Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257. maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi gereği “Mükelleflere, muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirmeye ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye” Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
Maliye Bakanlığı, Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257. maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin verdiği yetkiye istinaden, ticari işlemler ve finansal hareketlerin taraflarının izlenmesi ve vergiyi doğuran olayların mali kurumların kayıt ve belgeleri yardımıyla tespit edilmesi amacıyla 320 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Gene Tebliğ ile;
* Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar,
* Kazancı basit usulde tespit edilenler,
* Defter tutmak zorunda olan çiftçiler,
* Serbest meslek erbabı ile vergiden muaf esnafınkendi aralarında yapacakları ticari işlemler ile nihai tüketicilerden (Türkiye’de mukim olmayan yabancılar hariç) mal ve hizmet bedeli olarak yapacakları 5 milyar TL, bu tutar 323 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ ile 1 Mayıs 2004 tarihinden itibaren uygulanmak üzere 8 milyar (8 bin) TL olarak belirlenmiştir. (Özyer, Mehmet Ali, Vergi Usul Kanunu Uygulaması, 6. Baskı, HUK Yayınları, 2014, Sf:415)
Maliye Bakanlığı tarafından Vergi Usul Kanunu 459 Sıra No’lu Genel Tebliğ ile 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren tevsik (kanıtlama) zorunluluğu kapsamında olanların, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları 7 bin (yedi bin) TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile kanıtlamaları öngörülmüştür.
Bu kapsamda örneğin;
* Her türlü mal teslimi veya hizmet ifasına ilişkin tahsilat ve ödemelerin,
* Avans, depozito, pey akçesi gibi nedenlerle yapılacak tahsilat ve ödemelerin,
* İşletmelerin kendi ortakları ve/veya diğer gerçek ve tüzel kişilerle yaptığı her türlü tahsilat ve ödemelerin,belirlenen haddi aşması durumunda, aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması ve bu işlemlerin söz konusu kurumlarca düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunludur. (24.12.2015 gün ve 29572 sayılı R.G)
Aynı günde aynı kişi veya kurumlarla yapılan işlemlerin toplam tutarının 7 bin TL’yi aşması durumunda, işlemlerin her biri işlem bazında belirlenen haddin altında kalsa bile aştığı işlemden itibaren işleme konu tahsilat ve ödemelerin de aracı finansal kurumlar aracılığıyla yapılması zorunludur.
Diğer yandan “tahsilat ve ödemeye konu işlem tutarının tevsik zorunluluğu kapsamında 7 bin TL’yi aşması halinde bedelin farklı tarihlerde kısım kısım ödenmesinde işlemin toplam tutarı dikkate alınacak ve her bir tahsilat ve ödeme, tevsik zorunluluğu kapsamında aracı finansal kurumlar” kanalıyla gerçekleştirilecektir.
Aracı finansal kurumlar;
* Bankacılık Kanunu’nda tanımlanan banka,
* Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri,
* Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında yetkilendirilmiş ödeme kuruluşları,
* Posta Hizmetleri Kanunu’na göre kurulan Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi olarak belirlenmiştir.
Ancak;
* Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’nda yer alan merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile bunlara ait döner sermaye işletmelerinin işlemlerine konu edilen tahsilat ve ödemeler,
* Sermaye Piyasası Kanunu’nda tanımlanan sermaye piyasası aracı kurumlarında yapılan işlemlere konu tahsilat ve ödemeler,
* Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’da tanımlanan yetkili döviz müesseselerinin yapacakları döviz alım-satım işlemlerine ilişkin tahsilat ve ödemeler,
* Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu kapsamındaki kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler ile bunların teşkil ettikleri birlikler, kanunla kurulan diğer kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile bunlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan ve işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşlar tarafından yapılan ihale işlemlerine ilişkin yatırılması gereken teminat tutarlarına ilişkin tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması zorunluluğu yoktur.
Uygulama 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren geçerlidir.