Fatih Oktay

Çin pazarının yabancı yatırımcılara açıklığı ABD ile Çin arasında önemli bir sorun konusu oluşturuyor. ABD Çin pazarının yeterince açık olmaması yanında kendi şirketlerinin ülkede yatırım yapmak için Çinli şirketlerle ortaklık yapmaya ve bu süreçte teknolojilerini onlara aktarmaya zorlandığından şikâyet ediyor. Nitekim ABD’nin Çin mallarına gümrük vergisi artırımlarına başlama gerekçelerinin başında şirketlerinin teknolojilerinin bu şekilde ele geçirilmesi geliyordu. Çin’de yatırım yapmak için Çinli şirketlerle ortaklık yapmanın zorunlu olup olmadığı sorusuyla ben de çok sık karşılaşıyorum.

Geçen yazıda otomotiv sanayisi politikalarını ele aldığımızda belirttiğim gibi piyasa ekonomisine geçişin başladığı ilk yıllarda ülkede yabancı yatırımlara ancak ihracata yönelik üretim için izin verilmekteydi. Seksenlerin ortalarında otomotiv gibi belli sektörlerde yabancılara büyük devlet şirketleri ile ortaklık yapmak ve üretimde belli oranlarda yerli malzeme kullanmak gibi koşullarla ürünlerini iç piyasaya satma izni verilmeye başlandı. Ancak Çin, 2001’de Dünya Ticaret Örgütü’ne girişinin gereği olarak pazarını yabancı yatırımlara giderek artan oranda açmayı ve yabancı yatırımlar için teknoloji aktarımı, asgari yerli katma değer gibi koşullar koymamayı kabul etti. Giriş anlaşması Çin’e genel olarak değil ama belli sektörlerde şirketlerdeki yabancı ortaklık paylarını sınırlama hakkını veriyordu.

Çin’de günümüzde yabancı yatırımların oyun alanlarını bir dizi “liste” ve “katalog” belirliyor. Bunlardan ilki Pazar Erişim Menfi Listesi olarak adlandırılıyor. Bu liste hem yerli hem yabancı şirketler için yasal nedenlerle yasak olan az sayıda sektör ile izne tabi olanları ve bu izinlerin hangi yasa ve düzenlemelere göre hangi merciler tarafından verileceğini belirtiyor. Bu liste yabancı yatırımcının işini zorlaştırmayan, tersine kolaylaştıran bir liste; eskiden kimin neye, neden, nasıl izin vereceği açıkça belirlenmediğinden yabancı yatırımcılar belirsizlik ve zorluklar ile karşılaşırken geçen yıl devreye giren bu liste ile yatırımcının önünü görmesi kolaylaşıyor. Yabancı yatırımcının gözetmesi gereken bir diğer belge, Sanayi Yapısal Düzenleme Yönlendirme Kılavuzu. Bu da fazla kapasite gibi nedenlerle yatırım yapılması, verilme olasılığı pek olmayan, izine bağlı sektörleri belirtiyor. Yabancı yatırımcılar için en önemlisi ise Yabancı Yatırımcılar Menfi Listesi. Bu liste yabancı yatırıma açık olmayan ve yabancı yatırım için yerli şirketlerle ortaklık gibi koşullar olan sektörleri belirtiyor. Yabancıya yasak sektörler daha çok radyoaktif element madenciliği, nükleer yakıt üretimi gibi stratejik; posta, zorunlu eğitim hizmetleri gibi politik önemi olan alanları kapsıyor. Yatırımın yerli şirketlerle ortaklığa bağlı oldukları ise otomotiv, telekomünikasyon gibi sektörler yanında basın, sağlık hizmetleri, hava ve deniz ulaşımı gibi stratejik veya politik önemi olanlar. Hep menfi olacak değil ya bir de müspet liste var: Yabancı Yatırım Teşvik Kataloğu. Bu da, adından anlaşılacağı üzere, vergi vb. teşviklerin geçerli olduğu sektörleri belirliyor.

Yabancı yatırımların kısıtlamaya tabi olduğu alan sayısı 2011 yılında 180 dolayındaydı. Bu sayı 2015’te 90, 2019’da ise 40’a indi. Çin pazarının oldukça açık olduğunu ve giderek de daha fazla açıldığını söyleyebiliriz.

17 Ocak 2020 Cuma