istanbul-ticaret-gazetesi
istanbul-ticaret-gazetesi

Üçüncü çeyrekte büyümeye inşaat sektörü damgası: Ekonomiye ivme kazandırdı

Türkiye ekonomisinin üçüncü çeyrekteki yüzde 3,7'lik büyümesine en büyük katkı yüzde 13,9'luk artışla inşaat sektöründen geldi. Sektör temsilcileri, bu ivmede deprem bölgesi, kentsel dönüşüm ve altyapı yatırımlarının etkili olduğunu belirtti. Sektör temsilcileri, inşaat sektöründeki canlanmanın 250'den fazla alt sektörü harekete geçiren bir kaldıraç etkisi yarattığını belirtti.

Giriş: 02.12.2025 - 11:06
Güncelleme: 02.12.2025 - 11:06
Üçüncü çeyrekte büyümeye inşaat sektörü damgası: Ekonomiye ivme kazandırdı

Türkiye ekonomisinin üçüncü çeyrek büyümesine en büyük katkıyı inşaat sektörünün verdiğini belirten sektör temsilcileri, konut üretimi, kentsel dönüşüm ve altyapı yatırımlarındaki ivmelenmenin artışta etkisi olduğuna işaret etti.


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde 2024'ün aynı dönemine göre yüzde 3,7 büyüme gösterdi. Böylece Türkiye ekonomisi, büyüme trendini 21 çeyreğe taşımış oldu.


Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH), geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla yüzde 41,6 artarak, 17 trilyon 424 milyar 718 milyon liraya çıktı. GSYH'nin üçüncü çeyrek değeri, cari fiyatlarla 432 milyar 880 milyon dolar olarak gerçekleşti.


Üçüncü çeyrekte GSYH'yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde, geçen yılın aynı dönemine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak inşaat sektörünün toplam katma değeri yüzde 13,9 artış gösterdi. Böylece temmuz-eylül döneminde en yüksek büyümenin inşaatta olduğu görüldü. İnşaatı yüzde 10,8 ile finans ve sigorta faaliyetleri, yüzde 10,1 ile bilgi ve iletişim faaliyetleri izledi.


Sektör temsilcileri, verilerin inşaat sektöründeki artan ivmeyi bir kez daha ortaya koyduğunu belirterek, konut üretimi, kentsel dönüşüm ve altyapı yatırımlarındaki hareketlenmenin ülke ekonomisine de önemli katkı sağladığını bildirdi.


"SEKTÖRDEKİ GÜÇLÜ BÜYÜME ÖNCÜ GÖSTERGELERLE DESTEKLENDİ" 

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren, inşaat sektörünün önceki iki çeyrekte olduğu gibi temmuz-eylül döneminde de ülke ekonomisine en büyük katkıyı verdiğini belirterek, sektörün pozitif büyümesini üst üste 12 çeyreğe taşıdığını söyledi.


Eren,"İnşaat sektörünün gösterdiği büyüme performansı, hem deprem bölgesinin yeniden imarının hızlanması hem de sanayi, enerji ve ulaştırma alanlarında artan yatırımların güçlü bir göstergesidir. Sektörümüz, Türkiye ekonomisine iş gücü, yatırım ve katma değer açısından katkı vermeye devam ediyor." dedi.


Sektördeki güçlü büyümenin, eylül ayına ve üçüncü çeyreğe ilişkin açıklanan inşaat üretim endeksi, yapı izin istatistikleri, konut satışları, inşaat maliyet endeksi ve ciro endeksleri gibi tamamlayıcı öncü göstergelerle de desteklendiğini anlatan Eren, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Sektörümüzün büyüme verisi bu rakamlarla okunduğunda, deprem bölgesinin yeniden inşa faaliyetleri, kamu altyapı yatırımları ve sanayi/lojistik amaçlı projelerle desteklenen güçlü ve geniş tabanlı bir üretim artışına işaret etmektedir. Konut satışları ise yıllık bazda hemen hemen yatay seyrederek, büyümenin temel olarak üretim ve yatırım kaynaklı olduğunu göstermektedir."


"KONUT DIŞI YATIRIMLARIN DESTEKLENMESİ KRİTİK ÖNEMDEDİR" 
Erdal Eren, inşaat sektörünün ekonominin lokomotifi olma görevini yerine getirmeye devam ettiğini belirterek, buna karşın jeopolitik riskler, yüksek maliyetler ve finansal sıkılaşmanın küresel ölçekte inşaat faaliyetlerinde temkinli bir duruşa yol açtığını söyledi.


Bu koşullar altında gelecek döneme, "temkinli iyimserlik" çerçevesinde bakmanın daha doğru olacağını dile getiren Eren, şu değerlendirmelerde bulundu:


"Üretimdeki artışın kamu projelerine dayanması, özel yatırımların aynı hızda devreye girmemesi, büyüme ivmesinin uzun vadede korunması konusunda belirsizlik yaratmaktadır. Özel sektörün zayıf talep karşısında temkinli davranması ve konut talebinde kredi koşullarının sınırlayıcı etkisi, büyümenin sürdürülebilirliği konusunda belirsizliği kuvvetlendirmektedir. Bu nedenle, inşaat sektörünün yüksek büyümesini sürdürülebilir kılmak için finansman koşullarının istikrarlı olması, kamu projelerinin devamı ve konut dışı yatırımların desteklenmesi kritik önemdedir."


"TÜRKİYE EKONOMİSİNİN YÜKLENİCİ GÜCÜ OLDUĞUNU GÖSTERDİ" 
Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER) Başkanı Hakan Şişik de inşaat sektörünün üçüncü çeyrekte yüzde 13,9'luk büyümeyle Türkiye ekonomisinin yüklenici gücü olduğunu bir kez daha gösterdiğini söyledi.


Sağlıklı ekonomilerde sanayi ve üretimin rekor kırmasının gerektiğini dile getiren Şişik, yakın zamanda yaşanan deprem ve akabindeki sorunlar göz önüne alındığında büyümenin inşaat tarafından gelmesinin normal karşılanması gerektiğini anlattı.


Şişik, depremin etkilediği 11 ilin yeniden ayağa kaldırılması için yapılan çalışmalara değinerek, şunları kaydetti:


"Devletin, girişimcileriyle birlikteki faaliyetleri inşaat sektörünün büyümesine büyük katkı sundu. 'Yarısı Bizden' kampanyasıyla hızlanan kentsel dönüşüm çalışmalarını ve bunun yanı sıra altyapı ve üstyapı çalışmalarını da düşündüğümüzde büyümenin inşaattan gelmesi olması gereken bir durum. Tabii 2026 yılında 500 bin konut projesiyle birlikte diğer inşaat yatırımları başlarsa sektörde büyüme devam eder."


Şişik, vatandaşların alım gücünü yükselterek konut satışlarını hızlandırmak gerektiğini kaydederek, bu kapsamda konut kredilerinin indirilmesi çağrısında bulundu.


"KONUT, ALTYAPI VE KENTSEL DÖNÜŞÜMDE CİDDİ CANLANMA OLDUĞU ANLAMINA GELİYOR" 
Gayrimenkul ve İnşaat Platformu Başkanı Mustafa Ekiz ise sektörün büyümeye güçlü katkı vermesinin, inşaatın tekrar ekonomide lokomotif rol üstlendiğini gösterdiğini aktardı.


İnşaatın Türkiye ekonomisine hem reel üretim hem yatırım hem de istihdam anlamında güçlü bir ivme kazandırdığını dile getiren Ekiz, şu değerlendirmelerde bulundu:


"Bu durum özellikle konut, altyapı, kentsel dönüşüm, kamu ve özel sektör yatırımları açısından ciddi bir canlanma olduğu anlamına geliyor. Sektörün canlanması, konut, altyapı, kentsel yenileme gibi alanlarda yatırım için yeni projeler anlamında avantaj. Ayrıca talep artışı, devlet-özel sektör ortaklıkları, yabancı yatırımın geri gelmesi gibi dinamikler olduğunu göstermektedir."


"YENİDEN YAPILANMA VE DÖNÜŞÜM SÜRECİNİN VERİYE YANSIYAN EN SOMUT GÖSTERGESİ" 
Gayrimenkul Pazarlama ve Satış Profesyonelleri Derneği (GAPAS) Başkanı Mustafa Kemal Şahin de üçüncü çeyrekte inşaatın büyümeye en yüksek katkıyı sağlamasının Türkiye'nin yeniden yapılanma ve dönüşüm sürecinin veriye yansıyan en somut göstergesi olduğunu söyledi.


İnşaatın alt bileşenleriyle 250'den fazla sektörü tetikleyen kaldıraç niteliğinde olduğunu vurgulayan Şahin, "Bu nedenle açıklanan rakamlar yalnızca bir faaliyet alanının genişlemesi anlamına gelmemekte, ekonomik güvenin ve yatırım eğiliminin güçlendiğini göstermektedir." dedi.


Şahin, deprem bölgesindeki yeniden inşa faaliyetlerinin hızlanmasının, büyük şehirlerde kentsel dönüşümün ivme kazanmasının ve ticari gayrimenkule yönelik artan yatırım iştahının bu dönemde sektörün büyümesini belirleyici şekilde desteklediğini anlattı.


"PLANLI VE FİNANSMANLA UYUMLU ÜRETİM KRİTİK ÖNEMDE" 
Mustafa Kemal Şahin, olumlu verilere rağmen sektörde son dönemde yaşanan arz eksikliğinin giderilmesi gerektiğinden bahsederek, üretimin planlı, talep odaklı ve finansmanla uyumlu ilerlemesinin barınma ihtiyacının karşılanması ve fiyat istikrarının sağlanması açısından kritik önem taşıdığını vurguladı.


Şahin, "Bu çerçevede konut ve ticari gayrimenkulün birlikte dengeli şekilde büyümesi, inşaat sektörünün uzun vadeli sürdürülebilirliğini destekleyecektir." diye konuştu.


Bu büyümenin sürdürülebilir olması için maliyet yönetimi, finansmana erişim, arz-talep dengesi ve mikro lokasyon analizlerinin bilimsel çerçevede yapılmasının önemli olduğunu aktaran Şahin, "Türkiye'nin 2025-2030 döneminde ticari gayrimenkulde bölgesel bir çekim merkezi olma potansiyeli açıktır ancak bu potansiyelin gerçeğe dönüşmesi planlı gelişim, şeffaf veri akışı ve doğru proje seçimiyle mümkün olacaktır." ifadelerini kullandı.