adnan.ertemel@gmail.com

Gelişen teknolojiyle birlikte dijital dünyada arama alışkanlıkları da değişiyor. Artık sadece klavye kullanarak değil, sesimizi kullanarak da bilgiye ulaşıyoruz. Kısa bir süre önce küresel ölçekte yapılan araştırma, sesli arama özelliğini bilen akıllı telefon sahiplerinin yüzde 72’sinin bu özelliği kullandığını ortaya koydu. Sesli arama pazarlaması (voice search marketing), dijital pazarlamacılar için veri ve içeriğin optimize edilmesinde hızla öncelikli konu haline geliyor. Bu alandaki hızlı gelişmenin nedenleri arasında sesli arama teknolojisindeki doğal dil anlama yeteneğinin tatmin edici bir boyuta ulaşması, akıllı hoparlörler gibi ev tabanlı cihazların benimsenmesi, popülaritesinin artması sıralanabilir. Sesli arama, sadece teknoloji dünyasını değil, aynı zamanda pazarlama stratejilerini de kökten değiştirmeye başlıyor. Sesli arama pazarlaması, bu değişimle başa çıkmanın yeni ve etkili bir yolu olarak öne çıkıyor.

SESLİ ARAMA NEDİR?

Sesli arama, kullanıcıların konuşma dilini kullanarak bir arama motoruna sorma biçimidir. Bu, mobil cihazlarda ve sesli etkileşim özelliklerine sahip cihazlarda, özellikle de Apple Siri, Amazon Alexa ve benzeri sanal asistanlar aracılığıyla yaygın olarak kullanılıyor. Örneğin, ‘En iyi kahveci nerede?’ veya ‘Hava durumu yarın nasıl olacak?’ gibi sorular, sesli arama için sıkça kullanılan ifadelerdir.

Sesli aramanın yaygınlaşması, pazarlamacıların stratejilerini gözden geçirmelerine ve bu yeni trende uyum sağlamalarına neden oluyor. Bu durum, potansiyel müşterilere daha iyi ulaşmak, marka bilinirliğini artırmak ve rekabet avantajı elde etmek için bir fırsattır.

Sesli arama pazarlamasının gün geçtikçe yaygınlaşacağını ve dijital pazarlama dünyasında önem kazanacağını öngörmek zor değil. Peki, sesli arama teknolojisinin yaygınlaşmasını fırsata çevirecek biçimde dijital pazarlama yöneticileri neler yapabilir?

SESLİ ARAMA PAZARLAMASI STRATEJİLERİ

1. Optimize edilmiş içerik: Sesli arama, kullanıcıların doğal dilini anlamaya çalışır. Bu nedenle, içeriklerin optimize edilmesi için anahtar kelimelerin yanı sıra konuşma diline uygun içeriklerin oluşturulması önemli.

Örneğin, yazılı aramalar, ‘İstanbul’un en iyi fırını’ gibi mümkün olan en az kelimeyi kullanarak minimalist olma eğilimindedir. Ancak sesli aramayla kullanıcı daha sohbete dayalı bir alışveriş bekler ve muhtemelen ‘İstanbul’daki en iyi fırın hangisi?’ gibi dilbilgisi açısından doğru bir soru soracaktır.

Sesli aramada üst sıralarda yer alabilmek için gerçek bir kişinin soruyu anladığını ve yanıtladığını hissettirecek en doğal sesi veren yanıtı oluşturmak önemli.

2. Yerel arama motoru optimizasyonu (SEO) önemi: ‘Yakındaki en iyi restoran’ gibi yerel odaklı sorgular, sesli aramalarda oldukça yaygın. İşletmelerin yerel SEO stratejilerini gözden geçirmeleri ve sesli arama için optimize etmeleri önemli.

3. Hızlı ve özgün cevaplar: Sesli arama, genellikle hızlı cevaplar arayan kullanıcılar tarafından kullanılır. Bu nedenle, markaların hızlı, özgün ve bilgilendirici cevaplar sunabilecek içeriklere sahip olmaları önemli. Mümkünse içerikler soru-cevap formatında olmalı.

GELECEKTEKİ TRENDLERİ

Sesli arama pazarlamasının gelecekteki eğilimlerini anlamak ve bu alanda rekabet avantajı sağlamak için bazı stratejileri şunlar:

* Yapay zeka ve sesli asistanlar: Yapay zeka tabanlı sesli asistanlar, kullanıcıların ihtiyaçlarına daha iyi cevap verebilmek için sürekli olarak geliştiriliyor. Pazarlamacılar, bu teknolojilere entegre stratejiler geliştirmeli.

* Duygusal bağlantılar: Sesli arama, duygusal bağlantı kurmada bir fırsat sunar. Markalar, sesli arama stratejilerinde duygusal çekicilik ve kullanıcı deneyimine odaklanarak tüketicilerle daha güçlü bağlar kurabilir.

* Yenilikçi kampanyalar: Sesli arama pazarlamasının dinamik yapısı, pazarlamacılara yenilikçi kampanyalar oluşturma şansı tanır. Sesli arama dostu içerikler, interaktif reklamlar ve sesli arama odaklı promosyonlar bu alanda yeni öne çıkan stratejiler olabilir.

Özetle sesli arama pazarlaması, dijital pazarlamanın geleceğini şekillendirecek önemli bir unsur olarak öne çıkıyor. Pazarlamacılar, bu değişimi benimsemeli ve stratejilerini bu yeni gerçekliğe uygun hale getirmeli. Unutulmamalı ki, dilin gücüyle markalar, tüketicilerle daha kişisel ve anlamlı bağlantılar kurabilir. 

20 Kasım 2023 Pazartesi