Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 13 yıl aradan sonra Irak’a bir ziyaret gerçekleştirdi. Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier de Türk işçilerin Almanya’ya ilk gidişlerinde kullandıkları Sirkeci Garı’nı ziyaret etti.

Bu iki adım tarihte iki bölgeyi birleştirmesi planlanan Berlin-Bağdat Demiryolu projesini hatırlattı. 1914 yılına kadar aralıklı olarak Suriye sınırına kadar tamamlanan hat, Osmanlı’nın Avrupa’ya ihracatını artırmıştı.

 

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Irak’a resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. 

 

Aynı gün, Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier de 1960’larda Türk işçilerinin Almanya’ya gidişindeki ilk durak olan Sirkeci Garı’nı ziyaret etti. Bu ziyaretler, 20. yüzyılın başlarında ekonominin lokomotifi olması planlanan Berlin-Bağdat Demiryolu’nu tekrar gündeme getirdi.  İstanbul-Bağdat arası 4 bin kilometreyi bulması planlanan hattın 1. Dünya Savaşı’na kadar ancak aralıklı olarak Nusaybin’e kadar olan kısmı tamamlanmıştı. Hat buna rağmen önceden yapılan hatlarla birlikte kıtalararası ticarette İlber Ortaylı’nın Osmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu isimli çalışmasına göre yüzde 2 bin 200’lük bir artış sağlamıştı. İşte 20. yüzyılın en önemli lojistik projelerinden biri olarak planlanan Berlin-Bağdat Demiryolu’na dair kısa notlar: 

 

ALMAN SERMAYELİ ŞİRKET 

 

Berlin-Bağdat Demiryolu hattı, dönemin siyasetçileri tarafından Berlin’den başlayıp Sirkeci’ye kadar gelen, oradan da aktarma ile Haydarpaşa üzerinden Bağdat’a kadar gitmesi öngörülen bir hat olarak planlandı. Osmanlı İmparatorluğu’nda Bağdat Demiryolu hat projesine kadar parça parça toplamı 500 kilometreyi bulmayan çeşitli hatlar mevcuttu. Haydarpaşa-İzmit arasında bulunan hattın önce Ankara’ya, Ankara’dan da Anadolu topraklarını geçerek Bağdat’a ulaşması için çeşitli saha çalışmaları yapıldı. Sermaye yetersizliğinden dolayı hattın İzmit’ten Ankara’ya kadar uzatılması için Alman sermayeli Anadolu Demiryolu Şirketi’ne imtiyaz verildi. 

 

99 YILLIĞINA 

 

Devrin en büyük lojistik projelerinden biri olarak kabul edilen hat için çeşitli zamanlarda çeşitli hatlar yapılmaya başlansa da asıl büyük adım 1903 yılında atıldı. Söz konusu yıla kadar parça parça Konya’ya kadar ulaşan hattın Bağdat’a kadar uzatılması için imtiyaz yine Alman sermayeli Anadolu Demiryolu Şirketi’ne verildi. İmtiyaza göre, işletmeye açılacak hatların kilometre başına gelirleri 4 bin 500 frankı aştıktan sonra 10 bin franka kadar olan kısmı Osmanlı Hükümeti’ne verilecekti. 

 

10 bin frankı aşan gelirler ise taraflar arasında bölüşülecekti. Ayrıca şirket 99 yıllığına çeşitli ayrıcalıklardan da yararlanacaktı. 

 

VERİMİ ARTIRACAK HAT 

 

Konya’dan Bağdat’a kadar olan 1.715 kilometrelik kısım için çalışmalar 1903 yılında başladı. Hattın parça parça bölümleri çeşitli aralıklarla açıldı. Osmanlı Devleti bu büyük lojistik projeden her anlamda büyük beklentiler içindeydi. Bunu, 1904 yılında hattın Konya-Ereğli kısmının açılışında konuşan Turhan Paşa şu sözlerle dile getirecekti: “Bu hat toprakları verimli büyük vilayetlerden geçecek, iki denizi birleştirecek ve yüce bir ağaç gibi dallarını her yöne salacak, geçtiği yerlerde ticaret ve refah artacak, buralarda yaşayanlar mutlu olacak, kalkınacaklar, yeni uygarlık ve zenginlik merkezleri fışkıracak ve her yanda refah artacak.”

 

YERLİ ÜRETİME KATKI 

 

1909 yılında yayınlanan bir demiryolu raporuna göre, Osmanlı İmparatorluğu’nda söz konusu tarihe kadar 1 milyar frankı aşkın harcama yapılmıştı. Yine aynı rapora göre 1889 yılı ile 1911 yılları arasında zirai üretim yüzde 114 artmıştı. 1913’te demiryolları taşımacılık konusunda yüzde 46.8’lik bir payla ilk sırada yer almıştı. Daha önceden yapılan hatlarla birlikte söz konusu hat birleşince Osmanlı Devleti’nin Almanya’ya ihracatı 1880 yılları ile 1904 yılları arasında yüzde 2 bin 200 artmıştı. Bu ihraç malları arasında kuru üzüm, incir, fındık, palamut, narenciye, pamuk, maden, ilaç ve boya hammaddeleri gibi ürünler yer alıyordu. 

 

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI 

 

İstanbul’dan başlayarak çeşitli zamanlarda ve farklı firmalar tarafından yapılan hatların Bağdat’a kadar uzanması için çalışmalar devam etse de projeler hayata geçirilemeden I. Dünya Savaşı başladı. Savaş başladığında hattın ancak 887 kilometrelik kısmı tamamlanabilmişti. Henüz yapılmayan yaklaşık 800 kilometrelik hat, devletlerin sınırlarının değişmesi nedeniyle uzun yıllar boyunca bekleyecek, İstanbul’dan Bağdat’a ilk tren ancak 1940 yılında hareket edecekti. Bu haber dönemin gazetelerinde, “İstanbul’dan Bağdat’a ilk tren dün hareket etti. Hatla birlikte iki şehir arası 7 günde gidilebilecek” şeklinde duyurulacaktı. 

 

PAMUK ÜRETİMİNİ ARTIRDI

 

Bağdat Demiryolu projesi aynı zamanda geçtiği topraklarda ekonomik kalkınmayı da sağlıyordu. 1903 yılında Adana’da 8 bin ton pamuk üretilirken bu rakam yıldan yıla artmış ve 1914 yılında 17 bin tona çıkmıştı. Ayrıca Alman sermayeli işletme şirketi, Adana’da elle yapılan pamuk balyalama işleminin makinalarla yapılması için çalışmalar başlatmış ve bu sayede bölgeden Almanya’ya pamuk ihracatı önemli oranda artmıştı.  

29 Nisan 2024 Pazartesi

Türkiye'de kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini belirten bireylerin oranı geçen yıl yüzde 69,9 olarak belirlendi.


 

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) "İstatistiklerle Aile 2023" bülteni yayımlandı.

 

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre, 2023'te toplam resmi evlilikler içinde, son evliliğinde birinci dereceden kuzenleriyle akraba evliliği yapmış 16 ve üzeri yaştaki bireylerin oranı yüzde 8,2 oldu. Akraba evlilikleri akrabalık türüne göre incelendiğinde, akraba evliliği yapmış bireylerin yüzde 46,5'inin hala/dayı çocukları ile yüzde 27,2'sinin amca çocukları ile ve yüzde 26,3'ünün ise teyze çocukları ile evli olduğu görüldü.

 

2010'da gerçekleşen resmi evlenmelerin yüzde 5,9'unu akraba evliliği oluştururken, bu oran sürekli düşüş göstererek 2018'de yüzde 4,3'e, 2023'te yüzde 3,2'ye geriledi.

 

Geçen yıl toplam evli bireyler içinde son evliliğinde akraba evliliği yapmış 16 ve üzeri yaştaki bireylerin oranının en fazla olduğu il yüzde 20,1 ile Mardin oldu. Bu ili yüzde 18,7 ile Şanlıurfa, yüzde 16,8 ile Diyarbakır izledi. Bu oranının en az olduğu iller ise yüzde 1,1 ile Edirne, yüzde 1,5 ile Kırklareli ve yüzde 2 ile Çanakkale olarak kayıtlara geçti.

 

Akraba evliliği oranının 2023'te en yüksek olduğu ilin yüzde 17,7 ile Şanlıurfa olduğu gözlendi. Bu ili, yüzde 12,4 ile Siirt ve yüzde 12,3 ile Muş izledi. Akraba evliliği oranının en düşük olduğu iller yüzde 0,5 ile Edirne, 0,6 ile Kırklareli ve Bartın olarak sıralandı.

 

ÇOCUKLARIN VELAYETİ ÇOĞUNLUKLA ANNEYE VERİLDİ

 

Yaşam Memnuniyeti Araştırması 2023 sonuçlarına göre, kendilerini en çok ailelerinin mutlu ettiğini belirtenlerin oranı yüzde 69,9 oldu. Bireylerin mutluluk kaynağı olan kişiler sıralamasında bunu yüzde 15 ile çocuklar, yüzde 5,4 ile kendisi, yüzde 3,8 ile eş, yüzde 2,9 ile anne/baba ve yüzde 1,8 ile torunlar takip etti.

 

ADNKS sonuçlarına göre, geçen yıl Türkiye'de 22 milyon 206 bin 34 çocuk içinde hem annesi hem babası vefat etmiş çocuk sayısının 5 bin 461, babası vefat etmiş çocuk sayısının 263 bin 757, annesi vefat etmiş çocuk sayısının ise 82 bin 291 olduğu görüldü.

 

Cinsiyete göre incelendiğinde, hem annesi hem babası vefat etmiş erkek çocuk sayısının 2 bin 848, kız çocuk sayısının 2 bin 613, babası vefat etmiş erkek çocuk sayısının 134 bin 881, kız çocuk sayısının 128 bin 876, annesi vefat etmiş erkek çocuk sayısının 41 bin 847, kız çocuk sayısının 40 bin 444 olduğu kayıtlara girdi.

 

Boşanma istatistiklerine göre, kesinleşen boşanma davalarıyla geçen yıl 171 bin 881 çift boşandı, 171 bin 213 çocuk velayete verildi. Boşanma davaları sonucu çocukların velayetinin çoğunlukla anneye verildiği görüldü. Velayetlerin yüzde 74,9'unu anne, yüzde 25,1'ini baba aldı.

 

Hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre, evden internete erişim imkanına sahip olan hanelerin oranı 2004'te yüzde 7 iken 2023'te yüzde 95,5 oldu. Diğer yandan, hanelerde dizüstü, tablet, netbook gibi taşınabilir bilgisayar bulunma oranı yüzde 0,9'dan yüzde 45,2'ye, cep telefonu/akıllı telefon bulunma oranı yüzde 53,7'den yüzde 99,7'ye yükseldi.

 

YOKSULLUK ORANI YÜZDE 21,7

 

Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60'ı dikkate alınarak belirlenen sınıra göre yoksulluk oranı 2023'te yüzde 21,7 olarak hesaplandı.

 

Hanehalkı tipine göre yoksulluk oranı incelendiğinde ise tek kişilik hanehalklarının yüzde 13,7'sinin, tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının yüzde 21,6'sının, geniş ailelerden oluşan hanehalklarının yüzde 25,7'sinin, çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarının ise yüzde 13,6'sının yoksulluk sınırının altında yaşadığı görüldü.

 

KENDİLERİNE AİT KONUTTA OTURANLARIN ORANI YÜZDE 56,2

 

Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre, 2023'te konutların mülkiyet durumları incelendiğinde, fertlerin yüzde 56,2'sinin oturdukları konutun kendilerine ait olduğu, yüzde 27,8'inin ise kiracı olduğu görüldü. Lojmanda oturanların oranı yüzde 0,9, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise yüzde 15,1 olarak kayıtlara geçti.

 

Fertlerin yüzde 32,6'sının 2023'te izolasyondan dolayı ısınma sorunu, yüzde 32'sinin sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi gibi nedenlerle sorun yaşadığı, yüzde 19,8'inin trafik veya endüstrinin neden olduğu hava ve çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar yaşadıkları görüldü.

15 Mayıs 2024 Çarşamba

Türkiye'de canlı doğan bebek sayısı, geçen yıl 958 bin 408 oldu.


 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılına ilişkin doğum istatistiklerini açıkladı.

 

Buna göre, 2023'te canlı doğan bebek sayısı 958 bin 408 olarak kayıtlara geçti. Geçen yıl canlı doğan bebeklerin yüzde 51.3'ü erkek, yüzde 48.7'si kız oldu.

 

Bir kadının doğurgan olduğu dönem (15-49 yaş grubu) boyunca doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade eden "toplam doğurganlık hızı", 2001'de 2,38 çocukken, 2023'te 1,51 çocuk olarak gerçekleşti. Bu durum, doğurganlığın nüfusun yenilenme düzeyi olan 2,1'in altında kaldığını gösterdi.

15 Mayıs 2024 Çarşamba