Osman ARIOĞLU

Osman ARIOĞLU

Diğer Yazıları


Geçtiğimiz hafta 16 Ocak Salı günü, Resmi Gazete’de Anayasa Mahkemesi’nin bir kararı yayımlandı. Kararın özeti şu şekilde: Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesindeki yapılması gereken bir yıl durumundaydı. Ancak, 20 Ocak 2022 tarihinde yayınlanan bir kanun maddesi ile enflasyon düzeltmesinin 2021, 2022 ve 2023 yıllarında uygulanmayacağını hükme bağladı. Bu kanun maddesinin iptaline yönelik açılan davada, Anayasa Mahkemesi sadece 2021 yılına ilişkin ibarenin Anayasa’ya aykırılığına karar vermiştir. Bu yazımızda Anayasa Mahkemesi kararında tam olarak ne denilmektedir, onu açıklamaya ve konuya ilişkin değerlendirmelerimizi bir sonraki yazımızda yapmaya çalışacağız.

 

Anayasa Mahkemesi’nin kararında, 2021 yılında enflasyon muhasebesi şartlarının oluştuğu yasal düzenlemenin, vergilendirme dönemi sona erdikten sonra yapıldığına vurgu yapılmıştır. Mahkeme, dönem kapandıktan sonra yapılan düzenlemenin kişinin mülkiyet hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle sadece 2021 yılına ilişkin ibarenin Anayasa’ya aykırı olduğuna karar vermiştir. Karar oy birliği ile alınmıştır. 

 

*           *           *

 

Kararın temel gerekçesi olarak sunulan yasal düzenlemenin vergilendirme dönemi kapanıp sonra yapılmasına odaklanmıştır. Anayasa Mahkemesi kararının 20 numaralı paragrafında; enflasyon düzeltmesi uygulamasına ilişkin mükerrer 298. maddenin A fıkrasının 7 numaralı bendindeki hüküm dikkate alınarak, “Enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluşup oluşmadığına bakılmaksızın mali tabloların enflasyon düzeltmesine tabi tutulmasının, ilgili dönem vergi matrahını değiştirmeyeceği, ancak 2021 yılını izleyen dönemlerle ilgili vergi matrahları üzerinde sonuç doğuracağı anlaşılmaktadır. Bu nedenle kuralla mülkiyet hakkına sınırlama getirilmiştir” denilmiştir. 

 

Kararın 32 ve 33’üncü paragraflarında vergiyi doğuran olaya ilişkin yasa maddelerinden bahisle gelir ve kurumlar vergileri bakımından vergiyi doğuran olayın ne zaman meydana geldiği konusuna değinilmekte ve dönemin sona ermesiyle beraber gelir ve kurumlar vergisi bakımından vergiyi doğuran olayın meydana geldiği sonucuna ulaşıldığı değerlendirilmektedir. 

 

*           *           *

 

Bir dönemde enflasyon düzeltmesi uygulamasının yapılıp yapılmayacağı ise TÜİK tarafından doğal olarak dönem kapandıktan sonra açıklanan yurt içi ÜFE sonuçlarına göre değerlendirileceği de yine aynı kararın 34’üncü paragrafında belirtilmektedir.


Burada ilginç olan konu enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşup oluşmadığı belirlenen istatistiğin ait olduğu dönem ile yayınlandığı ayın farklı olması ve enflasyon düzeltmesi yapılıp yapılmayacağına ilişkin şartların oluştuğunun tespitinin yapıldığı ay içerisinde yayınlanan bir kanun hükmü ile uygulamanın ertelenmesinin yapılıp yapılamayacağının tartışılmasıdır. Öyle anlaşılıyor ki, kanun koyucu enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşup oluşmadığı önceden bilinemeyeceğine göre, şartların oluştuğu ay içerisinde yasal düzenleme yapmak suretiyle uygulamayı ertelemesinin; henüz dönem sonu işlemlerinin yasal olarak tamamlanmadığı ve döneme ilişkin beyannamelerin de düzenlenmediğini dikkate alarak geriye yürümenin oluşmayacağı değerlendirmesiyle yapmıştır.

22 Ocak 2024 Pazartesi