tatil-sepeti
Yılan zehri, hayati kanamalara şifa olacak

Yılan, hemen her kültürün, her toplumun mitolojisinde yer sahibidir. Bu soğuk, ürkütücü, zehriyle öldüren canlı, mitolojik anlatılarda hem saygı görür hem korkuyla karşılanır. Bu ikili duyguyu mümkün kılan tabiatıyla yılan, tıbbın da sembolüdür. Zehir de panzehir de ondadır. Bilim insanları, tıp, yılan ilişkisinin kadim geçmişini hatırlatacak cinsten bir buluşa imza attı. Yılan zehrinin hayati kanamalara şifa olacak bir yapıştırıcıda kullanıldığı bir makale ile duyuruldu. 10 KAT GÜÇLÜ İçlerinde Kanada Western Üniversitesi çalışanlarının da bulunduğu bir grup bilim insanı, endemik ve çok zehirli bir tür olan mızrak başlı yılanın zehrinde bulunan batroxobin enziminden kanın pıhtılaşma sürecini hızlandırarak kanamaları kolayca durdurabilen bir yara yapıştırıcısı geliştirdi. Bu yeni yapıştırıcı, halihazırda kullanılan fibrin yapıştırıcıdan 10 kat güçlü ve kanamayı da yarı zamanda durdurabiliyor. Küçük, taşınması ve uygulanması kolay yapıştırıcı savaş yaralanmalarından trafik kazalarına, ekstrem spor faaliyetlerinde yaşanabilecek yaralanmalara kadar her yerde acil müdahalede kullanılabilecek şekilde tasarlanmış. Yapıştırıcının aplikatörü ilk yardım çantalarına kolayca sığacak büyüklükte. Western Üniversitesi profesörlerinden Kibret Mequanint, yapıştırıcıyı uygulamanın da son derece basit olduğunu söylüyor. Bir tüp içerisindeki yapıştırıcı, tıpkı bir merhem uygular gibi yaranın, kesinin üzerine sıkılıyor ve üstüne birkaç saniye ışık tutulması gerekiyor. Mequanint, yapıştırıcıyı aktive edecek ışığın özel bir niteliği olmadığını vurguluyor. Cep telefonunuzdaki fener bu işi görebilir. Yapıştırıcı, deneylerde pek çok farklı kanama durumu için test edildi. Örneğin, bir farenin kesilen kuyruğu üzerinde yapılan deneylerde, yapıştırıcı kan kaybını 34 saniye içerisinde yüzde 78 oranında azalttı.

03 Ağustos 2021 Salı

2 dakika 15 saniyede uçağa dönüşüyor

HABER: AYŞE BAŞAK Uçan otomobilleri çocukluğunuzdan, uzak bir geleceği resmeden çizgi filmlerden hatırlıyor olabilirsiniz. O bahsedilen geleceği fazla beklemeyeceğiz gibi görünüyor. Uçan otomobil AirCar, 75 kilometrelik test uçuşunu 35 dakikada maksimum 170 kilometre hıza ulaşarak tamamladı. 143 DENEME YAPTI Slovakya’daki Bratislava ve Nitra kentleri havaalanları arasında yapılan test uçuşu, bu uçan otomobil prototipi ile aşılan en uzun mesafe oldu. Araç, şimdiye dek 143 iniş ve kalkış denemesi gerçekleştirdi ve havada geçirdiği süre 40 saati aştı. 35 dakika süren 75 kilometrelik son test uçuşu, önemli bir aşama. 2 MİLYON EURO YATIRIM AirCar, Slovak mucit Štefan Klein’in buluşu. Uçan otomobili üretmek yaklaşık 2 yıl sürmüş ve 2 milyon Euro’dan daha az bir yatırımla gerçekleşmiş. Motoru BMW, deposu yaklaşık 70 litre benzin alıyor, menzili ise 1000 kilometre. Hibrit araç, 2 dakika 15 saniyede otomobilden uçağa dönüşüyor ve 2 bin 500 metrelik irtifaya ulaşabiliyor. 200 kiloluk yükle havalanabilen AirCar, iki kişi taşıyabiliyor. AirCar, dikey kalkış yapamıyor ve bir piste ihtiyaç duyuyor. 1.5 TRİLYON DOLARLIK PAZAR Geleceğin şehirlerinde geçen bilim kurgu filmlerinin ayrılmaz parçası uçan arabalara son yıllarda büyük yatırımlar yapılıyor. Uçan otomobil pazarının 2040 yılına kadar 1.5 trilyon dolarlık bir değere sahip olacağına dair öngörüler var. Uçan otoların, otoyolları da rahatlatacağı düşünülüyor.

03 Ağustos 2021 Salı

Dijital dönüşüm için en akıllı merkez

HABER: ADEM ORHUN-OSMAN KUVVET Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası’nın (MESS) İstanbul’da açtığı MEXT Teknoloji Merkezi, dijital dönüşüm için çözüm arayan firmalara benzersiz fırsatlar sunuyor. Ataşehir’de açılan MEXT’te, global partnerlerin desteğiyle en modern dönüşüm alternatifleri sergileniyor. Merkez, gerçek üretim ortamında hem işverenlerin hem de sanayi için çalışan mühendis ve uzmanların dijital dönüşümü tecrübe etmesini sağlıyor. Merkezde, ileri teknolojilerle daha verimli üretim yolunu bulmak ve küresel rekabet avantajı elde etmek isteyen, ancak nereden başlayacağını bilmeyen firmalara tanıtma, değerlendirme ve yönlendirme şeklinde hizmetler sunuluyor. FABRİKA SİMÜLASYONU MEXT Teknoloji Merkezi’nde, gerçek bir demir çelik fabrikasında dijital dönüşüm kullanım senaryoları sanal olarak gösteriliyor. Dünyada ilk kez gerçek üretim tesislerinde kullanılan kontrol sistemi ile entegre edilmiş bu sanal üretim hattında, hem üretim ve çıktı süreçleri hem de muhtemel problemlerin nerelerde ne etkisi olacağı sistem üzerinden canlandırılıyor. Merkezdeki diğer bir üretim hattı ise kesikli üretim. Burada dişli kutusu üretimi yapan gerçek bir üretim hattı ile dijital dönüşüm için gerekli olan tüm üretim senaryoları uygulamalı olarak gösteriliyor. TEKNOLOJİ SERGİLENİYOR Bu dijital fabrikada, dünya çapında ünlü teknoloji şirketlerinin ekipmanları ve çözümleri kullanılıyor. Teknoloji partnerleri, iş insanlarına ve mühendislere en ileri teknolojik çözümlerini sergiliyor. Bunları tecrübe edenler, aslında atölyesinde veya fabrikasında neleri dönüştürebileceğini, imalatta, otomasyonda, lojistikte ve depolamada hangi makinaları, hangi robot teknolojilerini kullanabileceklerini de görüyorlar. DEĞERLENDİRME MATRİSİ MEXT Teknoloji Merkezi’nin diğer bir hizmeti ise firma değerlendirme. Süreçleri yazılı olan Değerlendirme Matrisi’ne göre firmaların durum tespiti yapılıyor, dijital dönüşüm için gerekli raporlar hazırlanıp sunuluyor. Değerlendirme Matrisi kapsamında, operasyonlar, tedarik zinciri, ürün yaşam döngüsü, otomasyon, bağlanabilirlik, zeka, yetenek yatkınlığı, yapı ve yönetim gözden geçiriliyor. Bu kapsamda üretimdeki yöneticiler ve liderlerle iki günlük atölye çalışması yapılıyor. Üç aşamalı değerlendirme süreci ise birkaç hafta içinde tamamlanıyor. Firmalar, MEXT’in hazırladığı dijital dönüşüm yol haritaları ile hem kendi durumunu görüyor hem de dönüşüm için en uygun alternatifleri tanıyıp seçebiliyor. ENDÜSTRİYEL IOT PROJELERİ MEXT’in ana çalışma başlıkları Nesnelerin İnterneti, Robotik, Akıllı Şehirler, Yapay Zeka ve Makina Öğrenimi. Bu kapsamda merkezde şu konularda projeler yürütülüyor: KOBİ’lerde Endüstriyel IoT’nin Etkisinin Artırılması Yapay Zekanın Sorumlu Kullanımı İnsan Kaynakları İçin İnsan Odaklı Yapay Zeka Geleceğin Teknoloji Denetimini Şekillendirme Yapay Zeka ve Makina Öğrenmesi 250 BİN PERSONEL EĞİTİLECEK MEXT Teknoloji Merkezi’nde, önümüzdeki yıllarda yapay zeka alanında ortaya çıkacak yetenek açığının kapatılması amacıyla çalışan becerilerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapılıyor. Bu kapsamda merkezin hedeflerinden biri firmaların çalışanlarına dijital dönüşüm eğitimi vermek. 10 bin metrekarelik eğitim merkezinde 5 yılda 250 bin mühendise ve saha çalışanına eğitim verilecek. Bu eğitimlerde farkındalık kazandırmaktan teknik uygulama yetkinliklerinin artırılmasına kadar her aşamada gelişim desteği sağlanıyor. TEKNOLOJİNİN DAVOS’UNDA BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ MESS tarafından kurulan, dijital dönüşüm ve yetkinlik gelişim merkezi MEXT’in vizyonu, küresel iş dünyasıyla da paylaşıldı. MEXT, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından bu yıl ilki düzenlen Küresel Teknoloji Yönetişimi Zirvesi’nde büyük ilgi çekti.

02 Ağustos 2021 Pazartesi

Uzay ve havacılık TUSAŞ’la yerlileşiyor

Uzay ve havacılıkta yerlileştirme çalışmalarını sürdüren Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), bu yıl sonu itibarıyla özgün hava platformlarına yönelik 100’e yakın komponentin yerlileştirme aşamalarını tamamlamayı hedefliyor. 600’ün üzerinde hava aracı komponentinin yerlileştirme çalışmaları tamamlandığında ise gelecek yıllarda toplam 500 milyon dolarlık yurt dışı tedarikin önüne geçilmesi hedefleniyor. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), Türkiye’de yeni sanayilerin geliştirilmesine öncülük yapıyor. Şirket, yüksek teknoloji ürünleri için mühendislik ve teknik konularda Ar-Ge faaliyetlerinin yanı sıra üretim süreçlerinden nihai ürünün testlerine kadar tüm aşamalarda yardımcı sanayinin gelişmesine katkıda bulunuyor. YARDIMCI SANAYİLER Yapısal bileşenlerin yanı sıra hava platformunun kritik parçalarını kendi mühendisleri tarafından geliştirmeye devam eden TUSAŞ, diğer taraftan hammaddeden ihtiyaç duyulan parçanın üretimine kadar birçok aşamada yerli yardımcı sanayinin gelişimini destekliyor. Bu kapsamda, alt sistem, ekipman, malzeme alanında çalışmalar yürüten TUSAŞ, GÖKBEY, HÜRJET, HÜRKUŞ, Milli Muharip Uçak, Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri, ANKA, AKSUNGUR, T129 ATAK ve T70 Genel Maksat Helikopteri gibi özgün ve milli projelerde, hidrolik sistemlerinden güç sistemlerine, yangın söndürme sistemlerinden yakıt tankına, iniş takımlarından iklimlendirme sistemlerine, aydınlatma ünitelerine kadar geniş yelpazede yerlileştirme faaliyetleri gerçekleştiriyor. 600 KOMPONENT Desteklediği projelerle TUSAŞ, Türk havacılık ekosisteminin tam bağımsız gelişmesini hedefliyor. Şirketin 250 civarında yerli ve milli firmayla sürdürdüğü 600’ün üzerinde hava aracı komponentinin yerlileştirme çalışmalarını tamamlamasıyla gelecek yıllarda toplam 500 milyon dolarlık yurt dışı tedarikinin önüne geçilmiş olacak. Bu yıl sonu itibarıyla özgün hava platformlarına yönelik 100’e yakın komponentin yerlileştirme aşamaları tamamlanacak. KÜRESEL OYUNCU Türk Havacılık ve Uzay Sanayii, sabit ve döner kanatlı hava platformlarından insansız hava araçları ve uzay sistemlerine kadar entegre havacılık ve uzay sanayi sistemlerinin tasarım, geliştirme, modernizasyon, üretim, entegrasyon ve yaşam döngüsü destek süreçlerinde Türkiye’nin teknoloji merkezi konumunda olup; havacılık, uzay ve savunma sanayinde küresel oyuncular arasında yer alıyor. AVRUPA’NIN 2. BÜYÜK TESİSİNİN YAPIMINA BAŞLANDI TUSAŞ bünyesinde hava araçlarının rüzgar tüneli testlerinin yerli ve milli imkânlarla gerçekleştirilmesine yönelik olarak Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın 2’nci büyük ses altı rüzgar tüneli tesisinin inşaatı devam ediyor. Rüzgar tünelinin başta Milli Muharip Uçak olmak üzere özgün, sabit kanat ve döner kanat hava araçlarının geliştirilmesinde ve kritik sektörlerde kullanılması amaçlanıyor.TUSAŞ tarafından işletilecek tesiste, TUSAŞ’ın geliştirdiği özgün hava araçları başta olmak üzere savunma sanayi ve diğer sektörlerde geliştirilen ürünlerin testleri gerçekleştirilecek, tasarım ve test verilerinin Türkiye’de kalması sağlanacak.TUSAŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil, rüzgar tüneli inşaatı ile ilgili olarak şunları kaydetti: “Avrupa’nın en büyük 2’nci ses altı rüzgar tüneli tesisini yapıyoruz. Ülkemizin beka projesi MMU için parmakla gösterilen bir seviyeye ulaşıyoruz. Tesisimiz, aeroakustik test yapmaya olanak sağlayacak kabiliyeti ile Türkiye’nin bu alandaki tek tesisi olacak.”

26 Temmuz 2021 Pazartesi

Ar-Ge için 14.3 milyar lira harcandı

Türkiye İstatistik Kurumu, ‘Merkezi Yönetim Bütçesinden Araştırma Geliştirme Faaliyetleri İçin Ayrılan Ödenek ve Harcamalar-2021’ bültenini yayımladı. Merkezi yönetim bütçesi üzerinden gerçekleştirilen hesaplamalara göre, Ar-Ge için geçen yıl 14 milyar 331 milyon lira harcama yapıldı. Böylece 2020 merkezi yönetim bütçesinden Ar-Ge faaliyetleri için gerçekleştirilen harcamaların gayrisafi yurt içi hasıla içindeki oranı yüzde 0.28 oldu. BU YIL İÇİN 18.3 MİLYAR TL Bütçe başlangıç ödenekleri esas alınarak yapılan tahmini sonuçlara göre ise bu yıl merkezi yönetim bütçesinden Ar-Ge için 18 milyar 339 milyon lira tahsis edildi. Ar-Ge faaliyetlerine yönelik vergi indirimi ve istisnalarının toplamı geçen yıl 8 milyar 334 milyon lira oldu. EN FAZLA FONLAMA ÜNİVERSİTELERE Ar-Ge için merkezi yönetim bütçesinden yapılan harcamalar sosyo-ekonomik hedeflere göre sınıflandırıldığında, 2020 yılı için en fazla harcama yüzde 48.8 ile genel bilgi gelişimi için üniversitelere yapıldı. Bunu yüzde 13.4 ile savunma, yüzde 10.2 ile endüstriyel üretim ve teknoloji, yüzde 6.7 ile ulaşım, telekomünikasyon ve diğer altyapılar, yüzde 5.9 ile eğitim takip etti. Bütçe başlangıç ödenekleri esas alınarak bu yıl için yapılan tahmine göre de en çok ödeneğin yüzde 44.6 ile genel bilgi gelişimi için üniversitelere ayrılacağı tahmin edildi.

26 Temmuz 2021 Pazartesi