tatil-sepeti
Turizmde 39 milyar dolarlık sezon umudu

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL Türkiye 2018’i, turizm gelirlerinde bir önceki yıla göre yüzde 12 büyüme ile kapattı. İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Bahadır Yaşık, turizm sektörünün 2019 büyüme beklentisinin ise yüzde 35 olduğunu söyledi. Sektör için bu büyüme, 47 milyon turist ağırlayarak, 39 milyar dolar döviz geliri elde etmesi anlamına geliyor. GENEL BÜYÜMENİN 15 KATI Türkiye’nin 2019’da genel büyümesinin yüzde 2.3 olacağı öngörülüyor. Buna göre turizm sektörü, genel büyümenin yaklaşık 15 katı büyümüş olacak. İKİ ÖNEMLİ BEKLENTİ Geçtiğimiz yıl Türkiye’deki oteller 2017’ye göre doluluk oranlarını yüzde 9.6 artırmıştı. Oteller böylece 2018’i yüzde 66.2 doluluk ile kapatmıştı. Bu sezon ise turizm sektörünün sıçrama yapmasını sağlayacak iki önemli gelişme var. Bunlardan ilki, Rusya’da ve Japonya’da Türkiye yılı ilan edilmesi. Diğeri 2019’un Göbeklitepe yılı ilan edilmesi. 2014 GEÇİLECEK Türkiye turizm sektöründe 2008’den 2014’e kadar kesintisiz süren büyüme, söz konusu yılda 36 milyon 800 bin ziyaretçi sayısına ulaştıktan sonra düşüşe geçmişti. 2016’da yüzde 29 küçülen sektör, 2017’de bir sıçrama ile 32 milyon ziyaretçiye ulaşarak gelirlerini yüzde 18 artırdı. Bir sonraki yılda büyüme sürerek yüzde 22’ye ulaştı. Eğer öngörüler gerçekleşirse Türkiye turizmde altın yıl olarak kabul edilen 2014 verilerini geçecek. TURİZMDE ORTAK FON Turizmcilerin yüzünü güldüren bir başka gelişme ise Kültür ve Turizm Bakanlığı başkanlığında Turizm Geliştirme Fonu’nun kurulacak olması. 2023 hedeflerini 70 milyon turist 70 milyar dolar gelir olarak revize eden turizm sektörü için kurulması planlanan fonla, tanıtım için ortak bir kaynak oluşturulacak. Sektör temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve Bakanlığın kaynak aktarımı yapacağı fon, yeni tanıtım stratejilerinin belirlenmesi, turizm kaynaklarının artırılması, turizmin 12 aya yayılması gibi alanlarda kullanılacak. ORTADOĞU VE AFRİKA Türkiye’ye gelen turist sayısı yükselirken dünya genelinde de dolaşım artıyor. 2017 yılında 1.3 milyar kişi uluslararası seyahat gerçekleştirirken, bu rakam 2018’de yüzde 6 artışla 1.4 milyar kişiye ulaştı. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) verilerine göre, turizmdeki bu büyümeyi en çok Ortadoğu, Afrika ve Asya Pasifik ülkeleri sağlıyor. Yine UNWTO’nun öngörülerine göre, uluslararası varışlar 2019’da yüzde4 büyüme oranına ulaşacak. İSTANBUL’DA YÜZDE 24 ARTTI İstanbul, geçtiğimiz yıl 13 milyon 433 bin kişiyi ağırladı. Bir önceki yıla göre yüzde 24’lük ziyaretçi artışına ulaşan İstanbul, bu yıl yeni rekorlara hazırlanıyor. Geçen yıl gelen turist sayısında Antalya, 13 milyon 642 bin ziyaretçi ile tüm zamanların rekorunu kırmıştı. Türkiye’nin turizm cenneti, geçtiğimiz hafta gerçekleşen 23. Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’nda (EMITT) tanıtıldı. EN ÇOK ÇİNLİ GEZGİNLER HARCIYOR Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) verilerine göre, dünyayı gezen turistler arasında en çok Çinli gezginler harcama yapıyor. Örgütün 2017 verilerine göre Çinli gezginler 258 milyar dolar, ABD’li gezginler ise 135 milyar dolar harcadı. Rusya 31 milyar dolar, Brezilya 19 milyar dolar, Hindistan ise 18 milyar dolar harcama yaptı.

11 Şubat 2019 Pazartesi

Sinemada biletle mısır satılamayacak

Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete’de yayımlandı. Kanun ile milli kültürün uluslararası tanıtımına katkı sağlar nitelikte olan dizi filmlerin desteklenmesi, sinema sektörünün uluslararası alanda rekabet gücünün artırılması ve Türkiye’nin film üretim merkezlerinden biri haline gelmesi amaçlanıyor. Kanuna göre,dizi film desteğinin yeni bir destek türü olarak eklenmesi sebebiyle ‘dizi film’ tanımı yapılmasını öngörüyor. Sinema filmi öncesinde reklamların süresi en fazla 10 dakika, fragman gösterim süresi en az 3, en fazla 5 dakika olacak; sinema filmi gösterim arası 15 dakikayı aşamayacak. Sinema salonu işletmecileri, sinema biletini içeren abonelik, promosyon, kampanya ve toplu satış faaliyetleri gerçekleştiremeyecek.Bilet ile mısır veya başka bir ürünün satışı birleştirilerek, yapılamayacak.

07 Şubat 2019 Perşembe

Türkiye blokzincire ‘ilk adımı’ attı

HABER: ŞEREF KILIÇLI Blokzincir (blockchain) teknolojisi, kripto paralarla beraber anılan, kripto paralarla eşdeğermiş gibi yanlış algılanan bir konu olarak son dönemde öne çıktı. Blokzinciri doğru algılamak, kripto paraların bizatihi kendisi değil, kullandığı dijital veri ve işlem kayıt teknolojisi olduğunu bilmekle başlıyor. MERKLE AĞACI Kayıt teknolojisinin özü 1979’da Ralph Merkle tarafından tasarlanmış, ‘Merkle Ağacı’ olarak literatüre geçmiş. Bilgisayar sistemleri arasında, verinin, doğrulanarak işlenmesini esas alıyor. P2P (PeertoPeer) denilen bilgisayar ağlarında, verilerin doğrulanması, aktarım sırasında hiçbir şeyin değiştirilmediğinden emin olmak açısından da önemliydi. Merkle Ağacı, 1991’de, her biri bir öncekine bağlı veri kayıtları oluşturdu, böylece ‘güvenli bloklar zinciri’ sağlanmış oldu. 2008’e gelindiğinde ise bir grup insan, kendilerine Satoshi Nakamoto takma isimli biri tarafından gönderilen e-postayı okudu. Takma isim kullanan meçhul şahıs, herhangi bir üçüncü bir tarafın otoritesine ihtiyaç duyulmadan uçtan uça para transferi yapılabilmesine olanak sağlayacak bir sistemden bahsediyordu. Bahsettiği sistem, 2009’da blokzincir teknolojisini kullanan kripto para olarak işlemlere başladı. NEDEN İHTİYAÇ DUYULDU? Blokzincir teknolojisini anlama yolculuğunda, bu teknolojiye neden ihtiyaç duyulduğunu sorgulamak da gerekiyor. Merkezi bir sunucuya ihtiyaç duymadan veri depolama ve koruma, teknolojide mevcut sistemlerin üzerine çıkma, daha hızlı ve güvenli olma gibi birçok ihtiyaca cevap verme, blokzincirin yıldızını parlattı. Merkezi olmayan bir veri tabanı modeli ve internete bağlanabilen her türlü elektronik cihaz ile verilerin depolanabilmesi artık yeni bir dönemin de başlangıcıydı. Dahası bu teknoloji Satoshi Nakamoto’nun kripto parasının tekelinde de değildi. Peki sistem sunucuya ihtiyaç duymadan verileri nasıl güvenli bir şekilde depolayabiliyordu? Blokzincir teknolojisinde, her bir katılımcı, başlangıçtan itibaren tüm kayıtların bir kopyasına sahip oluyor. Kayıtların değiştirilmesi, özetlerin değişmesine yol açacağı için kayıtlar değiştirilmek istendiğinde çoğunluk bunu fark edebiliyor. Yani ağdaki herkes tüm işlemleri bilir, kolayca denetlenebilir ancak değiştirilemez. FİNANSA ÖZEL DEĞİL Blokzincir teknolojisi hakkındaki yanlış bir algı da, kripto para sistemlerinden hareketle sadece finans işlemlerinde kullanılabileceği şeklindeydi. Oysaki blokzincir hangi amaç için kullanılacaksa ona göre bir tasarım yapılabiliyor. Çok yakın bir örnek vermek gerekirse, İspanya’da büyük bir enerji firması, petrokimya ürünlerinin sertifikasyon sürecini geliştirmek için blokzincir teknolojisini kullandı. Blokzincir teknolojisi ile üretim süreci boyunca numuneler ile ürünlerin tanımlanmasını ve izlemesini sağladı. YAKIN TAKİP Lojistik sektörü de blokzincir teknolojisini yakın takibe alan sektörler arasında. Örnek vermek gerekirse, 2018’de, Danimarka merkezli büyük bir lojistik firması, ABD’nin en büyük bilişim firmalarından biriyle blokzincir teknolojisi konusunda işbirliği yaptığını, küresel tedarik zincirinin tüm adımlarında bu teknolojiyi kullanacağını duyurdu. Eğitim, sağlık, perakende, sanayi ve daha birçok sektörden örnekler vermek mümkün. İngiltere merkezli dünyaca ünlü küresel bir banka, 2018 boyunca 250 milyar dolar değerindeki FX işlemini blokzincir teknolojisi üzerinden gerçekleştirdiğini açıkladı. Uygulamanın hata ve gecikme risklerini düşürdüğü, maliyetleri azalttığı da belirtiliyordu. TÜRKİYE NE YAPIYOR? Ülkemizde bu konuda, şu anda beş çalışma öne çıktı: 2017’de TÜBİTAK tarafından ‘Blokzincir Araştırma Laboratuvarı’ kuruldu. Geçen yıl 1. Ulusal Blockzinciri Çalıştayı düzenlendi. 2018’de, Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) tarafından ‘Blockchain Türkiye Platformu’ oluşturuldu. İstanbul Kalkınma Ajansı, 2018 Yenilikçi ve Yaratıcı Mali Destek Programı kapsamında, İstanbul Blockchain Okulu projesini desteklemeye başladı. Bankalararası Kart Merkezi, Microsoft ve VeriPark ortaklığı ile ‘belgem.io’ hayata geçirildi. Proje, eğitim sertifikalarını blokzincir tabanlı teknoloji ile dijital dünyaya taşıdı. Merkez Bankası öncülüğünde blokzincir alanında çalışma grupları oluşturuldu. BLOCKCHAIN TÜRKİYE PLATFORMU KURULDU Blockchain Türkiye Platformu’nun, blokzincir teknolojisinin iş dünyasını ve ilişkilerini değiştireceğine inanan, bu değişim ve dönüşüm süreci içinde aktif bir rol almak isteyen, dönüşüm sürecinde sektörüne ve iş ağlarına liderlik etmek isteyen tüm tüzel kişilere ve organizasyonlara açık olduğu belirtiliyor. Öyle ki, 9 Ocak 2019’da, Ticaret Bakanlığı, Blockchain Türkiye Platformu’na ilk kamu üyesi olarak katıldı. BLOKZİNCİRİN GELECEĞİ Dördüncü sanayi devrimi döneminde, blokzincir teknolojisinin kritik bir rol oynaması öngörülüyor. Verilerin kaydedilmesi ve işlenmesinde daha güvenli bir sisteme ihtiyaç duyuluyor, bu noktada devreye blokzincir giriyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun kurucusu ve 4. Sanayi Devrimi kitabının yazarı Klaus Schwab, blokzincir teknolojisinin, dördüncü sanayi devriminin tam kalbinde olduğu görüşünde iddialı. Dünya Ekonomik Forumu tarafından yapılan bir ankete göre ise yöneticilerin yüzde 58’i küresel Gayri Safi Milli Üretimin yüzde 10’unun 2025’den önce blokzincirde bulunacağını söylüyor.

06 Şubat 2019 Çarşamba

‘Sıfır atık’ta hedef: Yıllık 20 milyar TL’lik gelir

HABER: ŞEREF KILIÇLI Dünya Bankası’na göre, yıllık evsel atık miktarı, günümüzde 2 milyar tona ulaştı. Aynı rapora göre bu alanda yapılan yıllık 205 milyar dolar harcamanın, 2025’te 375 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Ülkemizde de benzer bir artış söz konusu. 2015’te 31 milyon ton olan evsel atık miktarının, 2023’te 38 milyon tona ulaşacağı öngörülüyor. Atıkların bir diğer özelliği çok büyük bir kısmının aslında geri dönüştürülebilir nitelikte olması. Atık yönetimi ve geri dönüşüm, dünyanın gündeminde yer alırken, İTO Mimarlık ve Mühendislik Meslek Komitesi, ‘Sıfır Atık’ konulu önemli bir sektör toplantısı gerçekleştirdi. Toplantının açılış konuşmasını yapan İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından başlatılan ‘Sıfır Atık’ projesinin ülke ekonomisi için önemine dikkat çekti. Salman, “Etkin bir geri dönüşüm sistemi, hammadde ve ara malı ithalat bağımlılığı yüksek olan sektörlerde bu bağımlılığı azaltıcı yönde katkı yapacak. Sürdürülebilir ekonomik büyümeye katkı sağlayacak” dedi. Salman, geri dönüşümün ulusal refahın artırılmasında sahip olduğu büyük potansiyelin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı. 100 BİN İSTİHDAM Sıfır Atık Projesi’ni dört temel adımda açıklamanın mümkün olduğunu belirten Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Sebahattin Dökmeci ise şöyle konuştu: “İlk adım, olabildiğince az tüketmek ve az atık oluşturmak. İkinci adım, atıkları, kaynağından ayırt ettirerek toplamak. Üçüncü adım ise aynı tür atığı, geri kazanmak. Dördüncü adım da aynı tür atıklardan kompozit edilmesini sağlamak.” Projenin ülke çapına yayılmasıyla 2017’de yüzde 13 olan geri kazanım oranını 2023’e kadar en az yüzde 35’e çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Dökmeci, şöyle devam etti: “2030’da ise yüzde 60 seviyelerine çıkarılmasını hedefliyoruz. Sıfır Atık Projesi sadece çevre boyutunda bir proje değil, ekonomik tarafı da oldukça önemli. Ülkemizde tam anlamıyla uygulanmasıyla, yıllık 20 milyar TL’lik bir ekonomik kazanç hedefliyoruz. 2023’e kadar yaklaşık 100 bin kişiye istihdam sağlamasını öngörüyoruz.” YÖNETMELİK HAZIR Sebahattin Dökmeci, ‘Sıfır Atık Yönetmeliğini’ hazırladıklarını da açıklayarak, şu bilgiyi verdi: “Belediyeler artık asgari ikili toplama sistemine geçecek. 2019’da 100 bin nüfus ve üzeri belediyeler, alışveriş merkezleri, organize sanayi bölgeleri, havalimanları, marinalar, limanlar ve oteller Sıfır Atık Belgesi alacak. Diğer yerler, kademeli 2023’e kadar sıfır atık sistemine geçecek.” Dökmeci, ücretli poşet uygulaması ile 440 olan kişi başına poşet tüketimini bu yıl için 90’a düşürmek istediklerini söyledi. 2023 için Avrupa Birliği’nde mevcut durum olan kişi başı 40 adete düşüş hedefleniyor. SEKTÖRDEN YOĞUN KATILIM İTO Mimarlık ve Mühendislik Meslek Komitesi Meclis Üyesi Gökhan Murat Kalsın’ın yönettiği toplantı, sektörün yoğun katılımıyla gerçekleşti. İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Sebahattin Dökmeci, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul İl Müdür Yardımcısı Mehmet Sabri Kaplan, İTO Mimarlık ve Mühendislik Meslek Komitesi Başkanı ve Meclis Üyesi Süleyman Uluocak, meclis ve komite üyeleri, Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İSTAÇ Genel Müdür Yardımcısı Fatih Hoşoğlu, İstanbul Geri Dönüşümcüler Derneği Başkanı Yüksel Yılmaz, ÇEVKO Genel Müdürü Yaşar Nadir Atilla, Akademi Çevre A.Ş. Çevre ve Atık Yönetimi Koordinatörü Cem Ferda Tuncer de katılımcılar arasındaydı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden İSBAK tarafından çevre kirliliğini engellemek amacıyla üretilen Akıllı Geri Dönüşüm Konteyneri, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Ayazağa Metro İstasyonu’nda hizmet veriyor. 2019 TEMASI ‘SIFIR ATIK’ Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülen ‘Tüketicinin Korunmasının Güçlendirilmesi’ projesi kapsamında, Tüketici Özel Ödülü verilecek. Tüketici Özel Ödülü’nde, bu yılın teması ‘İsrafın Önlenmesi ve Sıfır Atık’ olarak belirlendi. POŞETTE 25 KURUŞ ÇEVREYE GİDİYOR Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul İl Müdür Yardımcısı Mehmet Sabri Kaplan, naylon poşet bedelinin sanayiciye gitmediğini vurgulayarak şu bilgiyi verdi: “Naylon poşetler için alınan 25 kuruştan marketlere veya sanayicilere kalan bir kısım yok. Tamamı Maliye Bakanlığı’nın ilgili sermayesine gidiyor. 25 kuruş içinde, 15 kuruş geri dönüşüm katılım payı, 8 kuruş maliyet, 2 kuruşta KDV olarak alınıyor. Nisan gibi Maliye Bakanlığı’nın hesabına bu paralar geçecek. Akabinde sıfır atıkla ilgili teşvik olarak belediyelere veya STK’lara aktarılacak.”

06 Şubat 2019 Çarşamba

Rusya’da sanayi fuarı

Rusya’nın Yekaterinburg şehrinde 8-11 Temmuz 2019 tarihleri arasında 10. INNOPROM Uluslararası Sanayi Fuarı düzenlenecek. Türkiye’nin de milli katılım gerçekleştireceği fuar, 7 Şubat 2019 Perşembe günü 11.00-13.00 saatleri arasında River Plaza’da tanıtılacak. Toplantıya katılmak için https://portal.deik.org.tr/KatilimFormu/849/12249 adresinden en geç 6 Şubat 2019 Çarşamba günü saat 12:00’yekadar başvurmak gerekiyor. Ayrıntılı bilgi için https://www.innoprom.com/en

04 Şubat 2019 Pazartesi