FATİH OKTAY

Sanayi bölgeleri, Çin’in ekonomik gelişiminde önemli rol oynayan ancak zaman içinde amaç ve işlevleri değişen oluşumlar.

Bunlar 1970’lerin sonlarında piyasa ekonomisine geçme çabaları çerçevesinde ortaya ilk çıktıklarında işlevleri yabancı sermayeyi ülkenin ucuz ve bol işgücü ile bir araya getirerek üretim ve ihracatı artırmaktı. Bu amaçla ülkenin doğu kıyılarında dört yöre, ‘özel ekonomik bölge’ olarak adlandırılmış ve yerel yönetimlerine yabancı sermaye çekecek düzenlemeler yapma yetkisi verilmişti. Bu yerel yönetimler yabancı şirketler için ucuz arazi, basitleştirilmiş bürokratik süreçler, çekici işgücü düzenlemeleri, vergi indirimleri, düzgün üretim altyapısı gibi olanaklar sağladılar. Bu olanaklar, yönetim ve denetim kolaylığı ve kaynakları odaklama imkânı açısından ‘ekonomik gelişim bölgesi’ olarak adlandırılan belirli alanlarda sunuluyordu.

YABANCI YATIRIMCI ÇEKME YARIŞI

Ülke yönetimi bu dört bölgede edinilen deneyimler ışığında 1984 yılında, kıyı kesimindeki 14 ilde daha, yabancı yatırımcılara benzer koşullar sağlanmasına kapıyı açtı. Bir süre sonra da bu uygulamalar önce tüm kıyı bölgelerine, ardından da tüm ülkeye yaygınlaştırıldı. Bu koşullar altında ülkenin her yerinde her seviyedeki yerel yönetimler bölgelerinde benzer olanakları sunarak yabancı yatırım çekme yarışına giriştiler. Böylelikle ülke bir yabancı yatırımcı cennetine dönüşüyordu.

Başlangıçta yabancı yatırımcılar ülkede yalnız ihracata yönelik yatırım yapabiliyordu, ancak iç pazarın da yabancı yatırımcılara açılmasıyla, başta vergi kolaylıkları olmak üzere yabancı yatırımcılara sunulan olanaklar, yerli üreticiler için bir rekabet dezavantajı oluşturur oldu. Devlet şirketleri için yüzde 55, diğer yerli şirketler için yüzde 33 olan gelir vergisi oranı yabancı ortaklı şirketler için yüzde 15 düzeyine kadar iniyordu.

200 BİN TEKNOLOJİ ŞİRKETİ

Çin’in ekonomik gelişimine koşut olarak sanayi bölgelerinin işlevi de yabancı yatırımcının konumu da değişti. Sanayi bölgelerinin amacı, yabancı- yerli ayrımı olmaksızın ülke yönetiminin öncelik verdiği alanlarda üretim kapasitesi ve teknolojik gelişimi desteklemeye dönüştü. Teknolojik gelişme hedefinin öne çıkmasıyla da sanayi bölgelerinin şirketlere faaliyetlerini daha etkili ve kârlı şekilde gerçekleştirmelerini sağlayacak olanaklar sunma işlevi yanında ve daha da önemli olarak, şirketler arası bilgi akışı ve etkileşimi, öbek etkisini artırma işlevi öne çıkmaya başladı. 2008 yılındaki bir düzenlemeyle yabancı şirketlerin vergi avantajı ortadan kaldırıldı; yerli-yabancı ayrımı olmaksızın, ‘ileri ve yeni teknoloji şirketi’ kriterlerini sağlayan tüm şirketler için vergi indirimi olanağı getirildi.

Resmi verilere göre, günümüzde Çin’de merkezi yönetim ve eyalet yönetimlerince kurulmuş 2 binin üzerinde ekonomik gelişim bölgesi olarak adlandırılan sanayi bölgesi bulunuyor. Merkezi yönetimce kurulmuş olanlardan 170 kadarı ‘ileri ve yeni teknoloji şirketi’ olarak nitelenen 200 bin kadar şirketi barındırıyor. Bunlar ülke GSYH’sının yüzde 12 dolayında bölümünü ve Ar-Ge harcamalarının yaklaşık yarısını gerçekleştiriyorlar. Sayıları 200’ün üzerinde olan diğerleri de katılınca ülke GSYH’sının dörtte bire yakın bölümü sadece merkezi yönetimce kurulmuş sanayi bölgelerinde gerçekleştiriliyor.

Çin’in ekonomik ve teknolojik gelişiminde sanayi bölgeleri önemli bir rol oynuyor.

15 Temmuz 2022 Cuma