Dr. Can GÜRLESEL

Dr. Can GÜRLESEL

Diğer Yazıları

DR. CAN GÜRLESEL

2021 yılında ekonominin önemli bir önceliği enflasyonla mücadele olacak. Yeni yılın hemen ilk aylarında artış gerçekleşecek olmasına rağmen enflasyonda yılsonuna doğru belirgin bir düşüşün sağlanması hedefleniyor. Bu çerçevede T.C. Merkez Bankası’nın kararlı bir duruşu olduğu da görülüyor. Bu kararlı duruş, Türk Lirası’nda da yüksek değer kayıplarının kısmen telafi edilmesini sağlıyor. Ancak TL’de hızlı değerlenme, diğer yandan dış ticaret dengemizin yine açılmasına ve TL’de tekrar değer kaybı potansiyeline yol açabilecek.

Bu çerçevede Türk Lirası’nın değerinde sağlanacak denge kritik önemde olacak.

1 - ENFLASYONLA MÜCADELEDE TÜRK LİRASI’NIN KONUMU

Enflasyonla mücadelede ve fiyat istikrarının sağlanmasında Türk Lirası’nın değeri önemli bir konumda bulunuyor. Özellikle 2021 yılı ocak ayı itibariyle yüzde 26’yı aşmış olan üretici fiyat endeksinde ana belirleyici Türk Lirası’ndaki değer kaybıdır. En son açıklanan enflasyon raporunda Türk Lirası’ndaki değer kaybının ÜFE içinde 10 puan etki yarattığı ortaya konuldu. İthalat bağımlılığı nedeniyle yatırım, ara malı ve tüketim malı fiyatları da Türk Lirası’nın değerine yüksek bir bağımlılık gösteriyor ve bu da tüketici enflasyonunu etkiliyor.

Bu çerçevede T.C. Merkez Bankası enflasyonla mücadelede Türk Lirası’ndaki değerlenmeden azami ölçüde yarar görecek.

2 - ENFLASYONLA MÜCADELEDE YAPISAL İYİLEŞMELERE İHTİYAÇ BULUNUYOR

Enflasyonla mücadelede Türk Lirası’nın değerlenmesine doğal olarak yüksek bir bağımlılık ve beklenti atfediliyor. Bu nedenle Türk Lirası’ndaki hızlı değerlenmenin ekonomide yaratabileceği yan etkiler de ilk aşamada göz ardı edilmeye başlanmış gibi görünüyor. Türk Lirası’nda hızlı değerlenme dış ticaret dengesinde bozulmayı beraberinde getirecek. Bu da Türk Lirası’nda yeni değer kayıpları için potansiyel yaratacak.

Bu çerçevede kalıcı fiyat istikrarının sağlanmasında Türk Lirası’nın değeri kadar enflasyona yol açan diğer sorunların çözümü için yapısal reformlara ve iyileştirmelere ihtiyaç bulunuyor. Dünya yıllardır enflasyon yaratamaz iken ve bize benzer çok sayıda gelişen ülkede tüketici enflasyonu yüzde 4-5 aralığında istikrar kazanmış iken enflasyon yaratan yapısal sorunlarımıza daha çok eğilmeliyiz. Örneğin, büyük sorun haline gelen gıda enflasyonu için tarımdan başlayacak bir dizi yapısal reforma ihtiyaç olduğu açıktır. Özellikle üretici fiyatlarında iyileşme yüksek faiz ile değil, yapısal reformlar ile sağlanabilecek.

3 - TÜRK LİRASI’NDA HIZLI DEĞERLENME İHRACATI ŞİMDİDEN ZORLAMAYA BAŞLADI

İstikrarlı bir Türk Lirası’nın fiyat istikrarı için kaçınılmaz olduğu tartışmasız bir gerçektir. Ancak Türk Lirası’nın değeri üzerinde orta uzun vadede esas belirleyici olan dış ticaret dengesinin sürdürülebilir olması için de Türk Lirası değeri belirleyicidir. Türk Lirası son iki aydır hızlı değer kaybını telafi ediyor ve bu olumludur. Ancak telafi seviyesi veya Türk Lirası’nın bugün gelmiş olduğu seviyeler, ihracatı şimdiden zorlamaya başladı. Nitekim ihracatçıların artan maliyetleri geri gelmiyor. Ancak Türk Lirası’nda kısa sürede yaşanan sert değerlenme, ihracatçıların fiyat rekabetini ve kârlılığını önemli ölçüde azaltıyor. Bu nedenle Türk Lirası’nın değeri ihracatta rekabetin korunması ve dış dengenin sürdürülebilir amaçlarıyla da gözetilmeli.

4 - MERKEZ BANKASI DÖVİZ ALIM İHALELERİNE BAŞLAMALI

Türk Lirası’nın değerinin dış ticaret dengesi açısından gözetilmesi işlevini de T.C. Merkez Bankası sağlayabilecek. Türk Lirası’nda 2020 yılı kasım ayına kadar yaşanan sert değer kaybı karşısında banka faiz politikasında değişime gitti ve yeniden reel faiz uygulayarak TL’deki değer kaybını frenledi. Reel faiz uygulaması, yabancı portföy girişlerini de başlattı. Ancak portföy girişleri kısa vadeli ve kâr odaklıdır. Kısa sürede geri çıkabilecek. Ayrıca küresel mali koşullar da oldukça kaygan bir zeminde ve varlık fiyatlarında yüksek oynaklıklar yaşanıyor. Bu nedenle Türkiye, orta vadede Türk Lirası’nın değerini portföy yatırımlarına değil, ihracat ile elde edilecek döviz gelirlerine bağımlı hale getirmeli. T.C Merkez Bankası bu amaçla Türk Lirası’nın portföy yatırımlarını özendiren değer kaybına engel olmalı ve bu amaçla döviz alım ihalelerine başlamalı.

SON SÖZ

Sıcak parayı ihracat gelirlerine tercih eden Türk Lirası politikası sürdürülebilir olmayacak.

12 Şubat 2021 Cuma