DR. VEYSİ SEVİĞ
7338 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 262. maddesi gereği olarak aşağıda sayılan giderler de maliyet bedeline dahil edilir:
a. İktisadi kıymetin iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile doğrudan ilgili; gümrük vergileri, gümrük komisyonları, yükleme, boşaltma, nakliye ve montaj giderleri,
b. İktisadi kıymetin iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile doğrudan ilgili; resim ve harçlar, noter, tapu, mahkeme, değer tespiti, danışmanlık, komisyon ve ilan giderleri,
c. İktisadi kıymetin finansmanında kullanılan kredilere ait faiz giderleri ve bunlara ilişkin kur farklarının; emtianın emtiada, emtianın stoklara girdiği tarihe kadar, diğer iktisadi kıymetlerde ise iktisadi kıymetin envantere alındığı hesap döneminin sonuna kadar olan kısmı ile söz konusu kredilere ilişkin giderler (faiz giderleri ile kur farklarının diğer kısımlarını maliyet bedeline ithal etmekte) veya genel giderler arasında göstermekte mükellefler serbesttir.
ç. İktisadi kıymetin stoklara veya envantere alındığı tarihe kadarki depolama ve sigorta giderleri,
d. Gayrimenkullerde mevcut bir binanın satın alınarak yıkılmasından ve arsasının tesviyesinden mütevellit giderler.
Gayrimenkullerle doğrudan ilgili olması şartıyla bunların envantere alındığı hesap dönemi sonuna kadar alınan hibeler maliyet bedelinden indirilir.
İktisadi kıymetin (emtia hariç) iktisap edilmesi veya değerinin artırılması ile ilgili olan özel tüketim vergisi, indirilemeyecek katma değer vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi ile kaynak kullanımını destekleme fonunu maliyet bedeline ithal (dahil) etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükellefler serbesttir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerce;
a. Satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin edinimi, işin niteliğine göre zorunlu bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa bu takdirde satıştan doğan kâr, satışın yapıldığı tarihi takip eden üçüncü takvim yılının sonuna kadar pasifte geçici bir hesapta tutulabilir. Bu süre içinde satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı gerçekleşmezse, geçici hesapta tutulan kâr, satışın yapıldığı yılı izleyen üçüncü takvim yılının kâr ve zarar hesabına eklenir.
b. Pasifte geçici bir hesapta tutulan kâr, finansal kiralama yoluyla edinilenler de dahil olmak üzere; (a) bendindeki esaslar dahilinde iktisap edilen bir veya birden fazla kıymetin bu kanun hükümlerine göre ayrılacak amortismanlarına mahsup edilebilir. Bu mahsup tamamlandıktan sonra itfa edilmemiş olarak kalan değerlerin amortismanına devam olunur.
c. Pasifte geçici bir hesapta tutulan kâr, satışı yapılan iktisadi kıymetin yerine iktisap edilen yeni kıymetlerin amortisman ayrılabilecek tutarından fazla ise bu fazlalık satışın yapıldığı yılı izleyen üçüncü takvim yılının kâr veya zararına eklenir.
ç. Satışın yapıldığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının sonundan önce işin terki, devri veya işletmenin tasfiyesi halinde pasifte geçici bir hesapta tutulan kâr, o yılın kâr ve zarar hesabına eklenir.
Maddenin uygulanmasına yönelik usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler ise;
a. Alınan sigorta tazminatı ile tamamen veya kısmen zarar gören amortismana tabi iktisadi kıymetin yenilenmesi ve benzer mahiyetteki bir iktisadı kıymetin iktisabı (edinimi) işin niteliğine göre zorunlu bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa tazminat fazlası, tazminatın alındığı tarihi takip eden üçüncü takvim yılının sonuna kadar pasifte geçici bir hesapta tutulabilir.
b. Kanun hükümlerine göre ayrılacak amortismana mahsup edilebilir.
c. Tazminatın alındığı yılı izleyen üçüncü takvim yılının kâr ve zarar hesabına eklenebilir.
ç. İşi terk halinde tazminat fazlası ilgili yılın kâr ve zarar hesabına eklenir.
Bu konuda usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.
12 Kasım 2021 Cuma