Türk şoförler 14 gün beklemeden yeniden çıkabilecek

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, uluslararası ticarette yük taşımacılığına ilişkin alınan yeni kararları açıkladı. Ticaret Bakanlığı olarak tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 pandemisine yönelik Sağlık ve İçişleri bakanlıkları ile koordinasyon halinde gümrük kapılarında önemli tedbirlerin alındığını belirten Pekcan, dış ticaretin etkin ve yüksek kapasiteyle devamının sağlanması için de gerekli çalışmaların yapıldığını aktardı. Pekcan, uluslararası yük taşımacılığı kapsamında birçok önemli düzenleme yapıldığını, bunlara ilaveten Kovid-19 ile mücadelede gelinen aşama dikkate alınarak, ihracat sevkıyatlarının olumsuz yönde etkilenmemesi, tedarik zincirinin zarar görmemesi ve taşımacılık sektörünün etkin bir şekilde çalışabilmesi amacıyla İçişleri, Sağlık, Ulaştırma ve Altyapı ile Dışişleri bakanlıklarıyla eş güdüm içinde önemli bir adım daha atıldığını kaydetti. Alınan kararın önemine dikkati çeken Pekcan, "Uluslararası ticari taşımacılık kapsamında İran ve Irak sınır kapılarından giriş-çıkışlar hariç olmak üzere, Türk şoförlerin Türkiye'ye girişlerinde, Sağlık Bakanlığı birimlerince yapılan muayene sonrasında Kovid-19'a ilişkin herhangi bir semptom tespit edilmemesi ve her türlü sağlık tedbirlerinin alınması koşuluyla 14 günlük karantina süresini beklemeden tekrar yurt dışına çıkış yapabilmelerine izin verilecek." değerlendirmesinde bulundu. KOVİD-19 SEMPTOMU GÖRÜLEN YABANCI ŞOFÖRLERE İZİN YOK Ülke dışına çıkmayacak Türk şoförlerin, daha önceki uygulamada olduğu gibi 14 günlük karantina süresini evlerinde tamamlamaları gerektiğini vurgulayan Pekcan, şu ifadeleri kullandı: "Sağlık kontrollerinde hastalığa ilişkin herhangi bir semptom tespit edilmeyen yabancı uyruklu şoförlere 72 saat kuralı getirildi. Yabancı uyruklu araç şoförlerin, sağlık kontrolleri sonrasında herhangi bir semptom tespit edilmemesi ve her türlü sağlık tedbirlerine uymaları koşuluyla Türkiye'ye girişlerini takip eden 72 saat içinde ülkemizden tekrar çıkış yapmalarını taahhüt etmeleri halinde, 14 günlük karantina süresi uygulanmadan yüklerini bırakmaları için ülke içine girişlerine izin verilmiştir. Ülkemize giriş yapan araçlar yine dezenfeksiyon işlemine tabi tutulacak, Türk ve yabancı şoförler için ilgili valilik veya kaymakamlıklar tarafından gerekli her türlü sağlık ve güvenlik tedbirleri alınacak. Kovid-19 semptomları görülen yabancı şoförlerin yurt içine girişlerine kesinlikle izin verilmeyecek, Türk şoförlerin ise ilgili sağlık müdürlüklerine bildirim yapılarak karantina/tedavi altına alınmaları sağlanacaktır." Bazı araçlar ile şoförlerin girişinin ayrı önem taşıdığına işaret eden Pekcan, "Türkiye açısından aciliyet arz eden ilaç, tıbbi malzeme ve gıda maddeleri taşıyan araçların girişlerine öncelik verilecek." bilgisini paylaştı. Pekcan, fedakarca Kovid-19 ile mücadele eden sağlık çalışanlarına, Türkiye'nin güvenliğinin, toplumsal ihtiyaçlarının temini, tedarik zincirinin sürdürülebilirliğinin sağlanması için büyük bir özveriyle 7/24 çalışan gümrük personeline ve nakliyecilere de teşekkür etti.

28 Nisan 2020 Salı

BTM yeni dönem başvuruları açıldı!

HABER: ECEM ÇUHACI KÜÇÜK İstanbul’un küresel ölçekte girişimcilik potansiyelini güçlendirmek ve yenilikçi iş fikirlerini ticarileştirerek ülkemize katma değer sağlamak amacıyla İstanbul Ticaret Odası tarafından 3 yıl önce kurulan Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM), hız kesmeden hizmetlerine devam ediyor. Yeni dönem çağrılarına da başlayan BTM, #EvdeKalProjedeKal diyerek, tüm girişimcileri yeni iş fikirleriyle birlikte başvuru yapmaya davet ediyor. 15 Haziran’a kadar devam edecek başvuru sürecinde, yenilikçi iş fikrine sahip tüm girişimciler, www.btm.istanbul web sitesinden başvuru formlarını doldurabilirler. YENİLİKÇİ FİKİRLERİN ADRESİ İstanbul Ticaret Odası’nın sahip olduğu bölgesel ticaret ve sanayi ağı sebebiyle doğrudan İstanbul ekonomisini hedef alan BTM, zaman içinde sadece bölgesel değil, küreselde de bilginin ticarileşme aşamaları olan araştırma, fikir, icat, buluş ve yeni ürün geliştirme, patent başvurusu yapma, tescilleme, gelir modeli tasarlama, ticarileşme, pazarlama ve yaygınlaştırma adımlarında yenilikçi fikir sahiplerine projelerini gerçekleştirmelerinde gerekli olan tüm bileşenleri sunan bir merkez haline geldi. Her geçen gün daha da güçlenerek büyümeye devam eden BTM, 300 metrekareden fiziki kapasitesini artırdığı ve girişimcilere çok daha iyi imkanlar sunduğu Fulya’daki 3000 metrekarelik yeni yerleşkesinde, ‘BTM 1000’ projesi kapsamında çalışmalarına başladı. 4 AYRI PROGRAM BTM, yeni dönemde BTM Kamp, Ön Kuluçka, Kuluçka ve Post Kuluçka programlarıyla girişimcilere hizmet veriyor. Yenilikçi bir iş fikrine sahip olan, girişimci olmak ve ekosistem içerisinde yer almak isteyen girişimci adayları BTM Kamp’ta yer alıyor. Yenilikçi bir iş fikri olup, bununla ilgili ürün veya ürün çıktılarına (yazılım, web sitesi vb.) sahip olan girişimciler Ön Kuluçka programına katılıyor. Kuluçka programında ise şirket sahibi ve satış yapmış girişimciler bulunuyor. Yatırım almış, ikinci veya üçüncü tur yatırım arayışında olan girişimciler de Post-Kuluçka programında yer alıyor. 10 BİNİN ÜZERİNDE BAŞVURU ALDI Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi, bugüne kadar 10 binden fazla başvuru aldı. BTM girişimleri 65 milyon TL’den fazla değerleme yatırım aldı. 50 milyon TL’den fazla satış yaptı. Sunduğu hizmetlerle startup’ların ticarileşmesinin ve ölçeklenmesinin yolunu açmaya devam ediyor. BTM, girişimcilerden gördüğü yoğun taleple Türkiye’den ilk çıkacak Unicorn’ların diğer adıyla Turcorn’ların adresi olma hedefine her geçen gün bir adım daha da yaklaşıyor.

28 Nisan 2020 Salı

Otomotiv sanayicisi motoru soğutmadı

HABER: ADEM ORHUN Yeni yıla yeni modeller ve yüksek satış umutlarıyla giren otomotiv sektörü, ocak ve şubat ayındaki performansını sürdüremedi. Sektör koronavirüs sebebiyle önce fuarları iptal etti ardından fabrikaları kapatmak zorunda kaldı. Muhteşem lansmanlar için son hazırlıklarını yapan global markalar, 3 Mart’ta açılacak Cenevre Otomobil Fuarı’nın iptal edilmesinin ardından daha da kötüsünü yaşadı; hastalığın, dünyanın tamamını etkileyen bir salgına dönüşmesi sebebiyle otomobil fabrikaları kapandı. Avrupa’da çoğu firmanın, takviminde mayıs ayındaki günler işaretli olmakla birlikte erteleme planları da hazırda bekliyor. Fakat, Türkiye’de fabrikalar bir bir açılmaya başladı. ÇALIŞAN FİRMALAR Ekonominin lokomotif sektörlerinden otomotiv, virüs salgını sebebiyle verdiği aradan çıkıyor. Türkiye’de tesisi olan otomotiv firmaları üretim bantlarını tekrar çalıştırmaya başladı. Bu süreçte, iki traktör firması dışındaki 12 otomotiv firması üretimlerine ara verdi. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) üyesi firmalardan Anadolu Isuzu, 30 Mart’ta durdurduğu faaliyetlerine 14 Nisan’da yeniden başladı. 20 Nisan’da da Ford Otosan, Honda Türkiye, Hyundai Assan, Karsan ve Mercedes-Benz Türk üretim tesislerini yeniden çalıştırdı. PERİYODİK ERTELEME Söz konusu süreçte Avrupa’daki fabrikaların çoğu ortalama ikişer haftalık periyotlar halinde durma kararlarını yeniledi. İlk durma kararının ardından iki haftanın dolmasına yakın yeniden erteleme kararları duyuruldu. İhracatının yüzde 80’ini Avrupa Birliği ülkelerine yapan Türk otomotiv sanayisi de salgının doğurduğu ortamdan olumsuz etkilenmekle birlikte, Avrupa’da mayıs ortalarına kadar sarkan açılış takvimlerinden önce fabrikalarını tekrar açıp motorları çalıştırdı. AVRUPA’DA ŞOK DARALMA ODD’nin açıkladığı verilere göre Avrupa otomobil pazarı mart ayında yüzde 51.8 düştü. İlk üç ay dikkate alındığında geçen yılın aynı dönemine göre pazardaki daralma yüzde 26.3 oldu. Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA) verilerine göre 1 milyon 139 bin işçi, fabrika kapanmalarından etkilendi. AB otomotiv sektöründeki toplam 2.6 milyon çalışmadan uzak kaldı. Bu süreçte Avrupa ve İngiltere’de toplam 2 milyon 68 bin adet üretim kaybı olduğu hesaplandı. Birçok marka, Avrupa pazarında yüzde 25 hacim kaybı yaşanacağını açıkladı. İHRACATA ETKİSİ Türkiye’de ise OSD verilerine göre yılın ilk iki ayındaki yüksek talebin etkisiyle toplam pazar yüzde 41 büyüdü. Fakat ilk üç aydaki toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 14 azaldı. Sadece otomobil bazında ihracat yüzde 9 düştü. YAN SANAYİCİ Diğer yandan yan sanayi de sürece ayak uydurmaya çalışıyor. Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) üyesi firmaların yüzde 75’i kısa çalışma ödeneğine başvurdu. TAYSAD üyelerinin 100 binden fazla çalışanı bu durumdan etkilendi. Kapasite kullanım oranı ise yüzde 41’e indi. İşletmelerin çoğu nisan ayına kısa çalışmayla girerken, faaliyetlerini tamamen durdurdu. Ancak sektördeki bazı ana markaların faaliyete başlamasıyla birçok tedarikçi de 20 Nisan’dan itibaren kısmi çalışmaya geçti. Sektörde kapasite kullanım oranının mayıs ayında yüzde 60’lara çıkması bekleniyor. ÜRETİMİ OLUMSUZ ETKİLEYEN 3 ETKEN AB pazarlarındaki ani düşüş nedeniyle, ekonomik gerekçelerle sipariş iptallerinin gelmeye başlaması Sınır geçişleri ve limanlarda yaşanan kesinti ve yavaşlamalar sebebiyle lojistik süreçlerindeki problemler Avrupa’daki fabrikaların üretimi durdurması sebebiyle komponentlerin tedarikinde yaşanan zorluklar

27 Nisan 2020 Pazartesi

Perakendede Ramazan önlemleri

HABER: MÜGE BİBER Dünyada bazı ülkeler koronavirüs yasaklarını kademeli olarak kaldırmaya başladı. İlk öncelik verilen sektör ise perakende oldu. Mağazalar, restoranlar, kafeler, belli tedbirler alınarak açılmaya başladı. Virüsten daha geç etkilenen Türkiye’de ise tedbirler sıkı bir şekilde devam ediyor. Virüs krizinde durmayan sektörler arasında olan perakende sektörü bir yandan halk sağlığını korumak, bir yandan da tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamak için yeni tedbirler alıyor. YÜZDE 25’İ RAMAZAN’DA Ülkemizde gıda alışverişinin yüzde 25’i Ramazan ayında gerçekleşiyor. Ramazan ayının da gelmesiyle birlikte sektörde alınan tedbirler genişletiliyor. Sağlık tedbirlerinin yanı sıra temel ihtiyaç ürünlerine hızlı ve kesintisiz erişim sağlanması ve alım gücünü olumsuz etkileyecek ürün fiyatlarındaki gereksiz artışlara yönelik önlemler titizlikle sürdürülüyor. Özellikle hafta sonları için uygulanan sokağa çıkma yasağına karşı marketlerin çalışma saatlerinde düzenleme yapılıyor. Ramazan’da yasakların olduğu günler marketler sabah 09.00’da açılıp saat 14.00’da kapanacak. GIDA STOĞUNA GEREK YOK Hafta sonları uygulanan yasaklarda vatandaşlar gıda stokuna gidiyor. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, fazla stok yapmanın atığı doğurduğunun altını çizerek, vatandaşı uyardı. Pakdemirli, “Cumartesi, pazar gününe yetecek kadar ürünlerini buzdolabına koyarlarsa, pazartesi günü yine alışverişlerini yapabiliyor olacaklar” dedi. PİDE ERKEN SAATTE ÇIKACAK Ramazan’ın vazgeçilmeleri arasında ilk sıralarda yeni alan pide için de fırınlarda önlemler alınacak. Konuyla ilgili Fırıncılar Odası Başkanı Erdoğan Çetin, “Ramazan pidesi her yıl olduğu gibi bu yıl da fırınlarımızda olacak. Pide kuyrukları oluşmaması için erken üretimlere başlayacağız” diye konuştu. Ellerinde erken saatlerde pide stoku tutacaklarını söyleyen Çetin, şu bilgiyi verdi: “Sosyal mesafeyi koruyucu tedbirleri zaten işletmelerimizde aldık. Kapılarımızda birer personel bekletip sosyal mesafeyi koruyacağız. Pidenin çıkarılması noktasında çalışmalarımız vardı. Fırıncı esnafımız da pide üretmek istiyor tabii ki. Bu doğrultuda inşallah vatandaşlarımızı ve esnafımızı da mağdur etmeden bir ortak yol bulup pide üretimini gerçekleştirmek istiyoruz.” ETTE HİJYEN UYARISI Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkan Vekili Osman Yardımcı ise Ramazan ayında kırmızı ete zam yapılmayacağını belirtti. Salgın nedeniyle mezbahalardan kasap dükkanlarına kadar her aşamada yoğun tedbirler alındığını ifade eden Yardımcı, dezenfeksiyon kurallarına göre kesim ve satış yapıldığını bildirdi. Et alımında hijyene dikkat edilmesi gerektiğini anlatan Yardımcı, kırmızı etin hijyen kurallarına uyan, dezenfeksiyon çalışmalarına önem veren, bilinir yerlerden alınması önerisinde bulundu. TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ Vatandaşların temel ihtiyaç ürünlerine hızlı ve kesintisiz erişim sağlaması ve alım gücünü olumsuz etkileyecek ürün fiyatlarındaki gereksiz artışlara yönelik tedbir çalışmaları titizlikle sürüyor. Türkiye Perakende Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Düzgün, bu dönemde halkı mağdur etmeyecek bir fiyat politikası uyguladıklarını belirtti. Düzgün, “Özellikle yerel perakendeciler olarak, bu zincirin her halkasında bulunan ve bu işten para kazanan hal ve dağıtım şirketleri gibi aracı kuruluşları hiçbir zaman göz ardı etmeden, direkt üreticiden satın alma yapmak yerine sistemin tüm paydaşlarının işlevselliğini yitirmemesi adına devamlılığını sağlamaya özen gösteriyoruz. Biz işimize bu kadar hassasiyetle yaklaşırken, keyfi şekilde gerçekleştirilen fahiş fiyat artışlarının da takipçisi olacağız” dedi. KAPANMAYAN DEV PERAKENDE ŞİRKETİ Perakendedevi Walmart, virüsün başlangında hiçbir mağazasını kapatmayacağını duyurmuştu. Toplam istihdamı 2 milyonun üzerinde olan şirket, son bir ayda 150 bin kişiyi işe aldı. Ancak yeni işe alınanların yüzde 85'i geçici ve yarı zamanlı olarak çalıştırılacak. Şirket, tüm işçilerin maske takmasını zorunlu kılıyor. Ayrıca çalışanların sağlığı halk sağlığı uzmanlarının gelişen rehberliğinde takip ediliyor.

27 Nisan 2020 Pazartesi

Ekonomik kalkınma paketleri temiz enerjiye odaklanmalı

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele kapsamında ülkelerin hazırladığı ekonomik kalkınma paketlerinden daha fazla yararlanmak için fosil yakıt ve temiz enerji sektörleri arasında bir mücadele yaşanırken, uzmanlar uzun vadeli ve sürdürülebilir bir ekonomik kalkınma için hükümetlerin temiz enerji yatırımlarına odaklanması gerektiğini belirtiyor. Kovid-19 salgınının yayılmasını önlemek amacıyla alınan tedbirler, enerji talebinin büyük oranda azalmasına neden oldu. Özellikle petrol talebinin düşmesiyle fiyatlar da gerilemeye devam ediyor. Talep ve fiyattaki düşüş petrol şirketlerinin ekonomik bilançolarını etkilerken, dünya çapında uygulanan seyahat kısıtlamaları ve elektrik talebindeki gerileme sebebiyle üretimi azalan kömür santralleri başta olmak üzere birçok şirket ekonomik kalkınma paketlerinden faydalanarak salgının sebep olduğu krizi aşmak istiyor. Öte yandan, küresel salgın sonrasında hükümetlerin hızlı bir ekonomik büyüme sağlamak amacıyla karbon yoğun sektörlere ağırlık verme ihtimali, uzun vadeli ve sürdürülebilir kalkınma sağlayacak temiz enerjiye gereken yatırımların yapılamaması endişesini doğuruyor. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı verilerine göre, yenilenebilir enerji kaynaklarına 2050'ye kadar gereken yatırımların yapılması durumunda, küresel gayrisafi yurt içi hasılanın 98 trilyon artacağı ve 42 milyon yeni istihdam sağlanacağı öngörülüyor. PETROL ŞİRKETLERİNİ KURTARMAK KARLI DEĞİL Sheffield Üniversitesi Politika ve Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Michael Jacobs, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kovid-19 salgınıyla mücadele kapsamında şu ana kadar ülkelerin açıkladığı ekonomik paketlerin kalkınma sağlayamayacağını ve yılın ilerleyen döneminde yeni ekonomik kalkınma paketleri oluşturulması gerektiğini söyledi. Mevcut ekonomi paketlerinin işsizlik oranlarının daha da yükselmemesi için sadece likidite sağladığını belirten Jacobs, şöyle devam etti: "Petrol fiyatlarındaki düşüş, özellikle ABD'deki kaya petrolü sektörü için büyük bir tehdit. Seyahat kısıtlamalarının da etkisiyle talep çok ciddi şekilde azaldı ve şirketleri zorluyor. Bu da hükümetlerin oluşturduğu ekonomik paketlerin bu sektörleri kurtarmak için kullanılacağı anlamına geliyor ve problem de burada başlıyor. Petrol fiyatları aslında sadece Kovid-19 sebebiyle değil, yapısal bir problemden dolayı düşüyor. Bu geçici bir problem değil, uzun vadeli bir sorun. Buna rağmen, örneğin ABD, karlılığı olmayan bu sektörü ve şirketleri kurtarmaya çalışıyor. Şartlar normale dönse de fosil yakıt endüstrisi karlı hale gelemeyecek ama bu şirketlere büyük miktarda nakit sağlanmış olacak. Bunun, ekonomik kurtarma paketlerinin kullanılış biçimi açısından çok kötü bir örnek oluşturacağını söyleyebilirim." Jacobs, böyle bir eğilimin iklim değişikliğiyle mücadele için de tehlike oluşturduğuna dikkati çekerek şunları söyledi: "Bu kapsamda, fosil yakıt ve temiz enerji şirketleri arasında ekonomik kurtarma paketlerinden daha fazla yararlanmak için bir savaş var. Genel olarak fosil yakıt endüstrisi, yenilenebilir enerji sektörünün aksine kapsamlı lobi faaliyetleri yürüten ve siyasi bağları da olan bir sektör. Bu yüzden, sadece ABD'de değil tüm dünyada kurtarma paketlerinden yararlanmak isteyen bu iki sektör arasındaki savaş giderek daha da büyüyecek. Burada hükümetlerin iklim değişikliğiyle mücadeleyle uyumlu ve kamu vicdanını da gözeten kararlar alarak şirketlere likidite sağlaması gerekiyor, çünkü kamu yeşil enerjiye yatırım yapılmasını istiyor." Sadece petrol, gaz ve kömür sektörlerinin karbon yoğun sektörler olarak algılanmaması gerektiğini belirten Jacobs, kurtarma paketleri kapsamında hava yolları ve otomotiv üreticileri gibi farklı şirketlerin de bu destekleri talep ettiğini dile getirdi. Jacobs, destek sağlanacak sektörlerin faaliyetlerinin yakından takip edilmesi ve karbon emisyonlarını azaltmaları için belirli kriterler konulması gerektiğini belirtti. AMAÇ SADECE ŞİRKETLERİ KURTARMAK OLMAMALI Londra merkezli bağımsız düşünce kuruluşu E3G Temiz Ekonomi Program Lideri Ronan Palmer de ekonomik kurtarma paketlerinin dünyanın geleceği açısından büyük öneme sahip olduğunu dile getirdi. Ülkelerin hızlı bir ekonomik kalkınma sağlamak isteyeceğine işaret eden Palmer, "İnsanlar kara yolu yapmayı, fosil yakıtlara yatırım yapmayı çok iyi biliyor ve Kovid-19 sonrasında da bu alanlara yatırım bir refleks olarak ortaya çıkabilir. Diğer yandan, fosil yakıt sektöründe istihdam oranları daha yüksek olduğu için hükümetler bu sektörü kurtarmak isteyebilirler. Düşünün ki masada milyarlarca dolarlık paketler var. Bu paranın nereye harcanacağı konusunda şiddetli bir savaş olacaktır. Orta ve Doğu Avrupa ile İskandinavya ülkeleri dahil olmak üzere bu çatışmayı görüyoruz" dedi. Palmer, hükümetlerin ekonomik kalkınma paketlerini Kovid-19 krizini fırsat bilerek hazırlaması ve enerji dönüşümünü sağlaması gerektiğini vurgulayarak, "Burada amaç sadece şirketleri kurtarmak olmamalı. Kovid-19, toplumların ve ekonomilerin ne kadar kırılgan olduğunu gösterdi. Bu kırılganlığın devam etmemesi için karar alınırken iklim değişikliğiyle mücadele unutulmamalı" diye konuştu.

24 Nisan 2020 Cuma