tatil-sepeti
Sporcular için ipek sensörlü akıllı taban

AYŞE BAŞAK Bisiklet, formda kalmanın harika bir yoludur. Pedallayarak kolayca dolaşımınızı, kalbinizi ve kaslarınızı güçlendirebilir, zindeliğe ulaşabilirsiniz. Yeni bir bisiklet, kask ve spor kıyafeti almaya karar verdiğinizde, bir sonraki adım da nasıl antrenman yapacağınızı bulmaktır. Ne kadar sert pedal çevirdiğinizi bilmek, ilerlemenizi takip etmek için çok faydalı. Bu nedenle bir güç ölçer, her bisiklet tutkunu için mükemmel bir eğitim aracı ve harika bir alettir. Bir kalp atış hızı monitörünün aksine bir güç ölçer size, her saniye pedallara tam olarak ne kadar güç harcadığınızı söyler. Bu, antrenmanınızı optimize etmeyi ve haftalık ilerlemenizi izlemeyi kolaylaştırır. DAHA UCUZ Danimarka Teknik Üniversitesi araştırmacıları, bir güç ölçerde kullanılabilecek ve halihazırda piyasada bulunanlardan çok daha ucuz olan basit bir basınç sensörü geliştirdi ve güç ölçeri, bisiklet ayakkabısının tabanına yerleştirdi. Prototip taban, bisikletçilerin basıncı uyguladığı ön ayağa yerleştirilmiş üç yerleşik sensöre sahip. Sensörler, aynı zamanda tabanda yerleşik olan ve verileri bir bisiklet bilgisayarına veya gidon üzerine monte edilmiş bir akıllı telefona göndermek için bluetooth kullanan elektronik ekipmana bağlanıyor. Güç sürücünün uyguladığı basınca dayalı olarak watt olarak ölçülüyor ve böylece pedallara uygulanan basınç sürekli olarak görülebiliyor. İPEKTEN ÜRETİLDİ Doç. Dr. Alireza Dolatshahi-Pirouz, “Bükülebilir ve esnek bir basınç göstergesi icat ettik. Bu buluşu, sürdürülebilir ve çevre dostu olmasının yanı sıra çok güçlü ve esnek bir malzeme olan ipekten ürettik. İpeğin iletkenliği, ne kadar gerildiğine veya sıkıştırıldığına bağlı. Bu nedenle ipekten yapılmış bir sensör, basıncı ölçmek için kullanılabiliyor ve bir bisikletçinin kaç watt basınç ürettiğini de öğrenebiliyoruz” diyor. YILBAŞINDA PİYASADA Her şey araştırma ekibinin planlandığı şekilde ilerlerse akıllı taban, gelecek yılın başlarında piyasaya sürülecek. Uzun vadede güç ölçer tabanların, ilerlemelerini takip etmek isteyen koşucular, kayakçılar veya bir sakatlanma sonrasında antrenman şiddetine dikkat etmesi gereken sporcular tarafından kullanılması hedefleniyor.

24 Ekim 2022 Pazartesi

E-atık sorununa 3d’li çözüm

Birleşmiş Milletler verilerine göre 2021’de küresel elektronik atık miktarı 57.4 milyon tona yükseldi. Bu miktarın ancak yüzde 17.4’ü geri dönüştürüldü. Kimi uzmanlara göre dünyanın e-atık problemi zamanla daha da kötüleşecek. Çünkü bugün piyasadaki çoğu elektronik cihaz, geri dönüştürmek üzere değil, taşınabilirlik için tasarlanıyor. Çoğu plastik olan bu devreler çöpe gittiğinde çözünebilir olmadıkları için çoğunlukla yakılıyor ve atmosfere zehirli gaz yayıyorlar. SAĞLIK VE ÇEVRE Berkeley Laboratuvarı araştırmacıları ise tamamen geri dönüştürülebilir ve biyolojik olarak parçalanabilir bir baskılı devre geliştirdi. Berkeley’deki araştırmacılar, çalışmanın esnek elektronikleri çöp sahasından uzaklaştırabile-ceğini ve ağır metal atıklarının yol açtığı sağlık ve çevresel tehlikeleri azaltabileceğini öngörüyorlar. 3D YAZICI İLE Araştırmanın başındaki isim olan Profesör Ting Xu ve ekibi, Burkholderia cepacian lipaz (BC-lipaz) gibi saflaştırılmış enzimlerin içinde gömülü olduğu biyolojik olarak parçalanabilen bir plastik malzeme geliştirdi. Bu malzeme sayesinde sıcak suyun BC-lipazı aktive ettiğini ve bu enzimin polimer zincirlerini monomer yapı taşlarına ayırmasını sağladığını keşfettiler. Sert plastik yerine esnek, biyolojik olarak parçalanabilen plastik ve kumaş gibi çeşitli yüzeylere devre desenleri basmak için kullanılan iletken mürekkepli ticari bir 3D yazıcı ile çalışmaya başladılar. YÜZDE 94 PERFORMANS Araştırmacılar, üretilen devrelerin raf ömrünü ve dayanıklılığını test etmek için basılı bir devreyi yedi ay boyunca kontrollü nem veya sıcaklık olmadan bir laboratuvar çekmecesinde sakladılar. Devreyi depodan çıkardıktan sonra cihaza bir ay boyunca sürekli elektrik voltajı uyguladılar ve devrenin depolamadan önce olduğu gibi elektriği ilettiğini gördüler. Daha sonra araştırmacılar, cihazı ılık suya daldırarak cihazın geri dönüştürülebilirliğini test ettiler. Bu deneyin sonunda parçacıkların yaklaşık yüzde 94’ünün benzer cihaz performansıyla geri dönüştürülebileceğini ve yeniden kullanılabileceğini belirlediler. AĞIR METALLERİN GERİ KAZANIMI Profesör Ting Xu, plastik e-atık söz konusu olduğunda, çözümün imkansız olduğunu vurgulamanın ve kayıtsızca çekip gitmenin kolay yol olduğunu belirtiyor. Bilim insanlarının, e-atıkların toprağa ve yeraltı suyuna sızmasının neden olduğu önemli sağlık sorunları ile ilgili her geçen gün daha fazla veri ile karşılaştığını hatırlatan Xu, şunları söylüyor: “Bu çalışma ile henüz tüm sorunu çözemesek de en azından çevreyi kirletmeden ağır metallerin geri kazanılması sorununun üstesinden gelebileceğimizi gösteriyoruz.”

10 Ekim 2022 Pazartesi

Su altında kablosuz kamera

AYŞE BAŞAK Bilim insanları, okyanusların yüzde 95’inden fazlasının hiç gözlemlenmediğini tahmin ediyor. Türümüzün uzayın derinliklerini keşfe çıktığı günümüzde kendi evimiz olan gezegeni bu denli az izliyor oluşumuz ilginç bir gerçeklik. Su altı kameralarını bir araştırma gemisine bağlayarak araştırma yapmanın yüksek maliyeti, yaygın denizaltı keşiflerini engelleyen zorlukların başında geliyor. RENKLİ FOTOĞRAF Bu zorluğu çözmek amacıyla çalışan Massachusetts Teknoloji Enstitüsü mühendisleri, günümüzde kullanılan denizaltı kameralarından yaklaşık 100 bin kat daha verimli, pilsiz, kablosuz bir su altı kamerası geliştirdi. Cihaz, tamamen karanlık su altında bile renkli fotoğraflar çekebiliyor ve görüntü verilerini kablosuz olarak su üzerine iletebiliyor. VERİ İÇİN SES DALGASI Geliştirilen otonom kamera sistemi, denizdeki ses dalgalarını mekanik enerjiye çevirerek çalışıyor. Suda ilerleyen ses dalgalarından gelen mekanik enerjiyi, görüntüleme ve iletişim ekipmanlarına güç sağlayan elektrik enerjisine dönüştürüyor. Görüntü verilerini yakalayıp kodlayan kamera, görüntüyü yeniden yapılandıran bir alıcıya veri iletmek için de ses dalgalarını kullanıyor. HAFTALARCA KULLANILABİLİYOR Kamera bir güç kaynağına ihtiyaç duymadığı için sudan çıkarılmadan haftalarca çalışabiliyor. Bu yeni buluş sayesinde bilim insanlarının yeni türler için okyanusun uzak kısımlarını sürekli taramasına imkân sağlanmış olacak. Ayrıca kameraların, okyanus kirliliğini tespit etmek veya deniz çiftliklerinde yetiştirilen balıkların sıhhatini ve gelişimlerini izlemek için de kullanılabileceği öngörülüyor.

10 Ekim 2022 Pazartesi

Beton mukavemet ölçümlerini kökten değiştiren cihaz

Günümüzde inşaat sektörü, yapısal bütünlüğü ve güvenliği sağlamak, aynı zamanda inşaat programlarını, maliyet etkinliklerini optimize etmek için beton yapıların mukavemeti ile ilgili doğru, gerçek zamanlı verilere ihtiyaç duyar. Bu veriler çok önemli; çünkü beton yapının zamanından önce bozulması ve kalitesinin düşüklüğünün neden olacağı olumsuz durumlar şirketlere ve vergi mükelleflerine çok büyük maliyetlere neden olabilir. Bu nedenle beton kalitesinin sıklıkla ölçülmesi hayati önem taşır. Beton mukavemet ölçümlerinin zaman alan ve görece efektif olmayan prosedürleri vardır. Bu test yöntemlerinin çoğunda olgunluk eğrileri geliştirilir, tahribatlı beton testleri yapılır. Tüm bunlara rağmen çoğunlukla varsayımlar işin içine girer ve test sonuçları yüzde yüz güven vermez. ÖDÜLLÜ SENSÖRLER Şimdi tüm bu zorlukları sona erdirecek yeni bir cihaz geliştirildi. WaveLogix isimli firma tarafından geliştirilen Rebel isimli cihaz ile beton kırılması olmadan, olgunluk eğrisi oluşturmadan, tahmin, yorum veya manipülasyon yapmadan, gereksiz prosedür gecikmeleri yaşamadan beton kalitesi ölçülebiliyor. Rebel marka beton mukavemet sensörlerinin, Amerikan İnşaat Mühendisleri Derneği’nden ödül aldığını da ekleyelim. WaveLogix, 2023’te Rebel sensör sisteminin beta testini gerçekleştirmeyi planlıyor.

26 Eylül 2022 Pazartesi

Depoların stok hacmini yüzde 1 hatayla hesaplıyor

AYŞE BAŞAK Depolama sahalarında yığın halinde duran kum, tuz, asfalt benzeri dökülebilen malzemelerin toplam hacimlerini hesaplamak çoğunlukla zor bir işlemdir ve epey zaman alır. Stok yönetimi, özel şirketler için olduğu gibi kamu hizmetleri için de önemli ve ihtimam ister. Özellikle tarım faaliyetleri, yol çalışmaları ve kar ile mücadele esnasında dökme usulü ile depolama sıklıkla kullanılır. Çoğu depolama sahasında belli parametreler olsa bile hacimler çoğunlukla görsel olarak tahmin edilir ve bu haliyle rasyonel değildir. Stokların miktarını tahmin etmek yerine hesaplamak istediğinizde isekullanılan geleneksel yöntemler birkaç saat süren ölçümler gerektirir. HIZLI VE GÜVENLİ VERİ Purdue Üniversitesi araştırmacıları, bu sorunu çözmek için tam otomatik ve taşınabilir bir sistem geliştirdi. Araştırmacıların modern LİDAR teknolojisini -lazer darbeleri kullanılarak bir nesne veya bir yüzeyin uzaklığını anlamaya yarayan teknoloji- temel alarak tasarladıkları yeni sistemle ölçümler çok daha hızlı ve güvenilir hale geliyor. Çalışmanın başındaki isim olan Profesör Ayman Habib, “Teknoloji, hacmi yüzde 1’den daha az hatayla tahmin ediyor. Ayrıca pratik, hızlı ve güvenli veri toplamaya izin veriyor. Bazı geleneksel teknolojiler, bir operatörün stoka tırmanmasını gerektirir ki, bu kesinlikle güvenli olmayan bir veri toplama şeklidir” diyor. Araştırmacılar teknolojiyi çok daha büyük çatılı alanlarda da kullanılabilecek şekilde geliştirmeye devam ediyor.

26 Eylül 2022 Pazartesi