İstanbul ve Afyonkarahisar'daki bazı alanlar teknoloji geliştirme bölgesi ilan edildi

Konuya ilişkin Cumhurbaşkanı kararları Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, sınır ve koordinatları belirtilen alanın "Afyon-Uşak Zafer Teknoloji Geliştirme Bölgesi Afyonkarahisar Organize Sanayi Bölgesi Teknopark Ek Alanı" olarak tespit edilmesine Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu gereğince karar verildi. İstanbul'da sınır ve koordinatları gösterilen alanların da "Esenler Akıllı Şehir Odaklı İhtisas Teknoloji Geliştirme Bölgesi" olarak tespit edilmesi uygun bulundu. Cumhurbaşkanı Kararı ile "Hatay Dağ Ceylanı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası"nın sınırları da değiştirildi. Bir diğer kararla da Mersin'in Mezitli ilçesi ile Muğla'nın Seydikemer ilçesindeki bazı alanlar orman sınırları dışına çıkarıldı.

07 Haziran 2021 Pazartesi

Lojistikte maliyeti yüzde 20 düşürdüler

HABER: SOYHAN ALPASLAN Teknopark İstanbul’da yerleşik Optiyol Karar Destek Teknolojileri A.Ş., birçok firmanın yeni nesil rota optimizasyonlarını yapıyor. Horoz Lojistik, Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri, Tadım, Beymen, Arena Bilgisayar gibi markaların çözüm ortağı olan Optiyol’un (www.optiyol.com) kurucuları Dr. Ozan Gözbaşı ve eşi Özyeğin Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Tuba Gözbaşı. TÜRK MÜHENDİSİN BAŞARISI Gözbaşı çifti; Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünde lisans, ABD’de Georgia Tech’te de yüksek lisans ve doktora eğitimi aldıktan sonra ABD ve Avustralya’da çeşitli optimizasyon projelerinde algoritma geliştirme mühendisi ve yönetim danışmanı olarak çalıştı. Çift, 2012 yılında tecrübelerini ülkelerine aktarmak üzere Türkiye’ye döndü. Dr. Ozan Gözbaşı’nın, doktora sonrası algoritma mühendisi olarak çalıştığı startup için yazdığı kodlar, halen dünyanın en büyük şirketlerinin stok seviyelerini optimize etmekte kullanılıyor. İstanbul Ticaret’in sorularını, Dr. Ozan Gözbaşı cevapladı. ROTA OPTİMİZASYONU Optiyol nasıl kuruldu? Hızlı tüketim ürünleri sektöründeki global ve yerel büyük markalara, dağıtım ağlarının yeniden yapılandırılması hizmeti veriyorduk. Bu sırada lojistik, e-ticaret gibi sektörlerden, günlük dinamik rota optimizasyonu geliştirmemiz için talepler geliyordu. Klasik rotalama yazılımları, e-ticaret ve son kilometre lojistiğinde yetersiz kalıyordu. Yerli çözümler çok sınırlı, yabancı olanlarsa Türkiye’ye özgü çözümler değildi. Böylece yeni nesil rota optimizasyon yazılımı geliştirmeye karar verdik. Optiyol’u 2015 yılında Özyeğin Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’nde kurduk ve ardından Teknopark İstanbul’a taşıdık. SAHANIN SESİNİ DİNLİYOR Optiyol hangi hizmetleri veriyor? Optiyol olarak, dağıtım ağı olan firmalar için stratejik seviyede danışmanlık ve operasyonel seviyede yazılım hizmeti sunuyoruz. Mevcut ya da yeni kurulacak bir dağıtım ağında; depoların yerleri, kapasiteleri ve hizmet alanlarının optimizasyonu, uygun filonun belirlenmesi ve maliyet tahminleri konusunda firmalara özel modellemeler yapıyoruz. Operasyonel tarafta ise günlük değişken taleplere uygun araç sayısının belirlenmesi, yüklerin paylaştırılması, her araç için çok uğraklı rotalarını hangi sırada gerçekleştirmeleri gerektiğini programlıyoruz. Operasyonların en gerçekçi temsili için geniş veri modeli ile tüm kısıtları ve tercihleri algoritmalarımıza entegre ediyoruz. Değişen ihtiyaçlara göre yazılıma yeni yetenekler ve performans ekleyerek; maliyetleri azaltıp, zamanında teslimat ve izlenebilirlik getirip müşteri memnuniyetini artırıyoruz. YAKIT TASARRUFU Maliyetlere etkisi ne kadar? Doğrudan mağaza satışlarından e-ticaret satışlarına geçildiğinde, lojistik maliyetleri 4 kat artıyor. Hizmet seviyesini korurken maliyetleri kontrol altında tutmanın ve azaltmanın yolu iyi bir planlamadan geçiyor. Optiyol’dan yararlanan firmalar yakıttan yüzde 15-25, filo büyüklüğünden de yüzde 5-10 arasında tasarruf ediyor. Filo büyüklüğünden tasarrufu, mevcut araç sayısı ile daha çok müşteriye hizmet vermek olarak düşünebiliriz. Böylece ilave araç yatırımı yapılmasına ihtiyaç kalmıyor. STRATEJİK KARAR DESTEĞİ Diğer hizmetleriniz neler? Dağıtım ağlarını yeniden yapılandırmak isteyenlere, yeni lojistik şirketi kurmayı düşünenlere, birlikte çalışacakları nakliye firmalarını seçecek göndericilere, ihale öncesi doğru fizibilite yapmak isteyen taşıyıcılara; optimizasyon modelleri, gerçekçi simülasyonlar ve uygun karar destek sistemleriyle yardımcı oluyoruz. Bulut bilişim sayesinde hızla büyüyen bu pazardaki tüm firmalara dünya ölçeğinde hizmet verebilme avantajına sahibiz. Lojistik alanında optimizasyon, işin sadece bir parçası. Sektörümüze hizmet veren tüm firmalara entegre hizmetler sunarak işbirlikleri kurmayı hedefliyoruz. FİRMALARA DANIŞMANLIK Büyük müşterileriniz kim? Eczacıbaşı, Horoz Lojistik, Arena Bilgisayar, Tadım, Beymen, Kervan Gıda, şehiriçi ve şehirlerarası nakliye planlamalarında Optiyol’u kullanıyor. Unilever, Philip Morris, Anadolu Efes, Ferrero ve Boyner gibi firmalara da danışmanlık hizmeti verdik. ANLIK KARGO TAKİBİ “Geliştirdiğimiz sürücü uygulamaları ile cep telefonlarına rotaları gönderiyoruz. Sürücüler gitmeleri gereken noktaların listesini görüyorlar, teslimat bilgisini sisteme yüklüyorlar. Kullanıcı, sürücü, müşteri kargo hareketlerini anlık olarak sistemden izleyebiliyor.” HER ÖLÇEKTE MÜŞTERİMİZ VAR “Müşterilerimiz arasında iki aracı olan yumurta dağıtıcısı da var, yüzlerce kamyonu olan şirketler de var. Şirketler yazılımlarımızı kiralayarak kullandıkça ödeme imkânına sahipler. Böylece sağladıkları tasarrufun yüzde 80’i kendilerine kalıyor.” 1 MİLYON DOLAR YATIRIM “Aralarında Ford Otosan, Fark Holding, Dinçer Lojistik, Coşkunöz Holding, Arya Kadın Platormu gibi fonların olduğu yatırım turumuz sonlandı. Mayıs sonunda aldığımız yatırım tutarı 1 milyon doları aştı. Böylece ekibimizi büyütüp, yurt dışı pazar çalışmalarımızı hızlandırdık.” İHRACAT BAŞLADI “ABD’nin Kaliforniya eyaletinde online bir market Optiyol’u kullanıyor. Dubai’deki distribütörümüz Optiyol ürünlerini satmaya başladı. Almanya’da lojistik girişimlerini bir yıl boyunca destekleyen Startport’a seçilen 30 startup arasındayız.” PERSONEL SERVİS OPTİMİZASYONU “Personel servisi rota optimizasyonu da yapıyoruz. Yolport’un taşımacılık tecrübesi ile Optiyol’un optimizasyon yeteneklerini bir araya getirerek geliştirdiğimiz servis yazılımı, 1.500 personeli olan bir firma tarafından kullanılmaya başlandı. Vardiyalı çalışan firmaların servis sayısını ve güzergâhlarını belirliyoruz. Yolculuk sürelerini kısaltıp, konforlu bir taşıma sağlıyor ve doluluk oranlarını artırarak maliyetleri düşürüyoruz.”

07 Haziran 2021 Pazartesi

İşbirliği yapan robotlar

Robotlar hayatın pek çok alanında pratik çözümler sunuyor. Fakat bazen bir işin yürütülmesi, bir sorunun çözülmesi için tek bir robot yeterli olmuyor. Farklı fonksiyonları üstlenen robotların bir arada kullanılması gerekebiliyor. Ormanda kaybolan bir yürüyüşçüyü bulmak için planlanan bir arama kurtarma görevi düşünün. Kurtarma ekipleri, olay yerini yukarıdan tarayan ‘drone’lar ile orman içinde arama görevi yürüten tekerlekli robotları ayrı ayrı veya her ikisini bir arada kullanabilir. Böyle bir görevde robotların birbirleriyle iletişim kurup senkronize görev yapmasının hem zaman hem enerji yönünden büyük faydaları olur. Ancak bu denli farklı unsurlardan oluşan böyle bir takımı yönetmek ve aralarında doğrudan iletişimi kurmak, yani robotları haberleşir hale getirmek epey komplike bir iş. SAVURGAN MANEVRALARA SON Massachusetts Teknoloji Enstitüsü mühendisleri, robot ekiplerinin verimli işbirliğini sağlayabilmeleri için bir algoritma tasarladı. Bu algoritma sayesinde harcanan enerji ile toplanan verileri dengelemeye çalışan araştırmacılar, robotların bu bilgi değişimi marifetiyle savurgan manevralar yapma olasılığını ortadan kaldırıyor. Araştırmacılar, bu sayede robot ekiplerinin karmaşık, öngörülemeyen ortamlarda kısa zamanda başarı sağlayabilmelerinin mümkün olacağını söylüyor. HARİTALAMA ÇALIŞMALARI Havacılık ve Uzay BilimleriBölümü’ndedoktora öğrencisi olan Xiaoyi Cai, “Robotların yörüngelerini kendi başlarına planlamalarına izin veriyoruz. Yalnızca ekip planını oluşturmaları gerektiğinde, müzakere etmelerine izin veriyoruz” diyor. Cai, arama-kurtarma alanındaki bu uygulamanın haritalama çalışmalarında da verimli veri toplama yeteneğinin geliştirilmesinde çok etkili olacağını söylüyor.

02 Haziran 2021 Çarşamba

Dev mıknatıslar füzyon çağını açıyor

AYŞE BAŞAK Füzyon, Güneş’e ve onun gibi diğer yıldızlara güç veren reaksiyon olarak biliniyor. Bu güç Dünya’da kullanılabilseydi, çok az miktarda yakıttan büyük enerji kaynağı elde edilebilirdi. Üstüne üstlük karbondioksit üretmeden. Dünyada füzyonun gerçekleşmesini sağlamak için hidrojen izotoplarını yüz milyonlarca dereceye kadar ısıtmanız gerekir. İşin zor kısmı, bu ısı sonrası oluşacak olan plazmayı kontrol altına alabilmeyi başarabilmekte. Yıldızlar bunu yerçekimi ile sağlıyor. Ancak Dünya’da en mantıklı çözüm, plazmayı kapalı tutmak için güçlü manyetik alanlar kullanmak. Teknik zorluk ise mıknatıs oluşturmaktan kaynaklanıyor. Delicesine sıcak ve dönen bir madde kütlesini içerecek kadar güçlü olan ekipmanınız, reaktörünüzün ürettiğinden daha fazla güç kullanacak kadar da çok elektrik kullanmamalı. FİRMALARIN GİRİŞİMLERİ Tüm bu teknik zorlukları aşmayı deneyen firmalardan biri olan Commonwealth Fusion Systems (CFS) şirketinin araştırma ekibi, çığır açan bir mıknatısı test edecek. 10 ton ağırlığında, 300 kilometrelik özel bir elektromanyetik bant sarılı dev bir mıknatıs. CFS şirketinin dışında füzyon enerji ile ilgili çalışmalar yapan farklı ülkelerde çok sayıda şirket var. Fransa’da ITER adlı uluslararası konsorsiyumun inşa ettiği dev bir reaktör ve General Fusion firmasının Kanada’daki yatırımları bilinen çalışmalardan birkaçı. ABD’de de bu konuda çok büyük firmaların girişimleri var. 3 TRİLYON DOLARLIK PİYASA Füzyon reaktörü inşa etmeyi planlayan bir İngiliz şirketi olan Tokamak Enerji’de çalışan Dr. Greg Brittles, 2030’lu yılların ilk yarısından itibaren başarıya ulaşması beklenen füzyon enerji ile ilgili, “Bunun küresel bir yarış olacağını düşünüyorum” diyor. Günümüzde küresel elektrik enerji piyasası yılda yaklaşık 3 trilyon dolar değerinde ve her geçen gün daha da büyüyor. Uzmanların öngörülerine göre füzyon enerji başarıya ulaşırsa büyük bir endüstri geçidi bizi bekliyor olacak.

02 Haziran 2021 Çarşamba

Türkiye uydu çalışmalarını tek çatı altında topluyor

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi, Hukuk Fakültesi ve Gözlemevi Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliği ile gerçekleştirilen 1. Uzay Ekonomisi, Uzay Hukuku ve Uzay Bilimleri Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Milli Uzay Programı'nın bu alandaki hedeflerin büyütüldüğünün göstergesi olduğunu söyledi. Uzayı hedefleyen teknoloji gelişiminin çok önemli olduğunu vurgulayan Demir, savunma sanayisi ekosisteminin de bu alanda ihtiyaç duyulan altyapıları geliştirdiğini ifade etti. Demir, gökbilim seviyesinde başlayan çalışmaların yayın, haberleşme, gözetleme uydularıyla devam ettiğini ve süreçte belirli bir yerlilik oranının yakalanmasına yönelik çalışmaları sürdürdüklerini belirterek, "Bugün artık uydu konusunda belirli yetkinliklerimizin olduğunu, bunun daha da geliştirileceğini söylemek yanlış olmaz. Uzaya erişim açısından itki teknolojileri çalışmaları savunma sanayisi ekosisteminde yer almakta. Çeşitli ürünlere uzay tarihçesi kazandırmak, uzayla ilgili parametreleri düşünmek bu anlamda bilimsel çalışmalar yapmak da bir süredir devam eden çalışmalar arasında yer alıyor." dedi. "BU YOLCULUK, TÜRKİYE'NİN YOLCULUĞU" Uzaya çıkmadan bu alanda kabiliyetler kazanmanın çok da kolay olmadığına işaret eden Demir, başta fırlatma teknolojileri olmak üzere, optik, güdüm, çeşitli malzeme teknolojileri, yüksek hızla atmosfere giriş, atmosferden çıkış, uzay dinamiği, uzay meteorolojisi gibi konularının gündemlerinde olduğunu dile getirdi. "Bu yolculuk Türkiye'nin yolculuğu" ifadesini kullanan İsmail Demir, ortaya kendini ispatlamış teknolojiler konulmasının da amaçlardan biri olduğunu anlattı. Demir, uzay konusunda tecrübe edinilmemesi, tarihçe kazanılmaması halinde başkalarının söylediğini dinlemekten ve onların izinden gitmekten başka çare kalmayabildiğini belirterek, bu açıdan regülasyon anlamında uzay hukuku çalışmalarının da önemli olduğunu söyledi. Türkiye Uzay Ajansının uzay projelerinin hamiliğini yaptığını anımsatan Demir, ROKETSAN, DeltaV gibi şirketlerin fırlatma teknolojileri alanında çalışmalar yürüteceğini, TÜBİTAK UZAY, TÜRKSAT, TUSAŞ ve benzeri şirketlerin de diğer faaliyetleri yürütmeye devam edeceklerini bildirdi. Demir, "Uydu konusunda da Türkiye önemli bir girişime yakın zamanda imza atıyor olacak. Bir uydu şirketimiz, çeşitli kabiliyetleri olan şirketlerin birleşmesiyle oluşacak. Uydu, optik, uzay hukuku, uzay meteorolojisi, uzay dinamiği, uzay malzemesi gibi bir dizi konu var. Bunların da paralelinde Türkiye'deki üniversiteler ve araştırma merkezleri tarafından yürütülmesini bekliyoruz." diye konuştu. İsmail Demir, Başkanlık olarak bu yolculuğa katkı verecek tüm faaliyetlere destek olacaklarını ifade etti. ASTRONOT SEÇİMİ YAKINDA BAŞLIYOR Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır da Milli Uzay Programı'na ilişkin bilgi verdi. Kacır, 2023'te milli ve özgün teknolojiler kullanılarak Ay ile teması gerçekleştirmeyi, 2028'de Ay'a yumuşak iniş yapmayı hedeflediklerini belirtti. Mehmet Fatih Kacır, "Programımızdaki bir diğer önemli adım ilk Türk astronotumuzu bir bilim misyonu çerçevesinde uzaya göndermek olacak. Astronot adaylarımızın seçimine yakın bir vakitte başlamayı planlıyoruz." dedi.

01 Haziran 2021 Salı