Cumhuriyetimizin 100. yılını kutladığımız bugünlerde hiç kuşkusuz ki, Cumhuriyet’in toplumumuz için değerini ve dayandığı temellerin önemini bir kez daha hatırlıyoruz. Bir hukukçu olarak Cumhuriyet’in en önemli temeli ve güvencesinin anayasamızın değiştirilmesi dahi teklif edilemez 2. maddesi ile güvence altına alınmış olan hukuk devleti ilkesi olduğuna inanıyorum.
Hukuk devleti, insan haklarına saygıyı esas alan, adalete dayalı bir hukuk düzeninin sürdürülmesini benimseyen, hukukun üstünlüğüne ve anayasaya sadakati esas alan, bağımsız ve tarafsız bir yargının adaleti tesis ettiği bir devlettir.
Bu bakımdan vatandaşların bir ülkede kendini huzur ve güven içinde hissetmesini sağlayan en önemli dayanakların başında hiç kuşkusuz ki, hukuk devleti ilkesi gelir. Bu inançla Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olarak, bu sert coğrafyada sadece vatandaşlarının değil, aynı zamanda bulunmakta olduğu bölgenin de güvenli limanı olma ilkesini temel düstur edinmiştir.
TİCARETTE DE ADALET
Hukuk devleti ilkesinin korunması, hukuka olan güvenin güçlü bir ivme ile sürdürülebilmesi, bizlerin bir görevidir. Hukukun en çok kullanıldığı yerlerin başında da ticaret geldiğinden ticaretin bizzat göbeğinde olan İTO’ya ve İTO’ya bağlı tacirlere insan haklarının ilerlemesi ve hukuk devletinin korunması açısından büyük görev düşüyor. Fert vicdanında yer etmeyen adalet, kanunla sağlanamaz. Bu sebeple hukukun ve adaletin toplumda içselleştirilmesi çok önemli. Tacirlerin de bu hususu sözde bırakmayıp ticari ilişkilerinde ve işletmelerinde hukukun üstünlüğüne ve adalete zemin sağlaması ve her ferdin gönlüne adalet duygusunu yerleştirecek şekilde hareket etmesi gerekiyor. Tacirler, İTO marifetiyle adalet inancının yaygınlaşması, içselleştirilmesi ve toplumun tüm kesimlerine yayılmasına vesile olmalı ve bunu bir görev bilinci ile gerçekleştirmeli.
EN BÜYÜK HUZUR VE REFAH
Geçmişteki bütün kadim medeniyetlere de baktığımızda hukuku üstün tuttukları dönemlerde en büyük huzur ve refaha kavuştuklarını ve adeta baharı yaşadıklarını görürüz. Hukuka olan bu güvenle Türkiye Cumhuriyeti eğitim, sağlık, sanayi, kültür ve teknoloji gibi birçok alanda çok büyük adımlar atan, 250 milyar dolar ihracat yapabilen, kendi otomobilini, kendi milli muharip uçağını, kendi İHA ve SİHA’sını üreten güçlü ve bağımsız bir ülke haline geldi. Üretim, istihdam ve ihracat temellerine dayalı Türkiye Cumhuriyeti Yüzyılı vizyonuna hukukun üstünlüğü çerçevesinde bağlı kalarak ekonomik olarak bağımsız, bölgesinde güçlü, dünya siyasetinde çok daha etkin bir Türkiye Cumhuriyeti olacağına inancım tamdır. Bu vesileyle: Çok yaşa Cumhuriyet!
30 Ekim 2023 Pazartesi