tatil-sepeti
Otomotivciler tedarikçileri ile İTO’da buluştu

İstanbul Ticaret Odası Yan Sanayi Borsası’nın (YSB) düzenlediği ‘Tedarikçi Günleri’, TÜMOSAN ile Anadolu Motor firmalarını ve tedarikçi adaylarını ağırladı. Önceki etkinliklerinde yüzlerce yan sanayici KOBİ’yi, bilişim şirketini ve girişimciyi savunma sanayi firmaları ile ikili görüşmelere alan YSB, bu kez, otomotiv ve motor grubu ürünleri hazırlayan TÜMOSAN ve Anadolu Motor ile yan sanayicileri buluşturdu. SAHA’DAN DAVET Tümosan ve Anadolu Motor, tedarikçi ve tedarikçi adaylarına firmaları tanıtan birer sunum yaptı. Programda, Kuzey Marmara şehirlerinde savunma ve havacılık ürünleri üreten sanayi firmalarını bir araya getiren SAHA İstanbul Savunma Havacılık ve Uzay Kümelenmesi’nin de sunumu yapıldı. SAHA İstanbul yetkilileri, firma temsilcilerini, bu kümelenmenin tecrübesinden ve sağladığı avantajlardan faydalanmaya davet etti. YENİ İŞBİRLİKLERİ Türkiye’de yüksek üretim kapasitesi ve geniş ürün destek ağına sahip TÜMOSAN ve Anadolu Motor, büyük oranda yerli firmalarla çalışıyor. Muhtemel yeni tedarikçileriyle tanışmak için İTO’ya gelen TÜMOSAN ve Anadolu Motor yetkilileri, motordan jeneratöre kadar birçok yan sanayici ile görüşerek yeni işbirlikleri için adım attı. 76 FİRMA KATILDI Programda, sunumların ardından ikili görüşmelere (B2B) geçildi. TÜMOSAN ve Anadolu Motor yetkilileri, gün boyu 70’den fazla firmanın temsilcileriyle bir araya geldi. B2B programında ağırlıklı olarak sanayici firmalar otomotiv sektöründe kullanılabilecekürünlerini, yeni iş ve projelerini, iş yapma kapasitelerini paylaşma imkanı buldu.

23 Ekim 2019 Çarşamba

Süs bitkilerinde hedef 125 milyon dolar ihracat

Geçen yıl ihracatını yüzde 17 artırarak 100 milyon dolar hedefini yakalayan süs bitkileri sektörü, 2019 sonuna kadar yurtdışı satışlarını 125 milyon dolara çıkarmaya odaklandı. Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçılar Birliği’nden yapılan açıklamaya göre, 2019’un ilk sekiz aylık döneminde toplam 74 milyon 920 bin dolarlık süs bitkileri ve mamulleri ihracatı gerçekleşti. HOLLANDA İLK SIRADA Sektörün ihracatında Hollanda ilk sırada yer alırken, onu sırasıyla Almanya, Özbekistan, İngiltere, Türkmenistan, Azerbaycan, Irak, Gürcistan, Kazakistan ve Bulgaristan izledi. İlk sekiz aylık dönemde Hollanda’ya yüzde 14, Almanya’ya yüzde 14, Türkmenistan’a yüzde 126, Irak’a yüzde 27 ihracat artışı oldu. Canlı bitkiler grubunda ise 2019 ocak-ağustos döneminde bir önceki yılın aynı dönemine oranla değer bazında yüzde 3 artış görülürken, 44.1 milyon dolarlık ihracat gerçekleşti. Bu ürün grubunda, Türkmenistan’a yüzde 126, Azerbaycan’a yüzde 6, Almanya’ya yüzde 8 oranında ihracat artışı yaşandı. FLOWER SHOWER 14 KASIM'DA Sektörün ihracatına umut olan Flower Show İstanbul/Eurasia Plant Fair, Tarsus Turkey tarafından Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği (SÜSBİR) işbirliği ile Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek. Avrasya’nın en büyük bitki ve peyzaj fuarında iç ve dış mekan süs bitkilerinden çiçek ve çiçekçilik malzemelerine, fide ve tohumlardan dikey bahçe uygulamalarına, egzotik ağaçlardan milli bitkilere, sulama ekipmanlarından peyzaj uygulamalarına ve bahçe aksesuarlarına kadar yüzlerce yeni ürün, malzeme, ekipman ve teknolojiler bir arada sergilenecek.

16 Ekim 2019 Çarşamba

Hızlı büyümenin yolu e-ticaretten geçiyor

HABER: ŞEREF KILIÇLI Online platformların gelişmesi, tüketici tercihlerini değiştiriyor, tüketici tercihleri ise ticareti yeniden şekillendiriyor. Geleneksel ticaretin aksine, e-ticaret global ölçekte hızlı bir yükseliş trendini yakaladı. 2017 yılında 2.43 trilyon dolar olan online perakende satış (B2C), yüzde 18 büyüme ile 2018 yılında 2.86 trilyon dolar rakamına ulaştı. 2019 yılında rakamın 3.5 trilyon dolara erişmesi bekleniyor. 60 MİLYARA YAKLAŞTI e-ticaret global olarak büyümesinin yanı sıra Türkiye’de de hızlı bir yükseliş sürecinde. e-ticaret sektörü 2018 yılında, TL bazında yüzde 42 büyüme ile 59.9 milyar liralık hacme ulaştı. Son beş yılda sektörün ortalama yıllık büyüme hızı ise yüzde 33 oldu. PAZAR BÜYÜYOR Geleneksel ticaretten e-ticarete dönüşümü yakından takip eden ve üyelerini sürekli güncel yeniliklerle tanıştıran İstanbul Ticaret Odası, bu kez e-ticaret girişimciliği semineri düzenledi. Seminerin açılış konuşmasını yapan İTO Yönetim Kurulu Bahadır Yaşık, işletmelerin geleneksel ticaret yöntemlerinin dışında e-ticaret ve dijital pazarlama gibi alanlarda etkin birer oyuncu haline gelmeleri gerektiğini söyledi. Yaşık, Türkiye’deki e-ticaret pazarıyla ilgili şu bilgileri paylaştı: “Yapılan son araştırmalara göre ülkemizde kullanıcılar ayda ortalama 4 kez online alışveriş yapıyor. Bu satışların yüzde 52’si mobil uygulamalar aracılığı ile gerçekleşiyor. Ülke nüfusunun 54.3 milyonu internet kullanıyor. Mobil internet kullanıcı sayısı 51.5 milyon. Mobil penetrasyon oranı yüzde 98.7 olurken, makinalar arası iletişim (M2M) abone sayısı ve 0-9 yaş aralığındaki nüfusu çıkardığımızda, mobil penetrasyon yüzde 110.9. İnternetten alışveriş yapan kişi sayısı ise 31.7 milyon. Bu rakamlara baktığımız zaman önümüzde muhteşem büyüklükte bir pasta olduğunu görüyoruz.” HER YÖNÜYLE TARTIŞILDI Seminerde, IdeaSoft İş Ortaklıkları Müdürü Eray Şentürk, ‘E-Ticaretle Gelir Elde Etmenin Yolları’ Tek Kılavuz İş Geliştirme Müdürü Kerem Aktaş ‘Arama Motoru Pazarlaması ve E-Ticaret’, PTT E-Ticaret Daire Başkanı Settar Ulu ise ‘PTT Trade-Yeni Nesil B2B E-Pazaryeri Platformu’ konulu sunum yaptı. 7 KAT HIZLI BÜYÜME e-ticaretin temelinde tüketicinin davranışlarını doğru yakalayabilmek olduğuna dikkat çeken IdeaSoft İş Ortaklıkları Müdürü Eray Şentürk, şunları söyledi: “Global bir araştırmaya göre, her 100 kişiden 84’ü bir ürün almadan önce araştırma yapıyor, 64’ü ise araştırmasında online kanalları kullanıyor. Mobilden araştırma yapan tüketici sonuçlardan en az 5.5 tanesini inceliyor. Bu, arama motorlarında görünür olmak yetmiyor, görünür olduktan sonra en az 5 rakibiniz var demektir. e-ticaret sitesi yazılımı kompleks bir yazılım. Yani e-ticaret sisteminiz sosyal medya, e-mail gibi birçok farklı sistemlerle haberleşebilmeli. e-ticarette sadece ürün satıl-mıyor, ürünle birlikte hizmet satılıyor. Süreci yönetebilir olmak zorundasınız. Türkiye’de bir e-ticaret sitesi açıyorsanız en az 4 markanın sanal POS’u olmalı. e-ticaret sürekli izlemek ve takip etmek zorunda olduğunuz, rekabetin eşit olduğu bir sektör. e-ticaret yapan firmalar yapmayanlara göre 7 kat daha hızlı büyüyor. Bu fark giderek açılacak.” TÜRKİYE’DE NEDEN E-TİCARET YAPMALI? IdeaSoft İş Ortaklıkları Müdürü Eray Şentürk, ‘Neden e-ticaret yapmalı?’ sorusunun cevabını rakamlarla şöyle özetledi: Türkiye’de 54 milyon internet kullanıcısı, 51 milyon aktif sosyal medya kullanıcısı var. Sosyal medya kullanımında Avrupa ikincisi, sosyal medyada geçirilen zamanda Avrupa birincisi. Tüketicilerin yüzde 78’i internetten araştırarak satın alma kararını veriyor. 31 milyon akıllı telefon kullanıcısı var. Mobilde satın alma yüzdesinin en yüksek olduğu ülke. 147 milyon banka kartı, 66 milyon kredi kartı var. Ürünü araştıran tüketici, web üzerinde ortalama 5.4 dakika, mobil üzerinde 90 saniye vakit geçiriyor. Alışveriş sepeti ortalaması web’de 256 TL, mobilde 90 TL. e-ticaret sektörü 2018’de yüzde 42 büyüdü. Türkiye’de bu kadar hızlı büyüyen başka bir sektör yok. E-TİCARET SEMİNERLERİ SÜRECEK İstanbul Ticaret Odası, e-ticaret eğitim seminerlerine önümüzdeki dönemde de devam edecek. Sonraki seminerler; 21 Ekim, 11 Kasım ve 29 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek. TÜKETİCİ KARARINI NELER ETKİLİYOR? Alışveriş yapan kişilerin internetteki yorumlarının da e-ticarette önemli olduğunu vurgulayan Tek Kılavuz İş Geliştirme Müdürü Kerem Aktaş, “Henüz bir marka olmamışsanız, internette çok araştırılıyorsunuz” dedi. Aktaş, girişimcilere şu önerilerde bulundu: “İnstagram ve facebook da ürünleriniz için bir tartı oluyor. Aslında yapılması gereken şey iletişim. İletişimi ne kadar çok sıkı tutarsanız o kadar çabuk başarılı olursunuz. Mesela e-ticaret kısmındaki canlı sohbet yani müşterinin sorusuna gecikmeden cevap verilmesi önemli. Türk tüketicilerin çok sevdiği başka bir yön ise ücretsiz kargo. Tüketicilerin satın alma kararını etkileyen en önemli 10 faktör konusunda yapılan bir araştırma var. Buna göre; ürün kalitesi yüzde 56, ücretsiz teslimat yüzde 49, kolay iade yüzde 35, müşteri değerlendirme yüzde 33, görsel arama yüzde 30, harika navigasyon yüzde 26, kasa kolaylığı yüzde 24, birçok seçenek yüzde 24 etkili. Sosyal medyada reklam verenler kullanıcıya ulaşıyor, arama motorunda ise kullanıcılar reklam verenlere ulaşıyor. Önemli olan müşteriyi analiz edip oradan hedefe yönelmek ve reklamı ona göre vermek. Küçük de olsa bir e-ticaret siteniz olsun çünkü arka taraftaki veriyi e-ticaret sitesi ile daha iyi okuyoruz.” PTT TRADE İLE E-İHRACAT FIRSATI PTT TRade B2B (firmadan firmaya) pazaryeri platformu hakkında bilgi veren PTT E-Ticaret Daire Başkanı Settar Ulu, projenin çıkış sürecini şöyle açıkladı: “PTT olarak, 2012 yılında ePttAVM ile B2C (firmadan tüketiciye) alanında e-ticaret faaliyetlerine başladığımız zaman 5-6 yıl içinde B2B tarafında başlarız diye planladık. Uzun süre bu proje üzerine çalıştık.” PTT’nin, Birleşmiş Milletler bünyesindeki Dünya Posta Birliği’nin idari konsey başkanlığını dört yıldır sürdürdüğünü de vurgulayan Ulu, bu durumun 192 ülkenin posta idaresiyle kontak sağlanması yönüyle proje için önemli bir artı sağladığına da dikkat çekti. PTT TRade’in milli bir B2B pazaryeri ihtiyacına cevap vereceğini belirten Settar Ulu, KOBİ’lerin e-ihracata güven içinde yöneleceğini de söyledi. Ticaret Bakanlığı’nın işaret ettiği 15 hedef ülke ve 32 öncelikli ülke pazarından hareketle tüm dünyayı kapsayan bir anlayışı benimsediklerinin de altını çizen Settar Ulu, şöyle konuştu: “Şu anda ücretsiz üyelik üzerinden hareket ediyoruz. İTO üyesi firmaları ücretsiz üyeliğe davet ediyorum. PTT TRade’in en önemli özelliklerinden biri de e-ihracat yapmak isteyen firmalara uluslararası ticarette kullanacakları dokümanları 13 farklı dilde sunması. PTT Trade 13 farklı dilde anında çeviri yapabiliyor. Ayrıca site üzerinden onlarca dış ticaret eğitim videosuna da ulaşabiliyorsunuz.”

15 Ekim 2019 Salı

Küresel gıda sofrasının başköşesindeyiz

DOĞAN ERDOĞAN / KÖLN Toplam 1.1 trilyon Euro ciro ile AB’nin en büyük imalat sektörünü oluşturan gıda ve içecek endüstrisi, en yeni ürünlerini Almanya, Köln’de, 5-7 Ekim 2019 tarihleri arasında kapılarını açan Anuga Gıda ve İçecek Fuarı’nda tanıttı. Türkiye, bu yıl 100’üncü yılınıgeride bırakan Anuga’da 315 firma ile katılım rekoruna ulaştı. Türkiye, 106 ülke arasında ev sahibi Almanya dışında İtalya, Çin ve İspanya’nın ardından 4’üncü büyük katılımcı ülke oldu. İTO ŞEMSİYESİ ALTINDA Fuarda, İstanbul Ticaret Odası’nın milli katılımorganizasyonu ile 257 firma yer alırken,58 firma da fuara bireysel stantlarıyla katıldı. Anuga 2019’a katılan 7 bin 590 firma arasında ilk sırada 925 firma ile İtalya yer aldı. Bu ülkeyi 738 firma ile Almanya, 541 firma ile Çin, 538 firma ile İspanya, 315 firma ile Türkiye ve 243 firma ile Fransa izledi. Anuga’nın 165 binin üzerinde profesyonel ziyaretçi ağırladığı tahmin ediliyor. Fuarda stant açan firmaların yüzde 90’ı, ziyaretçilerin ise yüzde 80’i Almanya dışından geldi. ADETA PARTNER ÜLKEYDİK İTO Başkanı Şekib Avdagiç, iki yılda bir düzenlenen Anuga Fuarı’nın, kişiselleştirilmiş diyetten süper gıdalara kadar trendlerin ortaya konulduğu önemli bir bağlantı noktası olduğunu kaydetti. 2017’deki Anuga’ya Türkiye’den 247 firma katılırken, bu yıl milli katılım altındaki firma sayısının 257’ye yükseldiğini belirten Avdagiç, “Türkiye, Anuga 2019’da Türk fuarcılık tarihinin en büyük katılımlarından birini gerçekleştirdi. 315 firma ile Anuga’da adeta ‘partner ülke’ gibiydik.Üstelik bunu katılımcıların tüm lojistik ve stand hizmetlerini bizzat üstlenerek yaptık. Katılım ücretlerinde dolar paritesi sebebiyle sübvansiyon yaparak gerçekleştirdik. Kendisini Türkiye’nin kalkınmasına adayan bir kurum olarak yaptıklarımız, ‘Odalar ne yapıyor?’ diye soranlara yorumsuz cevabımızdır” diye konuştu. EN STRATEJİK SEKTÖR Avdagiç, Türk firmalarının 2017’deki fuarda genel gıda, dondurulmuş gıda, unlu mamuller, sıcak içecekler, içecekler, et ve et ürünleri, aşçılık, ekipman ve teknolojileri olmak üzere 7 ayrı ihtisas salonunda yer aldığını hatırlatarak, “Bu yıl organik gıda firmalarının yer aldığı salonda da varız. Türkiye olarak bu önemli platformda çıtayı hep daha yukarı çıkarmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. İTO olarak Anuga ile birlikte Paris ve Abu Dabi’de yapılan SIAL gıda fuarlarının milli katılımını da gerçekleştiriyoruz. Üyelerimizi dünyanın en büyük fuarları ile buluşturuyoruz” dedi. Avdagiç, gıdanın dünyada ve Türkiye’de ‘en stratejik sektör’ olduğunu vurgulayarak, “Gıdada üstünlüğü elinde bulunduran ülkeler, daima bir adım önde. Bunun için biz gıda sektörünün önünü açmayı, tarihsel bir sorumluluğumuz olarak görüyoruz” ifadesini kullandı. 1983’TE 26 FİRMA İLE KATILMIŞTIK İTO’nun 100 yaşını kutlayan Anuga’ya ilk kez 1983’te katıldığını hatırlatan Şekib Avdagiç, “O zaman 26 firmayla gelip bir salonda, 125 metrekare yerde stant kurmuştuk. Şimdi aradan 36 yıl geçtikten sonra ulaştığımız noktanın altını çizmek isterim. Bu sene fuara tam 257 firma getirdik. 5 bin 225 metrekare yerimiz var. 8 ayrı salonda varız. Bireysel katılımlarla Türk firmaların sayısı tam 315 oldu” dedi. 2050’DE DÜNYA NÜFUSU 9.8 MİLYAR OLACAK Uzmanların dünya nüfusunun 2050’de 9.8 milyara çıkmasını tahmin ettiklerini belirten Şekib Avdagiç, “Bu şu demek… Gıda üretiminin de önümüzdeki 30 yılda yarı yarıya artması şart. Elbette insanlık buna bir çözüm bulacak. İşte bu çıkış yolunun nasıl olacağını biz bu tür fuarlarda hissediyoruz, görüyoruz. Buna göre de firmalarımız ve ülkemiz vaziyet alıyor. Daha da önemlisi, gıda ve içecek sektörümüzün geleceğine dair projeksiyon ve hazırlıklar yapabiliyoruz” diye konuştu. TÜRKİYE, DÜNYA TARIM EKONOMİSİNDE İLK 10’DA Şekib Avdagiç, Türkiye’nin gıda ve içecek endüstrisinde önemli bir performans gösterdiğini belirterek, “Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’da iktisadi faaliyet kollarından biri olan tarım, ormancılık ve balıkçılık kalemi, 2018’in ikinci çeyreği hariç, son 10 çeyrektir pozitif olarak büyüyor. Bu çok önemli” dedi. Avdagiç, gıda ve içecek sektörünün dünya ihracatında 1.43 trilyon dolarla yüzde 7’lik paya sahip olduğunu kaydetti. Avdagiç, Türk gıda sektörünün de toplam ihracatımız içinde yüzde 10’luk paya sahip olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Gıda ve içecek sektöründe yaptığımız ihracat 2018’de de yükselişini sürdürerek 16.3 milyar dolara ulaştı. Bu yılın ilk 7 ayında da sektörün ihracatı 8.9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu payı daha da artırmanın hedefi ve gayreti içindeyiz. Çünkü Türkiye tarım ekonomisinde dünyada ilk 10’da. Buğday, şeker pancarı, süt, pamuk, kümes hayvancılığı, domates ile diğer meyve ve sebzelerde dünyanın önde gelen üreticisiyiz. Kayısı, fındık, kiraz ve incir üretiminde ise dünyanın en büyüğüyüz.” Anuga Fuarı’na İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İTO Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay, İTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Özer, Meclis Üyeleri ve İTO Genel Sekreteri Doç. Dr. Nihat Alayoğlu katıldı. Fuarı, Türkiye’nin Köln Başkonsolosu Barış Ceyhun Erciyes de ziyaret etti.

15 Ekim 2019 Salı

Avdagiç’den balıkçılara ‘vira bismillah’ ziyareti

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, sektörlerin ve Oda üyelerinin nabzını, yerinde ölçmeyi sürdürüyor. Geçtiğimiz aylarda, Megacenter, Kapalıçarşı, Bayrampaşa Meyve Sebze Hali, Osmanbey ve İSTOÇ’u ziyaret eden İTO yönetiminin bu seferki durağı, Avrupa’nın en büyük ve modern balık hali olan Gürpınar’daki Balık Hali oldu. İTO Başkanı Avdagiç ve beraberindeki Yönetim Kurulu Üyeleri, sabahın çok erken saatlerinde günlük 250 ton ürün kapasiteli Gürpınar Balık Hali’ndeki İstanbul Su Ürünleri Komisyoncuları Derneği’ni ziyaret etti. Dernek Başkanı Mahmut Uçan ile sektörü yerinde inceleyen İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Halkımıza bol balıklı, esnafımıza da bereketli bir sezon diliyorum” dedi. *** Balıkçıların beklediği kanun yolda Su Ürünleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Meclis’e sunuldu. Teklifle daha disiplinli, izlenebilir ve kayıt dışılığı önleyen bir sistem getirilmesi hedefleniyor. Su Ürünleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Teklif ile Su Ürünleri Kanunu’nda yer alan idari yaptırımların uygulanma usul ve esasları da yeniden düzenlenecek. RUHSAT VE İZİN Kanun teklifi ile ticari amaçlı su ürünleri avcılık ya da yetiştiricilik faaliyetinde kullanılacak gemiler ve diğer su vasıtaları için Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan ruhsat tezkeresi veya izin alınması zorunlu kılınacak. KAYIT ALTINDA Yeni sistemi değerlendiren Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Yunus Kılıç, “Sistem sayesinde bu işle uğraşan insanlar nasıl bir yaptırımla karşı karşıya kalacaklarını bilecek” dedi. Su ürünleri üretimi ve avcılığı yapanların ve gemilerin kayıt altına alınacağını anlatan Kılıç, “Özellikle deniz sermayemize büyük zarar veren dip trolü avlanmalarının kayıt altına alınması ve izlenmesi sağlanacak. Sizin avcılık yapmak istediğiniz miktar ile vatandaşların taleplerinin uyuşmasına ihtiyaç var” diye konuştu. Kılıç, özellikle iç sularda sınırlandırılmış alanlarda ve yasaklanmış araçlarla avcılık yapıldığı takdirde, geminin ruhsatsız olması halinde devletin el koyacağını belirtti. Kılıç, ruhsatlı gemilerin ise birinci yasak avda bir ay, ikinci yasak avda iki ay süreyle avcılıktan men edileceğini hatırlattı. Bu gemilere üçüncü yasak avda ise el konulup, avcılıktan men edilecek. UZLAŞI İLE ALINDI Ruhsat almanın zahmetli bir süreç olduğunu, bu nedenle yasak avcılığın bundan sonra göze alınamayacağını ifade eden Kılıç, avcılık yapan kişi başına da ayrı ayrı ceza uygulanacağını kaydetti. Kılıç, uygulanacak cezaların da geniş bir uzlaşmayla belirlendiğini ifade ederek, “Hukuka uygun hareket edenleri koruyacak, bunun dışında hareket etmekte ısrar edenleri kesinlikle caydıracak bir yasa olacak” dedi.

10 Ekim 2019 Perşembe