tatil-sepeti
Ulaşım sektörü tedarikçisine İTO’da ‘ulaştı’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Ekonomide Seferberlik’ çağrısıyla, 2017’yi milli seferberlik yılı ilan eden İTO’nun bu kapsamdaki etkinliklerinden biri de Türkiye Tedarikçi Haftaları oldu. Havacılık ve savunma sanayinin ardından ulaştırma sektörü de İTO Türk Yan Sanayi Borsası (TYSB) üyesi firmalarla satın alma masasına oturdu. ULAŞTIRMANIN DEVLERİ GELDİ İTO’nun Eminönü’ndeki merkez binasında gerçekleştirilen Ulaştırma Sanayi Tedarikçi Haftası’na, sektörün beş büyük sanayicisi katıldı. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD), Metro İstanbul A.Ş., Alstom, İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. (İDO) ve Otokar için düzenlenen Ulaştırma Sanayi Tedarikçi Haftası’nda ilk iki etkinlik İstanbul Metro A.Ş. Tedarikçi Günleri ve TCDD Tedarikçi Günleri oldu.

05 Nisan 2017 Çarşamba

Metro İstanbul’da ‘yüzde 100 yerli’ hedefi tamam

Metro İstanbul A.Ş., İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kent içindeki metro, tramvay, hafif raylı sistem, füniküler ve teleferik hatlarını işleten kuruluşu. Bu hatlardaki araçların bakımı ve onarımını yerli kaynaklardan sağlayan şirket, İTO Türk Yan Sanayi Borsası üyeleri ile Metro İstanbul Tedarikçi Günleri’nde satın alma masasına oturdu. Metro İstanbul Satın Alma Müdürü Pınar Kalender Kurt, yan sanayicilere yaptığı sunumda, hedeflerinin ‘sıfır’ yabancı ürün olduğunu dile getirdi. YERLİ VE MİLLİ ÜRÜN Metro İstanbul Tedarikçi Günleri’nin büyük bir fırsat olduğunu vurgulayan Kurt, şunları söyledi: “Ana tedarik politikamız yerli ürün, milli ürün. Tedarikçilerimizle kamu satın alma hukukuna uygun, hesap verilebilir, karşılıklı güvene dayanan, saydam bir işbirliği içinde çalışmak istiyoruz. Satın almalarda tedarik süreci, satış sonrası hizmetler gibi kümülatif maliyete odaklı politikalar geliştiriyoruz.” AR-GE YAPIYOR Metro İstanbul, 20 yılı aşan tecrübesi ile raylı sistem yatırımlarında her aşamada işletme, bakım, araç ve sistem tasarımı, mühendislik ve müşavirlik hizmetleri, ulaşım fizibiliteleri yenileme, araç ve sistem tasarımı hizmetlerini yürütüyor. Metro İstanbul, araştırma-geliştirme, tasarım ve inovasyon çalışmalarına özel önem veriyor. 270 MİLYON TL’LİK SATIN ALMA Geçen yıl yaklaşık 16 bin kalemde 270 milyon TL’lik satın alma hacmi gerçekleştiren Metro İstanbul A.Ş., satın almalarının çok büyük bölümünü yerli tedarikçilerden sağlıyor. Alt yapının ilk kurulumunda yabancı teknolojiye dayanan metro araçlarına ait yedek parça gibi ürünler de etap etap yerlileştiriliyor. YERLİ DEMİRYOLU SANAYİ OLUŞUYOR İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2019 ve 2023 vizyonu kapsamında planlanan raylı sistem hatlarına ait araçların, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Sanayi İşbirliği Programı (SİP) yönetmeliği çerçevesinde ihale edilmesi çalışmaları sürüyor. Bu proje, bahsi geçen yönetmelik kapsamında ilk gerçekleştirilenler arasında yer alacak. Böylece metro araç sistemlerine dair tüm ekipmanların yerli üretilmesine ilişkin teknoloji, Türkiye’ye transfer edilmiş olacak.

05 Nisan 2017 Çarşamba

TCDD’den ‘yerli malzeme’ atağı

HABER: SOYHAN ALPASLAN Daha çok yerli malzeme, yerli mühendislik ve yerli proje tedarikini milli hedef ilan eden Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD), İTO’da yeni tedarikçi firmaları ile tanıştı. Yerli üretim seferberliği projesi kapsamında; İstanbul Ticaret Odası’nda TCDD için düzenlenen Tedarikçi Günleri etkinliğinin açılış konuşmasını, İTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Hasan Erkesim yaptı. Erkesim, İTO’nun yerlileştirmeyi stratejik bir adım olarak gördüğünü belirterek, “Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile ortaklaşa kurduğumuz Teknopark İstanbul’da önemli çalışmalar yapıyoruz. İTO Sanayi İhtisas Komitesi’nde de yerli üretim merkezde. Amacımız ithal ettiğimiz ürünleri Türkiye’de üretmek” diye konuştu. DAVET EDİYORUZ İkili görüşmelerden önce katılımcı firmalara sunum yapan TCDD Genel Müdür Yardımcısı Murat Kavak, milli hedeflerinin ihtiyaçlarını Türkiye içinden karşılamak olduğunu belirterek, İTO TYSB üyesi firmaları TCDD’ye davet etti. Kavak, şunları söyledi: “Üretim hatlarımızı yerinde görün. Birebir istişare edin. Ne tür katkılarda bulanabileceğinizi bizimle paylaşın. Demiryolu ağımızı 2023 hedefleri çerçevesinde 25 bin kilometreye çıkaracağız ve yaklaşık 150 milyar TL’lik yatırım yapacağız” dedi. ‘HIZLI AĞ’ UZUYOR Kavak, Ankara-Eskişehir-İstanbul, Ankara-Konya ve Konya-Eskişehir-İstanbul Yüksek Hızlı Demiryolu hatlarının hizmete açıldığını, toplam bin 213 kilometre YHT hattı inşa edildiğini ve bugüne kadar 10 bin kilometre konvansiyonel demiryolu hattının yenilendiğini söyledi. Kavak, “İnşa halindeki yüksek hızlı, hızlı ve konvansiyonel demiryolu hatlarımızın toplam uzunluğu 3 bin 713 kilometre oldu. Şimdi bu ağı Ankara’dan İzmir’e, Sivas’tan Ankara’ya uzatıyoruz. Ankara YHT Gar’ı 29 Ekim’de açtık” diye konuştu. YERLİ ÜRETİM ARAÇLARI Milli Yüksek Hızlı Tren, Milli EMU/DMU ve Milli Yük Vagonu proje çalışmalarının hızla sürdüğünü belirten Kavak, şu bilgiyi verdi: “Yerli üretim ve milli araçların üretimiyle ilgili önemli çalışmalar yapıyoruz. Dizel ve elektrikli lokomotiflerde yüzde 30 olan yerlilik oranını yükselteceğiz. TÜLOMSAŞ, üniversite ve özel sektör firmaları ile çözüm ortaklıklarımız ile tasarım ve dizaynda yüzde 100 yerli Tadns tipi Manyezit Vagonu, Balast Vagonu ürettik” dedi. İLK YERLİ TREN SETİ TÜVASAŞ’ta Anadolu ismi verilen 24 tren setinin ilk defa yerli olarak üretildiğini ifade eden Kavak, “Dizel Tren Setlerin üretiminde kullanılan komponentlerin sayısal olarak yaklaşık yüzde 70’ini yerli tedarikçilerden alıyoruz. Dizel Tren Setlerin üretiminde parasal olarak işçilik dahil yerlilik oranı yüzde 40” dedi. VAGONDA YÜZDE 80 YERLİ Türkiye’nin yük vagonunda yüzde 80-100 arası yerli payına ulaştığını, yolcu vagonlarında yerli payının yüzde 80 olduğunu belirten Kavak, şunları söyledi: “Kendi rayımızı üretiyoruz ve sertleştirilmiş ray üretimi ile ilgili çalışmalarımız tamamlanmak üzere. Milli Yüksek Hızlı Tren ile Yeni Nesil Milli Elektrikli ve Yeni Nesil Dizel Tren Setleri çalışmalarımız sürüyor. TÜDEMSAŞ’ta üretilen Yeni Nesil Milli Yük Vagonu lansmanını 23 Mart’ta yaptık.” OTOBÜS SANAYİMİZİ DE BEKLİYORUZ Murat Kavak, “Türkiye’de otobüs sanayinde yer alan firmalarımızı demiryoluna bekliyoruz. Dişli grubu, fren sistemleri, kapılar, körükler gibi ithal ettiğimiz bazı ürünleri üretebilirler” dedi. MİLLİ SİNYALİZASYONLA YÜZDE 67 TASARRUF BİLGEM ve İTÜ işbirliği ile devreye alınan Milli Demiryolu Sinyalizasyon Projesi ile maliyet yüzde 67 azaldı. TCDD, milli sinyalizasyon ile kilometre maliyetini 1 milyon 173 bin TL’den 430 TL’ye indirdi.

05 Nisan 2017 Çarşamba

Bu yıl gıdada 200 bin yer denetlenecek

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Gıda İhtisas Komitesi, sektörün sorunları ve çözüm yollarını görüşmek için toplandı. İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dursun Topçu başkanlığında yapılan toplantıya, İstanbul İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdür Vekili Ahmet Yavuz Karaca, İTO Meclis Başkan Yardımcısı Ahmet Özer, İstanbul İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Gıda ve Yem Şube Müdürü Sami Türkmenli ve İTO Gıda İhtisas Komitesi Üyeleri katıldı. Komitenin 28’inci toplantısında konuşan Karaca, özel sektör ile ilişkiyi sıcak tutmaya büyük önem verdiklerini dile getirdi. 2016’DA 165 BİN Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın, Avrupa Birliği uyum yasaları ile birlikte kendini güncellediğini anlatan Ahmet Yavuz Karaca, 5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ile ilgili uygulamaların hızlı bir şekilde düzeltildiğini söyledi. Sektörel denetimlerin 5996 sayılı kanun ile belediyelerden alınıp, illerin gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüklerine devredildiğini kaydeden Karaca, “İstanbul İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, 2016’da İstanbul’da 165 bin denetim yaptı. 2017’de sayıyı 180 bin ile 200 bin arasına çekmeyi planlıyoruz” dedi. Karaca, sektörel toplantılara ara vermeden devam edilmesini ve sektör çalışanları ile de bu tarz toplantıları yapmak istediklerini söyleyerek, Komite üyelerinin sorularını cevapladı. SEKTÖRE YANITLAR İTO Gıda İhtisas Komitesi toplantısında öne çıkan sektörel talepler ve güncel sorunlara şu yanıtlar verildi: Denetimde ceza: Ceza bedelini işletmenin eksiğini gidermesi için kullandırıyoruz. Gümrük analizleri: Gümrükten gelen mallar parti parti analiz ediliyor. Kontrol numuneleri düzgünse tüm ürüne onay veriliyor. Mallar her analizde temiz çıkarsa analiz sıklığı azaltılıyor, kötü çıkarsa artırılıyor. İhracatta denetim: İhraç edilen ürün rafta direkt satışa sunuluyor. Ürün rafta denetlenirken hata tespit edilirse, ceza ihracatçıya kesiliyor. Ürün açılıp kullanılmış ve denetlenirken hatalı çıkmışsa ceza, ürünü satana kesiliyor. İthalatta uygunluk: İthalatçı firma talep ederse Bakanlık yetkilileri yurtdışına denetime gidip, uygunluk verebiliyor. Semt pazarları: İl Müdürlüğü, semt pazarlarının denetimi ve düzenlenmesi konusunda Bakanlık’a yazdığı yazı ile mevzuatta istediği değişikliği takip ediyor. Farklı uygulamaya itiraz: Denetimde il ile ilçe müdürlüğü uygulamaları arasında farklılık varsa, mevzuata aykırı davranılmadığı halde firmalara ceza kesilirse, bir üst kuruma itiraz edilebiliyor. Sebze meyvede fiyat: Yaş sebze ve meyvenin tarladaki fiyatı ile marketteki fiyatı arasındaki fark sorunu çözülmeli. Tarlada kontrol: Sebze ve meyve kontrollerinde ceza, üretim aşamasından başlayarak zinciri kırana yazılmalı. İşletme kayıt belgesi: 2012–2017 yılları arasında alınan işletme kayıt belgelerinin geçerliliğini ve işletme kayıt belgesinin ruhsatlarda olduğu gibi devredilip devredilemeyeceğini takip ediyoruz. Kayıt dışı zirai ilaç: Kayıt dışı zirai ilaç satan yerleri tespit edenler, ALO 174’e ihbarda bulunabilir. Eminönü’nde denetim: Özellikle Eminönü’ndeki pet shoplar ve zirai ilaç satan yerlerle ilgili çalışmalar sürüyor. Bu alanda denetimler sıkılaşacak.

04 Nisan 2017 Salı

Doğu Avrupa ‘iş’ için akıllı proje bekliyor

HABER: ADEM ORHUN İş dünyası, gayrimenkulden yenilenebilir enerjiye kadar farklı sektörlerdeki projeler için dış kaynaklı alternatif finansman imkanlarına sahip. Bunlar arasında yer alan ihtisaslaşmış dış kaynak firmaları da uzun vadeli çözümler sunuyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO) İşletme Destek Hizmetleri Meslek Komitesi’nin düzenlediği konferansta, projelerine finansman arayan firmalar için imkanlar anlatıldı. BÜYÜMENİN GÜCÜ Doğu ve Orta Avrupa Ülkelerinden Proje Finansmanı ve Yatırım Fırsatları Konferansı, İTO Cemile Sultan Korusu tesislerinde gerçekleştirildi. Ağırlıklı olarak güneş ve rüzgar enerjisi, tarım, spor, sağlık ve turizm sektöründeki firma yetkililerinin katıldığı konferansta, Çekya merkezli Traficon firmasının yöneticileri, Türk firmalarına, finansman çözümlerini anlattı. İTO Meclis Üyesi iş adamlarının da katıldığı konferansın açılışında konuşan Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Dr. Atakan Genç, finans sektörünün güçlü, finans çözümlerinin kolay olmasının işletmelerin büyümesini de olumlu etkilediğini söyledi. İTO’nun girişimcileri desteklemeye devam ettiğini belirten Dr. Genç, “Girişimcilerin önündeki engellerin kaldırılması, fikirlerin ticarileşmesi önemli. İş fikri olanların en büyük engeli yeterli sermaye olmaması. Birçok iş fikrinin istihdama dönüşmeden yok olması ekonomik bir kayıp. Bu bakımdan farklı finansman çözümleri kritik önem taşıyor” dedi. Çekya’nın yanı sıra Avusturya, Slovakya, Polonya, Ukrayna’nın ardından Türkiye’de de çalışmaya başlayan Traficon firmasının yöneticilerinden Ira Saul Rubenstein, “Şirketlere ve girişimcilere finansman desteği sağlayan bağımsız partnerlik şirketiyiz” dedi. 20 YIL VADE Traficon yöneticilerinden Piotr Lemieszek ise Ürdün’deki enerji projesini örnek göstererek, uzun vadeli finans sağlayabildiklerine dikkat çekti. Lemiezsek, şunları söyledi: “Yatırımcılar da finansörler de riski dağıtmak ister. Avrupa’da bankaların finanse etmeye hevesli olmadığı projeleri dahi inceleyip, kredilendirmesini ve inşaatını başarıyla sonuçlandırdık. Ciddi bir analizin ardından yatırımı doğru ve yatırımcıyı da uygun bulursak, uzun vadelerle kredi veriyoruz. Çekya’da yüzde 2.3’ün altında faiz oranı, 20 yıl vadeli, bir kısmı hedge ile desteklenmiş sabit ödemeli finansman imkanları sağladık.” AYRINTILI SÜREÇ Finansman sağlayanların ayrıntılı bir inceleme süreci isteyeceğini hatırlatan Lemieszek, “Yoğun doküman işi bütün proje boyunca devam eder. Büyük projelerde kredi için araştırma ve yapılandırma 1-1.5 yıl sürebiliyor. Özellikle enerji projelerinde resmi izin almanın 2-3 yıl sürebildiğini hatırlatmak isteriz. Şirketlerin ve girişimcilerin gelecekteki nakit akışları da çok önemli. Bu tespit edilerek çok iyi yapılandırılmış bir geri ödeme takvimi çıkarılır” şeklinde konuştu. PORTFÖYÜNÜ GETİRDİ, BİRLEŞME VE SATINALMA ÖNERDİ Gayrimenkul sektöründe satış finansmanını anlatan Traficon firması ortağı Jan Stavek, iş imkanlarını şöyle anlattı: “Portföyümüzde Avrupa’da 30 milyon Euro’luk otel projeleri ve Ortadoğu’da 180 milyon Euro’luk enerji projeleri de var. Türk iş adamlarına ve girişimcilere de ayrıntılı analizlerimiz ve çözümlerimizle yardımcı olmak istiyoruz.” Büyümek isteyen şirketlerin, Türkiye dışında yatırım yapma imkanı olduğunu belirten Stavek, “Önceki yıl Çekya’daki satın alma ve birleşme pazarına bakıldığında 7.2 milyar Euro’luk 185 işlem görüyoruz. Türkiye’nin ardından bu tür yatırımlar açısından bölgedeki en aktif üçüncü pazar Çekya. Yatırımcıların yüzde 48’i yerli, geri kalanları çoğunlukla ABD, İngiltere, Almanya kökenli. Çin de Orta ve Doğu Avrupa’da çok sayıda şirketi veya hisselerini satın alıyor. Bölgedeki benzeri yatırım fırsatları için de Türk iş dünyası ve girişimcilerle çalışmak istiyoruz”diye konuştu. AVRUPA’DAKİ PARA TÜRKİYE’YE GELECEK Türkiye’nin yatırım çekme konusunda avantajlarını koruduğunu belirten CRATonE Danışmanlık Kurucu Ortağı ve Proje Finansmanı Uzmanı Sezer Koyun, şunları söyledi: “Türkiye, Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinde sıkışmış ve kârlı yatırım yeri arayan sermaye için hâlâ çekici bir ülke. Girişimciler, Avrupa’da sıkışan parayı Doğu Avrupa ülkeleri üzerinden Türkiye’ye getirebilirler. Zira Türkiye’de kazançlar yüksek ve faizler gayet çekici seviyede. Dolayısıyla Avrupa’daki paranın Türkiye’ye mutlaka geleceğine inanıyoruz.” İyi kurgulanmış proje fikrinin önemine de dikkat çeken Sezer Koyun, “Gerçek proje olmadan finansmana ulaşılması mümkün değil. Projenin ayrıntıları ve finansal fizibilite çok önemli. Finansal mimariyi planlama kısmında yapılandırıyoruz. Burada yatırımcının nakit akış yönetimi kritik. İş yönetim beceresinde planlı ve gerçekçi olmak gerekir. Şirketlerde, uluslararası finans bilgisi gerçekten iyi olan çalışanlara ve bu konuda tecrübesi olan danışmanlara büyük iş düşüyor” dedi. YÜKSELEN TREND: ENERJİ Konferansta Pierre Philippe Möller, Redside ve Resort Group otel ve gayrimenkul uygulamalarını; Piotr Lemieszek ise yenilenebilir enerji yatırımları için Eques güç santralleri uygulamasını örnek olarak anlattı. Türkiye’de 1 MW altındaki enerji santrallerinin izinlerinin daha kolay alındığını belirten Lemieszek, “Türkiye’de çok büyük fırsat bulunuyor. Biz de yenilenebilir enerjide geniş seçeneklerle yatırım ve finansman çözümleri sunuyoruz. Bu alanda hem enerji üretim tesisi hem de inşaat kısmı için finansman tecrübemiz var” dedi.

04 Nisan 2017 Salı