eksik veya fazla hesaplanmış olmasıdır.

 

Uygulamada hataların meydana çıkarılması;

 

1. İlgili memurun hatayı bulması veya görmesi ile,

 

2. Üst memurların yaptıkları incelemeler neticesinde hatanın tespit edilmiş olması,

 

3. Hatanın teftiş (denetim) sırasında meydana çıkarılması ile,

 

4. Hatanın vergi incelemesi sırasında meydana çıkarılması ile,

 

5. Mükellefin müracaatı ile.

 

Vergi hatalarının düzeltilmesine, ilgili vergi dairesi müdürü karar verir. Şöyle ki;

 

Bu hatalar, düzeltme fişine dayanılarak düzeltilir. Hatanın mükellef aleyhine yapılmış olması halinde, fazla vergi aynı fişe dayanılarak terkin ve tahsil olunmuş ise mükellefe reddolunur. Düzeltme fişinin bir nüshası, reddedilecek miktarla müracaat edeceği muhasebe ve müracaat süresi zikredilmek suretiyle mükellefe tebliğ edilir. Mükellef, tebliğ tarihinden başlayarak bir yıl içinde parasını geri almak üzere müracaat etmediği takdirde hakkı sakit olur (sona erer). Nakden veya mahsuben tahsil edilen, ancak fazla veya yersiz olarak tahsil edildiği anlaşılan vergilerde ve kanunları gereğince mükelleflere yapılacak iade ve mahsup işlemlerinde, düzeltmeye dayanak teşkil edecek belgeler ile bu işlemlere ait usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir. 

 

Hatanın vergi incelemesi sırasında meydana çıkarılması halinde vergi dairesi başkanlıklarında düzeltme yetkisi vergi dairesi başkanına ait olup, başkan bu yetkisini ilgili grup müdürlerine ve/veya müdürlere devredebilir. 

 

Gelir İdaresi Başkanlığı, vergi ve mükellefiyet türü ile düzeltmeye konu tutarı ayrı ayrı veya birlikte dikkate alarak düzeltme yetkisinin devredilmesi ile düzeltmenin bağlı olunan vergi dairesi dışındaki vergi daireleri tarafından yapılmasına izin vermeye ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.

 

İdarece tereddüt edilmeyen açık ve mutlak vergi hataları re’sen düzeltilir. Kendi aleyhine düzeltme yapılan kimselerin düzeltmeye karşı vergi mahkemesinde dava açma hakları mahfuzdur.

 

Mükellefler, vergi işlemlerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden yazı ile isteyebilirler.

 

Bunların posta ile taahhütlü olarak gönderilmesi gerekir.

27 Aralık 2022 Salı