HABER: İLKER BAŞÖZ

İnternet kullanımı her geçen gün hayatımızın birçok kısmına hızla yayılıyor. Artık telefonla konuşmak yerine internet üzerinden mesaj gönderiyor, bankaya gitmek yerine internet bankacılığı kullanıyoruz. Günümüzde iletişim, sosyalleşme, bilgi edinme, alışveriş, rezervasyon gibi internet üzerinden yapılan işlemler saymakla bitmiyor. Böylece ticaretin ve reklamın yolu da internetten geçiyor.

Firmalar her geçen gün daha çok bilişim teknolojilerine yatırım yapıp internet üzerinden erişilebilir olma ve ticaret yapma yoluna gidiyor. Fakat bütün bu gelişmeler birçok avantaj yanında birtakım tehditler de getiriyor. Bunlardan en önemlisi ise gittikçe yaygınlaşan siber saldırılar.

5 YILDA 180 MİLYAR DOLAR

Arbor Networks Müşteri Yöneticisi Melih Artar'ın aktardığı verilere göre 2015 yılının ilk çeyreğinde yapılan saldırı sayısı, 2014 yılında yapılan saldırı sayısının yarısına ulaşmış vaziyette. Bu da demek oluyor ki, 2015'te bu sayı 2014 yılına oranla 2 katına çıkmış olacak. Bu nedenle firmalar bilişim teknolojilerine yatırım yaparken güvenlik açıklarını da göz önünde bulundurmalılar.

Şu an dünyada 75 milyar dolarlık bir yatırım söz konusu. Bu rakamın 2020'ye kadar 175-180 milyar doları bulması bekleniyor.

POLİTİK FAKTÖRLER

Dünya genelinde gerçekleştirilen birçok siber saldırıyı ele aldığımızda saldırıların en çok politik sebeplerden kaynaklandığı görülüyor. Bu nedenle ülkeler de siber güvenlik teknolojilere çok ciddi yatırım yapıyor.

HEM SAVUNMA HEM SALDIRI

Örneğin ABD 2020 yılına kadar şu an mevcut olan yatırımını 17 kat daha artırmaya hazırlanıyor. Bu yatırımların amacı ise olağan bir saldırıya karşı korunmak ve gerektiğinde siber saldırılarda bu teknolojileri kullanmak. Bu veriler göz önüne alındığında ise siber savaşların gelecek yıllarda çok daha büyük oranda gerçekleşeceğini söyleyebiliriz.

DDOS SALDIRISINA DİKKAT

Arbor Networks Müşteri Yöneticisi Melih Artar, gittikçe artan siber saldırılara dikkat çekerek şunları söyledi: "Günümüzde en çok yapılan saldırı türü Ddos saldırısı. Örneğin bir firma geçmişte bütün yatırımını yapmış; mesela firewall almış, anti virüs programlarını network'e koymuş. Korumayı sağladığını düşünüyorlar. Oysa hacker'ler robot işlemlerle siteye giriş yapıyor ve sitenin kapasitesinin üzerine çıkıp erişilebilirliğini bozabiliyorlar. Şu an bu çok popüler bir saldırı şekli. Aldığınız koruma hizmetlerini ise kapasitenize göre derecelendirmek mümkün."

NASIL ENGELLENİR?

Ddos saldırılarından korunurken sistemin nasıl çalıştığını özetleyen Artar, "Güvenlik amacı ile kullanılan cihazlar internet sitesinin olağan trafiği dışında bir durum sezdiği an sitenin bütün trafiğini kendi üzerine alıyor. Daha sonra bir filtreleme işlemi ile akışı tamamlıyor. Böylece site erişilebilirliği kesintiye uğramadan devam ediyor" dedi.

KOBİ’LER DİKKAT

Bilişim teknolojileri ve aynı zamanda güvenliği konusunda yeni yatırım yapacak KOBİ'ler için önerilerde bulunan Melih Artar, firmaların bu hizmetleri veri merkezleri veya servis sağlayıcılardan satın almalarının yerinde bir karar olacağını söyledi. Böylece firmaların hem bilir kişiler tarafından hem de daha az maliyetlerle bu hizmeti alabileceklerini vurgulayan Artar, firmaların bunun için kendi bünyesinde bir personel çalıştırmalarının ise çok daha maliyetli olacağını belirtti. Artar, ayrıca bilişim teknolojilerine ayrılan bütçenin önemli bir kısmının güvenlik için ayrılmasının önemli bir adım olacağının da altını çizdi.

DİJİTAL ATAK HARİTASI

www.digitalattackmap.com adresinden günlük Ddos ataklarını takip etmek mümkün.Bu adreste dijital attack haritası üzerinde bütün ülkeler arasındaki saldırıları anlık olarak takip edebilir. Geçmiş tarihlerde yapılan saldırılar hakkında da bilgi edinebilirsiniz.

31 Ağustos 2015 Pazartesi

Etiketler : Teknoloji

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, uluslararası girişim sermayesi fon yöneticilerinin Türkiye'de daha fazla varlık göstermeyi istediklerini belirtti.


Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, bir dizi programa katılmak için bulunduğu Londra'da girişim sermayesi fonları yöneticileriyle görüşmesinin ardından, Türk basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

 

Türkiye'de özellikle girişimcilik ve teknoloji ekosisteminin son 20 yılda muazzam bir mesafe kaydettiğini dile getiren Kacır, teknoloji girişimlerinin ölçeği büyürken sayısının da arttığını söyledi.

 

Kacır, bugün 10 binden fazla Türk teknoloji şirketinin 100'ün üzerinde teknoparkta inovasyon ve AR-GE odaklı çalışmalarını sürdürdüğünü aktardı.

 

Bu ekosistemin finansal olarak desteklenmesi ve büyümesinin kritik önemde olduğunu vurgulayan Kacır, "Teknoloji girişimleri, bütün dünyada çoğunlukla girişim sermayesi yatırım fonlarından aldıkları yatırımlarla büyüyor. Biz de Türkiye'de girişim sermayesi yatırım fonlarını büyütmeye gayret ediyoruz. Türkiye'de yeni girişim sermayesi yatırım fonlarının oluşturulması bizim önemli bir hedefimiz. Ayrıca, küresel yatırım fonlarının Türkiye'de teknolojik girişimlerine yatırım yapması da amacımız. Bunun için son yıllarda pek çok adım attık. Kamu kaynaklarının fonların fonu olarak girişim sermayesi fonlarına yatırım yapmasını sağlayan, böylelikle bir kaldıraç oluşturmayı mümkün kılan programlar başlattık." diye konuştu.

 

TÜRK TEKNOLOJİ GİRİŞİMLERİ 3 YILDA 4 MİLYAR DOLAR YATIRIM ALDI

 

Bakan Kacır, söz konusu programlar ve bu alanda gösterilen çaba sayesinde Türkiye'de teknoloji girişimlerinin önceki dönemlere göre daha büyük yatırım aldığını dile getirerek, "2010-2020 arası Türkiye'de teknoloji şirketlerine ve startuplara yatırım ölçeği yıllık 100 milyon dolar tutarındaydı. Türk teknoloji girişimleri, 2020-2023 döneminde ise 4 milyar dolar yatırım aldı. Bu tabii Türkiye'nin milyar dolar değeri aşan unicornların, yani Turcornların da çıkmasını hızlandırdı." dedi.

 

Oyun, e-ticaret, yazılım ve fintech gibi alanlarda milyar dolar değeri aşan Türk teknoloji girişimlerinin bulunduğunu kaydeden Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"2030'a kadar Türkiye'nin teknoloji ekosistemini, girişimcilik ekosistemini büyütmeye devam edeceğiz. Türkiye'den 100 bin teknoloji girişiminin doğmasını ve aynı dönemde bunların 100'ünün milyar dolar değeri aşarak Turcorn olmasını sağlayacağız. Ama bunu yaparken mutlaka uluslararası işbirliklerimizi güçlendirmemiz, Türkiye'nin teknoloji girişimciliğindeki başarı hikayesini dünyaya çok daha güçlü şekilde anlatmamız, tanıtmamız lazım. Bu vesileyle bulunduğum Londra'da çok sayıda girişim sermayesi fonu yöneticisiyle çok kapsamlı görüşme gerçekleştirdim. Bazıları geçmiş dönemlerde Türkiye'de yatırım yapmış olmakla birlikte pek çoğu aslında Türkiye'nin yeni bir başarı hikayesinin eşiğinde olduğunu ifade etti ve Türkiye'ye gelme konusundaki istekliliklerini benimle paylaştı. Bundan da açıkçası memnuniyet duydum.

 

Londra özellikle girişim sermayesi fonları ve diğer varlık fonları alanında dünyada öncü merkezlerden biri. Burada 500'den fazla sermaye fonu bulunuyor ve her yıl bu fonlar çok büyük ölçekte kaynak temin etme imkanına sahipler ve bu kaynağı yıldan yıla artan bir ölçekte teknolojiye ve teknoloji girişimciliğine ayırıyor. İnşallah, önümüzdeki dönemde kendileriyle kurduğumuz ilişkileri ve iletişimi çok daha ileri seviyeye getireceğiz. Türkiye'de benzer etkinlikleri onlarla birlikte gerçekleştireceğiz ve Türkiye'nin teknolojik girişimlerinin büyümesini hızlandırmaya devam edeceğiz."

 

TÜRKİYE'NİN YENİ HİKAYESİNDE KATMA DEĞERLİ ÜRETİM BAŞROL OYNAYACAK

 

Bakan Kacır, pek çok girişimin odağında sağlık, yeşil ve dijital dönüşüm ile yapay zeka gibi alanların olduğunu söyledi.

 

Özellikle bu alanlarda Türkiye'nin sahip olduğu kapasiteyi paylaştığını anlatan Kacır, "Yine yeşil dönüşümün önemli bir unsuru olan yeni nesil mobilite teknolojilerinde Türkiye'de startupların teknoloji girişimlerinin geldiği seviyeyi kendilerine çok detaylı olarak anlattım. Onlar da Türkiye'de daha fazla varlık göstermek arzusunu bizimle paylaştı. Türkiye'de kamunun, özellikle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak biz ve ilgili kurumlarımızın bu ekosistemi ne kadar güçlü şekilde himaye ettiğimizi de görmeleri, onlar açısından cesaretlendirici oluyor." diye konuştu.

 

Kacır, Türkiye'de inovasyon ve fintech alanındaki regülasyon gelişmeleri ve kripto varlıklarla ilgili yeni yasa çalışması hakkında da yatırımcıları bilgilendirdiğini aktardı.

 

Tüm bu yaklaşımların Türkiye'nin yenilikçi teknolojilere ne kadar kuvvetli şekilde ev sahipliği yaptığını ve dönüşümü en ileri seviyede nasıl yakaladığını gösterdiğini dile getiren Kacır, sözlerini şöyle tamamladı:

 

"Onlar da bunun aslında çok farkında. Türkiye'nin makro ekonomik göstergelerindeki iyileşmeyi de çok kapsamlı olarak hem girişim sermayesi fon yöneticileriyle hem de dün yine görüştüğüm İngiltere Yatırım Bakanı ile konuştuk. Özellikle Türkiye'nin kredi risk priminin hızla düşüyor olması aslında Türk ekonomisinin doğru yolda olduğunun önemli göstergelerinden biri. Bunun sonucunda önümüzdeki dönemde Türkiye'ye yatırımların çok hızlanacağını öngörüyoruz. Muhataplarımız da aynı fikirdeler ve burada özellikle Türkiye'nin yeni dönemdeki bu sermaye akımlarını hızlı çekmesi, bu kaynağın büyük ölçekte katma değerli üretime, teknolojik dönüşüme ve teknolojik girişimciliğine kazandırılması için çabalarımızı artıracağız. Türkiye yepyeni başarı hikayelerini hayata geçirecek ve bu defa öncekilerden de daha güçlü şekilde, katma değerli, rekabetçi, verimli üretim ve yüksek teknoloji girişimleri bu hikayede başrol oynayacak."

 

Bakan Kacır, ayrıca Londra'daki iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya geldi.

17 Mayıs 2024 Cuma

Ticaret Bakanlığı, muafiyet fazlası getirilen cep telefonlarının yurda girişinde vergi kayıp ve kaçağının önüne geçilmesi amacıyla uygulamada değişiklik yaptı.


 

Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, yolcu beraberinde yurda sokulmak istenilen eşyalar kapsamının, Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkındaki Karar kapsamında düzenlendiği belirtilerek, "GSM-cep telefonu"nun da liste kapsamında yer aldığı anımsatıldı.

 

Cep telefonunun, yabancı misyon mensupları hariç, yolcunun kimlik numarasına kayıtlı hatlarla kullanılması kaydıyla, üç takvim yılında 1 adet getirilebildiğine işaret edilen açıklamada, bu cep telefonunun da yolcu beraberi kişisel eşya statüsünde gümrük vergilerinden muaf olarak serbest dolaşıma sokulabildiği vurgulandı.

 

Açıklamada, bunun haricinde yolcu beraberinde hediyelik eşya statüsünde veya posta/hızlı kargo taşımacılığı yoluyla muafen veya vergileri ödenmesi suretiyle dahi cep telefonu getirilmesinin mümkün olmadığının altı çizilerek, şöyle devam edildi: "Kararın uygulanması esasında, yolcuların beraberindeki eşya statüsünde ve muafiyet limiti dışında beyanlarına aykırı olarak getirdikleri cep telefonunun gümrük vergilerinin iki kat olarak alınması ve eşyanın sahibine teslim edilmesi, bu durumda, 1 adet muafiyet sınırını aşan ve vergileri alınarak teslim edilen telefonların getiren kişi veya üçüncü kişiler adına ulusal ağa tanıtılarak doğabilecek vergi kayıp ve kaçağının önüne geçilmesi amacıyla gerekli tedbir alındı. Bölge Müdürlüklerince, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna 1 adet muafiyet sınırını aşan telefonların kişi ve IMEI numaralarının bildirilmesi gerektiği hususu talimatlandırılmıştır."

 

MUAFİYET FAZLASI TELEFONLAR 3 AY GÜMRÜK AMBARLARINDA BEKLETİLEBİLECEK

 

Düzenlemeyle sadece yolcu beraberinde getirilen kişisel eşya statüsünde olan bir adet cep telefonuna muafiyet tanınması uygulamasında değişiklik olmadığına vurgu yapılan açıklamada, yolcu beraberi hediyelik eşya statüsünde veya beyana aykırı bir şekilde yurda sokulmak istenen ikinci cep telefonlarının İMEİ kaydı yapılmamak suretiyle kullanımı engellenemediği için bu kapsamdaki telefonun maktu vergileri ödenerek teslimi uygulamasının kaldırıldığı bildirildi.

 

Açıklamada, "Bununla birlikte yolcu beraberinde muafiyet fazlası olarak getirilen cep telefonunun, yolcu tarafından tekrar yurt dışına çıkışında teslim alınmak istenmesi halinde Gümrük Kanunu'nda belirtilen 3 aylık süre boyunca gümrük ambarlarında bekletilmesi ve süre içerisinde yolcunun tekrar yurt dışına çıkarken beraberinde teslim edilerek iade edilmesi mümkün bulunmaktadır." bilgisi paylaşıldı.

17 Mayıs 2024 Cuma