Prof. Dr.  Kerem ALKİN

Prof. Dr. Kerem ALKİN

Diğer Yazıları

keremalkin@superonline.com

 

G20 ve OECD üyesi 40 önde gelen ülkenin tümünde KOBİ’ler son iki yıldır ülke ekonomilerinin öncelikli gündeminin ilk sıralarında yer alıyor. KOBİ’ler ülke ekonomisinin belkemiği konumunda. Üretim, istihdam ve ihracatta tartışılmaz bir payları söz konusu. Bu nedenle, önde gelen ekonomilerin sürdürülebilir rekabet becerisi açısından KOBİ’lerin dijital dönüşüm ve yeşil dönüşümü başarıyla gerçekleştirmeleri çok önemli. Dijital dönüşüm, konvansiyonel üretim tekniklerinden daha ölçülebilir, takip edilebilir üretim tekniklerine geçiş, yeşil dönüşüm ise enerji tasarrufu ve karbon ayak izi adına KOBİ’ler için yaşamsal öneme sahip. Çünkü küresel rekabette içinde bulunduğumuz 2020-2030 dönemi, önde gelen tüm ekonomilerin reel sektörü açısından bir ‘maliyet yönetimi’ rekabeti olarak da karşımıza çıkıyor.

 

YÜZDE 50’Sİ FİNANS SIKINTISI YAŞIYOR

 

KOBİ’lerin üretim maliyetlerini daha ölçülebilir kılması, verimliliği artıracak dijital dönüşüm, üretim proseslerinin işgücü ve enerji verimliliğini artıracak şekilde yeniden tasarlanması, ülkelerin küresel tedarik zincirindeki iddiasını koruması ve güçlendirmesi adına hayati önem taşıyor. 2021 yılında küresel ölçekte KOBİ’lere kullandırılan krediler yüzde 0.5 daraldı. 2022’de daralmanın yüzde 2’ye ulaşmış olması muhtemel. Başlangıç aşamasındaki ve belirli bir başarıyı yakalayıp, daha iddialı bir aşamaya geçmek isteyen KOBİ’leri desteklemek adına tüm dünyada popüler bir alan olan ‘girişim sermayesi’ ise 2022’de yüzde 20 daralmış gözüküyor. Küresel ölçekte KOBİ’lerin halen yüzde 50’sinin yeşil dönüşüm, temiz ve yenilenebilir enerji ile enerji verimliliği için finansal kaynağa ulaşma imkanları sorunlu ve ciddi bir kredi açığı söz konusu.

 

İçinde bulunduğumuz dönem, 40 önde gelen ekonomi için KOBİ odaklı rekabette, KOBİ’lerin becerilerini, jeopolitik ve jeoekonomik şokları yönetme kabiliyetlerini artırmaya yönelik strateji ve politikalara, eğitim çalışmalarına ve yeni finansman kaynakları oluşturmaya odaklanmış durumda. Bir yandan ‘yapay zeka’yı KOBİ’ler için bir tehdit unsuru olmaktan çıkarmak, tersine bir dijital kaldıraca dönüştürmek gerekiyor. Bir yandan da KOBİ’lerin kredi okuryazarlığı becerilerini güçlendirecek proje ve programlar oluşturulmalı. Bilhassa, girişim odaklı becerileri, kurumsal yönetim kapasitesini geliştirecek mentorluk çalışmalarını yoğunlaştırmak gerekiyor. Startup ve scale-up gibi girişimcilik modelleri de yeniden yapılandırılmalı. Dünya ekonomisini büyük bir değişime zorlayan 5 küresel trendin KOBİ’ler üzerindeki etkileri, uluslararası ekonomik teşkilatlarca dahi yeterince ele alınmıyor, konuşulmuyor.

 

TARIM SEKTÖRÜ ODAKLI KOBİ’LER

 

KOBİ’lerin maliyet yönetimi becerilerini güçlendirmeleri, küresel tedarik zincirindeki paylarını korumaları ve geliştirmeleri adına, yüksek nitelikli işgücünü barındırmalarını, korumalarını ve bunun getirdiği yüksek ücret maliyeti baskısını yönetmelerini sağlayacak yeni destek mekanizmaları da oluşturulması elzem. Sadece ekonomisi gelişmiş kentlerde değil, kırsal kesimde, bilhassa tarım sektörü odaklı KOBİ’lerin farklı önceliklerine yönelik de özel çalışmalar yürütülmesi gerekiyor. Tarım sektörü KOBİ’lerinin etkinliğinin artırılması, uluslararası ekonomik teşkilatlarda küresel gıda arz güvenliğinin önemli sacayaklarından biri olarak görülüyor.


Bu nedenle, sadece imalat sanayi ve hizmetler sektöründeki, ticaret alanındaki KOBİ’lerin değil, tarım sektörü KOBİ’lerinin de yaşamsal ihtiyaçlarına yoğunlaşmak gerekiyor. Yeni nesil KOBİ finansman modelleri ne olabilir, KOBİ odaklı finansmanın dönüşümünde klasik finansman yöntemlerinin dışında yeni imkanlar nasıl oluşturulabilir, önümüzdeki 5 yılın en temel konularından biri de bu olacak.

04 Mart 2024 Pazartesi