Türk oyun sektörü, Peak Games’in Haziran 2020’de 1.8 milyar dolara satılmasıyla, ismini ve gücünü global pazara taşıyan ilk büyük sıçramayı gerçekleştirdi. Bu satış aynı zamanda Türkiye’yi ilk unicorn’una kavuşturdu. Üstelik bu ve benzeri satın almalardaki şirketler hâlâ Türkiye’de faaliyet gösteriyor ve ciddi bir istihdam sağlıyor. Yabancı yatırımcılar da gözlerini özellikle son 2 yılda Türk oyun sektörüne çevirmiş durumda. 2020 sonunda oyun geliştiricilere özel olarak kurulan kuluçka merkezi Game Factory, 3 yıl içerisinde 5 binden fazla kişiyi ve 70’i aşkın oyun stüdyosunu sektöre kazandırdı. Game Factory’in Operasyonlardan Sorumlu Başkanı (COO) Erdal Sarı, Türk oyun sektörünün büyümesinde Kovid-19 salgınının da ciddi etkisi olduğunu vurguladı. 42 MİLYON OYUNCU 2018’de Türkiye’de 30 milyon olan oyuncu sayısının, 2021 yılında 42 milyona ulaştığı bilgisini veren Sarı, “Bugün Türkiye’de neredeyse her iki kişiden biri oyun oynuyor. Oyunları oynamaya ilgi duyan gençler bir süre sonra oyunları üretmeye yöneliyor. Böylece ülkemizdeki oyun üretimi artıyor. Ülke ekonomisinin iyileşebilmesi için oyun gibi, teknoloji gibi katma değerli üretimlere daha fazla yatırım yapmamız şart” dedi. AVANTAJIMIZ VAR Başarılı bir oyun geliştiricisi olmak için önce oyunlara ilgi duymak gerektiğine işaret eden Sarı, “Türkiye’nin en önemli avantajlarından biri bu. Yıllardan beri gelen bir oyun kültürü var. Bu kültürün sonucu olarak gençler, oyunları üretmeye de ilgi duyuyor. Şu anda Türkiye’de 3 bin civarında oyun stüdyosu mevcut. Bu sayı İngiltere’de 2 bin 200, Norveç’te 20, İsveç’te ise 300 civarında” diye konuştu. YENİ UNICORN Sarı, yıl sonuna kadar Türk oyun şirketlerinden yeni bir unicorn görmenin de sürpriz olmayacağını söyledi. Türkiye’deki blockchain ve metaverse girişimlerinin aldığı yatırımların yılın ilk yarısında 20 milyon dolara ulaştığını aktaran Sarı, “Şu an mobil oyunlarda olan trendin, çok yakın bir gelecekte blockchain oyunlarına kayacağını düşünüyorum. Türk oyun sektörünü global oyun ekosistemiyle buluşturan bir kuluçka merkezi olarak bizim de yakında blockchain oyunlarını destekleyebilmek için yeni yatırımlarımız olacak. Bu yatırımlarımız sayesinde Türkiye olarak dünyadaki blockchain oyunları trendine yön veren ülkelerden biri olacağız” diye konuştu. TÜRK OYUN GİRİŞİMLERİ 333 MİLYON $ YATIRIMLA AVRUPA BİRİNCİSİ Game Factory COO’su Sarı, 2021 yılı verilerine göre, global oyun pazarının 175 milyar dolara ulaştığını belirterek, şunları kaydetti: “2019 yılında global oyun sektörü 144 milyar dolarlık bir pazarken, sinema sektörü 113 milyar dolarlık bir pazardı. Bu pastanın yüzde 50’sini Asya ve Pasifik ülkeleri oluştururken, Kuzey Amerika yüzde 24’lük bir dilime, Avrupa ise yüzde 18’lik bir paya sahip. Türkiye ise bu pastanın 1.2 milyar dolarını oluşturuyor. Ayrıca, 2022 yılının ilk 6 ayında Türk oyun girişimleri 333 milyon dolar yatırım alarak Avrupa’nın oyun alanında en çok yatırım alan ülkesi konumuna ulaştı. Türk oyun sektörü 2021 yılında 236 milyon dolar, 2020 yılında ise 13 milyon dolar yatırım almıştı.” Büyüme oranları göz önüne alındığında global oyun sektörünün 2025’te 225 milyar dolarlık bir hacme ulaşmasının beklendiğini belirten Sarı, bu yılın ilk yarısında Türk oyun sektörüne yapılan 333 milyon dolarlık yatırımın yıl sonunda 500 milyon doları aşacağını tahmin ettiğini söyledi.

23 Ağustos 2022 Salı

Dijital Gizlilik ve Güvenlik Anketi’ne göre, katılımcıların yüzde 80’i geçen yıl dijital gizlilik konusunda endişeliyken, yüzde 59’u geçen yıla kıyasla verilerinin nasıl ele alındığının daha çok farkında olduklarını kaydetti. Calyx Enstitüsü’nün anketine göre kullanıcıların yüzde 85’i Android’de gizlilik ayarlarının nasıl kullanılacağını öğrenmekle ilgileniyor. Uygulamalar konusunda ise bu yılki isteklerin yüzde 22’si Google hizmetleri güvenlik yönergeleriyle ilgili. Araştırmanın sonuçlarını duyuran Kaspersky yetkilileri, Ocak-Temmuz 2022 arasında Kaspersky Privacy Checker web sitesine yapılan ziyaretlerle ilgili anonim verileri değerlendirdi. Bu veriler, Android platformun-daki hizmetlere dair gizlilik yönergeleri için çok daha fazla talep olduğunu gösteriyor. Kullanıcılar, farklı işletim sistemlerinde yüzde 22 Google, yüzde 14 WhatsApp, gizlilik kuralları ve Chrome yönergeleriyle ilgilendi. Instagram yüzde 11 ile istek sayısı açısından Facebook’tan daha iyi performans göstererek ilk beşte yer aldı. Facebook’un payı ise yüzde 10 oldu.

23 Ağustos 2022 Salı

Türkiye’de siber güvenlik alanında önemli projelere ve yerli ürünlere imza atan STM’nin, teknolojik düşünce merkezi ‘ThinkTech’, Nisan-Haziran 2022 tarihlerini kapsayan ikinci çeyrek Siber Tehdit Durum Raporu’nu açıkladı. Rapora göre, akıllı telefonlar kapalıyken bile siber saldırıya uğrayabiliyor. Bu durum, genel kullanıcılar kadar, firmaların yetkililerini ve işlerin aksamadan yürütülmesini de tehdit ediyor. Son zamanlarda telefonlara yapılan siber saldırılar artarken, saldırganlar kişisel verileri ele geçirmek için birçok farklı yönteme başvuruyor. Telefon üzerinden yapılan saldırılarda, sosyal medya mesajlarındaki linklerle ele geçirmeye veya e-posta üzerinden gelen phishing (oltalama) saldırılar üzerinden verilere erişilmeye çalışılıyor. ENGELLEME Raporda, siber tehdit istihbaratının önemi vurgulandı. Siber tehdit istihbaratı, olası siber güvenlik tehditleriyle ilgili toplanmış verilerin birleştirilip ilişkilendirme, anlamlandırma ve analiz yapılmasıyla tehditlerin proaktif bir şekilde belirlenmesine ve bunlara karşı savunma mekanizmaları geliştirilmesine olanak sağlıyor. İnternet kullanımının artması ise tehdit aktörlerinin ve bıraktıkları izlerin çoğalmasına neden oluyor. Raporda, bu yüzden otomatik programlara olan ihtiyacın arttığına dikkat çekilerek, açık kaynak siber tehdit istihbarat platformlarından OpenCTI mercek altına alınıyor. İstihbarat bilgileri sayesinde, siber saldırıların başlamadan engellenebilmesi için OpenCTI ve benzeri platformların gerekliliği vurgulanıyor. HİNDİSTAN VE ABD’DEN GELEN SALDIRILAR İLK SIRADA Bu yılın Nisan, Mayıs ve Haziran ayları boyunca STM’nin Honeypot sensörlerine toplam 8 milyon 65 bin 301 saldırı yansıdı. En çok saldırı yapan ülke 1 milyon 629 bin saldırı ile Hindistan olurken, 897 bin saldırı ile ABD ikinci sırada yer aldı. Bu ülkeleri sırasıyla; Türkiye, Rusya, Vietnam, Çin, Meksika, Japonya, Tayvan ve Brezilya izledi. Önceki üç aya göre, gelen saldırı miktarlarında büyük artış belirlenirken, buna tehdit aktörlerinin, Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte arttırdıkları aktivitelerin neden olduğu kaydedildi.

23 Ağustos 2022 Salı

HABER: AYŞE BAŞAK Oyun hamurları ile oynayan, bu yumuşak malzemeye şekil veren robotlar ilk bakışta anlamsız gelebilir. Bunun basit olduğunu da düşünebilirsiniz. Oysa oyun hamuruyla oynamak 2 yaşındaki bir insan için kolay ve eğlenceliyken, robotlar için çok zordur. Makinalar, günümüze kadar sert nesneler ile belirli hareketler için programlanıp, eğitildi. Araştırmacılar, geliştirdikleri yeni bir sistemle robotların esnek malzemelerle oynayarak farklı şekiller ortaya çıkarabilmesine olanak sağlamak istiyor. 10 DAKİKALIK VERİ AKIŞI Stanford Üniversitesi’nden bilim insanlarının geliştirdiği ‘RoboCraft’ isimli robot, oyun hamurunu sıkıştırma ve serbest bırakma, yani temel yoğurma hareketini yapabiliyor. Sadece 10 dakikalık veri akışı ile iki parmaklı kavrayıcıya sahip robot, makinayı uzaktan çalıştıran insanlar ile rekabet edebilecek seviyeye ulaşmış. Araştırma ekibinden Yunzhu Li, “Yüksek serbestlik derecesine sahip nesneleri modelleme ve şekil verme, robotların ileride köfte yoğurma, suşi yuvarlama ve çömlek yapma gibi karmaşık endüstriyel ve ev içi etkileşim görevlerinin nasıl yapabileceğini öğrenmesi açısından çok önemli” diyor. YAŞLILARIN YARDIMCISI Bilim insanları, tasavvur ettikleri gelecekte RoboCraft’ı özellikle yaşlılara ve sınırlı hareket kabiliyetine sahip kişilere ev işlerinde yardımcı olacak şekilde geliştirmeyi hedefliyor. Bilim insanları, RoboCraft’ın ev işlerinin tamamını yapabilmesi için hamur yapmanın ötesinde birçok ek aracı da örneğin oklava, kek kalıbı veya fırın eldiveni gibi kullanmasının gerekeceğinin de bilincinde. Yani RoboCraft’ın gidecek uzun bir yolu var.

16 Ağustos 2022 Salı

DNA’dan küçük bir robot yapmak ve onu çıplak gözle görülemeyen hücre süreçlerini incelemek için kullanmak, artık bir bilim kurgu hayali değil, Fransız Ulusal Sağlık ve Tıp Araştırma Enstitüsü bilim insanları tarafından geliştirilen kapsamlı bir araştırmanın sonucu oldu. Montpellier’deki Yapısal Biyoloji Merkezi’ndeki bu son derece yenilikçi ‘nano-robot’, birçok biyolojik ve patolojik süreç için çok önemli olan mikroskobik seviyelerde uygulanan mekanik kuvvetlerin daha yakından incelenmesini sağlıyor. MOLEKÜLER MEKANİZMA Hücrelerimiz, vücudumuzun normal işleyişinde biyolojik sinyalleri tetikleyen mikroskobik ölçekte uygulanan mekanik kuvvetlere tabidir. Örneğin, dokunma hissi kısmen belirli hücre reseptörlerine mekanik kuvvetlerin uygulanmasına bağlıdır. Bu hücresel mekano sensitivitenin işlevsizliği birçok hastalıkta rol oynar. Şu anda, hücre mekano sensitivitesinde yer alan bu moleküler mekanizmalar hakkındaki bilgimiz hâlâ çok sınırlı. Kontrollü kuvvetleri uygulamak ve bu mekanizmaları incelemek için halihazırda çeşitli teknolojiler mevcut, ancak bunların bir dizi sınırlamaları var. Çok maliyetliler ve aynı anda birkaç hücre reseptörünün incelenmesine olanak vermiyorlar. DNA ORİGAMİ YÖNTEMİ Gaëtan Bellot liderliğindeki Yapısal Biyoloji Merkezi’ndeki araştırma ekibi, bir alternatif oluşturmak amacıyla DNA origami yöntemini kullanmaya karar verdi. Deneyler sırasında kullanılan yüksek nanoteknolojisiyle yapı malzemesi olarak DNA molekülü seçildi ve 3D nano yapılar kullanılarak önceden tanımlanmış bir biçimde birleştirilmesi sağlandı. Araştırmacıların tasarladığı üç DNA origami yapısından oluşan bu ‘nano-robot’ kullanılarak, nano-metrik boyutta bir değer olan 1 pico-newton yani bir Newton’un trilyonda biri çözünürlüğe sahip bir kuvvet hücreye kontrollü şekilde uygulandı. Elde edilen sonuç ile ilk kez insan yapımı DNA tabanlı bir nesne hücreye önceden tahmin edilen bir değerde kuvvet uygulamış oldu.

16 Ağustos 2022 Salı