Hakan  GÜLDAĞ

Hakan GÜLDAĞ

Diğer Yazıları

HAKAN GÜLDAĞ

Yeni bir takvim yılının ilk günlerindeyiz. Acısıyla tatlısıyla 2021’i geride bıraktık. Sıkıntılı günlerimiz de oldu, güzel gelişmeler de... İhracatımız 225 milyar dolarla rekor kırdı. İthalatımız da 271 milyar dolarla kendi rekorunu kırdı. Örnekleri çoğaltırım ama 2022 için söylenecekler çok. Onun için vakit kaybetmeden gelin, hep birlikte 2022’de bizi bekleyen muhtemel gelişmelere göz gezdirelim.

PANDEMİ EPİDEMİYE DÖNÜŞÜYOR

Covid-19, dünya çapında bir tehdit olmaya devam ediyor. Özellikle yeni varyant Omicron hızla yayılıyor. Ancak büyük çaplı ekonomik kapanmalara yol açmayacağı tahmin ediliyor. Eskisinden farklı olarak daha çok kişi aşılı. Ayrıca daha çok aşı piyasada.

Bu sene Turkovac da geliyor. Ayrıca koronavirüse karşı etkili olduğu söylenen yeni antiviral ilaçlar devreye giriyor. Böylelikle Covid-19’un bu yıl iyi aşılanmış toplumlarda giderek ölümcül bir tehlike olmaktan çıkması bekleniyor. Pandemi epidemiye dönüşebilir umutları var. Korona nihayet, dünya çapında bir salgın olmaktan, bölgesel ya da aşılanmamışlar gibi belli bir grupta etkili bir salgın hastalık olarak ‘endemik’ hale gelebilir. Tabii bütün bunların ötesinde, korona değişimi adeta hızlandırdı. Dijitalleşmede, ‘önümüzdeki 5 yılda varırız’ dediğimiz yerlere geliverdik. Sağlıkla ilgili farkındalıklarımız arttı. Şimdi daha organik beslenmek istiyoruz. Yeme içme kültürümüzde, eğlence ve tatil anlayışımızda da değişimler oldu. Covid, bütün dünyada aynı anda çalan bir alarm etkisi yaptı. Bazı sektörlerin yükselişini tetikledi.

TURİZMDE İYİ BİR YIL BEKLENİYOR

Omicron varyantına rağmen virüsle mücadelede gelinen nokta genel olarak turizm için iyi haber. Avustralya ve
Yeni Zelanda gibi ‘sıfır Covid’ politikası uygulayan ülke ve bölgeler dışında bu yıl turizmin hareketlenmesi bekleniyor. Türkiye’nin 2022 yılı ziyaretçi beklentisi 30 milyon sınırında. Ancak öte yandan iş seyahatleri, dünya çapında yarı yarıya düştü. Video konferanslar yüz yüze buluşmaların yerini tutmuyor ama maliyetler bakımından çok avantajlı. Daha az zaman kaybettiriyor ve daha az yorucu. İş insanları karbon emisyonlarına katkılarını düşürdükleri için de mutlu. Tabii bu gezegen için iyi haber olsa da ‘business class’ yolcularının karşıladığı maliyetlerin uçak biletlerine daha fazla yansıması anlamına da geliyor.

YEŞİL DÖNÜŞÜM GÜNDEME OTURDU

Dünyanın bir iklim krizi yaşadığı açık artık. Geçen yıl bir tarafımızı sel götürdü, bir tarafımız kuraklıktan cayır cayır yandı. Sadece Türkiye değil. Yer kürenin ritmi bozuldu. Hava olayları ile ilgili sağlıklı tahminler yapmak da zorlaştı. Bu sene için önce çok soğuk geçecek deniyordu. Şimdilerde en sıcak geçeceklerden biri olacak diye bakılıyor. İklim değişikliği, çevre problemi, kuraklık ne dersek diyelim, bu yıl ve devamında yakamızı bırakmayacak. Dünyanın onarıma ihtiyacı var. 1800 yılından bu yana dünya nüfusu 6 kat büyümüş, dünya ekonomisi ise 68 kat… Tabii saldığımız karbon emisyonları da… Üretim ve tüketim modellerimizin gezegenimizle ilişkisini yeniden düşünmek zorundayız. ‘Düşünmek yetmez’ dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız. Yeniden tasarlamak zorundayız. 2022’de ekonomi ile sürdürülebilirlik daha fazla birleşecek. Her bakımdan... Yarın Almanya’ya yapacağınız ihracat, sadece sizin ne ürettiğinize, hangi kalitede ürettiğinize değil, nasıl ürettiğinize, yeşil mutabakatın getirdiği koşullara bağlı olacak.

İÇTE VE DIŞTA TALEP GÜÇLÜ

Dünya, 2020’de, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en sert küçülmeyi yaşadı. 2021’de ise İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en güçlü büyümeyi... Rakamlar henüz açıklanmadı ama 2021’de dünya ekonomisi yüzde 5.5 ila 6 civarında büyüdü. Türkiye ise 2021’de yüksek ihtimalle çift haneli büyüyecek. Mart ayında kesin rakamı öğreneceğiz. Büyük ihtimalle yüzde 10, hatta üzerindeki büyümeyle de Hindistan’dan sonra dünyada en hızlı büyüyen ülke olacağız. Dünyada 2022’de de talepte bir daralma öngörülmüyor. IMF’nin 2022 yılı tahminine göre, dünya ekonomisi yüzde 4.9 büyüyecek. Kimi uzmanlar bunu 4.5 civarına çekiyor. Türkiye ekonomisi için de beklentiler bu düzeyde. Bu da doğal. Tabii ki, baz etkisini hesaba katmamız gerekir. Bu yıl, 2021 düzeyinde bir büyüme beklenemez. Keza, kredi büyümelerinin de geçen yıla göre daha düşük olması beklenir. Ancak 2021’de güçlü ilerleyen ihracatın büyümeye net katkısı bu yıl da devam ederse yüzde 5 civarında bir büyüme yine de mümkün. Unutmayalım, bu sene olmasa da önümüz seçim. Seçime doğru gidilen bir yılda adımlar mümkün olduğunca ekonominin canlanması yönünde atılacaktır.

ENFLASYONUN ATEŞİ YÜKSELİYOR

Tedarik zincirlerinin hasar görmesi ve enerji talebindeki artış, tüm dünyada fiyatları yukarıya ittirdi. Mesela OECD ülkelerinde uzun yıllar yüzde 2’leri aşmayan enflasyon, geçen yıl yüzde 5’i aştı. Yükselmeye devam ediyor. ABD’de ise TÜFE yüzde 7’ye dayandı.

Son 40 yılın en yüksek düzeyi. Çin’de ÜFE yüzde 12.5 düzeyinde. Merkez bankaları enflasyonun geçici olduğunu söylüyor ama herkes de inanmıyor. Analistler, 2022 için stagflasyon ve reflasyon arasında gidip geliyor. Yani enflasyon içinde durgunluk mu, yoksa enflasyon içinde büyüme mi? Yani enflasyon sorunu sabit, diğerleri değişken... Türkiye’de ise enflasyon, 2021 boyunca yükseldi. Yılı TÜFE’de yüzde 36.2, ÜFE’de yüzde 79.9 düzeyinden kapattık. Yılın ilk günlerindeki elektrik, doğalgaz ve akaryakıta gelen yüklü zamlarla birlikte enflasyonun daha da yükseleceğini tahmin etmek kahinlik sayılmaz. Büyük olasılıkla ilk çeyrekte yıllık bazda enflasyon en yüksek düzeyine çıkar. TÜİK’in açıkladığı TÜFE’nin yüzde 40 seviyesinin de üzerine çıkması, endişe verici ama sürpriz sayılmaz. Öte yandan, geçen yılın son günlerinde, 20 Aralık günü açıklanan tedbirlerle kurlarda ciddi bir geri çekilme sağlandı. Dolar ve Euro, bir süre Türk Lirası karşısında ‘sakin’ kalırsa yılın ikinci yarısında enflasyonun gerilemeye başladığını da görebiliriz.

Gelecek Eko-Mercek’te dünya ve Türkiye ekonomisini etkileyecek diğer unsurlara değinmek üzere şimdilik hoşça kalın. Hepinize sağlıklı, mutlu, huzurlu ve başarılı bir yeni yıl diliyorum.

EMTİA FİYATLARI DALGALI OLACAK

İş dünyasını yakından ilgilendiren emtia fiyatları, 2021’de hayli dalgalı bir seyir izledi. 2022’de daha da dalgalı olması bekleniyor. Özellikle de endüstriyel emtiada... Uzmanlara göre bunun iki temel nedeni var. Birincisi, Çin ekonomisi... Çin’in 2022’de, yüzde 5-5.5 bandında büyümesi bekleniyor. Bu alışık olunan yüzde 8’ler civarındaki büyümenin hayli altında. Uzmanlara göre Çin, bu yıl borç dinamiklerini çok zorlamayacak ve Evergrande’nin etkilerini azaltmaya çalışacak. Tabii Çin ile birlikte dünya emtia fiyatlarını etkileyen ABD’deki gelişmeler de önemli. Özellikle de Fed’in 2022’de uygulayacağı para politikası. Fed’in varlık alımlarını azaltarak bu yıl mayıs ayı gibi bitirmesi ve ardından da en az iki faiz artırımına girmesi bekleniyor. Bu adımlar etkili olur ve Fed enflasyonda yukarı doğru bekleyişleri bastırabilirse doların daha da güçlenmesi yüksek ihtimal olur. Bu durumda emtia fiyatlarında özellikle yılın ikinci yarısında genel olarak bir geri çekilme yaşanabilir. Fed’den gelen adımlar yetersiz görülürse o zaman da dolar değer kaybedecek, enflasyon beklentileri, dolayısıyla da endüstriyel emtiada daha yüksek fiyatları görmek sürpriz olmayacak. Her durumda 2022 ucuz bir yıl olmayacak. Navlun fiyatlarının da çok aşağıya gelmesi beklenmiyor. Şu sıralarda yapılan sözleşmeler, konteyner başına 1.200 dolar civarında. Görünen o ki, 500 dolarlık konteyner fiyatları uzun bir süre geri gelmeyecek.

07 Ocak 2022 Cuma