Balıkları kamerayla görerek tutma zamanı

HABER: AYŞE BAŞAK Balık avına çıkan profesyoneller büyük teknelerini her türlü cihazla donatıyorlar. Teknolojinin tüm imkânlarından faydalanıyorlar. Sonarlar ve radarlar ile balıkları kovalıyor, yerlerini tespit ediyorlar. Ancak piyasada amatör balıkçılar, hatta temel olta balıkçılığı için üretilmiş cihazlar da hiç az değil. 170 DERECELİK GÖRÜŞ AÇISI FishEyes, Strike Cam gibi buluşlar mesela. Bu iki üründen teknolojiyi sonuna kadar kullanarak ayrılan GoFish ise bu alanda yepyeni bir aşamayı temsil ediyor. 1080 p HD kamerası, kızılötesi gece görüşü ve 170 derecelik görüş açısı ile piyasada bugüne kadar geliştirilmiş ürünlerin arasından sıyrılıyor. Üstelik mikrofonu ile tüm su altı seslerini kayıt altına alıyor. KAMERA SABİTLENİYOR Kameranın en iyi şekilde görüntü alması için kımıldamaması, özellikle de misina ile birlikte kendi etrafında dönmemesi gerekiyor. Ürünün tasarımcıları bu sorunu kameraya bağlantılı bir ağırlık koyarak çözmüşler. Böylece kameranın, kullanıcı ve bu ağırlık arasında oluşacak gerilim ile sabitlenmesini hedeflemişler. Elbette kamerayı, bu ağırlığa bağlı olmadığında batmayacak şekilde tasarlamışlar. Böylelikle cihaza yaptığınız “yatırım”, ödediğiniz ücret korunmuş oluyor. Yani misina koptuğunda, cihaz ağırlıktan ayrıldığında kameranız suya gömülmüyor, tasarımı ve üretildiği malzeme sayesinde su yüzeyine çıkıyor. 32 GB HAFIZA GoFish microSD kart ile 32 GB’lık hafıza içeriyor. Wi-Fi bağlantısı, cep telefonu aplikasyonu ile uyumlu çalışma özellikleri var. Kamerayı misinadan çıkarmadan cep telefonu aracılığı ile görüntüleri internette istediğiniz platforma yüklemeniz mümkün. Şubat ayında seri üretime geçmesi planlanan ürünün fiyatı 115 dolar.

16 Ekim 2015 Cuma

Akıllı pencere geliyor

HABER: AYŞE BAŞAK Çevre kirliliği ile mücadele etmenin en etkin yollarından biri de ısınma-soğutma ve aydınlanma masraflarını kısmak. Fosil yakıt tüketimi doğrudan soluduğumuz havayı kirletiyor. Elektrik tüketimini azaltmak ise çevre için çok önemli. Şehirlerde iklimlendirme masraflarının kısılması için özellikle bina izolasyonlarına önem veriliyor. Çıkan yeni malzemelerle oldukça ilerleme kaydeden bu sektöre yavaş yavaş cam üreticileri de katkı sunmaya başladılar. CAMIN ISI İLETİMİ Son yıllarda ışık geçirgenliğini hava sıcaklığına ve iç mekandaki ışık ihtiyacına göre ayarlayabilen cam veya cam kaplamaları geliştirildi. Bunların kullanımı ne zaman yaygınlaşacak, bilemiyoruz. Ancak ABD’de bulunan Teksas Üniversitesi’nde sadece ışığın geçirgenliğini değil, camın ısı iletimini de düzenleyen bir teknik geliştirildi. IŞIĞI DA KESEBİLİYOR İki yıl önce Delia Milliron ve ekibi tarafından geliştirilen akıllı cam kaplaması istendiğinde ışığı kesebiliyordu. Sonra indiyum oksit nano kristallerinin cama eklenmesiyle, uygulanan elektrik akımının miktarına göre gerektiğinde ışığı tamamen kesebilen bir kaplama üretildi. Bu alanda çalışmalar ilerletilerek istendiğinde ışığın geçmesine izin veren ancak ısı iletimini engelleyen veya tam tersi, ışığı tamamen bloke eden ve ısıya müsaade eden bir ürün ortaya çıktı. Seri üretime geçmeye çok yakın olduğu belirtilen bu ürün özellikle saatler değil, dakikalar içinde değiştirilen ayarlarıyla çok avantajlı görünüyor. Işığın geçmesine izin veren ancak ısı iletimini engelleyen veya tam tersi, ışığı tamamen bloke eden ve ısıya müsaade eden bir ürün geliştirildi.

12 Ekim 2015 Pazartesi

Yapıştırın takip edin!

HABER: AYŞE BAŞAK Günlük hayatımızı kolaylaştıran ürünler bazen çok küçük boyutlarda ve umulmadık basitlikte olabiliyor. TrackerPad, unutkanlıktan ve sık sık bir şeyleri kaybetmekten şikâyet edenler için geliştirilmiş bir ürün. Küçük bir demir para düşünün. Bunun yaklaşık yarısı kadar. Evet,sadece bir santimetre çapında. 10 x 10 x 3.8 mm ölçülerinde. Bu kadar küçük, hafif, pratik ve esnek bir şeyin en büyük avantajı onu her yerde kullanabilecek olmanız. Örneğin cüzdanınızı kaybetmekten korkuyorsanız, içine bir TrackerPad yerleştirebilirsiniz. Sadece 1.6 gram ağırlığında olan TrackerPad’in içinde ödemesi önceden yapılmış bir SIM kart bulunuyor ve sistem bu kart ile bağlantı kurarak çalışıyor. TrackerPad sunucusu diyebileceğimiz sistemi cep telefonunuz üzerinden kullanıyorsunuz. Özellikle çalınması muhtemel olan eşyalarınızda kullanabilirsiniz. Mesela bisiklet... Böylelikle bisikletinizin, üzerine yapıştırdığınız TrackerPad ve cep telefonunuzdaki uygulamasayesinde bıraktığınız yerde olup olmadığını izleyebiliyorsunuz. UYARI SINIRLARI Üzerlerindeki QR kodu ile tanımladığınız her bir cihaza istediğiniz ismi koyabilirsiniz. Tercihen neyin üzerine yapıştırdıysanız onun ismini vermek kolaylık sağlayabilir.Aynı anda birden fazla cihazı cep telefonunuzun ekranından takip edebiliyor,her bir eşyanız için uyarı sınırları oluşturabiliyorsunuz. Böylece takip ettiğiniz eşya, belirlediğiniz sınırların dışına çıktığında telefonunuza uyarı geliyor. Örneğin kıymetli bir kitaba TrackerPad’i yapıştırıp takip edebilir, evinizden, kütüphanenizden dışarı çıkarıldığı anda gelecek uyarı ile haberdar olabilirsiniz. ÇOCUKLAR DA DAHİL Çocuklarınızı merak ediyorsanız, belki kulağa tuhaf gelecek ama onların üzerine de bu küçük cihazdan yerleştirebilirsiniz. TrackerPad hemen her şey üzerinde kullanılabilecek şekilde tasarlanmış. Evcil hayvanlar için de geçerli; örneğin tasmalarına yapıştırabilirsiniz. Henüz seri üretime geçmemiş olan ürün için internetten sipariş verilebilir. 46 dolar ödeyerek iki adet ürün ve bir şarj cihazına sahip olabilirsiniz. Teslimatın aralık ayında yapılması bekleniyor. ŞARJI BİR HAFTA SÜRÜYOR Su geçirmez olan TrackerPad’in tekrar tekrar kullanma özelliği de mevcut. Soğuk su ile ıslatıldığında arkasındaki yapışkan aktif hale geliyor ve her yüzeye yapıştırılabiliyor. Bir defa şarj edildikten sonra yaklaşık bir hafta çalışabilen cihazları kablosuz olarak şarj edebiliyorsunuz. Şarj tablasına koyduğunuz cihaz şarj olmaya başladığında cep telefonu aplikasyonu ile bunu görebiliyorsunuz.

02 Ekim 2015 Cuma

3D kalem ile üç boyutlu çizim

HABER: AYŞE BAŞAK 3D yazıcılar ve onlarla yapılabileceklerin sonu gelmiyor. Pek çok sektörde faaliyete başlayan bu cihazlar gelecekte bugün olduğundan çok daha yoğun kullanılacak. Onları bu kadar kıymetli kılan şey ise kişiye özel üretim imkânı sunmaları. 3D kalemler de piyasada. Henüz yeni olan bu teknolojinin kullanım alanları oturmuş değil. Ancak farklı üretim şekillerine elverişli olmaları ve ileride maliyetlerinin düşeceği göz önüne alınırsa, 3D kalemlerin geleceğinin parlak olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. AVUÇ İÇİNE SIĞIYOR 3DSimo adlı 3D kalemi üreten ekip, şimdi de 3DSimo Mini adlı küçük versiyonunu üretmeye hazırlanıyor. Bu modelin tek özelliği ise küçük olması hem de bir avuç içine sığacak kadar küçük olması değil​. Bunun yanında pek çok farklı özelliklere de ​sahip. Lehimleme, yakma ve köpük kesme özellikleri. Yani el işi yapan, küçük elektronik cihazlar veya oyuncaklar üreten birinin ihtiyacı olan​hemen her şeyi tek ​bir alette toplamışlar. ASIL GÖREVİ ÇİZİM Elbette ürünün asıl görevi üç boyutlu çizim yapmak. Çizim yapmak için ABS, PLA, PETG, HIPS, FLEXI gibi günümüzde popüler olan pek çok farklı malzeme kullanılabiliyor. Çizmek istediğiniz, ortaya çıkarmak istediğiniz ürüne göre seçim yapma şansınız var. Ürün cep telefonuna bağlanıyor. Akıllı telefonlar için bir uygulama geliştirilmiş. Bu uygulama da size teknik konularda yardımcı oluyor. Örneğin ısı ayarı, malzeme seçimi gibi. Ayrıca eğitici videolar da mevcut. ŞUBATTA PİYASADA Öte yandan telefon, ​3D kaleme blueetooth aracılığı ile bağlanıyor. Ürün piyasaya çıktığında sadece 3D kalem olarak çıkacak. Ancak sadece 15 dolar fark ödeyerek diğer özelliklere de sahip olmak mümkün olacak. Eğer ekibin işleri yolunda giderse ürünün şubatta piyasaya çıkması bekleniyor.

18 Eylül 2015 Cuma

Evde arı beslemeye ne dersiniz

HABER: AYŞE BAŞAK Bal arıları bitkilerin döllenmesinde kritik bir rol oynuyor. Ancak dünyanın her yerinden arıların nüfusu ile ilgili kötü haberler geliyor. Buna neyin sebep olduğu kesin olarak bilinmese de cep telefonlarının suçlu olduğunu söyleyen bilim insanları var. ABD’de 2014-2015 kış sezonunda arı mevcudunun yüzde 23.1 oranında azaldığı bildirildi. Buna geçen yıl da eklenirse önceki yıla göre yüzde 42.1 azalma demek oluyor. ÇALIŞMAYA HAZIR KOLONİ BEEcosystem isimli bu ürün şeffaf bir arı kovanı. İnsanları arı beslemeye teşvik etmek için düşünülmüş. Arı nüfusunun azalması tehlikesi karşısında insanoğlunun savaşması gerekiyor. Bunun yolu da önce arıları tanımak ve sevmekten geçiyor. Evinizde otururken bir kovanda çalışan arıları izlemek keyifli olmaz mı? Ürünün tasarlanmasındaki amaç arı besleme işini daha keyifli ve kolay bir hale getirebilmek. Ürün size içindeki arı kolonisi ile birlikte çalışmaya hazır bir şekilde gönderiliyor. Kovanı ister içeriye ister dışarıya koyabilirsiniz. Her iki halde de arıları bal yaparken izleyebileceksiniz. Tek yapmanız gereken bir yere asmak. EVİN İÇİNE DAĞILMIYOR Evinizin içinde bir arı kovanı fikrini çok tuhaf değil mi? BEEcosystem ile aslında arıları bal yaparken izleme keyfini yaşamak için onlarla karşılaşmanız gerekmiyor. Eğer duvara asarsanız arkadan arıların kovana girip çıkabilecekleri bir delik açmanız gerekiyor. Delik açmak istemiyorsanız pencereye yakın bir yere koyarak ürünle birlikte verilen hortumdan faydalanabilirsiniz. Eğer hortum yerinden çıkarsa kovanın kapısını otomatik olarak kapatan bir sistem var. Böylece arılar evinize dağılmıyor. Kovanı yerleştirdikten sonra yapacağınız pek bir şey yok. Arılar dışarı çıkıp çevreyi keşfetmeye başlayacaklar. BİR KOVAN İLE YARIM KİLO BAL Arı beslemeyi eğlenceli ve kolay hale getiren ürün ile az miktarda da olsa bal üretmeniz mümkün. Bir kovan ile yılda yarım kilo balınız olabilir. İnternet üzerinden fon toplama aşamasında olan ürün için 450 dolara sipariş verebilirsiniz. Siparişlerin gönderilmesine bu yılın aralık ayında başlanması düşünülüyor. YENİ KOVAN EKLEYEBİLİRSİNİZ Modüler olarak tasarlanan ürün bal kovanları gibi altıgen şeklinde. Arıların nüfusu arttıkça, her yıl dilerseniz yeni bir kovanı istediğiniz yönde ekleyebilir, kovanınızı genişletebilirsiniz.Ürünün altında bulunan çekmeceyi çıkartarak içine biriken çer çöpü zaman zaman dışarı atabilirsiniz. Özel bir kapak sayesinde arıların ışık görmemesi gereken gece saatlerinde bile arıları izlemeniz mümkün. Kovanın üstünde bulunan bir noktadan da arılarınızı besleyebilirsiniz. Bu işi çevrede az çiçek olan mevsimde yapmanız gerekiyor.

11 Eylül 2015 Cuma