Prof. Dr. Ahmet Emre BİLGİLİ

Prof. Dr. Ahmet Emre BİLGİLİ

Diğer Yazıları


 

Zirve, doruk demektir, bir işte ulaşılan en üst aşama anlamına gelir. Dağın zirvesi, sanatın zirvesi, oyunculuğun zirvesi gibi. Kişiler için de kurumlar için de kullanılır. Bir kurumun zirve düzenlemesi en basitinden bir iddianın sahibi olması anlamına gelir. Bu da kendi başına bile anlamlıdır. Herhangi bir konuda ‘zirvede olmak’, o alanda en üst düzeyde performans sergilemek ve diğerlerinden öne çıkmak iddiasını taşır. Başaracağına, uzmanlığına ve liderliğine inanmak demektir.

 

Eğitim alanında zirve düzenlemek ise belirli bir tema etrafında sektördeki en iyi pratikleri, bilgiyi ve deneyimleri paylaşmak amacıyla bir eğitim ortamının oluşturulduğu etkinliği ifade eder. Bu türden zirveler; belirlenmiş temada öne çıkar uzmanları bir araya getirerek katılımcılara yeni perspektifler sunar ve sektördeki en son gelişmeleri takip etmelerini mümkün kılar.

 

*           *           *

 

Türkiye Maarif Vakfı, kendi alanı olan eğitimde üçüncü zirvesini yaptı. Her birinde ayrı bir tema üzerinden hareket etti. Bu yıl ana tema; ‘eğitimde değişimi yönetmek’ oldu. Zirve formatı gereği bu yıl üç farklı ülkenin eğitim bakanlarını bir strateji çerçevesinde davet etti. Bununla birlikte eğitim entelektüelleri ve eğitim pratiğinin içinden gelen öğretmenleri de davet etti. Ve bu kişiler ülkemizden davet edilen partnerleri ile iki gün süren programda yer aldı. Entelektüel düzeyde eğitim alanında seviyeli bir paylaşım oldu. Programlara ek olarak davetli misafirlere, dünyada içinden deniz geçen, hatta Haliç gibi içine deniz giren tek şehri olan İstanbulumuz tanıtıldı. Sosyal programlarda misafirlerle her türden eğitim konuları müzakere edildi.

 

Bu kez Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, güzel bir zirve konuşmasının ötesinde ev sahibi olarak misafir bakanlarla bizatihi ilgilendi, bakanlar oturumunu yönetti, ikili görüşmeler yaptı. Tabii ki bunun algısı ülkemiz açısından büyük bir önemi haiz. Geçtiğimiz zirvelerde dönemin bakanı gelememiş, ancak konuk bakanları Cumhurbaşkanımız kabul buyurmuştu. Bu zirvede bir güzellik de gerçekleşti. Maarif Vakfı’nın fikri hazırlığının döneminde yapılan ve isim babası olan Nabi Hoca ve resmi kuruluşunu gerçekleştiren İsmet Yılmaz Bakanlarımız zirveye katılarak destek verdi. Her iki bakanımızın da müsteşarlığını yapan şimdiki Bakanımız Yusuf Tekin ile çok güzel ve anlamlı üçlü bir zirve fotoğrafı verilmiş oldu.

 

*           *           *

 

Zirve konuşmalarında Türkçe, Fransızca, Arapça ve İngilizce olmak üzere dört dilde çeviri hizmeti sunuldu. Zirvede ele alınan konular üzerine üst düzey müzakereler oldu. 

 

Bakanlar oturumunda tam da kendilerinin konusu olan ‘eğitimde değişimi yönetmek’ üzerine konuşuldu. İki gün boyunca süren zirvede şu konular tartışıldı: Eğitim Felsefeleri ve Paradigmalarının Değişimi, Yarının Eğitim Dünyasında Teknoloji, Eğitimde Değişimi Yönetmek, Dijitalleşme Çağında Eleştirel Düşünme, Yeteneğini Korumanın Yolu: İnsan Kalabilmek, Toplumsal Değişimler ve Sürdürülebilirlik, Okul Mimarisi ve Mekânın Öğretici Rolü. 

 

Bu yılki zirvenin ayrıcalıklı özelliği ise Türkiye Yüzyılı nedeniyle özel bir oturum yapılması oldu. ‘Türkiye Yüzyılı’nda Eğitim’ konusu, Prof. Dr. Cihad Demirli moderatörlüğünde Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Celile Ökten, İbn Haldun Üniversitesi’nden Prof. Dr. Halil Berktay ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nden Prof. Dr. Azmi Özcan’ın katılımıyla gerçekleşti. Yüzyıla ithafen anlamlı bir etkinlik oldu.

 

Maarif Vakfı, ülkemizin küresel alanda çalışan bir kuruluşudur. Eğitim üzerinden ülke yararına her türlü hizmetler yapılabilir. Gönül coğrafyamızın genişlemesi ve etkin hale gelmesinde eğitim son derece etkin bir hareket noktasıdır. Dünya üzerinde insan yetiştirmenin ötesinde daha değerli bir iş olamaz. Eğitim ve kültür ‘Horasan Harcı’mızdır.  

20 Kasım 2023 Pazartesi