Prof. Dr. Nurullah GÜR

Prof. Dr. Nurullah GÜR

Diğer Yazıları

DOÇ. DR. NURULLAH GÜR

Ekonomik büyüme rakamları 2021’de oldukça iyiydi. Doğrusunu söylemek gerekirse, geçtiğimiz senenin başında yaptığım tahminlerde Türkiye ekonomisinin büyümede çift hanelere yaklaşabileceğine çok ihtimal vermiyordum. Hızlı aşılanmanın ekonomik aktiviteye verdiği destek ve ihracatta kırılan rekorlar, ekonomik büyümeyi beklentilerin oldukça üzerine taşıdı. İhracat, 2021’de bir önceki yıla kıyasla yüzde 32.9 oranında artarak 225.4 milyar dolara yükseldi. 2021’in ilk dokuz aylık döneminde gerçekleşen büyümenin yüzde 44’ünü tek başına net ihracat gerçekleştirdi.

BÜYÜME İÇİN İHRACAT

2022’de kayda değer bir büyüme rakamı yakalamak için ihracata yine ihtiyacımız olacak. Aşırı değersiz TL’nin sunmuş olduğu fiyat rekabet avantajı ve Avrupalılar için Çin’den ürün getirmede taşımacılık maliyetlerinin artması gibi faktörler, geçen sene ihracatta yakaladığımız ivmelenmeyi desteklemişti. Konjontürel faktörlere aşırı bel bağlamamamız lazım. İhracattaki başarıyı kalıcı hale getirmek, 200 milyar dolar seviyelerinden 300 milyar dolarlara geçişi mümkün mertebe hızlı tutmak için ürünlerimizi kalite noktasında daha yukarılara taşımamız ve üretim ölçeğimizi artırmamız gerekiyor. Bunun için de Ar-Ge, makina ve yeni fabrika yatırımlarında vites yükseltmeliyiz.

Büyüme ve ihracat yüzleri güldürürken, döviz kurlarında ve enflasyonda yaşanan gelişmeler moralleri bozdu. Özellikle aralık ayının ilk iki haftasında döviz kurlarında yaşanan anormal dalgalanma, reel sektörü ve vatandaşları tedirgin etti. Ekonomi yönetiminin kur riskine karşı kalkan vazifesi gören finansal olanakları devreye sokması, piyasaların bir nebze nefes almasını sağladı. Ama döviz kuru geçişkenlik etkisi ve bozulan beklentiler, enflasyonu hızlandırmaya devam etti. Sonuç olarak, enflasyonda yılı yüzde 36 gibi oldukça yüksek bir seviyede kapattık. Enflasyon, her ürün/hizmet ve sektörde kendini hissettirdi. TÜİK’in tüketim sepetinde yer alan 415 maddeden 364’ünün fiyatları aralık ayında yükseldi. Enflasyonun yayılım derecesinin bu denli arttığını daha önce görmemiştik.

KUR DALGASI VE ENFLASYON

Enflasyonun önümüzdeki birkaç ay daha yıllık bazda yükselmeye devam etmesi kuvvetle muhtemel. Yüzde 80’e dayanan ÜFE, tüketici enflasyonunun üzerindeki baskının devam edebileceğine işaret ediyor. Doğalgaz, elektrik, sigara gibi fiyatları kamu tarafından yönetilen / yönlendirilen kalemlere gelen zamlar ve asgari ücret artışı, enflasyonda ilave yükselişleri tetikleyecektir.

Geçen yıldan miras kalan bu tablo, politika yapıcıların önceliği enflasyon ve finansal istikrara vermeleri gerektiğini net biçimde ortaya koyuyor. Yukarıda belirttiğim yatırımların gerçekleşmesi, istihdamın artması, satın alma gücünün toparlanması ve gelir dağılımının iyileşmesi için öncelikle döviz kurlarındaki dalga boyunu ve enflasyonu düşürmeliyiz.

07 Ocak 2022 Cuma