Hikmet BAYDAR

Hikmet BAYDAR

Diğer Yazıları

Ülkemizde şirketlerin birçoğunda işletme sermayesi, nakit sermaye eksikliği bulunuyor. Bunun ana nedenlerinden biri, alım ve satım arasında vade uyuşmazlığıdır.
Daha sonra fazla yatırımlar, aşırı stok, kaynakların başka alanlarda değerlendirilmesi vb. nedenleri sayabiliriz. Bunlar hep işletme yönetiminin stratejik hatalarıyla ilgili.

Ekonomide dönem dönem likidite sıkıntısı oluşabiliyor. Burada özellikle hızlı büyüme dönemlerinden sonra durgunlaşan piyasada mevcut ödemelerin yapılması için ihtiyaç olan yüksek tahsilatların gerçekleştirilememesi önemli rol oynar.

Ekonomide en kritik nokta, birbirleriyle cari hesap olarak çalışan ve uygulamada piyasa kredisi de denilen veresiye mal alım/satımı vade uyuşmazlığı yaşayan firmaların nefes almasını da sağlıyor.

Ancak çeşitli bahanelerle piyasa oyuncularının birbirlerine olan güvenleri azalırsa, o zaman ya mal alamaz duruma gelir ya da satış yapmakta ciddi zorluklar oluşmaya başlar. Bu nedenle de piyasanın güvenine yönelik analizler bizler için çok önemli.

RİSK YÖNETİMİ

Güven olmayan bir piyasada en güçlü şirket bile sıkıntıya girebilir.
O yüzden risk yönetimini (risk management) iyi uygulamak gerekiyor.

Aşağıda Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan sektörel güven endeks verileri yer alıyor. Güven azaldıkça nakit ihtiyacı artar ve küçülme gerçekleşir. Verilerde 100 seviyesinin altı geleceğe karamsar bakmayı, 100 değerinin üzeri ise geleceğe umutla bakmayı ifade ediyor.

Şimdi gelelim verilere;

Mevsim etkilerinden arındırılmış sektörel güven endeksleri, alt endeksleri ve değişim oranları, Mayıs 2019

Kaynak www.tuik.gov.tr

ENDEKS VERİLERİ

Yukarıdaki tabloda da görüleceği üzere; güven endeksleri sırasıyla hizmet sektörü için 79.4, perakende ticaret sektörü için 89.9 ve inşaat sektörü için de 49.8 olarak açıklandı.

Hiçbir endeks verisi olumlu bir beklentiyi ortaya koymuyor. Sektörler arasında en karamsarı inşaat sektörü ise son yıllarda en hızlı büyüyen ve kredilerden en büyük payı alan sektördür. Bu sektördeki olumsuzluğun kaynağının ciddi şekilde masaya yatırılması lazım. Aksi halde alt sektörlerde de ciddi sorunlar oluşabilir.

Tabloda bir önceki aya göre değişim oranlarının eksi olması durumun daha da kötüye gittiğine dair bir işarettir. Güven azaldıkça, beklenti daha olumsuza döndükçe alınması gereken tedbirler de ­daha zorlaşıyor.

Son söz; güven artmadan iyi beklentilere yönelik umudun arttığını göremeyiz. O yüzden ayağınızı yorganınıza göre uzatın.

27 Mayıs 2019 Pazartesi