tatil-sepeti
Gayrimenkul sektörü 15’inci kez toplandı

İstanbul Ticaret Odası (İTO) İnşaat ve Gayrimenkul İhtisas Komitesi, 15’inci kez bir araya geldi. İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Hasan Erkesim’in de yer aldığı toplantının başkanlığını ise İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gökhan Murat Kalsın yaptı. Kalsın, İTO üyesi firmaların işyeri açma ve ruhsat alma işlemleri sırasında yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi. Toplantıya konuk olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı Tayfun Karali ise firmaların karşılaştıkları sorunların çözümüne yönelik bilgi verdi. Karali, söz konusu sıkıntıların çözümüne yönelik İTO ile işbirliği yaparak ortak bir çalıştay düzenlenebileceğini hatırlattı.

16 Mart 2017 Perşembe

İlaç sektöründe yerelleşme dönemi

HABER: ADEM ORHUN Türkiye’de 2015’te 2 milyon 46 bin kutu ilaç tüketildi. Tüketilen ilacın yıllık toplam maliyeti 19.3 milyar TL oldu. 2016’da ise bu maliyet, İlaç Takip Sistemi SGK kutu satışları ve yıl sonu kamu fiyatlarına göre tahmini 22.3 milyar TL’ye yükseldi. Bu maliyeti azaltmak için stratejik uygulamalar başlatılırken, ithal edilen ilaçların yerli üretiminin teşvik edilmesi yönünde bir politika belirlendi. Bu aşamada daha fazla eşdeğer ilacın yerli firmalar tarafından üretilmesi; cari açığın düşürülmesi ve üretim faaliyeti dolayısıyla istihdamın artırılması anlamına geliyor. İTO’DA KONUŞULDU İstanbul Ticaret Odası (İTO) Sağlık İhtisas Komitesi de ilaçla ilgili kurum ve firmaların yöneticilerini bir araya getirdi. İTO Yönetim Kurulu Üyesi Öztürk Oran’ın başkanlığında gerçekleştirilen istişare toplantısında, Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Başkanı Dr. Hakkı Gürsöz ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Genel Müdür Yardımcısı Uzm. Dr. Cemil Gül; ilaçta yerelleşme çalışmaları, jenerik ilaç, fiyatlamalar, ithal ruhsatı, üretim taahhütleri konusunda konuştu. Toplantıya, eski Sağlık Bakanı Kazım Dinç’in yanı sıra İTO Meclis Üyeleri de katıldı. CARİ AÇIĞI ETKİLİYOR Programda, ‘İlaçta Yerelleşme Projesi İthalden İmale Geçiş’ başlıklı bir sunum yapan TİTCK Başkanı Dr. Gürsöz, şunları aktardı: “Ortalama yaşam süresinde yükselme, artan refah düzeyi gibi faktörler nedeniyle ilaç ve tıbbi cihaza yönelik talep artıyor. Bu talep de sosyal güvenlik harcamalarında ve cari açık üzerinde baskı yapıyor. 10. Kalkınma Planı’nda, ‘Sağlık Endüstrilerinde Yapısal Dönüşüm Programı Eylem Planı’ yer alıyor. Bu plan sektördeki çalışmaların da kaynağını oluşturuyor.” Daha fazla ürünün Türkiye’de üretilmesinin tedarik güvenliği ve cari açık açısından önemli olduğunu belirten Gürsöz, “İlaç firmalarına bildirimleri yaptık. Geçiş planlarının oluşturulmasının ardından firmalardan gelecek cevap ve taahhütler değerlendirilecek. Ocak 2018’de TİTCK tarafından varyasyon (üretim yeri değişikliği/yerlileştirme) onayları verilecek” dedi. Bu süreçte ilk aşamanın tamamlandığını belirten Gürsöz, “100 ithal ilaç onaylandı, 29 alternatif belirlendi, 23 adet de ilave yapıldı. Süreci devam eden ikinci aşamada ise 125 ithal ilaç yerelleşecek” diye konuştu. YÜZLERCE YÖNETİCİ KATILDI İstişare toplantısına, 300’e yakın ilaç firmasının yöneticisi katıldı. İki seans halinde 4.5 saat süren toplantı, sektör ile kurumlar arasında verimli bir istişareye sahne oldu. Toplantıda, ana gündem, ithal ilaca milyarlar harcayan Türkiye’nin, ilgili kurumlar ve ilaç firmaları işbirliğinde bu ilaçları yerli olarak üretmesine yönelik çalışmalar oldu. İlaçta yerelleştirme yol haritası için önemli bilgilerin ortaya konulduğu toplantıda katılımcılar, sektördeki sorunları kurum yetkilileriyle detaylı bir şekilde tartışma imkanı buldu. EYLEM PLANINDAKİ HEDEFLER TİTCK Başkanı Dr. Hakkı Gürsöz, Sağlık Endüstrilerinde Yapısal Dönüşüm Programı Eylem Planı’ndaki ana hedefleri şöyle sıraladı: Yurtiçi tıbbi cihaz ve tıbbi malzeme ihtiyacının değer olarak yüzde 20’sinin yerli üretimle karşılanması. Yurtiçi ilaç ihtiyacının değer olarak yüzde 60’ının yerli üretimle karşılanması. 2023’te en az bir orijinal ürün keşfi. Yeniden konumlandırmak için araştırma altyapısının geliştirilmesi. Global klinik araştırma yatırımlarından Türkiye’nin aldığı payın ve yürütülen klinik araştırma sayısının yıl bazında yüzde 25 artması.

14 Mart 2017 Salı

Raylar 2023 hedefi için döşeniyor

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Genel Müdürü İsa Apaydın, yüksek hızlı, hızlıve konvansiyonel demiryolu hatlarının toplam uzunluğunun 3 bin 713 kilometreye ulaştığını belirterek, doğu-batı, kuzey-güney kesimlerinde ülkeyi demir ağlarla ördüklerini vurguladı. Türkiye’yi bölgesinde lojistik üs yapabilmek için 20 adet lojistik merkez yapmayı planladıklarını hatırlatan Apaydın, bunların 7’sinin hizmete açıldığını, diğerlerinin ise çalışmalarının sürdüğünü bildirdi. YERLİ VE MİLLİ Apaydın, yerli ve milli demiryolu üretimi konusunda yaptıkları çalışmalara değinerek, 2023’e kadar 3 bin 500 kilometre yüksek hızlı, 8 bin 500 kilometre hızlı, bin kilometre konvansiyonel demiryolu inşa etme hedeflerini gerçekleştirme yolunda emin adımlarla ilerlediklerini vurguladı. 14 YILDA 60 MİLYAR TL Apaydın, demiryolu ulaşımının dünyada her geçen gün daha fazla önem kazandığını belirterek, “Bugüne kadar demiryoluna 60 milyar TL yatırım yapıldı. Mevcut yollar yenilenmeye, elektrikli ve sinyalli hale getirilmeye başlandı” dedi. Apaydın, Ankara-İstanbul, Ankara-Konya ve Konya-İstanbul arasına toplam bin 213 kilometre uzunluğunda yüksek teknolojiyle donatılan yüksek hızlı tren hattının işletmeye açıldığını kaydederek, “Başarıyla işlettiğimiz bu hatlarda seyahat eden yolcu sayısı 30 milyonu geçti. Yüksek hızlı tren ağını Ankara’dan İzmir’e, Ankara’dan Sivas’a uzatmak için çalışmalarımızı gece gündüz devam ettiriyoruz” diye konuştu.

09 Mart 2017 Perşembe

Elektrikte serbest tüketici sayısı 3 milyonu aştı

Türkiye’nin kurulu elektrik gücü bakımından lider kenti Kahramanmaraş, 22 milyar kilovatsaatlik elektrik üretimiyle ülkede 14 milyon konutun yıllık enerji ihtiyacını karşılıyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun, bu yıl serbest tüketici limitini 2 bin 400 kilovatsaat olarak belirlemesiyle aylık ortalama 82 lira ve üzeri fatura ödeyen aboneler, serbest tüketici olma hakkından yararlanabiliyor. İSTANBUL LİDER Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. (EPİAŞ) verilerine göre,şubatta en fazla serbest tüketici776 bin 183ile İstanbul’da bulunuyor. Söz konusu aydaİstanbul’un Avrupa yakasında 519 bin 9, Asya yakasında ise 257 bin 174 serbest tüketici sisteme dahil oldu. İstanbul’u,296 bin 630 serbest tüketici abonesi ile İzmir ve 250 bin 144 ile Antalyatakip etti. EN FAZLA MESKENLERDE Türkiye’de yıllık 2 bin 400 kilovatsaatin üzerinde elektrik tüketerek kendi elektrik tedarikçisini seçen abone sayısı şubatta3 milyon 69 bin 587’ye ulaştı.Grup bazında en fazla serbest tüketicikaydı ise1 milyon 747 bin 143 ile meskenlerde gerçekleşti. Meskenleri,­1 milyon206 bin 555 abone ileticarethaneler izledi. SERBEST TÜKETİCİ ABONELERİNİN GRUP BAZLI DAĞILIMI Abone grubu Tüketici sayısı Mesken 1 milyon 747 bin Ticarethane 1 milyon 206 bin Tarımsal sulama 56 bin Sanayi 33 bin Diğer 18 bin Aydınlatma 7 bin

09 Mart 2017 Perşembe

Yeni kömür sahaları 30 yıllığına özel sektöre devredilecek

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın verilerine göre, enerjide yerli kaynakların kullanımının artırılması anlayışıyla farklı bölgelerdeki yeni kömür sahaları değerlendirilecek. 720 megavatlık elektrik üretim santrali kurulacak Çayırhan B sahası ve termik santralinin 30 yıl süreyle özel sektöre devredilmesi ihalesiyle başlayan bu süreç, Eskişehir Alpu’da 4 bin megavatlık, Afyon Dinar’da bin 400 megavatlık, Tekirdağ’da bin megavatlık ve Kırklareli’nde 800 megavatlık yeni sahaların özelleştirilmesiyle devam edecek. CARİ AÇIK AZALACAK Böylece, orta vadede yerli kömürde yaklaşık 8 bin megavatlık yeni elektrik üretim kapasitesi, bu sahalarda kurulacak santrallerle devreye alınmış olacak. Arz güvenliği sağlayan yerli kömürle daha düşük maliyetlerle elektrik üretimi yapılırken aynı zamanda Türkiye’nin cari açığının azaltılmasına da katkıda bulunuluyor. 30 YILDA 6 MİLYAR $ Yapılan hesaplamalara göre, bin megavatlık elektrik santralinin işletilebilmesi için 2.7 milyon ton kömür gerekiyor. Bu santral ithal kömürle kurulduğunda, ithal kömüre yılda 200 milyon dolar ödeniyor. Söz konusu santral yerli kömüre dayalı olarak işletilirse, bu rakam yurtiçinde kalıyor. Böylece bin megavatlık bir santral, 30 yıllık ömrü boyunca 6 milyar doların Türkiye’de kalmasını sağlıyor. 1.800 KİŞİYE DOĞRUDAN İSTİHDAM Yerli kömürde bin megavatlık bir santral ve onu besleyen yer altı maden ocağında toplamda bin 800 kişi doğrudan istihdam edilebiliyor. Tedarikçiler, hizmet verenler, oluşturulan ticaret ve finans işleriyle beraber düşünüldüğünde toplamda 4 bin 850 kişiye dolaylı olarak iş olanağı sağlanıyor. EN FAZLA İŞ SAHASI AÇAN YATIRIM Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın temel projeksiyonlarında ön plana çıkan yerli kömür, ‘en fazla istihdam oluşturan enerji yatırımı’ olarak dikkat çekiyor. ELEKTRİK ÜRETİMİNDE YERLİ KAYNAK REKORU Türkiye’nin elektrikteki kurulu gücü 31 Ocak 2017 itibarıyla 78 bin 529 megavat seviyesinde bulunuyor. Bu kapasitenin 9 bin 870 megavatı yerli kömür santrallerinden oluşuyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, elektrik üretiminde geçen yıl yerli kaynaklarla rekor kırıldığını, yerli kömürden elektrik üretiminin ise bir önceki yıla göre yüzde 23 arttığını açıklamıştı.

09 Mart 2017 Perşembe