tatil-sepeti
SIGN İstanbul, iki yıl aradan sonra yeniden kapılarını açtı

22. Uluslararası Endüstriyel Reklam ve Dijital Baskı Teknolojileri Fuarı SIGN İstanbul, en son 2019’daki organizasyondan sonra yeniden kapılarını açtı. Fuar bu yıl da aralarında dünya markalarının da olduğu 350’den fazla firmayı, yurtiçi ve yurtdışından 25.000 ticari satın almacıyla buluşturacak. Dijital baskı sektöründe faaliyet yürüten Lidya Grup da SIGN İstanbul 2021 Fuarı’nda son teknoloji dijital baskı makinelerini sergileyecek. Xerox, Epson, Efı ve kendi markası Sutec makinelerini Türkiye’de temsil eden Lidya Grup, fuara özel kampanyalı fiyatları ile yerli ve yabancı ziyaretçilerini ağırlayacak. Sadece fuarda geçerli olacak özel fiyatlar sunduklarını ifade eden Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz, “Reklam sektöründen tekstil sektörüne, copy-centerlardan matbaalara, kobilerden sanayiye hemen hemen tüm sektörlere hizmet verecek geniş bir ürün gamına sahibiz” dedi. Öz, şöyle devam etti: “Bugüne kadar yüzlerce müşterimize 100 milyon TL’nin üzerinde proje finansmanı sağladık. Pandemi sırasında da müşterilerimizi olabildiğince destekledik. Örneğin, bu dönemde 48 aya varan cazip kampanyalar gerçekleştirdik.” Pandeminin yarattığı daralmaya da değinen Öz, işletmelere sermayelerine ve organizasyonlarına göre iş yapmaları tavsiyesinde bulunarak, herkesin ayağını yorganına göre uzatması gerektiğini sözlerine ekledi. İş için gerekli olan teknoloji yatırımlarının çok fazla ertelenmediğini ve yapılması gerektiğini anlatanÖz, şunları söyledi: “Türkiye genelinde 4 markayı temsil ediyoruz. 5 bölgede bölge ofisimiz var ve buralardan 23 ilimize doğrudan satış ve servis hizmeti veriyoruz. 23 ilimizin dışında kalan illerimizde de 17 adet bayimizle hizmet vermekteyiz. Dolayısı ile fuarda ülkemiz genelinden ziyaretçilerimizi standımızda ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Dijital baskı sektörümüzde, işin geliştirilmesinde ve farklılık yaratmada, son yeniliklere sahip makine parkurunun olması, işin olmazsa olmazları arasında bulunuyor. Geçtiğimiz yılın son çeyreğinden itibaren endüstriyel baskı cihazları tarafında ciddi bir talep gerçekleşiyor ve talep bu yıl artarak devam ediyor. Yılın son çeyreği, son dönemlerde ertelenen işlerin de sonuçlanacağı heyecan verici bir dönem olacak.” Fuara temsil ettikleri 4 markanın modelleri katıldıklarını ifade eden Lidya Grup Geniş Format Satış Müdürü Mehmet Döner ise şunları kaydetti: “Fuarda, Xerox markamızdan V4100, B9100, C9070 ve B8170 model makineleri, Epson markamızdan SC-S80610, SC,S40610, B6000, P10000 ve T5400 model makineleri, Efi markamızdan HS 1625 model makinesi, Sutec markamızdan SC3220, St6090, ST7590, TX3910 ve yeni lansmanı yapacağımız Sutec DTG (Ped baskı makinesi) sergilediğimiz modeller arasında yer alıyor.”

09 Eylül 2021 Perşembe

Bitkiler tarlalarda değil fabrikalarda üretilecek

SOYHAN ALPASLAN Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi (Cube Incubation) firmalarından Frux, şehirlerde bitki fabrikaları kurmaya hazırlanıyor. Yapay zeka ve nesnelerin interneti ile entegre, çok katlı topraksız tarım sistemleri geliştiren Frux’un aktif yatırım turları devam ediyor. Yerli tohum, yerli torf ve yerli üretim bitki besinleri kullanılacak bitki fabrikalarını, yerli yapay zeka yönetecek. Tarım sektörüne hakim dört genç mühendis Mustafa Hüroğlu, Ufuk Yeşil, Oğuz Köksal ve Uğur Can Seyhun, Sabancı Üniversitesi’nde başlayan arkadaşlıklarını, Frux’u kurarak ortaklığa çevirdi. Dikey tarımın dijital dönüşümüne yerli ve milli imzasını atmaya hazırlanan Frux, TÜBİTAK 1512 Girişimcilik Destek Programı (BİGG) sürecinden başarıyla çıkan 153 girişimden biri. İstanbul Ticaret’in sorularını, firmanın kurucu ortaklarından Mustafa Hüroğlu cevapladı. YERLİ TOHUM Frux’un faaliyet alanı nedir? Frux, yapay zeka ve nesnelerin interneti ile entegre dikey tarım sistemlerinde uzman bir derin teknoloji girişimi. Yerli tohumlarımızı kullanarak dikey tarım alanları oluşturmak ve bunları şehir merkezlerine, ev ortamlarına taşımak için faaliyet gösteriyoruz. Yetişme döngüleri içinde; mineral, vitamin, ısı, ışık, nem ve diğer tüm değişkenleri yapay zeka yazılımlarımızla ölçerek, kapalı ortamlarda bitki yetiştiriyoruz. Patentini almaya hazırlandığımız sünger formunda bir torf üretiyoruz. TOPRAKSIZ TARIM Dikey tarım nedir? Dikey tarımı; dikey yığılı katmanlar üzerinde topraksız yapılan tarım olarak tanımlayabiliriz. Toprak yerine sünger, taş yünü, torf gibi kök tutucu, bitkinin dik durmasına destek olan yapılar kullanılır. Bu şekilde sabitlenen bitkiler, köklerine besin çözeltisi ile zenginleştirilmiş su ulaştırılarak beslenirler. PESTİSİT KULLANILMIYOR Bu yöntem güvenilir mi? Su ve gübre kullanımının yüzde 90 daha az olduğu dikey tarımda hiçbir şekilde tarım ilacı, pestisit kullanılmıyor. Çünkü kapalı mekânlarda bütün değişkenler ölçülüp, anında müdahale edilebiliyor. Bu sayede yetişme ve hasat süresi kısalıyor. Katlı sistemlerle metrekareden alınan ürün miktarı 350 kata kadar artırılabiliyor. TARIM TOPRAĞININ ÖMRÜ Dikey tarım, geleceğin tarım sistemi olabilecek mi? Tüm dünyada çiftçi sayısı azalıyor, tarım alanları daralıyor. Dünyanın ekosistemi değişiyor; yeraltı su kaynakları yüzde 80 azaldı. Öngörülere göre tarım yapılabilir toprağın ömrü 60 yıl civarında. 20-25 yıl sonra Rusya ılıman bir iklime sahip olacak. Dünya Bankası verilerine göre 2050’de dünya nüfusu 10 milyarın üzerine çıkacak. Yüzde 75’i de şehir merkezlerinde yaşayacak bu nüfusu besleyebilmek için bugünkü üretimin yüzde 70 daha fazlası gerekiyor. Bu da ancak dikey tarımla mümkün. ÇİFTÇİ SAYIMIZ AZALIYOR Türkiye için dikey tarımın önemi nedir? Türkiye’de de çiftçi sayısı ve tarım alanları azalıyor. Şehirde yaşayan nüfusumuz giderek artıyor. En önemli sorunumuz, besin tedarik zincirinden ve son tüketiciden kaynaklanan üçte birlik israf. Gıda güvenliğinde kötü sırada değiliz ama kişi başına düşen israfta dünyada üçüncü sıradayız. Dikey tarımla şu anda yaşadığımız birçok sorunu ortadan kaldıracağız. 1000 BİTKİNİN ANALİZİ Frux, dikey tarımın neresinde? 2020 Şubat ayından itibaren aralıksız çalışıyoruz. Yapay zeka alt yapısı ile 1000’e yakın bitki üzerinde dikey tarım analizi gerçekleştirdik. Günümüzün geleneksel tarım yöntemleri ile 62 metrekareden elde edilebilecek ürünü 2 metrekarelik alanda oluşturduğumuz katlı sistemden elde edebiliyoruz. Yerli tohumlarımızın dikey tarımda kullanılabilirliği üzerine analizler yapıyoruz. SORUNU ENGELLİYOR Yapay zeka ile tarımın artıları neler? Yapay zeka; sistemdeki her türlü sorunu görüp, müdahale ediyor, sürekli öğreniyor ve çıkabilecek sorunları da öngörüp, engelliyor. Mesela ortamdaki karbondioksiti, suyun pH dengesini analiz ediyor. Bitkiyi strese sokabilecek her durumu görüp, gerekli müdahaleleri yapıyor. Tüm ihtiyaçları otomatik olarak ayarlıyor. MOBİL YÖNETİM “Mobil aplikasyonla yönetilen dikey tarım sistemlerimiz, her yerden 7/24 takip edilecek, yapay zeka aracılığıyla analizler yapacak. Kullanıcılar mobil aplikasyon üzerinden sisteme erişebilecek.” YEŞİLLİKLERE STANDART “Yeşilliklere organik tat ve kalite standardı getirmeyi amaçlıyoruz. İstediğimiz noktalarda tam otomasyona sahip akıllı bitki fabrikaları kuracağız. En az kaynakla, en yüksek verimlilikle taze ve organik gıdaya ulaşmak mümkün olacak. Karbon ayak izi de ciddi biçimde düşecek.” ABONELİK PAKETİ “Tohum çeşitleri, akıllı medya, ekim viyolü ve organik bitki besininden oluşan paketlerimiz tüm ihtiyaçları karşılıyor. Aylık ya da yıllık abonelik sistemimiz mevcut. Hasat zamanlarına göre periyodik olarak paket kullanıcıya ulaşıyor ve her pakete özel ücretsiz app desteği sunuluyor.” EVDE TARIM “Eşsiz dizaynı ve modüler yapısı ile evlerin her yerinde kullanılabilecek bir akıllı dikey tarım ünitesi olan Hex’i geliştiriyoruz. Evde; semizotu, dereotu, maydanoz, fesleğen, kuzu kulağı, pazı, çilek, domates gibi ürünlerin yetiştirilebileceği setler hazırlıyoruz. Duvara monte edilebilen, ihtiyaca göre modüller eklenebilen sistemin kurulumu çok kolay.” YERLİ TOHUM YERLİ BESİN “Bugün yediğimiz sebze ve meyvelerin bir kısmının olması gereken muhteviyata sahip olmadığını biliyoruz. Dikey tarım bu sorunu da ortadan kaldıracak. Bitki fabrikalarımızda yerli tohumlarımız, kendi üretimimiz olan besin çözeltileri ile büyüyecek.” İŞTE FAYDALARI * Daha kısa sürede hasat imkânı sağlıyor. * Besin değeri yüksek ürünler elde ediliyor. * IoT ve yapay zeka tüm sorunları tespit edip, gideriyor. * Bilgi birikimi olmadan da yetiştiricilik imkânı tanıyor. * Akıllı cihazlar 7/24 üretim sürecini takip ediyor. * Su ve besin çözeltisinde yüzde 90 tasarruf ettiriyor. * Hiçbir kimyasal kullanıma ihtiyaç duyulmuyor. * 365 gün mevsimden bağımsız üretim imkânı sunuyor. * Metrekareden elde edilen ürün miktarı 350 kat artırılabiliyor.

06 Eylül 2021 Pazartesi

Teknopark İstanbul’da 100 milyon TL’lik yeni teknoloji merkezi

Türkiye’nin yüksek teknoloji ve Ar-Ge merkezi Teknopark İstanbul’un, kuluçka merkezi Cube Incubation için inşa ettiği ve Türk girişim ekosisteminin uluslararası arenada gücünü artıracak 10 bin metrekarelik girişim merkezinin açılışı yapıldı. Yeni merkez, katma değeri yüksek, ülke ekonomisine katkı sunacak ve İstanbul’dan dünyaya açılmaya odaklanan 250’den fazla girişimci grubunu ağırlamaya hazırlanıyor. 100 milyon TL’lik yatırım yapılan merkezin açılışına, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı ve Teknopark İstanbul Yönetim Kurulu Başkan Vekili Şekib Avdagiç, Teknopark İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Metin Yerebakan ve birçok girişimci katıldı. BİRÇOK ALANDA ÖNCÜ OLACAK Derin teknoloji, siber güvenlik ve sağlık alanındaki girişimcileri odağına alan merkez, temiz odaları, ıslak ve kuru laboratuvarları, montaj atölyesi ve siber güvenlik laboratuvarı bulunan yeni kuluçka merkezi binası 4 kattan oluşuyor. Sanayiyle iç içe geliştirmeler yapan girişimciler için montaj atölyesinin de bulunduğu merkezin, çok yakında Lead Gold (yeşil bina) sertifikası alması bekleniyor. Ayrıca biyoteknoloji gibi tematik kuluçka alanlarının bulunduğu binada, yakın zamanda 12 ıslak ve kuru laboratuvar ve 8 temiz oda da faaliyete geçecek. 25 milyon TL’den fazla yatırım yapılan biyoteknoloji katının Türkiye’nin sağlık alanında öncü olması bekleniyor. İLK SİBER GÜVENLİK KULUÇKA MERKEZİ Teknopark İstanbul, yeni kuluçka binasında Türkiye’nin ilk siber güvenlik kuluçka merkezini de girişimcilerin hizmetine sunuyor. 45’i aşkın siber güvenlik grubunu yeni merkezinde ağırlamaya hazırlanan Teknopark İstanbul, siber güvenlik test merkeziyle de girişimcilere kritik altyapı ve destekler sunuyor. Türkiye’nin ilk siber güvenlik meslek lisesine ve siber güvenlik kümelenmesine de ev sahipliği yapan merkez, Türkiye’nin siber güvenlik alanında gücüne güç katan adımlarıyla öne çıkıyor. YATIRIM İÇİN ‘MAKUL SABIR’ Kuluçka merkezi Cube Incubation’ın yeni merkez binasının Türkiye’ye hayırlı olmasını dileyen İTO Başkanı Şekib Avdagiç, girişimcilere şu önerilerde bulundu: “Birçok girişimci, girişimleriyle hemen yatırım almak istiyor. Bu noktada bazı adımlar gözden kaçıyor ve girişim için oluşan kurgunun dışına çıkılıyor. O yüzden yatırım alırken makul bir sabır göstermeleri, girişimleri adına çok önemli.” İyi bir ürünün, aynı zamanda iyi sunulması gerektiğini belirten Avdagiç, kamu bütçesiyle yapılan Teknopark İstanbul girişimcilerinin, 82 milyona sorumluluğu olduğunun altını çizdi. KORKUSUZ OLUN Girişimcilerin cesur, kararlı ve mantıklı olması gerektiğini vurgulayan İTO Başkanı Avdagiç, “ABD’de birçok fonlama şirketi, 3 defadan az başarısız olan girişimcilere fonlama sağlamıyor. Girişimciler, başarısızlıktan motive olarak, ders çıkartarak yeni girişimlere adım atmalı” dedi. Avdagiç, İsrail’deki startupların ülke ekonomisine katkısının 14 ila 17 milyar dolar olduğunu söyleyerek, startupların önemine dikkat çekti. DEV MERKEZDE YENİ PROGRAMLAR YOLDA Deeptech.ist projesine yönelik çalışmaları sürdürecek olan Cube Incubation; Boostcube ofislerini de yeni merkeze taşıyacak. Girişimciler için fikir aşamasından globalleşme seviyesine kadar özel programlar hazırlayan Cube Incubation; 2021 yılının başında duyurduğu Ideacube, Campcube, Runcube ve BİGGcube programlarına ek olarak Racecube programını da uygulama alacak. Deeptech.ist programında ise girişimci seviyesine göre programa alacağı Deep Grow, Deep Bloom, Deep Expand programları üzerinde çalışan Cube Incubation ekibi, dikey alanlarda girişimcilere hizmet vermek için Cybercube ve Biocube programlarına hazırlanıyor.

06 Eylül 2021 Pazartesi

Geleceğin unicorn adayları

TUĞÇE ÖZKUŞ İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından 4 yıl önce kurulan Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM), yeni dönem girişimcilerine ‘merhaba’ dedi. Binden fazla başvuru arasından yapılan değerlendirmeler sonucu seçilen girişimciler, BTM tarafından sunulan 7/24 ofis imkanı, eğitim, danışmanlık, mentorluk, yatırımcı eşleştirmeleri gibi hizmetlerden ücretsiz olarak yararlanabilecek. Bünyesindeki her girişim için farklı bir program sunan BTM’de; bu dönem Ön Kuluçka programına 71, Kuluçka programına 20, Post Kuluçka programına ise 4 yeni girişim dahil oldu. ORGANİK YATIRIM AĞI Girişimcilere 3 bin metrekarelik yerleşkesinde hizmet veren BTM’de, fikir aşamasında olan ve girişimciliği öğrenmek isteyen adayların başvurduğu BTM Kamp programı başvuruları ise yıl boyunca açık. BTM, mevcut imkanların yanı sıra 81 meslek komitesi ile 430 bini aşkın üyesi bulunan İTO iştiraki olması sebebiyle organik bir yatırım ağına sahip. Girişimciler, bu nedenle İTO’nun 81 meslek komitesinden iş modelleri ile ilgili olan komitelere giderek sunum yapma hakkına erişebiliyor. İş modellerini sektördeki iş insanlarına anlatma imkanı bulan girişimciler, komite üyelerinden geri bildirimler alarak, projelerini bir adım daha ileri taşıma fırsatı elde edebiliyor. İŞTE BTM’NİN YENİ GİRİŞİMLERİNDEN BAZILARI n Gıda atıklarından biyoplastik üretimi: Karbonhidrat oranı yüksek gıda atıklarından sıfır atıklı katma değeri yüksek malzemeler üreten sistem. n Yerli namlu ölçüm cihazı: Almanya’dan temin edilen namlu ölçüm cihazı yerine yerli ve milli olarak üretilen namlu ölçüm cihazı. n Optio: Yapı tasarımı sürecindeki belirsizlikleri ve verimsizliği ortadan kaldırarak, nitelikli yapı üretimini ve edinimini ulaşılabilir kılan teknoloji. n BIMMade: Yapı endüstrisinin profesyonellerine üretken olmalarını sağlamak için tasarım alternatifi ve 3B dijital ürün bilgileri sunan dijital platform. n Öğrenci baksana: Birçok kategorideki markanın lise ve üniversite öğrencileri için yaptığı indirimleri gösteren, markaların öğrencilerle buluşmasını sağlayan, faydalı ve öğretici içerikler üreten platform. n KıtKıt: Tarım sektöründeki sorunları çözmeyi amaçlayan girişim. n Kıyaslio: Online market alışverişlerinde kullanıcıların ürünlerin fiyatlarını kıyaslamaya ayırdıkları vakti minimuma düşürerek, zaman ve para tasarrufu sağlayan sepet bazında kıyaslama yapan bir mobil uygulama. n LojiPark-Dijital lojistik terminali: Yurt içi lojistik sektöründe toplam 870 bin bireysel kamyoncu üzerinden yapılan günlük 300 bin spot sevkiyatın dijitalleşerek, yük sahipleri ile araç sahiplerinin buluştuğu pazaryeri uygulaması. n Bumerang: Bireysel ve kurumsal kullanıcıların lokasyon, fiyat ve ilgi alanlarına göre karşı taraftaki kullanıcıyla kiralama ve ödeme işlemlerini tamamen online olarak yürütebilmesine olanak tanıyan ve aynı zamanda kiralama ve ödeme işlemlerindeki en derin dataların bile çıkarılıp düzenli olarak raporlanmasını sağlayan B2C kiralama pazaryeri girişimi. n ResultLab.ai: Diş hekimliğinde tanı, tedavi planlaması ve raporlama ile eğitim modülü oluşturabilecek diş polikliniklerinde var olan panoramik röntgen cihazlarına entegrasyon ile anlık analiz yaparak, yanlış tanı ve tedavi planlamalarını engelleyebilecek yapay zeka çözümleri. n Sporsepeti: Spor işletmecilerine müşteri bulacak mobil uygulama yazılımı. n civar.com: Güncel konum, stok ve fiyat verileriyle yakınınızdaki ürünleri bulan yenilikçi arama motoru. n Temiz kayıt & Sorgu: Yeni nesil değerli eşya güvencesi sağlayan platform. n Eventmate: Etkinlik veya mekan bazlı sosyalleşme uygulaması. n Halısahavar: Halı saha organizasyonlarında yaşanan oyuncu bulma, rakip arama, saha randevusu, maça katılma ve müşteri bulma problemlerine çözüm sunan platform. n Ternego: Sinema alanında insanların networkunu genişletebileceği, bu alanda kendilerine değer katacağı hem iş hem de eğlenceyi bir arada bulunduran bir mobil uygulama platformu. n Finicker: Sosyal medya kullanıcı adı bulmayı sağlayan platform. n MedicaUroSim: Cerrahi pratiklerin gerçekçi bir biçimde uygulanmasının sağlanmasını amaçlayan platform. n ECUP (Educational Check-Up Programme / Eğitsel check-up programı): Teknoloji yardımıyla çocukların bilişsel becerilerini geliştiren platform. n DigiKim: Kullanıcıların tüm sosyal hesaplarını, iletişim kanallarını, ürünlerini, servislerini ve çalışmalarını tek bir link üzerinden sunabildiği dijital platform. n Arialist: Müzisyenlerin dinleyiciler tarafından desteklenerek profesyonel camiada keşfedilmelerine ve kendi müzik ağlarını oluşturmalarına olanak sağlayan mobil platform. n Agrozeka akıllı tarım teknolojileri: Dronelarla alınan görüntülerin analizi ile tarımsal süreçlerin yönetilmesine bilgi sağlayan bulut tabanlı yazılım ve destek sistemi. n Mobil mekan: İşletme misafirlerinin deneyimlerini iyileştiren; mutfak, kasa ve hizmet operasyonlarını dijitalleştiren bir SAAS çözümü. n Skywen otonom drone & amp; yapay zeka destekli inşaat veri yönetim platformu: İnşaat sahalarında, ölçüm ve denetim ekiplerinin geçirdiği zamanı azaltan, denetim süresini kısaltan, inşaatın ilerlemesini hızlandıran, drone ve kamera teknolojileri ile yapay zeka destekli görsel verilerden anlamlı sayısal metrikler sunan ve iş zekasına çeviren platform. n EasyBin: Geri dönüşümde atığın toplama ve ayrıştırma süreçlerini optimize eden ve dijitalleştiren bir akıllı atık yönetim sistemi. n Digtwix: IoT entegrasyonunu kullanarak BIM modeline dayalı dijital ikiz yazılımı. n Hasat zamanı: Tarım arazisinde çalışmak isteyen çiftçilerin iş bulmasını kolaylaştıran platform. n SeeOnMe: VR ve 3D giydirme teknolojisini kullanarak hardtech alanında faaliyet gösteren bir proje. n Artie: Müzelerde sergilenen eserleri resim, müzik ve video formatlarını bir araya getirerek 2-3 dakikalık ürünler ortaya koyan platform. n Podcaster App: Türkiye’de organize olmayan bir yapı olan podcast mecrasını bir uygulama ve podcast içerik üretimi ile organize eden uygulama. n MondVera: Startup’larda yüzde 90’larda bulunan başarısızlığa ilişkin problemlerin analizi ve çözüme yönelik geliştirilen metodolojilerin yeni nesil danışmanlık hizmeti olarak konumlandırılması projesi. n Vetiris: Evcil hayvan sahiplerinin günlük yaşantısında hiçbir uğraş gerektirmeden zamandan tasarruf ederek canlı dostlarımızın tüm ihtiyaçlarını karşılayan mobil uygulama. n Language update: Online dil öğreniminde sosyalleşme ve motivasyon sorununu oyunlar ve yarattığı dijital dünya ile çözen, aynı zamanda insanların dil öğrenirken gelir elde edebileceği teknoloji platformu. n Social point: Ulusal ve uluslararası sivil toplumda ve üniversitelerde üyeleri/gönüllüleri ve öğrencileri arasında dijital köprü inşa ederek, gönüllülük ekosistemini geliştiren ve sürdürülebilir kılan bir sosyal medya uygulaması. n Cyou live: Ortak bir konuda hedefleri olan tüm dünyadan insanların, ister uzaktan ister yan yana bir araya gelmesini ve birbirlerine yardım edebilmelerini sağlayan platform. n Jetermo: 24 saat boyunca 3 saniyede taze ve sıcak kahve içme imkanı sunan yeni nesil termos. n Dijital patoloji çözümleri (yapay zeka destekli): Dijital patoloji çözümleri sunan sistem.

06 Eylül 2021 Pazartesi

Fiber internete beş yılda 5 milyar TL yatırım planlanıyor

5G, nesnelerin interneti (IoT), Endüstri 4.0, otonom sürüşlü arabalar, akıllı şehirler, yapay zeka, hologramlar, 3 boyutlu görüşmeler vs. kısa sürede daha yoğun hayatımıza girecek. Böyle bir ortamda da, hızlı olan, veri güvenliği ve siber güvenliği sağlayan, hatasız, elektriksel gürültüden etkilenmeyen “fiber optik” çözümler lokomotif rolü üstleniyor. Türkiye’deki fiber internet altyapının gelecek 5 yıl içinde katlanarak artacağını kaydeden Canovate Group Satış Öncesi Destek Yöneticisi Kaan Yetişgen, şunları söyledi: “2016 yılı sonunda 10 milyon 500 bin olan genişbant internet abone sayısı 2020 sonunda 16 milyon 735 bine ulaştı. Bu oran içinde fiber internet, 2 milyon aboneden 4 milyon aboneye çıkarak, %100’lük bir büyüme sağladı. Bugün fiber optik altyapı, sabit genişbant içinde %25’lik bir payı temsil ediyor. Geride kalan 12 milyon abonenin de kısa zamanda fiber internete dönüşmesi hedefleniyor. Gelecek 5 yılda, İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerin %60-70’lik oranının fiber internet altyapısına ulaşması bekleniyor ve bu iş için yaklaşık 5 milyar TL altyapı yatırımı yapılması öngörülüyor. Bu gerçekleşir ise, önümüzdeki 5 yılın sonunda yaklaşık 55 milyon kişiye fiber internet ulaştırılmış olacaktır.” GELECEK, FİBER ÜZERİNE İNŞAA EDİLİYOR Kaan Yetişgen, şöyle devam etti: “Bilindiği üzere, günümüzde bakır kablolar ile 30 metre altı mesafelerde 40G hız yakalanabilmektedir, ancak hız arttıkça mesafe kısalmaktadır. Kısaca, bakır kablolar mesafeye bağımlıdır. Oysa fiber kabloda böyle bir sorun yoktur. Bugün için 80 km’ye kadar 4 Terabit/sn veri aktarımı mümkündür ve ilaveten siber saldırılara karşı da güvenlik sağlamaktadır. Bu nedenle, bu özellikleri ile rakipsiz durumda olduğundan, fiber optik cihazlar ve sistemler de bu yönde geliştirilmektedir. Örnek verecek olursak, bir yıl önce İngiltere’de 178 Terabit/sn lik rekorun üzerine, bu defa Japonya’da 3 bin km’lik fiber aracılığı ile 319 Terabit/sn (319 bin Gigabit/sn) internet hızına ulaşılması, bu konudaki çalışmaların muazzamlığını ve büyüklüğünü ortaya koymaktadır.” FİBER (FTTD), VERİ VE SİBER GÜVENLİK İÇİN EN GÜVENLİ SEÇENEK Veri ve siber güvenlik için en güvenli seçeneğin fiber optik çözümler (masaya kadar fiber FTTD) olduğunun altını çizen Kaan Yetişgen, şunları anlattı: “Son yıllarda, veri güvenliği ve siber güvenlik konuları, devletlerin ve şirketlerin ana gündemlerinde yer alıyor. İnternetten çok büyük dosyaların indirildiği cihazlarda, veri güvenliği ve siber güvenliğe ihtiyaç duyulan birçok kurum ve şirketlerde (bakanlıklar, güvenlik kurumları, finansal işletmeler gibi) masaya hatta bilgisayara kadar fiber bağlantılar kullanılıyor.” FİBER ÇÖZÜMLER YÜZDE 30 ORANINDA MALİYET AVANTAJI SAĞLIYOR Yapısal kablolamada, fiber ile bakır çözümlerin finansal anlamda birbirleri ile rekabet edebilir durumda olduğunu ifade eden Kaan Yetişgen, konuşmasına şöyle devam etti: “Günümüzde yapısal kablolamada, bakır (CAT kablolar) ile 40G olurken, fiber ile 100G Base-T LAN hızlarına ulaşılabilmektedir. Set top box, oyun konsolları, Access pointler, bilgisayarlar, akıllı cihazlar vs. hemen hemen hepsinde bakır ethernet port bağlantısı bulunmaktadır. Fiber tarafında ise, media dönüştürücüler, fiber ethernet kartları, SFP’ler günlük hayatımıza girmiştir. Fiber teknolojilerinin gelişmesi ve yaygınlaşması fiyatlara da yansımış olup, bakır ve fiber çözümlerinin birbirleri ile rekabet edebilir düzeye gelmesini sağlamıştır. Yapısal kablolamada, masaya kadar fiber çözümler (FTTD) %20- 30 oranında maliyet avantajı da sağlamaktadır. Sonuç olarak; 319 bin Gigabit/sn internet hızının yakalandığı bir dönemde, özellikle işyerlerimizde ve fabrikalarımızda, çok daha az aktif cihaz kurulumunu sağlayan fiber optik yapısal kablolama ile masaya kadar fiber (FTTD) ile gitmek; hem bakıra göre daha düşük maliyet, hem de geleceği kucaklamak adına her anlamda doğru olacaktır. Bugünün dünyasında, bakıra değil, “fibere” yatırım yapmalıyız. Canovate Group olarak bizler, 42 yıldır ar-ge ve inovasyon odaklı ileri teknoloji üretimi yapan bir şirketler grubuyuz. Fiber optik sistemler ve data centerlarda teknolojimiz ve portföyümüz ile dünyada ilk 10 global firmadan birisiyiz. Ülkemizdeki operatörlerin yanı sıra, yurtdışında aralarında Vodafone, Deutsche Telekom, Verizon gibi 40’ın üzerindeki global operatör, küresel ölçekteki fiber optik altyapı yatırımlarında, Canovate’nin fiber optik altyapı ürünleri kullanmaktadır

03 Eylül 2021 Cuma