FATİH OKTAY

fatih@fatihoktay.com

 

Biden yönetiminin Enflasyonu İndirme Yasası, adı öyle bir ipucu vermese de bir sanayi politikası yasası ve hedefinde, Çin bulunuyor.

 

Yasa, esas olarak ABD’de güneş ve rüzgar gücüne dayalı enerji üretimi, elektrikli araçlar, enerjinin daha verimli kullanımı gibi yeşil teknoloji alanlarında üretimi desteklemeye yönelik olarak 400 milyar dolar dolayında kaynak sağlanmasını öngörüyor. Bu kaynakların, kredi, hibe ve vergi indirimi yollarıyla doğrudan üreticilere ve kullanımı özendirerek, üretilene talebi artırmak üzere tüketicilere sağlanması hedefleniyor. Yasa, aynı zamanda vergi gelirlerinde artış sağlayan maddeler içeriyor. Söz konusu vergi artışları, yasada öngörülen yeşil sanayi destekleri ile ilgili harcamaların üzerine çıktığı için bütçe açığının azalması, bunun da enflasyonu azaltma yönünde etkisi olması beklendiğinden yasanın adı, biraz da pazarlama taktiği olarak Enflasyonu İndirme Yasası olarak belirlenmiş durumda.

 

YEŞİL TEKNOLOJİ LİDERLİĞİ

 

ABD, piyasa ekonomisi kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle yıllar boyu devletlerin ekonomiye müdahalelerine karşı çıktı. Şimdi neden kendisi bu boyutlarda bir müdahaleye girişiyor? Bunun cevabı Çin’de. Daha önce bu köşede birkaç kez ele aldığımız gibi Çin’de devlet, 2010 yılından başlayarak yeşil sanayi sektörlerine büyük boyutlu destekler vermeye başladı. Bunun sonucu olarak o yıllarda bu konularda Çin dünyada hiçbir varlık göstermezken, bugün dünya lideri konumuna gelmiş bulunuyor. Bugün Çin’in güneş enerjisinden elektrik üretim kapasitesi, tüm dünyanınkinin yüzde 40, ABD’ninki ise yüzde 10’u dolayında bir bölümünü oluşturuyor. 

 

Güneş enerjisi üretiminde kullanılan güneş hücrelerinin küresel üretiminin yaklaşık yüzde 85’i Çin’de gerçekleşiyor, yüzde 1’den azı ise Kuzey Amerika’da. 2022 yılının ilk 6 ayında dünyada 4.3 milyon tam elektrikli ve hibrit otomobil üretildi. Bunun yaklaşık 

2.5 milyonu yani yüzde 60’a yakını Çin’de gerçekleşti. Çin’i, 1.2 milyonla Avrupa ve 480 bin ile Kuzey Amerika izliyordu. Çin, gerek enerji depolama gerekse elektrikli araçlarda kullanılan pillerde dünya üretim kapasitesinin yaklaşık dörtte üçüne sahip. Bu pillerin üretiminde kullanılan bileşenlerdeki payı bunun da üzerinde. Çin, dünyada yeşil teknolojinin lideri konumuna gelmiş bulunuyor, tüm dünya da bu alanda Çin’e bağımlı durumda. ABD yönetimi işte bu durumu değiştirmeyi, önce Çin’e bağımlılığı azaltmayı, sonra da zaman içinde teknolojik liderliğe ilerlemeyi hedefliyor. 

 

YABANCI ÜRETİCİLERE KISITLAMA 

 

Enflasyonu İndirme Yasası, ABD yönetiminin sanayi ve teknolojide Çin’e bağımlılığı azaltıp öne geçmeye yönelik olarak çıkarttığı üçüncü yasa; daha önceki Altyapı Yasası ve Çip ve Bilim Yasası’nın da ana hedefini bu oluşturuyor. Bu üç yasa çerçevesinde ABD yönetimi sanayiye birkaç trilyon dolarlık kaynak aktarmayı hedefliyor. Devlet alımlarını yerli üretime yönlendiren 1933 yılında çıkan ve geçen yıl Biden yönetimi tarafından güçlendirilen Amerikan Malı Al Yasası, yabancı üreticilerin bu kaynaklardan yararlanmasını büyük ölçüde kısıtlıyor ve bu nedenle başta AB, diğer ülkelerin itirazlarına yol açıyor. Enflasyonu İndirme Yasası, kendi içinde de yabancı üreticileri dışlayan ek hükümler içeriyor. Yasa, elektrikli araç alımlarında 7 bin 500 dolara varan fiyat indirimi sağlayan vergi indirimden yararlanmak için aracın Kuzey Amerika’da üretilmesi koşulunu getiriyor. Destekten yararlanılması için otomobil pillerinin 2024’e kadar yüzde 50, 2028’e kadar da yüzde 100 ‘yerli’ üretim olması gerekiyor. Yasa, pillerde kullanılan minerallerin de başlangıçta yüzde 40, 2024’e kadar yüzde 80’inin Çin ve Rusya dışı kaynaklardan sağlanmış olması koşulunu getiriyor.

 

AB, kendi uyguladığı elektrikli otomobil teşviklerinden Tesla’nın yararlandığına dikkati çekerek, üreticileri için dezavantaj oluşturan yeni yasaya itiraz ediyor. Bu çerçevede AB’nin de benzer yasalar çıkartmasına yönelik çağrılar yapılıyor.

 

Uzun yıllar Çin’in sanayi destekleme politikalarına karşı çıkan batı ülkeleri, Çinlileşme yolunda görünüyor.

08 Aralık 2022 Perşembe