HABER: AYŞE BAŞAK

Günlük hayatımızı kolaylaştıran ürünler bazen çok küçük boyutlarda ve umulmadık basitlikte olabiliyor. TrackerPad, unutkanlıktan ve sık sık bir şeyleri kaybetmekten şikâyet edenler için geliştirilmiş bir ürün. Küçük bir demir para düşünün. Bunun yaklaşık yarısı kadar. Evet,sadece bir santimetre çapında. 10 x 10 x 3.8 mm ölçülerinde. Bu kadar küçük, hafif, pratik ve esnek bir şeyin en büyük avantajı onu her yerde kullanabilecek olmanız. Örneğin cüzdanınızı kaybetmekten korkuyorsanız, içine bir TrackerPad yerleştirebilirsiniz.

Sadece 1.6 gram ağırlığında olan TrackerPad’in içinde ödemesi önceden yapılmış bir SIM kart bulunuyor ve sistem bu kart ile bağlantı kurarak çalışıyor. TrackerPad sunucusu diyebileceğimiz sistemi cep telefonunuz üzerinden kullanıyorsunuz. Özellikle çalınması muhtemel olan eşyalarınızda kullanabilirsiniz. Mesela bisiklet... Böylelikle bisikletinizin, üzerine yapıştırdığınız TrackerPad ve cep telefonunuzdaki uygulamasayesinde bıraktığınız yerde olup olmadığını izleyebiliyorsunuz.

UYARI SINIRLARI

Üzerlerindeki QR kodu ile tanımladığınız her bir cihaza istediğiniz ismi koyabilirsiniz. Tercihen neyin üzerine yapıştırdıysanız onun ismini vermek kolaylık sağlayabilir.Aynı anda birden fazla cihazı cep telefonunuzun ekranından takip edebiliyor,her bir eşyanız için uyarı sınırları oluşturabiliyorsunuz. Böylece takip ettiğiniz eşya, belirlediğiniz sınırların dışına çıktığında telefonunuza uyarı geliyor. Örneğin kıymetli bir kitaba TrackerPad’i yapıştırıp takip edebilir, evinizden, kütüphanenizden dışarı çıkarıldığı anda gelecek uyarı ile haberdar olabilirsiniz.

ÇOCUKLAR DA DAHİL

Çocuklarınızı merak ediyorsanız, belki kulağa tuhaf gelecek ama onların üzerine de bu küçük cihazdan yerleştirebilirsiniz. TrackerPad hemen her şey üzerinde kullanılabilecek şekilde tasarlanmış. Evcil hayvanlar için de geçerli; örneğin tasmalarına yapıştırabilirsiniz.
Henüz seri üretime geçmemiş olan ürün için internetten sipariş verilebilir. 46 dolar ödeyerek iki adet ürün ve bir şarj cihazına sahip olabilirsiniz. Teslimatın aralık ayında yapılması bekleniyor.

ŞARJI BİR HAFTA SÜRÜYOR

Su geçirmez olan TrackerPad’in tekrar tekrar kullanma özelliği de mevcut. Soğuk su ile ıslatıldığında arkasındaki yapışkan aktif hale geliyor ve her yüzeye yapıştırılabiliyor. Bir defa şarj edildikten sonra yaklaşık bir hafta çalışabilen cihazları kablosuz olarak şarj edebiliyorsunuz. Şarj tablasına koyduğunuz cihaz şarj olmaya başladığında cep telefonu aplikasyonu ile bunu görebiliyorsunuz.

02 Ekim 2015 Cuma

Etiketler : Teknoloji

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır,"Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz, genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır." dedi.


Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye'nin uzay teknolojilerinde önemli ilerleme kaydetmeye kararlı olduğunu belirterek, "Uluslararası Uzay İstasyonu'nda daha fazla bilimsel araştırma yapılması, uzay teknolojilerinde Ar-Ge ve üretim kapasitelerinin güçlendirilmesi için programlar başlatacağız." dedi.

 

Türkiye Uzay Ajansının ev sahipliğinde düzenlenen Orta Avrasya Uzay Teknolojileri Konferansı (STC-2024), Ankara JW Marriott Otel'de başladı.

 

Bakan Kacır, açılışa gönderdiği video mesajda, uzay sektörünün büyüyüp geliştiği bir dönemde, bu etkinlikle dünyanın dört bir yanındaki uzay topluluklarının bir araya getirilmesinin önem taşıdığını söyledi.

 

Uzayın daha erişilebilir hale gelmesi ve bu yarışa yeni katılımcıların dahil olmasıyla, küresel uzay sektörünün hızlı ilerleme kaydettiğini bildiren Kacır, bu büyümenin, evrenin kavranması açısından önemli gelişmeye yol açtığını aktardı.

 

Kacır, bu derin etkinin, yenilikçi sivil ve ticari uygulamaların geliştirilmesi, uzay ekonomisinin sürekli genişlemesi, uzayla ilgili teknolojilerin topluma ve daha geniş ekonomiye entegrasyonuyla kendini gösterdiğini belirtti.

 

Uzay sektörünün, insanların günlük yaşamını etkilediğine ve küresel ekonominin tüm sektörlerinde değer yarattığına işaret eden Kacır, "Uzay ekonomisinin, 2035'e kadar 1,8 trilyon dolar büyüklüğünde bir pazara ulaşması öngörülüyor. Türkiye, son 22 yılda geliştirdiği sağlam altyapı sayesinde uzayın sunduğu sınırsız fırsatlardan yararlanmaya fazlasıyla hazır. Uzaya dair yeteneklerimiz artık kendi uydularımızı geliştirmemize, test etmemize ve üretmemize olanak sağlıyor." diye konuştu.

 

KÜRESEL OYUNCU OLACAĞIZ

 

Kacır, BİLSAT, RASAT, GÖKTÜRK ve İMECE'yle görüntüleme uydularının üretiminde önemli kabiliyet kazandıklarını bildirerek, yakında ilk milli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A'nın fırlatılmasıyla alanda yetkin 11 ülkeden biri olunacağını söyledi.

 

İdeallerinin, uydu teknolojilerindeki başarılarının çok ötesine uzandığını belirten Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Uzaydaki varlığımızı sürdürmeyi ve onu barış içinde tüm insanlığın yararına kullanmayı hedefliyoruz. Kaynaklarımızı, yeteneklerimizi, insan sermayemizi ve altyapımızı istikrarlı şekilde geliştiriyoruz. Türkiye Milli Uzay Programı, keşif ve inovasyonun sınırlarını zorlama kararlılığımızı örnekleyen 10 yıllık cesur girişimleri, stratejileri ve hedefleri özetleyen vizyoner bir yol haritası belirliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde Milli Uzay Programı'mızın kilometre taşlarından biri de insanlı ilk uzay bilim misyonumuz oldu. Küresel uzay yarışında önemli bir oyuncu olarak ortaya çıktığımızı, keşif, yenilik ve ilerlemeye olan sarsılmaz bağlılığımızı göstererek bu tarihi görevi başarıyla tamamladık."

 

Kacır, Türk Astronot ve Bilim Misyonu Projesi'nin önemine de işaret ederek, "Uluslararası Uzay İstasyonu'nda daha fazla bilimsel araştırma yapılması, uzay teknolojilerinde Ar-Ge ve üretim kapasitelerinin güçlendirilmesi için programlar başlatacağız. Yeni nesil uydu geliştirmede küresel bir oyuncu olmayı, bölgesel konumlandırma ve zamanlama sistemimizi geliştirmeyi ve uzay limanı kurarak uzaya erişimi güvence altına almayı hedefliyoruz. Yerli ve milli özgün hibrit roketle aya ulaşacağız." dedi.

 

Toplumun uzay çağında başarılı olacak bilgi ve becerilerle donatılmasına ve uzay alanında yetkin insan kaynağının geliştirilmesine verdikleri öneme dikkati çeken Kacır, bunun en görünür ve önemli adımlarından birinin son 7 yıldır düzenledikleri dünyanın en büyük havacılık ve teknoloji festivali TENKOFEST olduğunu söyledi. Kacır, bu yıl roketlerden İHA'lara, uydulardan jet motorlarına kadar 46 farklı kategorideki teknoloji yarışmasına 1,6 milyondan fazla kişinin başvurduğunu belirtti.

 

Kacır, her yaştan ve kesimden binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen Gökyüzü Gözlem Şenlikleri'nin de uzay ile toplumu buluşturduğunu bildirerek, "Uzay bilimi ve teknolojisinde insan kaynağımızı güçlendirmeye yönelik adımlar atmaya devam edeceğiz. Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz, genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır." ifadelerini kullandı.

 

ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ÖNEM TAŞIYOR

 

Milli Uzay Programı'nın başarısında uluslararası işbirliğinin önem taşıdığını aktaran Kacır, uzay çalışmalarında Türk devletleri arasında işbirliği ve dayanışmayı artırmaya odaklandıklarını söyledi. Kacır, bu yıl Türk Devletleri Teşkilatı Bilim, Teknoloji, Yenilik ve Sanayi Bakanları Açılış Toplantısı'na İstanbul'da ev sahipliği yapacaklarını belirtti.

 

Kacır, bu tarihi buluşmanın sonuçlarının, ülkeler arasında bilim ve teknoloji alanında işbirliğinin geliştirilmesinde son derece faydalı olacağına inandığını aktararak, şunları kaydetti:

 

"Uluslararası işbirliğini destekleyen, birlikte iddialı projelere imza atma yeteneğimizi artıran girişimler geliştirmeye ve uygulamaya devam edeceğiz. Bu önemli etkinliğe ev sahipliği yapmak, kaynakları bu amaç için harekete geçirme kararlılığımızın bir kanıtıdır. Ayrıca, her birinizi Antalya'daki 2026 Uluslararası Uzay Kongresi'ne katılmaya içtenlikle davet ediyorum. Bu, uluslararası işbirliğini geliştirmek ve Türkiye'nin uzay teknolojisindeki ilerlemelerini küresel sahnede sergilemek için paha biçilmez bir fırsat olacak."

25 Nisan 2024 Perşembe

Yazılım geliştirme süreçleri, operasyonel altyapı yönetimi ve bu alanlarda çalışan ekipleri bir araya getiren teknik konferans DevOpsDays, Türkiye'de 6'ncı kez düzenlendi.


DevOpsDays Türkiye'den yapılan açıklamaya göre, yazılım geliştirme ve bilgi teknolojileri kültürünü ve uygulamalarını Türkiye'deki profesyoneller arasında yaygınlaştırmayı amaçlayan DevOpsDays İstanbul, yazılım dünyasını İstanbul'da bir araya getirdi.


Yazılım geliştirme ve operasyonel altyapı yönetimi alanındaki prensiplerin ve metodolojilerin daha iyi anlaşılmasını sağlamak, bu konudaki en iyi uygulamaları paylaşmak ve sektörde çalışanlara ağ kurma fırsatları sunmak için faaliyetlerini yürüten DevOps Türkiye topluluğu, bu yılki etkinlikte yurt dışından da üst düzey katılımcıları ağırladı.


DevOpsDays İstanbul'un açılış konuşmasını Ergonautic Kurucusu ve RedHat'in eski yöneticilerinden Andrew Clay Shafer yaptı.


Yazılım ve DevOps dünyasının önemli isimlerinin konuşma yaptığı etkinlikte, "açık oturum" olarak adlandırılan yuvarlak masa toplantıları ve "ateşleme" olarak bilinen kısa ve ilham verici konuşmalar yer aldı.


Açık oturumlarda konular tüm katılımcılar tarafından belirlenirken, yuvarlak masalarda toplanan katılımcılar DevOps dünyasına ilişkin görüşleri tartıştı. Bu sayede, alanda çalışan uzmanlar son teknolojilerle ilgili deneyim ve bilgilerini paylaştı, ulusal ve uluslararası yenilik ve uygulamaları ele aldı.


Üst düzey yöneticilerden farklı aşamalardaki yazılımcılara tüm katılımcılar, konuşmaları ve açık oturum tartışmalarını takip etti.

24 Nisan 2024 Çarşamba