HABER: AYŞE BAŞAK Unutkanlıktan şikayet edenlerden misiniz? Yalnız değilsiniz. Muhtemelen teknolojinin ilerlemesi ve insanın gittikçe daha az şeyi aklında tutmak zorunda kalması insanların hafızasına kötü yönde etki ediyor. Yeni nesiller eskisine nazaran daha kötü bir hafızaya sahip oluyorlar. Çünkü ellerinin altındaki muhteşem cihazlar onlara yapacak pek bir şey bırakmıyor. Bu teknolojinin hepimizin tecrübe ettiği yan etkilerinden biri.Tüm bu gelişmeleri bir kenara koyarsak yaşadığımız hızlı hayatın içinde pek çok şeyi hatırlanır kılmamız gerekiyor.Bunun için en çok başvurduğumuz yöntem, yüzyıllardır aynı! Kalem ve kağıt! Telefonların, tabletlerin not alma fonksiyonlarını kullananlar dahi kağıt ve kalemden vazgeçmiyor. TEMİZE ÇEKİYOR Peki yazdıklarınızı kaybettiğiniz olmuyor mu? Evet. Hepimizin başına geliyor. Yazdıklarınızın, sağda solda bulduğunuz kağıt parçalarına aldığınız notların daha siz onları yazarken dijital hale getirilmesini ister miydiniz?Öyleyse Oree Stylograph isimli bu kaleme bir göz atın! Bu kalem siz not alırken, not alıyor. Yani bir nevi yazdıklarınızı “temize geçiyor”. İster yazı ister resim-şekil olsun, Oree Stylograph, aldığınız notları hafızasına dijital olarak geçiriyor. NOT DEFTERİ ŞART Piyasada Livescribe veya Neo Smartpen gibi benzerleri olsa da, Oree Stylograph, tasarımı ve özellikleri ile farklı bir noktada duruyor. Üçgen şeklinde tasarlanmış kalem hem ergonomik hem de oldukça şık. Bakır kaplaması da onu farklı kılan bir başka özelliği.Kalemin yazdıklarınızı dijitalize etmesi için paketin içinden çıkan A5 kağıtlardan oluşan not defterini kullanmanız gerekiyor. Bu defterdeki kağıtların kenarlarındaki desenleri tanıyan ve bunlara nazaran yazılanları veya çizilenleri algılayabilen bir teknolojiye sahip. Bu kağıtlar biterse yenisini koyabiliyorsunuz. Eğer bu özel kağıtları kullanmazsanız, kaleminiz de özel bir kalem olmaktan çıkıyor. Elbette yine her kalemde olduğu gibi yazı yazabiliyorsunuz. USB İLE ŞARJ EDİLİYOR Oree ile yazdıklarınız kalemin içindeki hafızada depolanıyor. Zaman zaman bu hafızayı bir yere boşaltmanız gerekiyor. Bluetooth bağlantısı kullanan kaleminizi istediğiniz mobil cihazınıza da bağlayabilirsiniz.Pilini micro USB bağlantı ile şarj edebilirsiniz. Mürekkebi ise kolayca doldurulabilir.

04 Eylül 2015 Cuma

HABER: AYŞE BAŞAK Trafik kazaları Türkiye'de olduğu gibi Arjantin'de de büyük bir sorun ve çok sayıda ölüme yol açıyor. Ülkede yapılan araştırmalara göre ölümlü kazaların yüzde 80’i otoyollarda meydana gelirken bunların büyük bir kısmı da sollama sırasında oluyor. Sürücüler özellikle uzun araçları sollarken önünü görebilmek için fazlaca sola doğru başlarını çıkarıyorlar. Bu da büyük risk oluşturuyor. Zira Arjantin’de yolların büyük kısmı tek şeritli. GECE GÖRÜŞ SİSTEMİ Samsung Arjantin'deki bu durumu dikkate alarak ülkede çalışan TIR'larına özel bir sistem kurdu. See-Through adı verilen bu sistem ile TIR'ın arkasındaki sürücü sollamaya çıkmak için sadece önündeki ekrana bakıyor. TIR'ın önünde bulunan kameradan yansıyan görüntü TIR'ın en arka noktasına ulaştırılıyor. Dev bir ekrana yansıtılıyor. Bu ekran şeffaf bir LCD. Gece ve gündüz fark etmiyor. Çünkü kameranın gece görüş sistemi de mevcut. Bu şekilde TIR'ı takip eden araç sürücüsüne çok büyük bir kolaylık sağlanmış oluyor. Yapılan testler oldukça başarılı geçtikten sonra Samsung ikinci aşamaya geçiyor. Şu anda test araçlarını geri çeken Samsung bu teknolojiyi geliştirmek ve Arjantin devletinden bu buluşu hayata geçirmek için gerekli izinleri almakla meşgul.

31 Ağustos 2015 Pazartesi

HABER: İLKER BAŞÖZ İnternet kullanımı her geçen gün hayatımızın birçok kısmına hızla yayılıyor. Artık telefonla konuşmak yerine internet üzerinden mesaj gönderiyor, bankaya gitmek yerine internet bankacılığı kullanıyoruz. Günümüzde iletişim, sosyalleşme, bilgi edinme, alışveriş, rezervasyon gibi internet üzerinden yapılan işlemler saymakla bitmiyor. Böylece ticaretin ve reklamın yolu da internetten geçiyor. Firmalar her geçen gün daha çok bilişim teknolojilerine yatırım yapıp internet üzerinden erişilebilir olma ve ticaret yapma yoluna gidiyor. Fakat bütün bu gelişmeler birçok avantaj yanında birtakım tehditler de getiriyor. Bunlardan en önemlisi ise gittikçe yaygınlaşan siber saldırılar. 5 YILDA 180 MİLYAR DOLAR Arbor Networks Müşteri Yöneticisi Melih Artar'ın aktardığı verilere göre 2015 yılının ilk çeyreğinde yapılan saldırı sayısı, 2014 yılında yapılan saldırı sayısının yarısına ulaşmış vaziyette. Bu da demek oluyor ki, 2015'te bu sayı 2014 yılına oranla 2 katına çıkmış olacak. Bu nedenle firmalar bilişim teknolojilerine yatırım yaparken güvenlik açıklarını da göz önünde bulundurmalılar. Şu an dünyada 75 milyar dolarlık bir yatırım söz konusu. Bu rakamın 2020'ye kadar 175-180 milyar doları bulması bekleniyor. POLİTİK FAKTÖRLER Dünya genelinde gerçekleştirilen birçok siber saldırıyı ele aldığımızda saldırıların en çok politik sebeplerden kaynaklandığı görülüyor. Bu nedenle ülkeler de siber güvenlik teknolojilere çok ciddi yatırım yapıyor. HEM SAVUNMA HEM SALDIRI Örneğin ABD 2020 yılına kadar şu an mevcut olan yatırımını 17 kat daha artırmaya hazırlanıyor. Bu yatırımların amacı ise olağan bir saldırıya karşı korunmak ve gerektiğinde siber saldırılarda bu teknolojileri kullanmak. Bu veriler göz önüne alındığında ise siber savaşların gelecek yıllarda çok daha büyük oranda gerçekleşeceğini söyleyebiliriz. DDOS SALDIRISINA DİKKAT Arbor Networks Müşteri Yöneticisi Melih Artar, gittikçe artan siber saldırılara dikkat çekerek şunları söyledi: "Günümüzde en çok yapılan saldırı türü Ddos saldırısı. Örneğin bir firma geçmişte bütün yatırımını yapmış; mesela firewall almış, anti virüs programlarını network'e koymuş. Korumayı sağladığını düşünüyorlar. Oysa hacker'ler robot işlemlerle siteye giriş yapıyor ve sitenin kapasitesinin üzerine çıkıp erişilebilirliğini bozabiliyorlar. Şu an bu çok popüler bir saldırı şekli. Aldığınız koruma hizmetlerini ise kapasitenize göre derecelendirmek mümkün." NASIL ENGELLENİR? Ddos saldırılarından korunurken sistemin nasıl çalıştığını özetleyen Artar, "Güvenlik amacı ile kullanılan cihazlar internet sitesinin olağan trafiği dışında bir durum sezdiği an sitenin bütün trafiğini kendi üzerine alıyor. Daha sonra bir filtreleme işlemi ile akışı tamamlıyor. Böylece site erişilebilirliği kesintiye uğramadan devam ediyor" dedi. KOBİ’LER DİKKAT Bilişim teknolojileri ve aynı zamanda güvenliği konusunda yeni yatırım yapacak KOBİ'ler için önerilerde bulunan Melih Artar, firmaların bu hizmetleri veri merkezleri veya servis sağlayıcılardan satın almalarının yerinde bir karar olacağını söyledi. Böylece firmaların hem bilir kişiler tarafından hem de daha az maliyetlerle bu hizmeti alabileceklerini vurgulayan Artar, firmaların bunun için kendi bünyesinde bir personel çalıştırmalarının ise çok daha maliyetli olacağını belirtti. Artar, ayrıca bilişim teknolojilerine ayrılan bütçenin önemli bir kısmının güvenlik için ayrılmasının önemli bir adım olacağının da altını çizdi. DİJİTAL ATAK HARİTASI www.digitalattackmap.com adresinden günlük Ddos ataklarını takip etmek mümkün.Bu adreste dijital attack haritası üzerinde bütün ülkeler arasındaki saldırıları anlık olarak takip edebilir. Geçmiş tarihlerde yapılan saldırılar hakkında da bilgi edinebilirsiniz.

31 Ağustos 2015 Pazartesi

İhalesi yapılan 4.5G iletişimde çağ atlatırken, Hazine'ye 3 milyar 356 milyon Euro para girecek. KDV dahil bedel 3 milyar 960 milyon Euro'ya çıkıyor. Mobil iletişimde 4.5G teknolojisi için frekans ihalesi yapıldı. Gelişmiş Uluslararası Mobil Telekomünikasyon yetkilendirilme ihalesinde Avea, Turkcell ve Vodofone yarıştı. İhaledeki toplam teklif 3 milyar 960 milyon euroyu buldu. Turkcell 8, Avea 5, Vodafone da 5 paket satın aldı. İhaleye 800-900-1800-2100 ve 2600 gibi 5 farklı frekans sunuldu. Bu frekansların içinde değişik bant sayıları bulunuyor. Kırsal kesimlere kadar hizmet verebilecek olan 800 bandında en kaliteli frekansları Vodafone, şehir merkezleri gibi daha yoğun noktalara hizmet verebilecek olan 2600'de en kaliteli frekansı da Turkcell kazandı. 2100 bandındaki her üç paket de Turkcell'in oldu. 18 ayrı frekans için düzenlenen ihaleyi BTK Başkan Yardımcısı Deniz Yanık yönetti. Yanık, frekansların 30 Nisan 2029'a kadar yetkilendirileceğini söyledi. Yani operatörler 13 yıllık lisans almış oldu. KÖPRÜ TRAFİĞİ GİBİ Farklı frekansların tek bir frekans gibi kullanımını sağlayan bu teknoloji, çok yüksek hızda iletişim ve veri transferi sağlıyor. Basitçe “Trafik yükü karşısında yetersiz kalan köprünün yanına başka köprüler yaparak, daha geniş hatta daha fazla trafik taşıma kapasitesine ulaşmak” şeklinde tarif ediliyor. Yeni teknoloji yüksek mobil internet hızı ve daha fazla data kapasitesi sunacak. 4,5G'ye uyumlu sim kart ve cihaz sahipleri bu teknolojiden herhangi bir ek ücret ödemeden yararlanabilecek. HAYATI KOLAYLAŞTIRACAK Akıllı ev ve şehir altyapılarına geçişte önemli bir aşama olarak kabul edilen 4,5G, sağlık ve eğitim gibi alanlarda da hayatı kolaylaştıracak çözümler getirecek. Gündelik hayatta birçok iş ve etkinlik, 4,5G teknolojisi ile kesintisiz bir şekilde mobil cihazlar üzerinden yapılabilecek. İhtiyaç duyulan bilgi ve dosyalar, yüksek hızda paylaşılıp, indirilebilecek. Teknoloji ile bulut uygulaması da daha verimli kullanılabilecek. KAPSAMA ALANI DERDİ BİTECEK 3G'de görülen kapsama alanı sorununu çözmesi beklenen 4.5G'de bağlantı hızı, 100 Mbps wi-fi'da ise 1 Gbps'ye kadar çıkabiliyor. 4,5G'de hız, kullanılan cihazlara göre değişmekle birlikte veri indirmede 100-150 Mbps’ten başlayıp 375 Mpbs seviyelerine kadar çıkacak. 2GB büyüklüğündeki bir video, 3G'de 780 saniyede yüklenirken, 4,5G'de 54 saniyede indirilebilecek. Böylece veri indirme hızı 14 kata kadar artacak. İKİ FİRMDAN SÜRPRİZ İhale öncesi dördüncü aday olarak NetGSM’nin katılması bekleniyordu. Ancak firma teklif vermedi. İhale öncesinde şartname satın alan Huawei ise sektörde heyecana sebep oldu. Şartnameye 50 bin TL ödeyen Çinli firma ihaleye girmedi.

31 Ağustos 2015 Pazartesi

Afetlerde, baz istasyonlarının zarar görmesi veya yetersiz kalması durumunda artan haberleşme talebini karşılamak üzere 25 ilde bulundurulması kararlaştırılan uydu transmisyonlu mobilbaz istasyonusayısı 40 şehre konumlandırılacak. Deprembaşta olmak üzere doğal afet ve acil durumlarda haberleşmenin kesilmesini engelleyecek çalışma,Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) koordinasyonunda,Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD)ve GSM işletmeleri tarafından yapıldı.Buna göre, 40 uydu transmisyonlu mobil baz istasyonununher birien az iki ili kapsayacak. ORTAK BAZ KULESİ BTK, AFAD ve GSM firmalarının yürüttüğü çalışmayla, valilik, hastane ve toplanma merkezleri gibiihtiyaç duyulan alanlarda geniş kapsama alanına sahip ve depreme dayanıklı, ortak sabitbaz istasyonukuleleri de kurulacak. Pilot olarak belirlenenİstanbul, Erzincan ve Ispartakulelerin kurulacağı ilk iller olacak. Yapılan saha araştırmaları sonucunda İstanbul başta olmak üzere 3 il için toplam 110 noktada kule kurulmasına ihtiyaç olduğu bildirildi. Bu kulelerin 25’inin İstanbul’da kurulması gerektiğine karar verilirken, gerekli onay süreçlerinin tamamlanmasının ardındanbaz istasyonukulelerinin kurulmasına başlanacak.

26 Ağustos 2015 Çarşamba