İyisiyle kötüsüyle 2024 yılı geride kaldı. Öyle ki insanlığın çok ağır sınavdan geçtiği bir yıl olmakla beraber sınavın kötü geçtiğini ve sonucu için 2025 yılına aktarıldığını da belirtelim. İsrail’in yayılmacı politikalarıyla bölgeyi savaş alanına çevirmeye çalıştığını ve sivil halkı gözünü kırpmadan katlettiğini gördük. Maalesef Batı yönetimleri bunu görmezden geldi. Yani kendileri dışında herhangi bir katliam onları ilgilendirmiyor havası vardı. Birleşmiş Milletler’in işlevini tamamen yitirdiği, dünya barışının önemli oranda tehlikeye atıldığı bir yılı geride bıraktık. Ancak katliam hala devam ediyor.

Suriye’de Esed’in neler yaptığı gün yüzüne çıktıkça insanlığımızdan utanmaya devam ettik. Ancak en azından Suriye halkı artık umutlu. Lübnan Başbakanı Türkiye ziyaretinden sonra artık kime güveneceğimizi öğrendik demesi. Bölgede Türkiye’nin nasıl bir güç oluşturduğunu da açıkça göstermektedir. Şimdi terörizmi bitirme zamanı. Ancak bitmemesi için hala çırpınanlar olacaktır. Açıkça düşman olarak karşımıza çıkamayanların piyonlarının dönemi bitmiştir. PKK/YPG’nin Suriye kürt halkı tarafından bölgeden kovulmaya başlanması bölge barışı konusunda ne kadar istekli ve umutlu olduklarını da göstermektedir.

Şimdi bölgesel barışı istikrarlı ve sağlam temellerle oturtmak için planlı ve istikrarlı çalışma zamanı.

Şimdi gelelim ekonomiye;

2025 yılının ilk ayında Mooody’s ve Fitch tarafından Türkiye kredi notu değerlendirmelerini izleyeceğiz. Olumsuz bir açıklama beklemiyoruz. Çünkü Türkiye ekonomi programını son derece titizlikle uygulamaya devam ediyor. Büyük ihtimalle ufak tefek sapmalarla 2024 yüzde 45 yıllık TÜFE rakamıyla kapanırken, TCMB 250 bazlık faiz indirimiyle yabancı birçok yabancı yatırım kuruluşunun da beklentilerini karşıladı. Bu arada yüzde 30 asgari ücret yabancı birçok kurum için programdan sapma olmaması için belirtilen en üst sınırdı. Bizler de o yüzden yüzde 30 beklentimiz olduğunu açıklamıştık. Bu sayede yabancı programa ciddiyetle devam edildiği kanaatine vardı. Bundan sonra olumlu bazı gelişmeleri birlikte izleyeceğiz.

NEDİR BU OLUMLU GELİŞMELER?

Öncelikle şubat başında enflasyonda belki de yıllık bazda yüzde 40 seviyesini kırmayı deneyeceğiz. Sonra şubatta da büyük ihtimalle yüzde 30’lu seviyelere geleceğiz. Bu arada TCMB 250 baz puan daha hatta belki daha da fazla faiz indirimi yapabilir. Kısacası önümüzdeki aylarda enflasyon ve faizlerde düşüş görmeğe devam edeceğiz.

Eğer enflasyon kaygısı azalırsa ki, bunun için aylık bazda yüzde 2’nin altı olması gerekiyor, o zaman parasal sıkılaştırmanın bir miktar gevşemeye başladığını görebiliriz. Altın ithalatındaki engellerin kaldırılması da bu şekilde yorumlanmalıdır.

Rating şirketlerinden gelecek olumlu olmasını beklediğimiz açıklamalar da yabancı yatırımcı ilgisini de artıracaktır. Kaldı ki Suriye’nin yeniden imarı Türk şirketlerine çok önemli fırsatlar sunacaktır.

Hepinize sağlık, huzur ve insanlık dolu bir 2025 yılı diliyoruz.