tatil-sepeti
Oto sanayici otopark ve eğitim istiyor

HABER: YAHYA GÜL İstanbul’daki oto sanayi sitelerinin sorunları, İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) Cemile Sultan Korusu’nda düzenlediği toplantıda, sektör temsilcilerinin katılımıyla masaya yatırıldı. İTO Motorlu Araçlar Tamir, Bakım ve İmalatı Meslek Komitesi’nin organize ettiği toplantıda, sekiz sanayi sitesinin başkan ve üyeleri, sorunları aktarıp çözüm önerilerini paylaştı. İTO Meclis Üyesi ve Komite Başkan Yardımcısı Mustafa İçöz, “Yeni sanayi siteleri yapılmalı, ancak faaliyette olanların da imkanları ve hizmet kaliteleri artırılmalı. Sitelerde yer alan firmaların en büyük sorunu kârsızlık. Kârlılığın artırılması için çözüm bulunmalı. Diğer yandan sigorta eksper atamalarıyla ilgili gelir kaybı, komitemizin girişimleriyle eksperlerin Hazine Müsteşarlığı tarafından atanmaya başlamasının ardından giderilecek” dedi. İTO Meclis Üyesi Salih Sami Atılgan ise Motorlu Taşıtlar Sektöründeki Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği’ne değinerek, önerilerini şöyle sıraladı: “Sigorta eksper atamalarının tek merkezden yürütülmesi ve eksperlerin sigorta şirketlerine bağımlılıklarının ortadan kaldırılması sağlanmalı. TSE’nin eşdeğer parça uygulaması, servis ve tamirhanelerinin açılışlarında yaşanan uygunsuz-luklar giderilmeli. Standartların oluşturulması ve kayıt dışılık ile ilgili problemlerin çözülmesi gerekir. Motor numaraları da trafikte zorunlu olarak aranılan belge kapsamından çıkarılmalı.” ORTAK HAREKET Oda olarak sektörün sorunlarını değerlendirdiklerini ve ilgili kamu kurumlarında ve bakanlıklardaki görüşmelerde aktardıklarını belirten Atılgan, “Oto sanayi sitelerindeki eksiklikler raporda toparlanır ve İTO ile ortak hareket edilirse sorunların giderilmesine yönelik daha etkili temaslar yapılabilir” dedi. Sanayi sitelerinin yöneticileri ise öncelikle taşınma ihtimalini dile getirdi. Başkanlar, “Bakanlığın, sanayi sitelerini şehir dışına çıkaracağı, Gebze ve Çatalca’da toplayacağı söyleniyor. Bu uygulama, sitelerde mülk sahibi olanları ve servis hizmeti almak için gelecek vatandaşları zor durumda bırakır” diye konuştu. Sitelerde terk edilmiş çok sayıda araç olduğunu da belirten yöneticiler, bu araçları kaldıramadıklarını vurguladı. Sanayiciler, sitelerde yeterli park alanı olmadığı için hizmet almaya gelen vatandaşların ve semtteki çevre trafiğinin olumsuz etkilendiğine dikkat çekti. İTFAİYE, SAĞLIK OCAĞI VE KARAKOL İHTİYACI Sanayi sitelerinin yöneticileri, binlerce iş yerinde on binlerce kişinin çalıştığı oto sanayi sitelerinde mesleki eğitim merkezlerine ihtiyaç olduğunu vurguladı. Sektör temsilcileri; sanayi sitelerinde otopark, eğitim merkezi, itfaiye, sağlık ocağı, karakol gibi ihtiyaçların karşılanmasıyla belirli bir standart seviyesine ulaşılabileceğini belirtti.

04 Ekim 2017 Çarşamba

İthalatta denetim süresi kısalmalı

HABER: BUKET İLHAN İstanbul’daki elektrik ekipmanları ile aydınlatma sektörü temsilcileri, İstanbul Ticaret Odası’nda bir araya geldi. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Elektrik Ekipmanları Meslek Komitesi ile Aydınlatma Meslek Komitesi’nin birlikte organize ettiği zümre toplantısı, ‘İthalatta Yaşanan Ürün Güvenliği ve Denetimi Uygulamaları’ ana temasıyla gerçekleştirildi. İHRACAT ARTIYOR Toplantının açılışında konuşan İTO Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Soylu, Türkiye’nin son yıllardaki büyüme hızı ve buna bağlı olarak sürdürdüğü ekonomik istikrarın en önemli unsurlarından birinin ticaret ve sanayi erbabının hem üretim hem de hizmet alanlarındaki faaliyetleri olduğunu söyledi. Soylu, “Bu faaliyetler, ticaret ve sanayi erbabının uluslararası rekabete uygun ürünler üreterek, bunları yurtdışı pazarlara açmasıyla daha fazla önem kazanıyor” dedi. Soylu, son yıllarda artan kentsel dönüşüm ve inşaat faaliyetlerinin elektrik ekipmanları ve aydınlatma sektörlerini de etkilediğini hatırlatarak, beş yıllık dönemde ihracat tarafında düzenli bir artış yaşandığını belirtti. HAKSIZ REKABET Sektörde olumlu gelişmelerin yanı sıra bazı olumsuz durumların da gözlemlendiğini söyleyen Soylu, son yıllarda Çin’den gelen kalitesiz ürünler nedeniyle sektörde standartların altında mal girişinin arttığını belirtti. İlhan Soylu, “Çin’den ithal edilen aydınlatma ürünlerinin birçoğu, etiket değerlerini karşılamıyor. Bu durumda teknik değerlere uymaması nedeniyle haksız rekabet doğuyor. Böylece yerli üretici, rekabet şansını kaybediyor” dedi. Toplantının oturum başkanlığını yürüten Yrd. Doç. Dr. Bülent Çelik ise şunları söyledi: “Bundan sonra fiziki denetim yerine, belirlenen ürünlerden numune alınarak laboratuvarlarda denetim yapılacak. Böylece haksız rekabet önlenecek. Bu durum ülke ekonomisine de fayda sağlayacak.” TAREKS, ÇAĞDAŞ BİR YAZILIM SİSTEMİ Ekonomi Bakanlığı Ürün Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü İthalat Denetimleri Daire Başkanı Bumin Kaan Öztürk, sektör temsilcilerine Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi’ni (TAREKS) anlattı. Öztürk, ihracat ve ithalat aşamalarında uygulanan denetimlerin, ekonomik ve ticaret koşullarına uygun, son teknolojinin imkânlarından yararlanarak çağdaş bir yazılım sistemi olduğunu söyledi. Öztürk, sistemin amacının tamamen hatasız ürün çıkartabilmek olduğunu belirtti. ÜRÜN, BEŞ GÜNDEN FAZLA BEKLEMEMELİ İTO Elektrik Ekipmanları Meslek Komitesi Meclis Üyesi Sami Yılmaz, son zamanlarda Sanayi Bakanlığı’nın birçok denetim yaptığını, ancak verilen cezaların caydırıcı olmadığını savundu. Yılmaz, denetimden yana olduğunun altını çizerek, “Uygulanacak sistemin hayata geçirilme süresinin uzatılması taraftarıyım” dedi. Yılmaz, ithalat denetim sürelerinin uzun olmasının sektörü rahatsız ettiğini dile getirerek, “Denetimlere maksimum bir süre verilmesi gerekiyor. Gelen ürünlerin beş günden fazla denetimde kalması sektörü zarara uğratıyor” dedi. BELGELERE DİKKAT! Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Ürünleri Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü İthalat Denetim Şubesi Endüstri Mühendisi Dr. Simge Yelkenci, yapılan incelemelerde usulsüz, eksik veya yanlış birçok belge düzenlendiğini tespit ettiklerini belirtti. Yelkenci, “Muafiyet belgesi için incelediğimiz belgelerde, kapasite raporu ve sanayi sicil raporu gibi istenmeyen belgelerin bulunduğunu görüyoruz. Bundan dolayı bizler de muafiyet iptaline gidiyoruz” dedi.

26 Eylül 2017 Salı

Ev tekstilinde rota: ABD

Bu yılın ilk yedi ayını, 1.5 milyar doların üzerinde ihracat rakamıyla geride bırakan Türk ev tekstili sektörü, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Eğitim ve Sosyal Hizmetler Vakfı Cemile Sultan Korusu’nda bir araya geldi. İTO Ev Tekstili Meslek Komitesi’nin organizasyonunda gerçekleştirilen toplantıda, sektörün güncel sorunları masaya yatırıldı. TOZU KALSA YETER Toplantıda konuşan İTO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, sektör temsilcilerine hitaben, “Hem yurtiçinde hem de yurtdışında çok güzel çalışmalar yürütüyorsunuz. Özellikle yurtdışında ülkemizi çok iyi temsil ediyorsunuz” dedi. “Tekstil o kadar bereketli bir iş ki, tozu kalsa yeter” diyen Çağlar, şunları söyledi: “Büyüklerimizden aldığımız mirasla sektörümüzde devam ediyoruz. Kim ne derse desin biz işimize bakacağız. Türkiye’de istihdama en fazla katkı sağlayan sektörüz. Dünyanın en kaliteli ürünlerini üretiyoruz.” ‘UZAK’ DEĞİL Ev tekstilinde sıkıntıların da olduğunu kaydeden Çağlar, sektörün giderek büyüdüğünü, alanının da genişlediğini söyledi. Başkan Çağlar, Türk ev tekstili sektörünün bugün Çin’e ihracat yaptığını ve Avrupa’nın en büyük tedarikçisi konumunda olduğunu hatırlattı. Sektörün, ABD’ye de ihracat gerçekleştirdiğini belirten Çağlar, “Özellikle ABD çok büyük bir pazar. Bize ‘uzak’ gibi görünebilir ama değil. ABD, o kadar çok ürün satın alıyor ki, bu pazarı önümüzdeki yıl için özellikle dikkate alıyoruz. Hatta, ‘2018’de bu ülkede en az beş fuar düzenlemek istiyorum’ dedim. Çünkü bu pazar, bizim sektörümüzü çok daha büyütecek bir pazar” dedi. Toplantıda İTO Genel Sekreteri Ömer Bal da yer aldı. HERKES İSTANBUL’U DİNLİYOR İTO’nun faaliyetleri hakkında bilgi veren İbrahim Çağlar, üyelere, Oda’yı yakından tanımaları ve çalışmalarını takip etmeleri yönünde çağrı yaptı. Çağlar, İTO’nun 405 bin üyesi ile dünyanın en büyük ticaret odaları arasında yer aldığını kaydederek, “Hangi ülkeye gidersek gidelim, Oda’yı anlatmaya başladığımız zaman herkes İTO’yu dinliyor. Yani İstanbul’u dinliyorlar. Siz de Oda’nızı yakından tanıyın” dedi. ODA İLE SEKTÖR ARASINDA KÖPRÜYÜZ Ev Tekstili Meslek Komitesi Başkanı Yılmaz Söyler, sektörün sorunlarına çözüm bulmak, eksik yönlerinde düzenleme yapmak ve sektör mensupları ile ‘daha kaliteli hizmeti’ konuşmak için bu tür toplantılar organize ettiklerini söyledi. Sektörün daha iyi noktalara gelmesi için var güçleriyle çalıştıklarını kaydeden Söyler, “İTO’daki diğer komiteler gibi biz de sektörümüz için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Bu noktada Oda ile sektörümüz arasında köprü görevi yapıyoruz” dedi. İTO Başkanı İbrahim Çağlar’ın sektör mensuplarına hitap ettiği toplantıya katılım yoğundu. ÜRETİMDE DİKKAT ÇEKEN KENTLER Ev tekstili sektöründe üretim yapılan başlıca kentler, Bursa, Denizli, İstanbul, İzmir ve Uşak. Bursa’da yoğunlukla havlu, tül ve çarşaf; Denizli’de havlu çarşaf; Uşak’ta battaniye; İstanbul’da ise tül ve çarşaf üretimi yoğun olarak yapılıyor.

25 Eylül 2017 Pazartesi

Gözlüğe ÜTS ayarı

HABER: İLKER BAŞÖZ İstanbul Ticaret Odası (İTO) Gözlükçülük ve Saatçilik Meslek Komitesi, Ürün Takip Sistemi (ÜTS) bilgilendirme toplantısı düzenledi. İTO Meclis salonunda düzenlenen toplantıda, Ürün Takip Sistemi ile yeni bir döneme başlayacak olan gözlükçülere, sistem hakkında önemli bilgiler verildi. ÜRÜNLER TAKİP ALTINDA Toplantıda açılış konuşmasını yapan İTO Yönetim Kurulu Üyesi Servet Samsama, yeni sistemin amacını anlattı. Samsama, “Ürün Takip Sistemi’nde ürünlerin gümrükten geçişinden ya da yurtiçinde üretilen ürünlerin piyasaya arzından itibaren son kullanıcıya kadar tüm süreçlerin takip edilmesi ve ihraç edilen ürünlerin sayısal verilerinin tutulması hedefleniyor” dedi. SEKTÖR MİLAT YAŞIYOR Oturumu yöneten İTO Meclis Üyesi Numan Hocaoğlu ise sektörün bir milat yaşadığını, bu sayede kaçağın önünün kesileceğini vurguladı. Gözlükçülük ve Saatçilik Meslek Komitesi Başkanı Orhan Küreli de ÜTS’nin uygulamaya geçmesi ile birlikte optik ürünlerin sadece optisyenlik müesseselerinde satılabileceğini, optisyenlik müesseselerinin dışında optik ürünlerin satışının engellenmiş olacağını belirtti. Toplantıya sektörle ilgili dernek ve STK temsilcilerinden yoğun katılım gerçekleşti. ÜRÜN TAKİP SİSTEMİ NEDİR? Ürün Takip Sistemi (ÜTS), Türkiye genelinde üretilen veya ithal edilen tüm tıbbi cihazların ve kozmetik ürünlerin, üretim bandından satılıp kullanıldığı yere kadar tekil ürün takibini sağlayabilmek, son kullanıcıya kadar ürünü izleyebilmek için geliştirildi. GÖZLÜĞÜ OPTİSYENLER SATACAK 11 Eylül’de yürürlüğe giren ve tüm optik sisteminin dahil olduğu ÜTS ile tüm optik ürünler, artık sadece optisyenlik müesseselerinde satılabilecek. Yeni sistemle optisyenlik müesseselerinin dışında optik ürünlerin satışı da engellenmiş olacak. SİSTEM NASIL İŞLEYECEK ? Toplantıda kurum temsilcilerinin gerçekleştirdiği sunumlardan Ürün Takip Sistemi hakkında öne çıkan başlıklar ve uyarılar şu şekilde: ÜTS’ye, tedarikçi firmalar tarafından girilen ürünler, aynı sistem üzerinden kabul edilecek ve son tüketiciye verilen ürünler bu sistemden düşülecek. Tedarik firmalarının, optisyenlik müesseselerine ürün sevk etmeleri için müşterisi olan optisyenlik müesseselerinin, firma tanımlayıcı numaralarını bilmesi gerekiyor. İlk etapta sadece gözlük camı ve çerçevesi bu sisteme dahil olacak. İlerleyen zamanda ise kontakt lensler de sisteme dahil edilecek. Firma Tanımlayıcı Numaraları’nın, Medula Optik Sistemi’nde firma bilgilerinin bulunduğu sayfaya girilmesi gerekiyor. SGK’lı bir hastaya verilen gözlüğün reçetesi Medula Optik Sistemi’ne girildiğinde, Medula Optik Sistemi ile entegre edildiği için sistemden otomatik olarak düşülüyor. ÜTS’deki kayıtların tamamlanması için mutlaka ‘e-imza’ alınması gerekiyor. Çekirdek Kaynak Yönetim Sistemi (ÇKYS) numaralarını, bağlı olunan il sağlık müdürlüklerinden veya derneklerden öğrenmek mümkün. Firma Tanımlayıcı Numaraları, https://titubb.titck.gov.tr/ adresinde bilgi bankası kategorisi altında ‘firma bul’ butonu ile sorgulanabilir. Sorgulamada firma bulunmuyorsa ve firmanın bu listede bulunduğu kesin ise ÜTS sistemine giriş yaparak boşluklar doldurulmalı. Firma Tanımlayıcı Numarası’nı soran boşluğa, ‘yok’ seçeneği tıklanırsa, sistem yeni bir Firma Tanımlayıcı Numarası üretecek. Firma Tanımlayıcı Numaraları, ürün alınan tedarik firmalarına mutlaka bildirilmeli. Aksi takdirde ürün sevkiyatı gerçekleşmeyecek. Ürün teslim alındığında, teslim alındığını belirten sağ üstteki buton tıklanmalı, daha sonra ürün satıldığında da mutlaka ürünün sistemden çıkışı gerçekleştirilmeli.

19 Eylül 2017 Salı

Hallerde artık balık, tavuk ve et de satılacak

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, gıda fiyatlarını düşürmek amacıyla artık hallerde Avrupa’daki gibi sebze meyve yanında balık, tavuk, et, çiçek ve diğer gıda ürünlerinin satılacağını söyledi. Bakan Tüfenkci, “Toplu işlem yapılınca lojistik maliyetler ve işletme maliyetleri de düşecek. Ülkedeki 176 halden 100’ü, hal kapsamından çıkarılarak toplama merkezi olacak. Bunlar hal kapsamından çıkacağı için maliyetleri de düşük olacak. Bu da ürün fiyatını etkileyecek” dedi. TAŞIMA STANDARDI Sebze ve meyvede yüzde 25 oranındaki fire oranını aşağı çekmek amacıyla ambalaj ve friofirik (soğutuculu) araçlarla taşınmasını sağlayacaklarını belirten Tüfenkci, soğuk zincir ve ürünlerin taşınacağı kapların zorunlu standardının belirleneceğini söyledi. Türk Standardları Enstitüsü (TSE) ile bu standartların belirlenmesi için çalışma yapıldığına işaret eden Tüfenkci, “Her sebze için fireyi en aza indirecek kap standartları belirleniyor. Bu standartlara uygun paketleme yapılacak. 50 kiloluk kasada domates sevk ederken oluşan fire oranı, 10 kiloluk kasadan çok daha fazla oluyor. Ürünün şekline göre kartondan yuvalar yapılacak. Bunların maliyetleri yüksek değil. Meyve ve sebzenin türüne göre, kartondan, köpükten ya da plastikten taşıma standardı olacak” diye konuştu. DESTEK VERİLECEK Tüfenkci, ürünlerin market ve manavlarda da soğutuculu reyonlarda satılacağını, altyapı çalışması yapılan önlemlerin bir kısmının teşvik edileceğini de belirterek, “İlgili bakanlıklar çalışıyor. Belirli oranlarda vergisel anlamda ya da farklı şekillerde destek ve teşvik verilmesi planlanıyor. Bu düzenlemelerle fire oranlarını düşürmeye çalışacağız” dedi. GIDA KOMİTESİ’NDE GÖRÜŞÜLECEK Hazırlıkları yürütülen Hal Yasası’nın da Gıda Komitesi’nde ele alınacağını dile getiren Bakan Bülent Tüfenkci, komitedeki karara göre yasa taslağını ülke gündemine getireceklerini söyledi. Tüfenkci, yeni yasa ile hallerin Avrupa standartlarına taşınacağını, fonksiyonlarını ve işletme modelini de farklılaştırarak maliyetleri aşağı çekeceklerini belirtti. PAKETLEME TESİSLERİNE TEŞVİK Hal Yasası ile toplama merkezlerinde paketleme tesislerine teşvik verilecek. Böylece ürünün, toplanan merkezlerden belli standartlarla sevk edilmesi sağlanacak. Bunun maliyetleri düşüreceği ve sonuç olarak ürün fiyatlarını da aşağı çekeceği tahmin ediliyor. ÖZEL SEKTÖRE HAL KURMA OLANAĞI Bakan Bülent Tüfenkci, Hal Yasası kapsamında özel sektörün de hal kurma önerisini gündeme getireceklerini belirterek, “Özel sektör bu işi maliyet avantajı ile yaparak daha uygun ürün sunmaya çalışacak” diye konuştu. HEDEF: ENFLASYONU DÜŞÜRMEK Belediyelerin istediği yere hal açılmaması için de şartlarını belirleyen mekanizma getirmek istediklerini belirten Bakan Tüfenkci, bu düzenlemelerle üç temel hedefleri olduğuna işaret etti. Tüfenkci, “Üretici kazansın, tüketici kazansın ve gıda fiyatlarındaki oynaklığın önlenmesiyle enflasyon oranları aşağı çekilsin” dedi.

19 Eylül 2017 Salı