Prof. Dr. Nurullah GÜR

Prof. Dr. Nurullah GÜR

Diğer Yazıları

Doç. Dr. Nurullah Gür

Ekonomi, canlı bir sistemdir. Sorunlara, meydan okumalara ve değişimlere maruz kalır. Bütün bu yaşananlara tepki verir.

Bu tepkinin en bariz hali reformlardır. İstisnasız bütün ülkeler zaman içinde ekonomik reformlara ihtiyaç duyar. Özellikle de Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalar.

Türkiye ekonomisinin son dönemde yaşadığı reform ihtiyacını iki nedene bağlayabiliriz. İlk olarak, 2013’ten bu yana karşılaşılan iç ve dış şoklar Türkiye ekonomisini belli açılardan kırılganlaştırdı. Özellikle enflasyon, kur, dolarizasyon ve cari açık gibi alanlarda. Makro istikrarı yeniden tesis etmek için yeni reformlar kaçınılmaz oldu.

İkinci neden, 2008’deki finans krizinden bu yana süregelen ve koronavirüs salgını sonrasında daha da hızlanan küresel dönüşümle ilgili. Üretim zincirleri, teknolojik altyapı, uluslararası ticaret ve sermaye hareketleri başta olmak üzere ekonominin ana değişkenleri bu dönüşümün birer parçaları olarak yeniden şekilleniyor.

Türkiye’nin bu dönüşümde savrulmaması, tam aksine küresel ekonomiden aldığı payı artırması için bazı yapısal değişimlerden geçmesi gerekiyor.

REFORM PAKETİNDEN POLİTİKA BAŞLIKLARI

Reform paketinin içerisinde dijital tarım pazarı ve gıda bankacılığı gibi ilk defa karşılaştığımız reform başlıkları da var, Hal Yasası gibi bir süredir gündemde olup da henüz hayata geçirilememiş maddeler de mevcut. Sanayide yeşil dönüşümün desteklenmesi ve yeşil tahvil/sukuk ihraçlarının teşvik edilmesi gibi uzun vadede sürdürülebilir kalkınma yolunda Türkiye’ye büyük artılar kazandırabilecek maddeler dikkat çekiyor. Küçük esnafa vergi muafiyeti ve Eximbank’ın güçlendirilmesi gibi kısa vadeli çözüm üretmeye aday politikalar da atlanmamış. Ancak, bazı kritik konulara bu reform paketinde yer verilmediğini görüyoruz. Vergi gelirleri içerisindeki KDV ve ÖTV’nin payının azaltılarak vergi adaletinin sağlanması gibi. Veya bazı konularda daha kapsamlı bir yol haritasına ihtiyacımız olacak gibi görünüyor. Esnek çalışma modellerinin teşvik edilmesi ve akıllı otomasyon çağında istihdamı kolaylaştıracak becerilerin gençlere kazandırılması gibi.

KARARLILIK VE SABIR KİLİDİ AÇAR

Reformların başarıya ulaşması için kararlılık çok önemli. Kısa vadede ekonomiye destek olacağı düşünülen meseleler için reform paketinin rotasından çıkmamak gerekiyor. Uzun vadede Türkiye ekonomisini hedeflerine ulaştırma ihtimali daha yüksek olan politikaları kararlılıkla sürdürmek en doğrusu. Reformların açıklanmasıyla birlikte bir anda bütün sorunların çözülebileceğini düşünmeyelim. Reform süreçlerinde tedrici ilerlemek, daha sağlıklı ve kalıcı başarıların elde edilmesine yardımcı olur.

O yüzden sabırlı hareket etmek de en az kararlılık kadar değerlidir. Sonuçta, ekonomik kalkınma dediğimiz şey 100 metre koşusu değil, uzun bir maratondur. Hedef tempomuzu iyi belirlememiz lazım. Ne çok hızlı ne de çok yavaş koşmaya çalışmak kürsüye çıkmamızı yardımcı olur.

19 Mart 2021 Cuma