tatil-sepeti
İFM, yeni normalde güvenli fuarlara hazır

HABER: MÜGE BİBER Türkiye ekonomisinin en önemli lokomotiflerinden biri olan fuarcılık sektörü, eylül ayı itibariyle oyuna kaldığı yerden devam ediyor. Her yıl 100’ün üzerinde ulusal ve uluslararası fuara ev sahipliği yapan İstanbul Fuar Merkezi (İFM), maske-mesafe ve hijyen tedbirleri kapsamında gerekli tüm önlemler alınarak sektöre hizmet veriyor. Türkiye’nin en büyük fuar alanında, her yıl sayısız ziyaretçi çeken fuarlar vasıtasıyla binlerce firmanın yeni pazarlar ve fırsatlarla buluşması sağlanıyor. DEĞİŞİME DEVAM İstanbul Fuar Merkezi, bu dönemde ziyaretçilerine daha sağlıklı ve güvenli hizmet verebilmek için çalışmalarına devam ediyor. Merkez, Covid-19 önlemlerinin yanı sıra ziyaretçiler için gerek mimari, gerek teknik açıdan bir dizi değişiklikle hizmet kalitesini artırdı. HES KODU İLE GİRİŞ İstanbul Fuar Merkezi’nde Covid-19 önlemlerine de sıkı bir şekilde uyuluyor. Merkezde, ‘1 metre demek, sağlık demek’ mottosu ile fuar alanlarının tüm giriş ve çıkışları kişilerin temasını engelleyecek şekilde düzenlendi. Giriş ve çıkışlar için zeminde tek yönlü gidiş-geliş işaretleri konularak ziyaretçiler bu mesafeye uymaya yönlendirildi. Fuar alanı girişinde görevliler tarafından katılımcı ve ziyaretçilerin HES kodları ile giriş yapmaları sağlanıyor. Hasta ve hastalık belirtisi gösteren, izolasyonda bulunması gereken katılımcı, ziyaretçi ve görevliler fuar alanına alınmıyor. CEMİLE SULTAN İLE GÜVENLİ YEMEK Fuar alanlarında ziyaretçilerin su haricinde içecek ve yiyecek tüketmesine izin verilmiyor. Katılımcıların güvenli ve temiz yemek yiyebilmesi için Cemile Sultan restoranı hizmet vermeye başladı. İFM’DE HER ŞEY GÖZDEN GEÇİRİLDİ * Fuar alanları ana girişi mimari olarak değiştirildi, giriş alanları ferahlatıldı. * Basın odası, fuar organizasyon vb. odalarda iyileştirme çalışmaları yapıldı. * Mescidler revize edildi. * Ana fuaye izolasyonları, ışıklık polikarbon üniteleri ile tüm altyapıları ve mimarisi yenilendi. * B2B alanının bozuk zemini ve tüm altyapısı değiştirildi. * Fuar alanlarının tümünün elektrik ve mekanik altyapıları değiştirildi. * Tüm iç ve dış alanlarda yangın algılama ve söndürme sistemleri yenilendi. * Dış alanlardaki elektrik altyapısı yenilendi. * Havalandırma sistemi revizyonları, bakımları ve iyileştirmeleri yapıldı. * Sıhhi tesisat, basınçlı hava tesisatı ve kullanma suyu boru ve ekipmanları yenilendi. * Elektrik panoları ve trafolar modern sistemlere göre yenilendi. * Stand elektrik beslemeleri, su giderleri ve basınçlı hava tesisatları yenilendi. * Mekanik ve aydınlatma sistemleri, modern otomasyon sistemleri ile kontrol edilir hale getirildi. * Seslendirme sistemi baştan sona yenilendi. * Kamera sistemi yeniden kurularak, güvenlik otomasyon kuruldu. * 1. ve 3. salonlarda yapı güçlendirmesi yapılıyor. * 1 ve 3. salonlarda uzay kafes ve çatı kaplaması değiştirildi. * İnternet ve Wi-Fi altyapısı yeniden kuruldu. * Fuaye catering alanları yenilendi. * Fuar alanları cephe kaplamaları iyileştirme çalışmaları yapılıyor. * Stand altyapılarının bulunduğu kötü durumdaki tüm box kapakları yenileri ile değiştirildi. * Tüm fuar alanları ve ana fuaye tamirat ve boya işleri yapıldı. * Fuar giriş bölümlerine sabit kayıt bankoları ve turnike altyapıları oluşturuldu.

13 Ekim 2020 Salı

Dijital ticarette yükselen yıldız ‘S’ ticaret

* Dünya genelinde 3.8 milyar kişinin aktif olarak kullandığı sosyal medya platformları aracılığıyla yapılan s-ticaret, e-ticaretteki etkisini giderek artırıyor. S-ticaretin 2021 yılında 166 milyar dolarlık bir hacme erişmesi bekleniyor. * Türkiye ise 54 milyon aktif sosyal medya kullanıcısı ile s-ticaret için önemli bir potansiyele sahip. Sosyal medyanın iş amacıyla kullanım oranının yüzde 44 olması, s-ticaretin Türkiye’de de e-ticarette etkili olmasını sağlıyor. HABER: ŞEREF KILIÇLI Sosyal medyanın etkisi arttıkça, s-ticaret (sosyal ticaret), e-ticaret içerisinde giderek daha önemli bir kanal haline geliyor. Global markaların sosyal medyada sadece reklam değil, aynı zamanda satış kanalları oluşturmaya başlaması da s-ticaretin etkisini artırıyor. e-ticaretin bir uzantısı olarak kabul edilen s-ticaret, artık sosyal medya platformlarını e-ticaret için de kullanmayı kapsıyor. E-TİCARETİN YÜZDE 3’ÜNÜ GEÇECEK Bu nedenle s-ticaretin büyüklüğünün ulaşacağı nokta konusunda da araştırmalar yapılıyor. Bu araştırmalardan biri de Technavio Küresel Sosyal Ticaret Pazarı Raporu. Buna göre, s-ticaret 2021 yılında 166 milyar dolarlık bir hacme erişecek. Aynı yıl küresel e-ticaret perakende satışlarının ise 4.92 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Yani önümüzdeki yıl e-ticaretin yüzde 3.4’ü s-ticaret kanalıyla gerçekleşecek. SOSYAL MEDYA GERÇEĞİ s-ticaret olgusunun ortaya çıkması ve gelişmesinin temel sebebi, hiç kuşkusuz sosyal medyanın artık günlük hayatın bir parçası haline gelmesi. We Are Social ile Hootsuite’in ‘Digital 2020’ ortak raporuna göre, dünyada 3.8 milyar kişi aktif olarak sosyal medya platformlarının kullanıcısı. Küresel ortalamalara göre bir kişi günde ortalama 2 saat 24 dakikasını sosyal medyada harcıyor. Bu süre internette geçirilen toplam sürenin 3’te 1’inden fazlasının sosyal medya kaynaklı olduğunu da gösteriyor. TÜRKİYE ORTALAMANIN ÜSTÜNDE s-ticaretin çıkış kaynağı sosyal medya konusunda Türkiye, kullanımın oldukça yoğun olduğu bir ülke. Türkiye’de 54 milyon aktif sosyal medya kullanıcısı var. Bu rakam, toplam nüfusun yaklaşık yüzde 64’ünün sosyal medya kullandığı anlamına geliyor. Türkiye’de sosyal medyada harcanan günlük ortalama süre ise 2 saat 51 dakika. Türkiye bu süre ile dünyada 15. sırada. Nüfusa göre toplam aktif kullanıcı sayısı dikkate alındığında ise sosyal medya penetrasyou yüzde 64. Bu oran ile bakıldığında da Türkiye’nin dünyada 28. sırada olduğu görülüyor. YÜZDE 44’Ü İŞ İÇİN Dünya genelindeki sosyal medya penetrasyonu yüzde 49 seviyesinde. Kişi başına düşen sosyal medya hesabı ise dünyada ortalama 8.6 iken, Türkiye’de 9.1 olarak öne çıkıyor. Türkiye’de sosyal medyanın iş amacıyla kullanım oranının yüzde 44 olduğu da belirtiliyor. ONLINE İTİBAR PLATFORMU Sosyal medya, markalar için önemli bir reklam platformu olmasının yanında kullanım amacının s-ticaret bazlı sürekli gelişen bir platform olma özelliğini de taşıyor. KPMG’nin ‘s-Ticaret Dönemi Geliyor Mu Raporu’na göre, markalar sosyal ağları daha çok farkındalık oluşturmak amacıyla kullanıyordu. Ancak artık sosyal medya platformları, daha çok performans pazarlaması amacıyla kullanılmaya başlandı. Bunun yanı sıra şirketler, tüketiciler için kolaylıkla erişilebilir hale gelmeleri sonucunda sosyal ağları artık birer online itibar platformu olarak da kullanıyor. Çünkü birçok tüketici artık sosyal medyadan ürün tavsiyesi ya da değerlendirmesi için de faydalanıyor. GELECEĞİN MAĞAZA VİTRİNİ Yine KPMG Raporu’na göre bir ürün veya hizmetin sosyal ağlarda beğenildiğini görmek tüketicilerin yüzde 61’ini satın almaya teşvik ediyor. Gartner’in araştırmasına göre tüketicilerin yüzde 74’ü satın alma kararlarında sosyal ağlara güvendiğini belirtiyor. Bu bağlamda sosyal platformların geleceğin mağaza vitrinleri haline gelmesi bekleniyor. 100 milyar dolarlık reklam pazarı Şirketlerin sosyal medya platformlarına ilgisini, bu alana yaptıkları reklam yatırımlarına bakarak da ölçümlemek mümkün. Statisca’nın araştırmasına göre, 2019 yılında, dünya genelinde sosyal medya segmentinde 92.85 milyar dolar reklam harcaması yapıldı. 2020 beklentisi ise 98.64 milyar dolar. Türkiye’de durum nedir diye bakıldığında; Deloitte tarafından hazırlanan ‘Türkiye’de Tahmini Medya ve Reklam Yatırımları 2019 Yılı Sonu Raporu’ ipuçları veriyor. Buna göre, dijital medya yatırımlarının büyüklüğü 2019 yılında 2 milyar 940 milyon TL’ye ulaştı. Sosyal medya yatırımları ise 2019 yılında bir önceki yıla göre yüzde 46.7 yükselerek 603 milyon TL oldu. Dijital medya yatırımlarının yüzde 20.5’ini sosyal medya yatırımları oluşturuyor. Küresel olarak dijital medya yatırımları ise toplam medya yatırımlarının yarısına ulaşmış durumda. ABD ile Çin’in TikTok mücadelesi Sosyal medya, devletler arasında bir egemenlik mücadelesine de konu olabiliyor. Bunun somut örneği, ABD ve Çin arasında yaşanıyor. Ticaret Bakanlığı, ‘ulusal güvenliği koruma’ gerekçesiyle Çinli şirketlere ait sosyal medya uygulamaları TikTok ve WeChat'in 20 Eylül’den itibaren yasaklanacağını duyurdu, ardından yürürlüğe girmesini bir hafta erteledi. Düzenlemenin yürürlüğe girmesine saatler kala ise Washington’da bir federal mahkeme tarafından yasak geçici olarak durduruldu. Yine bu süreçte TikTok’un ana şirketi ByteDance, ABD’li yazılım firması Oracle ve perakende firması Walmart ile ilkesel bir anlaşmaya vardığını, üç şirketin hızla ABD ve Çin yasalarına uygun bir şekilde işbirliğine gideceklerini duyurdu. Üç şirketin işbirliği kapsamında ABD merkezli TikTok Global kurulacak. Çinli sosyal medya platformunun ABD'deki operasyonları, ortak kuruluş üzerinden yürütülecek, ABD’li kullanıcıların verilerini Oracle saklayacak. ABD Başkanı Donald Trump ise TikTok’un, ABD’li şirketler ile işbirliği planını prensipte kabul ettiğini söyledi. Bazı uzmanlar mücadelenin veri güvenliği tarafı dışında s-ticaret yönüne de dikkat çekiyor. TikTok’un genç kullanıcılar arasında kısa sürede popülerleşmesi, 2019 yılında platform içerisinde reklam gösterimine başlanması, kullanıcılarına profillerinde e-ticaret sitelerindeki satış kanallarının bağlantılarını ekleme imkanı tanıması, alışveriş sitelerine kolayca yönlendirme olanağı sağlaması gibi unsurların da etkili olduğu savunuluyor. e-ticaret sosyal medyanın gücünden faydalanıyor İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Adnan Ertemel, s-ticaretteki yükselişe dikkat çekerek, şu değerlendirmede bulundu: “Son dönemde influencer’ların yadsınamaz yükselişine ve satın alma karar sürecine etkisine hepimiz şahitlik yapıyoruz. Bu nedenle Instagram gibi mecraların önderliğinde hız kazanan sosyal ticaret alanında ciddi artış kaydediliyor. Sadece ABD’de sosyal ticaret hacminin pandemiye rağmen 2019’a göre yüzde 20’lik artışla 23.3 milyar dolayında gerçekleşmesi öngörülüyor. 2021’deki yıllık artışın yüzde 34 olması bekleniyor. Pandemi döneminde e-ticaret üzerinden alışveriş genç, yaşlı her yaştan tüketici için zorunluluk haline geldi. Bu durum e-ticareti ilk defa kullanan tüketicilerin geçtiğimiz yıla göre yüzde 119 oranında artmasına neden oldu. e-ticaretin sosyal hali olarak nitelendirilebilecek sosyal ticaret ise e-ticaretin sosyal medyanın gücünden faydalanarak gerçekleşmesini sağlıyor. Sosyal ticaret neden önemli sorusunun cevabı, tüketicilerin markalara olan güveninin (küresel olarak tüketicilerin yüzde 14’ü markalara güveniyor) aksine kendisi gibi olan diğer insanların tavsiyelerine yüzde 79 oranında güveniyor olmasında saklı. Yapılan araştırmalar tüketicilerin yüzde 30’dan fazlasının sosyal medya platformlarından alışveriş yapmaya sıcak baktığını ortaya koyuyor. Bu oran, milenyum nesli için yüzde 50’lere çıkıyor. Buradan hareketle ABD ve Çin arasındaki TikTok’la zirveye çıkan sosyal medya platformları savaşının önemini anlamamız mümkün.” Çin’de sosyal medyanın e-ticaretteki önemi büyük Çin ile ABD arasında yaşanan TikTok geriliminin ağırlıklı sebebini, Koç Üniversitesi Öğretim Görevlisi Fatih Oktay, teknoloji mücadelesi olarak görüyor. Oktay’ın görüşleri şu şekilde: “Çin’de sosyal medyanın bir e-ticaret kanalı olarak önemi büyük ve giderek de büyüyor. Ancak işin içine kültürel etkenler girdiğinden bunun her ülkede böyle olması mümkün olmayabilir. Çin’in geleneksel kültüründe yabancıya güven düşük; insanlar tanıdıkları, yakın oldukları ile iş yapmayı isterler. Bu nedenle örneğin, sosyal medya üzerinden ilişkide olunan bir kişinin yorumları, internetteki kimliksiz bir ürün değerlendirmesi ile karşılaştırıldığında, başka ülkelerde olduğunda çok daha fazla etkili oluyor. Dolayısıyla aynı kültürel özelliklere sahip olmayan ülkelerde sosyal medyanın e-ticaret için önemi aynı derecede yüksek olmayabilir. ABD’nin, TikTok ve WeChat ile ortaya çıkan Çin sosyal medya şirketlerini ülkeden dışlama politikası, güvenlik kaygıları veya e-ticaret pastası kavgasından çok teknoloji ile ilgili görünüyor. Günümüze dek ABD ile özdeşleştirilmiş olan internet teknolojileri alanında Çinli şirketlerin bu ülkenin pazarında öne geçmelerinin sembolik anlamının, Çin ile bir teknoloji savaşında olan ABD yönetimi için kabul edilemez olduğunu düşünüyorum.”

13 Ekim 2020 Salı

Online araştırma mağazaya da yarıyor

İstanbul Ticaret Odası, dijital pazarlama ve e-ticaret eğitimlerinden ikincisi olan ‘Google Reklamları ve Dijitalleşme Yolculuğu’ konulu eğitimini, bu kez İTO Meclis ve Komite Üyelerine yönelik olarak online toplantıda gerçekleştirdi. Toplantıda sunum yapan Ideasoft İş Ortaklıkları Müdürü Eray Şentürk, dijitalleşme döneminde tüketicinin ürünü ve hizmeti araştırma yöntemlerine dikkat çekti. ARAMA MOTORU Türkiye’nin akıllı telefon ve internet kullanımında Avrupa’da ikinci sırada olduğunu belirten Şentürk, “İnternetten ürün araştırma yönüne baktığımızda her 100 kişiden 84’ü bir ürün almadan önce araştırma yapıyor, 64’ü ise araştırmasında online kanalları kullanıyor. Mobilden Google araştırması yapan tüketicilerin yüzde 75’i ise ertesi gün bir mağazaya gidiyor. Online araştırmaların yüzde 51’i arama motoru, yüzde 21’i markanın websitesi, yüzde 19’u pazaryerleri, yüzde 9’u fiyat karşılaştırma siteleri aracılığıyla yapılıyor” dedi.

13 Ekim 2020 Salı

e-ticarette 62 milyonluk iç potansiyel

HABER: ŞEREF KILIÇLI İstanbul Ticaret Odası, üyelerinin dijital dönüşümlerine katkıda bulunacak e-ticaret eğitimlerine devam ediyor. ‘e-Ticarette 7/24 Satabilmek’ konulu webinar, İTO’nun youtube kanalından canlı yayınla gerçekleştirildi. Webinarda Digid Yönetim ve Bilişim Sistemleri İş Analisti Gizem Aksoy, ‘e-Ticaretle 7/24 Satabilmek’ konulu bir sunum yaptı. Türkiye’de 62 milyon internet kullanıcısının var olmasının, e-ticarette aynı zamanda 62 milyonluk bir iç potansiyel anlamına geldiğini belirten Aksoy, şöyle konuştu: “Türkiye’de internette günlük harcanan ortalama zaman 7.5 saat. İnternet girişleri yüzde 74 oranda mobilden gerçekleşiyor. Mobil, e-ticarette en fazla satış yapılan kanal ve ülkemizde 77 milyon mobil telefon kullanıcısı var.” PAZARYERİ AVANTAJLARI İşletmelere hem e-pazaryerlerinden hem de kendi e-ticaret sitelerinden satış yapma tavsiyesinde bulunan Aksoy, “Pazaryerindeki kitle sizin e-ticaret sitenizin olduğunu da fark edecek ve müşteriniz haline gelecektir” dedi. Kendi internet sitesi üzerinden satış yapacak işletmelerin yazılım konusuna dikkat etmeleri gerektiğinin altını çizen Aksoy, şu bilgiyi verdi: “Yazılım konusunda, paket yazılımlar (kapalı kaynak kodlu), özel yazılımlar, açık kaynak kodlu yazılımlar gibi seçenekler var. Paket yazılımlar dünya genelinde ağırlıklı olarak satılan e-ticaret altyapı sağlayıcıları. ‘3D secure’ kullanımı da sitenize müşteri tarafından güven duyulmasını sağlayacak.” SALGININ E-TİCARETTE ÖNE ÇIKARDIĞI SEKTÖRLER Covid-19 küresel salgınının Türkiye’deki e-ticarete etkilerine de değinen Gizem Aksoy, şu bilgileri paylaştı: “Bunun için 2019 ve 2020 yıllarının mart, nisan ve mayıs aylarının verilerine bakmak da faydalı olacak. Mesela söz konusu dönemde e-ticarette gıda ve süpermarket alışverişinin 246 milyon liradan 1.3 milyar liraya çıktığını görüyoruz. Yani bu alanda yüzde 420 bir büyüme oldu. Ancak konaklama, seyahat ve taşımacılık, havayolları gibi sektörlerdeki e-ticaret harcamalarında maalesef önemli düşüşler yaşandı.”

13 Ekim 2020 Salı

Dijital oyuncular kümelenerek küresel oyuna hazırlanıyor

HABER: MÜGE BİBER İstanbul Ticaret Odası’nın, ‘Hizmet Sektörü Rekabet Gücünün Artırılması Projesi Desteği (HİSER)’ kapsamında İstanbul’daki oyun geliştiricilere yönelik ‘Dijital Oyun Sektörü Kümelenme Projesi’, Ticaret Bakanlığı tarafından eylül ayında onaylandı. Projenin Bakanlık onayının ardından ilk tanıtım toplantısı, oyun sektörü temsilcilerinin katılımıyla zoom üzerinden gerçekleştirildi. YÜZDE 75 DESTEK İstanbul’daki oyun geliştiricilere yönelik ilk kümelenme projesi olma özelliğini taşıyan projedeki faaliyetler, Ticaret Bakanlığı tarafından yüzde 75’e kadar desteklenecek. Proje ile firmalara, İTO’nun organizasyon ve ön finansman desteğinden faydalanma imkanı da tanınıyor. Sektörün ilk kümelenme projesinin 3 yıl boyunca sürdürülmesi planlanıyor. UYGULAMA AŞAMALARI Projenin başlangıç aşamasında, ihtiyaç analizi kapsamında firma bazlı analizler ve proje bir yol haritası çiziliyor. İhtiyaç analizi raporu ve proje haritası tamamlandıktan sonra firmaların hedef pazarlarına göre ihtiyaç duyulan uluslararası standartların sağlanması için teknik iyileştirme programları uygulanmaya başlıyor. Ardından, alıcıların global etkinliklere katılımı ve B2B network etkinlikleri düzenleniyor. FİRMALARDA ARANAN TEKNİK ÖZELLİKLER Oyun stüdyoları: Piyasaya çıkmış bir oyunu olması veya ilk projesini geliştiren stüdyoların şu koşullardan birini sağlaması gerekiyor: * Game Design Document’ı tamamlamış olmak * Karakter, UI/UX, Harita/Bölüm tasarımlarını bitirmiş olmak * Projesine en az 100 bin TL yatırım almış olmak Oyun stüdyolarına dış kaynak hizmeti veren stüdyolar: Stüdyolar, en az 3 dijital oyun projesine şu hizmetlerden birini sunmuş olmalı: * Oyun müzik veya ses tasarımı * Karakter tasarım ve modellemesi * CGI veya 2D art tasarımı Ekosisteme yazılımsal çözümler sunan firmalar: Oyun geliştiren firmaların kullandığı üretim veya ihracata direkt faydası olan yazılımsal hizmet, çözüm veya platformların sunulması gerekiyor. PROJEYE KATILIM ŞARTLARI * Proje başında katılım bedelini (500 USD) ödemek * İTO üyesi, anonim ve limited şirketi statüsünde olmak * Başka bir HİSER projesinde eşzamanlı yer almamak * Katılım gösterilen her bir proje faaliyeti için yüzde 25’lik katkıyı karşılamak Projeye katılmak isteyenler için ön başvuru linki: https://tr.surveymonkey.com/r/R6Q2K5C

13 Ekim 2020 Salı