Türkiye’nin un ihracatında yıl boyunca süren düşüş eğiliminin ardından gelen bu artış, sektör açısından önemli bir eşik olarak değerlendiriliyor. Çakmak’ın paylaştığı verilere göre ekim performansı, son 17 ayın ardından ilk kez aylık bazda güçlü bir yükselişe işaret ediyor. Elde edilen sonuçlar, özellikle yılın son çeyreğinde ihracatın yeniden ivme kazandığını gösteriyor.
EKİM AYINDA İHRACATTA YÜZDE 40,9 ARTIŞ
TUSAF Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Çakmak, yaptığı yazılı açıklamada Türkiye'nin buğday unu ihracatının ekimde geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 40,9 artış gösterdiğini belirtti. Çakmak, “Böylece, son 17 ayın ardından ilk kez aylık bazda güçlü bir artış gerçekleşmiş oldu.” ifadesini kullandı.
Bu toparlanmanın sektör açısından kritik bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan Çakmak, yılın büyük bölümünde yaşanan düşüş trendinin ardından gelen yükselişin yılın son çeyreğinde ihracatın yeniden canlandığına işaret ettiğini söyledi.
İHRACAT TON VE DEĞER BAZINDA YÜKSELDİ
Türkiye genelinde buğday unu ihracatı, geçen yıl ekim ayında 171 bin ton ve 67 milyon dolar seviyesindeyken bu yıl aynı dönemde 241 bin ton ve 86 milyon dolar oldu. Çakmak, söz konusu artışın küresel talepteki toparlanma ve yeni pazarlara yönelimin etkisiyle gerçekleştiğini belirtti.
Ancak ocak–ekim dönemine bakıldığında tablo daha farklı. Çakmak, “Ocak-Ekim 2025 dönemi toplamında ihracat miktarı, 2,63 milyon tondan 1,93 milyon tona düşerken, değer bazında 1,01 milyar dolardan 725 milyon dolara geriledi. Bu tablo, yılın ilk yarısındaki düşük talep ve bölgesel pazar kayıplarının etkisinin hala hissedildiğini gösteriyor.” ifadesine yer verdi.
PAZAR DAĞILIMINDA DİKKAT ÇEKEN DEĞİŞİM
Çakmak, Afrika ve Orta Doğu pazarlarına yönelik ihracat artışına da dikkati çekti. Irak, Sri Lanka ve Somali gibi geleneksel pazarlarda düşüş yaşanırken Suriye, Gana ve Sierra Leone gibi pazarlarda önemli artışlar görüldüğünü aktardı.
Bu durumun, sektörün pazar çeşitlendirmesi stratejisinin etkili olduğunu gösterdiğini söyleyen Çakmak, şunları kaydetti:
“Ekim ayında gözlenen artış, sektörün yeniden ivme kazanabileceğine işaret ediyor. Yılın geri kalanında özellikle Afrika pazarlarına odaklanarak toplam ihracattaki düşüşün önüne geçilmesi hedefleniyor. Bu güçlü toparlanma, 2025'in son çeyreğinde Türkiye un sanayisinin uluslararası rekabet gücünü artırma yolunda umut verici bir gelişme.”