Türk mühendisten lego gibi makina

HABER: SOYHAN ALPASLAN Teknopark İstanbul’da yerleşik Modüler Makina Sanayi ve Ticaret A.Ş., elektrikli, çok amaçlı, dönüştürülebilir, internete bağlanarak otonom çalışabilen insansız iş makinası platformu ENOCH’u geliştirdi. Yüksek teknolojili, modüler yapılı bu yerli platform; otoyol dışı araçların, endüstriyel makinaların, inşaat ve tarım makinalarının yaptığı tüm işleri yapabiliyor. Araç, afet ve yangın gibi tehlikeli alanlara acil müdahalelerde insansız olarak kullanılabiliyor. Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından patentlenen buluş için ABD ve Avrupa Birliği patent başvuruları da yapıldı. ENOCH, çeşitli modüllerin ve donanımların platforma eklenmesiyle 15-45 dakika aralığında farklı makinalara dönüşüyor. Eklenen modülleri tanıyıp, sistemi yapılacak işe göre otomatik olarak hazırlayan ENOCH, bu özellikleriyle; savunma, tarım, inşaat ve endüstri alanlarında kullanılıyor. İKİ PATENT ALDI Farklı sektörlerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek tek bir iş makinası platformu olarak geliştirilen ve modülerlik ile platform yapısı dallarında iki patent alan ENOCH, savunma ve havacılık kümelenmesi SAHA İstanbul’un desteğiyle uluslararası pazarlara çıkacak. ENOCH’un prototipinin test çalışmaları başarıyla tamamlandı. İstanbul Ticaret’in sorularını Modüler Makina’nın kurucusu makina mühendisi Mansuri Çaynak cevapladı. MODÜLER MAKİNA Modüler Makina nasıl kuruldu? 27 yıllık kurumsal çalışma hayatım boyunca ortak bir platform kullanarak, türü ve tipi değişen modüler makina üretme fikrine sahiptim. Kullanıcılar, kendi yürür platformlar üzerine, yapacakları işe uygun hazır donanımları ekleyerek ihtiyaç duydukları makinayı lego gibi oluşturabilmeliydi. Böylece ENOCH’u geliştirmek amacıyla yola çıktık. 2017 yılında Teknopark İstanbul konsept projemi kabul etti ve firmamız kurulmuş oldu. AR-GE YAPIYORUZ Modüler Makina ne üretiyor? Komponent üreticisinden bağımsız elektrikli güç aktarımı ve kontrolü alanlarında Ar-Ge yapıyoruz. Elektrikli, modüler iş makinaları ve araçları tasarlayıp, geliştiriyoruz. Ayrıca makinaların seri üretimlerini ve satışlarını yapıyor, bakım ve servis hizmetlerini sunuyoruz. OTONOM ÇALIŞABİLİYOR ENOCH nasıl bir makina? ENOCH; modüler yapısı ile arazi vinci, lastikli ekskavatör, bakım platformu, tünel delicisi, kazı, yükleme, kaldırma, nakliye ve beton makinası gibi çok çeşitli araca, insansız veya insanlı olarak dönüşebiliyor, otonom olarak çalışabiliyor. Endüstriyel, inşaat ve tarım makinalarının yapacağı tüm işlerde görev alabiliyor. Afet ve yangın müdahalelerinde de insansız olarak kullanılabiliyor. MALİYETLERİ DÜŞÜRÜYOR Modüler yapının faydası nedir? Makinaların üretilme, stoklanma ve sahip olma şeklini değiştirerek maliyetleri düşürüyor. Birçok aracın işini yapabilen bu platform, elektrik tahrikli olduğundan karbon salınımına yol açmıyor. Modüler yapısı sayesinde tipi ve güç sistemini de yapılandırıp değiştirebiliyor. ACİL İNSANSIZ MÜDAHALE Hedefleriniz neler? Türkiye’de acil insansız müdahale ve kurtarma aracı olarak kullanılması için ilgili kurumlarla görüşmelerimiz sürüyor. Şimdiden Türkiye ve Avrupa’dan talep geliyor. Tünel çalışmaları ve emisyon sınırı olan şehir şantiyeleri için özel amaçlı istekler alıyoruz. Bu şehirlerde yapılanmak ve potansiyel müşterilerle satış için görüşmelere başladık. İHTİYAÇLARI AZALTIYOR Kullanıcı ENOCH’a nasıl ulaşıyor? ENOCH, fabrikada değil, yapılacak işe göre kullanıcıda veya satış kanallarında oluşturuluyor. Böylece elde bulundurma maliyetini önemli ölçüde düşürüyor. Satın alma, depolama alanı ihtiyaçlarını azaltıyor. DÜNYADA İLK “ENOCH, ‘Çeşitli Komponent ve Donanımlar İle Farklı İşler Yapabilen Makina Konfigürasyon Sistemi’ buluş başlığı ile Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından patentlendi. ABD ve Avrupa Birliği için patent başvurularını yaptık. Böylece dünyada bir ilk olduğu da kanıtlandı.” MÜKEMMELLİYET MÜHRÜ “2019’da Avrupa Komisyonu’ndan Mükemmelliyet Mührü (Seal of Excellence), 2021’de İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı’ndan (ISIF) ve Zagreb Uluslararası Fuarı’ndan (ARCA) altın madalya aldık.” ENOCH’UN ÖZELLİKLERİ * Kullanıcı ilgili modül ve donanımları ekleyerek onu farklı makina tiplerine dönüştürebiliyor. * Kazı, yükleme, kaldırma, nakliye ve beton işleri gibi değişik görevleri yürütebiliyor. * Farklı araç türlerine dönüşüm süresi 15-45 dakika arasında tamamlanıyor. * Modül ve donanımlar hızlı bağlantılarla sabitlendiği için makinanın montajı oldukça kolay. * Elektronik kontrol ünitesi, bağlı bileşenleri otomatik olarak tanıyor ve makinayı çalışmaya hazır doğru kuruluma getiriyor. * Kabin takılarak insansız bir araçtan, insanlı bir araca dönüştürülebiliyor. * Dizel motorlu jeneratör modülü eklenerek hibrit olarak çalışabiliyor. * Elektrik bataryaları ve jeneratör modülü ile ihtiyaç olan yerlerde enerji kaynağı olarak kullanılabiliyor. * Uzaktan kullanım sayesinde operatör, yangın ve deprem gibi riskli alanlara girmeden çalışabiliyor. * Elektrikli güç aktarımı sayesinde her an ve sürekli çalışmaya hazır. BUNLARA DÖNÜŞEBİLİYOR * Uzaktan kumandalı acil müdahale aracı * Savunma sanayinde mayın temizleyici * Askeriyede personel taşıyıcı * İnsansız yangın söndürme aracı * Tünel inşaatlarında gazsız araç * Tarım sektöründe traktör * Arazi kamyonu ve robotu * Kazıcı ve yükleyici iş aracı * Lastikli ekskavatör * Bakım platformu * Beton makinası * Arazi forklifti * Mobil vinç * Otonom taşıyıcı

24 Ekim 2022 Pazartesi

Plastikte daha verimli geri dönüşüm

Günümüzün en büyük kirlilik sorununu atık plastikler teşkil ediyor. Güncel olarak 5 milyar tonun üzerindeki plastik atık, okyanuslarda, toprakta ve hatta vücutlarımıza birikmiş durumda. Plastik ürünleri geri dönüştürmeye yönelik büyük çabaya rağmen henüz dönüştürme oranı çok düşük. Kullanılan plastikleri tam anlamıyla geri dönüştürmek zorlu ve tartışılan bir mevzu olmayı sürdürüyor. Geri dönüşümdeki en büyük sorun, plastiklerin çok farklı çeşitlerde olması ve onları bir şekilde yeniden kullanılabilecek forma ayırmaya yönelik kimyasal işlemlerin her bir plastik türüne özel olmayı gerektirmesi. Su şişelerinden deterjan kutularına ve hatta plastik oyuncaklara kadar çok sayıda atık malzemeyi ayırmak, büyük ölçekte farklı işlemler gerektiği için pratik değil ve maliyetli bir süreç. İKİ TÜR AYRIŞTIRILDI Massachusetts Teknoloji Enstitüsü bilim insanları, araştırmalarının sonucunda bu süreci gerçekleştirmek için artık çok daha iyi bir yol olabileceğini açıkladı. Araştırmacılar, kobalt bazlı bir katalizör kullanılarak yürütülen kimyasal bir işlem sonunda en yaygın olarak üretilen iki plastik formu olan polietilen (PET) ve polipropilen (PP) gibi iki ayrı tür plastiği ayrıştırarak propan maddesine ulaşmayı başardı. Propan daha sonra ısıtıcılar ve araçlar için yakıt olarak veya yeniden plastikler de dahil olmak üzere çok çeşitli ürünlerin üretimi için bir hammadde olarak kullanılabiliyor. UCUZ VE YAYGIN Prof. Román-Leskov, “İşlemin sonucunda propan gibi tek bileşiğe sahip olduğunuzda sadece bağları koparmakla kalmıyor, aynı zamanda birçok farklı ürün ve süreç için kullanılabilecek tek bir ürün elde etmiş oluyoruz. Çalışmamızın oldukça önemli olduğunu düşünmemizin özü budur. Tüm bu işlemler için gerekli olan sadece iki madde var; zeolit ve kobalt. Bu maddeler hem oldukça ucuz hem de yaygın olarak bulunabiliyor” diyor. Bakalım, bu buluş önümüzdeki günlerde yaygın olarak kullanılıp dünyanın plastik sorununa bir nebze de olsa çözüm sağlayabilecek mi? Bunu zaman gösterecek.

24 Ekim 2022 Pazartesi

Sporcular için ipek sensörlü akıllı taban

AYŞE BAŞAK Bisiklet, formda kalmanın harika bir yoludur. Pedallayarak kolayca dolaşımınızı, kalbinizi ve kaslarınızı güçlendirebilir, zindeliğe ulaşabilirsiniz. Yeni bir bisiklet, kask ve spor kıyafeti almaya karar verdiğinizde, bir sonraki adım da nasıl antrenman yapacağınızı bulmaktır. Ne kadar sert pedal çevirdiğinizi bilmek, ilerlemenizi takip etmek için çok faydalı. Bu nedenle bir güç ölçer, her bisiklet tutkunu için mükemmel bir eğitim aracı ve harika bir alettir. Bir kalp atış hızı monitörünün aksine bir güç ölçer size, her saniye pedallara tam olarak ne kadar güç harcadığınızı söyler. Bu, antrenmanınızı optimize etmeyi ve haftalık ilerlemenizi izlemeyi kolaylaştırır. DAHA UCUZ Danimarka Teknik Üniversitesi araştırmacıları, bir güç ölçerde kullanılabilecek ve halihazırda piyasada bulunanlardan çok daha ucuz olan basit bir basınç sensörü geliştirdi ve güç ölçeri, bisiklet ayakkabısının tabanına yerleştirdi. Prototip taban, bisikletçilerin basıncı uyguladığı ön ayağa yerleştirilmiş üç yerleşik sensöre sahip. Sensörler, aynı zamanda tabanda yerleşik olan ve verileri bir bisiklet bilgisayarına veya gidon üzerine monte edilmiş bir akıllı telefona göndermek için bluetooth kullanan elektronik ekipmana bağlanıyor. Güç sürücünün uyguladığı basınca dayalı olarak watt olarak ölçülüyor ve böylece pedallara uygulanan basınç sürekli olarak görülebiliyor. İPEKTEN ÜRETİLDİ Doç. Dr. Alireza Dolatshahi-Pirouz, “Bükülebilir ve esnek bir basınç göstergesi icat ettik. Bu buluşu, sürdürülebilir ve çevre dostu olmasının yanı sıra çok güçlü ve esnek bir malzeme olan ipekten ürettik. İpeğin iletkenliği, ne kadar gerildiğine veya sıkıştırıldığına bağlı. Bu nedenle ipekten yapılmış bir sensör, basıncı ölçmek için kullanılabiliyor ve bir bisikletçinin kaç watt basınç ürettiğini de öğrenebiliyoruz” diyor. YILBAŞINDA PİYASADA Her şey araştırma ekibinin planlandığı şekilde ilerlerse akıllı taban, gelecek yılın başlarında piyasaya sürülecek. Uzun vadede güç ölçer tabanların, ilerlemelerini takip etmek isteyen koşucular, kayakçılar veya bir sakatlanma sonrasında antrenman şiddetine dikkat etmesi gereken sporcular tarafından kullanılması hedefleniyor.

24 Ekim 2022 Pazartesi

E-atık sorununa 3d’li çözüm

Birleşmiş Milletler verilerine göre 2021’de küresel elektronik atık miktarı 57.4 milyon tona yükseldi. Bu miktarın ancak yüzde 17.4’ü geri dönüştürüldü. Kimi uzmanlara göre dünyanın e-atık problemi zamanla daha da kötüleşecek. Çünkü bugün piyasadaki çoğu elektronik cihaz, geri dönüştürmek üzere değil, taşınabilirlik için tasarlanıyor. Çoğu plastik olan bu devreler çöpe gittiğinde çözünebilir olmadıkları için çoğunlukla yakılıyor ve atmosfere zehirli gaz yayıyorlar. SAĞLIK VE ÇEVRE Berkeley Laboratuvarı araştırmacıları ise tamamen geri dönüştürülebilir ve biyolojik olarak parçalanabilir bir baskılı devre geliştirdi. Berkeley’deki araştırmacılar, çalışmanın esnek elektronikleri çöp sahasından uzaklaştırabile-ceğini ve ağır metal atıklarının yol açtığı sağlık ve çevresel tehlikeleri azaltabileceğini öngörüyorlar. 3D YAZICI İLE Araştırmanın başındaki isim olan Profesör Ting Xu ve ekibi, Burkholderia cepacian lipaz (BC-lipaz) gibi saflaştırılmış enzimlerin içinde gömülü olduğu biyolojik olarak parçalanabilen bir plastik malzeme geliştirdi. Bu malzeme sayesinde sıcak suyun BC-lipazı aktive ettiğini ve bu enzimin polimer zincirlerini monomer yapı taşlarına ayırmasını sağladığını keşfettiler. Sert plastik yerine esnek, biyolojik olarak parçalanabilen plastik ve kumaş gibi çeşitli yüzeylere devre desenleri basmak için kullanılan iletken mürekkepli ticari bir 3D yazıcı ile çalışmaya başladılar. YÜZDE 94 PERFORMANS Araştırmacılar, üretilen devrelerin raf ömrünü ve dayanıklılığını test etmek için basılı bir devreyi yedi ay boyunca kontrollü nem veya sıcaklık olmadan bir laboratuvar çekmecesinde sakladılar. Devreyi depodan çıkardıktan sonra cihaza bir ay boyunca sürekli elektrik voltajı uyguladılar ve devrenin depolamadan önce olduğu gibi elektriği ilettiğini gördüler. Daha sonra araştırmacılar, cihazı ılık suya daldırarak cihazın geri dönüştürülebilirliğini test ettiler. Bu deneyin sonunda parçacıkların yaklaşık yüzde 94’ünün benzer cihaz performansıyla geri dönüştürülebileceğini ve yeniden kullanılabileceğini belirlediler. AĞIR METALLERİN GERİ KAZANIMI Profesör Ting Xu, plastik e-atık söz konusu olduğunda, çözümün imkansız olduğunu vurgulamanın ve kayıtsızca çekip gitmenin kolay yol olduğunu belirtiyor. Bilim insanlarının, e-atıkların toprağa ve yeraltı suyuna sızmasının neden olduğu önemli sağlık sorunları ile ilgili her geçen gün daha fazla veri ile karşılaştığını hatırlatan Xu, şunları söylüyor: “Bu çalışma ile henüz tüm sorunu çözemesek de en azından çevreyi kirletmeden ağır metallerin geri kazanılması sorununun üstesinden gelebileceğimizi gösteriyoruz.”

10 Ekim 2022 Pazartesi

Su altında kablosuz kamera

AYŞE BAŞAK Bilim insanları, okyanusların yüzde 95’inden fazlasının hiç gözlemlenmediğini tahmin ediyor. Türümüzün uzayın derinliklerini keşfe çıktığı günümüzde kendi evimiz olan gezegeni bu denli az izliyor oluşumuz ilginç bir gerçeklik. Su altı kameralarını bir araştırma gemisine bağlayarak araştırma yapmanın yüksek maliyeti, yaygın denizaltı keşiflerini engelleyen zorlukların başında geliyor. RENKLİ FOTOĞRAF Bu zorluğu çözmek amacıyla çalışan Massachusetts Teknoloji Enstitüsü mühendisleri, günümüzde kullanılan denizaltı kameralarından yaklaşık 100 bin kat daha verimli, pilsiz, kablosuz bir su altı kamerası geliştirdi. Cihaz, tamamen karanlık su altında bile renkli fotoğraflar çekebiliyor ve görüntü verilerini kablosuz olarak su üzerine iletebiliyor. VERİ İÇİN SES DALGASI Geliştirilen otonom kamera sistemi, denizdeki ses dalgalarını mekanik enerjiye çevirerek çalışıyor. Suda ilerleyen ses dalgalarından gelen mekanik enerjiyi, görüntüleme ve iletişim ekipmanlarına güç sağlayan elektrik enerjisine dönüştürüyor. Görüntü verilerini yakalayıp kodlayan kamera, görüntüyü yeniden yapılandıran bir alıcıya veri iletmek için de ses dalgalarını kullanıyor. HAFTALARCA KULLANILABİLİYOR Kamera bir güç kaynağına ihtiyaç duymadığı için sudan çıkarılmadan haftalarca çalışabiliyor. Bu yeni buluş sayesinde bilim insanlarının yeni türler için okyanusun uzak kısımlarını sürekli taramasına imkân sağlanmış olacak. Ayrıca kameraların, okyanus kirliliğini tespit etmek veya deniz çiftliklerinde yetiştirilen balıkların sıhhatini ve gelişimlerini izlemek için de kullanılabileceği öngörülüyor.

10 Ekim 2022 Pazartesi