tatil-sepeti
Her yıl 19 milyon ton gıda israf ediliyor

İzmir’deki Dünya Gıda Günü etkinliğine video konferans yöntemiyle katılan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Tarım ve Orman Bakanlığı olarak tarımsal üretimin kesintisiz devam etmesi tüm kesimlerin gıdaya erişim olanaklarının korunması için gereken tüm adımları attık ve atmaya da devam ediyoruz" Özellikle pandemi sürecinde sektör paydaşlarıyla bir araya gelerek hızlı aksiyon aldıklarını ve bu sayede Türkiye’de, diğer ülkelerde pandeminin ilk dönemlerinde yaşandığı gibi gıdaya erişim konusunda sıkıntı yaşanmadığını kaydeden Pakdemirli, şöyle devam etti: "Üretim hacminin geliştirilmesi ve arazi kaynağının etkin kullanılması amacıyla tahıl, bakliyat, yağlı tohum ve yem bitkileri gibi stratejik ekimler için devlet arazilerini aile çiftçilerine ücretsiz olarak tahsis etmeye başladık. Tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesine, verimsizleşmesine tahammülümüz yok. Tedbirlerimizi alıyoruz. Pandemi öncesinde başlatılan yerel tohumların üretime kazandırılması amaçlı ata tohumu projesi kapsamında da 25'i buğday olmak üzere tarla bitkilerinden toplam 79 çeşit, 7 meyve ve 1 sebze çeşidi tescillenerek üretime kazandırıldı." Pakdemirli, "Biyolojik çeşitliliği korumak ve geliştirmek için 2 tohum gen bankası kurduk. Bunlardan bir tanesi dünyanın en büyük üçüncü tohum gen bankası. Burada toplam 115 bin 348 tohum örneğini koruma altına aldık" dedi. Türkiye'de her yıl yaklaşık 19 milyon ton gıdanın israf edildiğini kaydeden Pakdemirli, “Bu, ürettiğimizin neredeyse 5'te 1'i. Yine Türkiye'de gıda kaybı düzeyine baktığımızda ise neredeyse yüzde 40'lık bir kayıp oranıyla karşı karşıyayız. Ülkemizde gıda israfının sadece yüzde 2 oranında iyileştirebilsek yaklaşık 360 bin ailenin bir yıllık geçim giderlerini karşılayabiliriz" diye konuştu.

16 Ekim 2020 Cuma

170'ten fazla ülke Türk üretimi deriyi tercih etti

İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Başkanı Mustafa Şenocak, deri sektöründe yaşanan gelişmelere ilişkin açıklama yaptı. Yılın ilk 9 ayındasektör ihracatının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23 düşmesine rağmen989 milyon dolar olarak gerçekleştiğini belirten Şenocak, "170’in üzerinde ülkeye ihracat yapan sektörümüzün bu dönemde en çok ihracat gerçekleştirdiği ilk 5 ülke sırasıyla Almanya, Rusya, İtalya, Irak ve İspanya oldu" diye konuştu. Şenocak, eylül ayında Avrupa Birliği’ne ihracatta yüzde 3 artış elde ettiklerini kaydederek, "Her geçen gün ihracat hacminin arttığı Afrika'ya ise yüzde 6 oranında artış yakaladık. Salgının etkilerinin azalmasıyla ihracat rakamlarımızda daha pozitif sonuçların gelmesini bekliyoruz. Yaşanacak gelişmelere bağlı olarak global anlamda ilave kısıtlamaların söz konusu olmaması durumunda sektörümüzün yıl sonu ihracatının yüzde 10-15 arasında bir düşüşle 1,4-1,5 milyar dolar aralığında olacağını öngörüyoruz" ifadelerini kullandı. Söz konusu zaman diliminde ayakkabıdaki ihracatın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17 düşüş ile 620 milyon dolar olduğuna değinen Şenocak, "Saraciyede yüzde 26 düşüş ile 126 milyon dolar, mamul deride yüzde 37 düşüşle 123 milyon dolar olarak gerçekleşirken deri ve kürk konfeksiyon sektörümüzde ise yüzde 29 düşüşle 118 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik" dedi. SALGINDA YAŞANAN KAYIPLARINTELAFİSİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ İDMİB Başkanı Şenocak, salgın sürecinde yaşanan ihracat kaybını telafi etmek ve artış sağlamak adına gerçekleştirdikleri “İDMİB Dijital Dönüşüm” projesine de değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Projemizin temelinde firmalarımızın üç boyutlu ürün modellemesi, online katalog oluşturmaları, dijital B2B etkinlikleri, sanal fuarlar ve e-ihracat gibi yeni nesil pazarlama adımlarına adaptasyon bulunuyor. Asıl amacımız yurt dışındaki alıcılarla firmalarımızı sanal ortamda bir araya getirmek. Bu projenin pilot uygulaması olabilecek 'Dijitalleşme ve E-ticaret Ur-Ge Projemizi' de Ticaret Bakanlığı onayı ile hayata geçirdik ve faaliyete başladık. Bu, üreticilerimiz ile yurtdışındaki alıcıları bir araya getireceğimiz web portal projemizin bir diğer önemli ayağı. Gerekli altyapı çalışmalarını tamamlamak üzereyiz, yakın zamanda projemizin bu önemli ayağını da hayata geçirerek sektörümüzde faaliyet gösteren firmalarımıza yeni bir alan açmayı hedefliyoruz." Dijitalleşmenin yanında sektör için sosyal uygunluk alanında çalıştıklarını da belirten Şenocak, "Global alıcıların ön koşul olarak sunduğu sosyal uygunluk kriterlerini sağlamak da elbette önemli bir maliyet. Bu noktada firmalarımıza finansal anlamda sosyal uygunluk desteği sağlanması sektörümüz için oldukça önemli. Bu konuda da Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile istişare halinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz" diye konuştu. Şenocak, “Türk Derisinin Hikayesi-Uluslararası Tanıtım ve İş Birliği Çalışması" projesi üzerinde çalışmaya devam ettiklerini de belirterek, "İnanıyoruz ki bununla Türk deri ve deri mamullerinin kalitesini ve üretim gücünü global anlamda daha bilinir ve tanınır hale getireceğiz" değerlendirmesinde bulundu. SANAL ORGANİZASYONLAR İHRACATI CİDDİ ARTIRACAK İhracat potansiyelini geliştirmek için sanal fuar organizasyonları düzenlediklerini aktaran Şenocak, "Ayakkabı sektörümüz Shoedex sanal ayakkabı fuarının ardından sektörün ikinci online fuarı Dijital AYMOD'u gerçekleştirdi. 100’ün üzerinde firmamız bini aşkın yabancı alıcı ile online platformda buluştu. Shoedex-2 sanal fuarı da 13-15 Ekim arasında gerçekleşecek. Sektörümüzün dijital dönüşümü adına bu tarz sanal organizasyonları önemsiyoruz" ifadelerini kullandı. Mustafa Şenocak, pandemi sürecindeki ilk fiziksel fuar olan "Antalya Leather and Fur Fashion Show" fuar etkinliğinde de 46 yerli firmanın stant açtığını ve 700’e yakın yabancı alıcının katıldığını belirterek, şöyle devam etti: "Hem katılımcı firmalardan hem de alıcılardan çok olumlu geri dönüşler alındı. İhracat rakamları düşmekte olan deri konfeksiyon sektörümüz fuarın da katkısıyla yeniden yükselişe geçme olanağı bulacaktır. Yurt dışında ise fiziksel olarak Rusya’da Leshow ve CPM deri ve kürk konfeksiyon fuarları düzenlendi ve sektörümüzden firmalarımız katılım sağlayarak yeni iş bağlantıları kurma fırsatı buldu. AYMOD fuarı da fiziksel olarak gerçekleştirildi. Antalya fuarında olduğu gibi AYMOD fuarında da yurt dışından uluslararası alıcıların fuar ziyaretleri için destek verdik. Ayakkabı sektörümüzde faaliyet gösteren firmalardan çok olumlu geri bildirimler aldığımız bu fuarın sektörümüzün ihracat hacmine ciddi katkı sunacağına olan inancımız tam." DERİ MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ İLE NİTELİKLİ ELEMAN ARTIYOR Sektöre nitelikli eleman yetiştirmek için Türkiye’nin tek, dünyanın da sayılı deri mühendisliği bölümlerinden biri olan Ege Üniversitesi Deri Mühendisliği Bölümü'nün, önceki yıllarda öğrencilerin tercih etmemesi nedeniyle kontenjanlarını doldurma konusunda ciddi zorluklar yaşadığına işaret eden İDMİB Başkanı Şenocak, şunları söyledi: "Bu durum bizler açısından da önemli bir endişe kaynağıydı. Bu sebeple sektör temsilcileri olarak hem sektörümüzün nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılamak hem de deri mühendisliğini daha tercih edilebilir hale getirmek için Bakanlık onayı ve TİM destekleri ile geçen yıl burs projemizi başlattık. Önemlibaşarılar yakaladığımız projemizle, üst üste iki yıldır yüzde 100 doluluk oranını yakalıyoruz. Geçen yıla göre bölümün kontenjanı yüzde 25 artmasına rağmen bu dönemde de bu başarıyı tekrarladık. Bu yıl, artan kontenjanla toplamda 26 öğrencimiz bölümümüze kaydolmuş durumda. Bunlardan başarı sıralamasında ilk 100 binde yer alan 2 öğrencimiz sunduğumuz burs imkanından faydalanmaya hak kazandı. Uzun yıllardan sonra yeniden yüzde 100 doluluğa ulaşan bölümüntavan puanı 2020 yılı yerleştirmelerinde 418 olurken, başarı sıralaması 82 bin olarak gerçekleşti. Bölüme yerleşen son öğrencinin puanı ise projemizin de katkısıyla arttı ve 288 puana yükseldi." Şenocak, geçen yıl bölüme yerleşen ve burs imkanından faydalanan öğrencilere de desteklerini sürdürdüklerini kaydederek, "Yetkinliklerinin artırılması için gerekli olan her türlü bilgiyi ve imkanı sunmaya çalışacağız. Bu sayede eğitimli iş gücüne yatırım yaparak sektörümüzün de katma değerli ihracat yapabilmesinin önünü açmayı hedefliyoruz. İlk 100 bin içinde yer alan daha çok deri mühendisi adayını bu imkandan faydalandıracağız" şeklinde konuştu.

15 Ekim 2020 Perşembe

Yabancıya konut satışı üst üste beş aydır yükselişte

Yabancıya konut satışında yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını öncesi seviyeler görülürken, üst üste 5 aydır yükseliş devam ediyor. Salgının en fazla etkilediği sektörlerin başında gelen inşaat sektörü, hükümetin aldığı proaktif tedbirler ve kamu bankaları öncülüğünde sektörünün düşük maliyetli kredi imkanı sayesinde satışlarda pandeminin izlerini silmeyi başardı. Kovid-19'un yurt içinde ilk görüldüğü mart ayında gerilemeye başlayan ve nisanda da 790 adetlik satışla son 7 yılın en düşük seviyesini gören yabancıya konut satışları, mayıs ayıyla birlikte tekrar yükselişe geçti. Üst üste 5 ay artış gösteren yabancıya konut satışı, bu yılın eylül ayında 5 bin 269 adetle hem bu yılın en yüksek hem de tarihin en fazla satış yapılan ikinci eylül ayı verisi olarak kayıtlara geçti. Eylül ayında yabancıya konut satışı geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 26,1, bir önceki aya göre yüzde 35,3 arttı. Böylece yabancıya konut satışı, pandemi öncesi yüksek seviyelerine dönmüş oldu. Bu yılın Ocak-Eylüldöneminde toplam 26 bin 165 adet konut yabancıların olurken, geçen yılın aynı döneminde bu sayı 31 bin 925 seviyesinde gerçekleşmişti. Bu veriler geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18'lik düşüşe işaret etse de sektör temsilcileri, yılın son çeyreğindeyükseliş ivmesinin devam edeceğini ve yılı 40 binin üzerinde bir satışla tamamlayabileceklerini söyledi. İSTANBUL'DA TARİHİN EN YÜKSEK EYLÜL SATIŞI Yabancıların en fazla tercih ettiği ve geçen ay 2 bin 370 adetlik satışla tarihin en yüksek eylül konut satışının görüldüğü İstanbul'da, bu yılın 9 ayında toplam 11 bin 966 konut yabancıların oldu. Antalya, satılan 1.018konutla yabancıların en çok tercih ettiği ikinci il oldu. Antalya'yı 347 konutla Ankara, 239 Bursa ve 168konutla Yalova takip etti. Yabancılar 9aylık dönemde Antalya'dan 5 bin 125, Ankara'dan 1829, Bursa'dan 882ve Yalova'dan 821 konut satın aldı. Türkiye'den eylülde en fazla konutu 908 adet ile İranlılar aldı. İranlıları 826 konutla Iraklılar ve 448 konutla Ruslarizledi. Yılın ilk üç çeyreğindeliderliği 4 bin 716 konutla İranlılar sürdürdü. Söz konusu dönemde Iraklılar 4 bin 165, Ruslar 1895, Afganlar 1277 ve Azeriler 711 konutun sahibi oldu. PANDEMİYE RAĞMEN 5 BİN RAKAMININ AŞILMASI ÇOK KIYMETLİ Gayrimenkul Yurt Dışı Tanıtım Derneği (GİGDER) ve Nevita Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Akbal, uluslararası yatırımcıya konut satışlarında eylülde yaşanan yüzde26,8'lik artışın gelecek adına umut verdiğini söyledi. Uluslararası yatırımcının Türkiye'ye ilişkin konut talebinin gün geçtikçe arttığını dile getiren Akbal,yılın ilk 9 ayında yabancıya 26 bin 446 konut satıldığını bildirdi. Akbal, Türkiye'de uluslararası yatırımcıya satılan konut sayısının pandeminin etkilerinin azalmasıyla yükseldiğine işaret ederek,"Uluslararası konut satışındaki yükseliş sürecek. Türkiye'nin her geçen gün etkisi artan liderliği, uluslararası yatırımcıya güven veriyor.Pandemiye rağmen, 5 bin rakamının aşılmış olması oldukça kıymetli. Türkiye, yabancıya konut pazarlama gücünde artık organize. Avrupa ile rekabette artık öne geçmeye başladığımızın güçlü bir işaretidir" değerlendirmesinde bulundu. KONUTTA YABANCI YATIRIMCI İLGİSİ VE GÜVENİ SÜRÜYOR Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) ve Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas ise yabancıya satışta 5 bin 200'lerin çok iyi rakam olduğunu belirterek, dünyanın her yerinden alıcı olmasının, Türkiye gayrimenkul sektörünün canlılığını gösterdiğini söyledi. Elmas, "Döviz kurundaki artış bizlere olumsuz yansısa da yabancıya satışa pozitif etkisi oluyor. Gelecek ay verilerinde yabancıya satışın bir miktar daha arttığını konuşacağız" dedi. Babacan Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Babacan dayabancı yatırımcılarınTürkiye'ye ilgisinin ve güveninin devam ettiğini belirterek, talep artışındavatandaşlık hakkı teşvikininetkisinin sürdüğünü söyledi. Yabancıların ağırlıklı olarak tamamlanmış, tapusu verilen ve teslimi yapılan konutları tercih ettiğini dile getiren Babacan, burada güvenilirfirmaların öne çıktığını bildirdi. YURTDIŞI TEMSİLCİLİKLER YABANCIYA SATIŞA HIZ KAZANDIRACAK Akkuş Group Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Akkuş ise pandeminin sarsıcı etkilerinin görüldüğü dönemde beklemeye geçen yabancıyatırımcıların, bu dönemde Türkiye'nin sergilediği başarılı salgın yönetiminin de etkisiyle sektöre yeniden yöneldiğini söyledi. Sağlık, turizm ve gayrimenkul sektörünün birbirini desteklediğini ve birbirinden beslendiğini dile getiren Akkuş, "Pandemi ile birlikte bu 3 sektör arasındaki doğrudan ilişki bir kez daha gözler önüne serildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın yabancı yatırımcıların konuta kolaylıkla ulaşabilmesi yönünde 12 ülkede temsilcilik açma girişimi, talepteki yükselişe hız kazandıracak. Yabancıya satıştayıl sonuna kadar artış yönlü bir grafik göreceğiz.2021'in temellerini attığımız bir dönemdeyiz" ifadelerini kullandı. SATIŞLAR, YABANCI YATIRIMCININ ETKİSİYLE HIZ KAZANACAK Özyurtlar Holding Yönetim Kurulu BaşkanıTamer Özyurt da Türkiye'nin başarılı pandemi yönetimini gören yabancı yatırımcıların uygun şartlar sağlandığında konut alımını hızlandırdığını söyledi. Bekleyen talebin hızla sıcak satışa dönüştüğünü dile getiren Özyurt,normalleşme sürecinde artan yabancı ilgisinden bahsetti. Özyurt, yabancı yatırımcı açısından pandeminin kazanımlarını yaşadıkları bir sürecin başlangıcında olduklarını ifade ederek, şunları kaydetti: "Mevcut projelerimize yabancı yatırımcı ilgisi ağırlık kazandı. Kurdaki artışın etkisiyle de yabancı yatırımcı, Türk gayrimenkul sektöründe aradığı güveni buldu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 12 ülkede açacağı temsilcilikler sayesindeAlmanya, İngiltere, Yunanistan, Avusturya, Hollanda, Danimarka, Norveç, Rusya, Belçika, Katar, Azerbaycan ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri'nde yaşayan potansiyel yatırımcılar, Türkiye'ye gelmek zorunda kalmadan konut alıp satabilecek. Dolayısıyla yabancı yatırımcıdaki artışın sene sonuna kadar daha da yükseleceğini söylemek mümkün." 9 AYDA YABANCILARA YAPILAN KONUT SATIŞI 26 BİNİ AŞTI Ocak-Eylül2019 ve Ocak-Eylül2020 dönemlerinde yabancılara satılan konut adetleri şöyle: 2019 2020 Ocak 3.168 3.907 Şubat 3.321 4.005 Mart 3.129 3.036 Nisan 3.720 790 Mayıs 3.925 860 Haziran 2.689 1.664 Temmuz 4.192 2.741 Ağustos 3.604 3.893 Eylül 4.177 5.269 Ekim 4.272 Kasım 3.988 Aralık 5.298

15 Ekim 2020 Perşembe

1.28 milyar dolarlık kağıt ve kağıt ürünleri ihracatı

İstanbul İhracatçı Birlikleri (İİB) açıklamasına göre,haziran, temmuz, ağustos ve eylül dönemindetoparlanma yaşayan kağıt ve kağıt ürünleri sektörü, geçen yılın aynı döneminde 1,32 milyar dolar olarak gerçekleşen ihracat rakamına büyük oranda yaklaştı. Başta İngiltere olmak üzere, Almanya, ABD, Çin, Bulgaristan, Mısır, Fas, İsrail, Irak ve İran en çok ihracat yapılan ülkeler oldu. Öte yandan, Türk kağıt ve kağıt ürünleri sektörü Çin'ien çok ihracat yapılan beşinci ülke konumuna getirdi. Yılın ilk 9 ayında geçen yıla göre değer bazında kağıt ve kağıt ürünleri ihracatı, Çin’de yüzde 216,52, ABD'de yüzde 106 büyüme gösterdi. Kilogram bazında ise ABD'deyüzde 102, Çin’de yüzde 246,3 büyüme yakalandı. Çin'e kağıt ve kağıt ürünleri ihracatı 2020'nin ilk 9 ayında değer bazında yüzde 216,52, miktar bazında ise yüzde 246,3 artış gösterdi. ABD'de ise söz konusu rakamlar yüzde 106 ve yüzde 102 olarak gerçekleşti. Açıklamada görüşlerine yer verilen İstanbul Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Alican Duran, kağıt ve kağıt ürünleri sektörünün pandemi kaynaklı kayıplarını özellikle haziran-eylül dönemindekiperformansı ile büyük oranda geri aldığını ifade etti. Sektörün ihracat pazarlarının ağırlıklı olarak endüstrisi gelişmiş ülkeler olduğunu aktaran Duran,"Yüzde 11'ini elinde bulundurduğumuz Avrupa karton ambalaj pazarı üretim sıralamasında İngiltere'yi de geride bırakarak iki basamak yükseldik ve üçüncü büyük üretici olduk" ifadelerini kullandı.

15 Ekim 2020 Perşembe

Dokuz ayda 11.9 milyar dolarlık makine ihracatı

Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) yılın ilk 9 ayında, makine ihracatının 11,9 milyar dolar olduğunu bildirdi. Birlikten yapılan açıklamaya göre, ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,7 düşen sektör, eylül ayı özelinde 2019 performansını yüzde 5,7 artırdı. Eylülde aylık ihracatını 1,6 milyar doların üzerine taşımayı başaran makine sektörü, yılın 9 ayında ihracattaki gerileme oranını tek haneye indirdi.9 ay sonunda ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9’un altında düşen makine sektörünün toplam ihracatı 11,9 milyar dolar oldu. Ana pazarlardan Almanya, ABD, İngiltere ve İtalya'daki kayıplarını telafi etmeye başlayan sektörün Rusya’ya ihracatındaki artış yüzde 17'yi geçti. GELİŞMİŞ ÜLKELER DAHA ÇOK STOK TUTMAYI TERCİH EDİYOR Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, pandemi döneminde ikinci kez performans artışı olduğunu belirtti. Karavelioğlu, "Makine sanayisi gelişmiş ülkelerde yüzde 18,5, Çin hariç gelişen ülkelerde ise yüzde 39,2 daraldığı ikinci çeyrekte Türk makine sanayisinin daralma oranı sadece yüzde 12 oldu. Gerek gelişmiş ülkeler gerekse Çin hariç gelişen ülkeler arasında, makine sanayii genel imalat sanayiinin altında daralan nadir ülkelerden biri Türkiye'ydi" ifadelerini kullandı. Koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelede iyimser senaryoların uzağında kalınsa da küresel sanayi üretiminde özellikle temmuz ayından itibaren hızlı bir toparlanmanın olduğuna ve sanayi malı ihraç fiyatlarındaki düşüşün korkulandan daha sınırlı kaldığını belirten Karavelioğlu şunları kaydetti: "Bu toparlanma biraz da pandemi ile ilgili endişelerden kaynaklanıyor ve gelişmiş ülkeler, üretimleri hala devam ederken daha çok stok tutmayı tercih ediyor. Dünya, güncel tahminlere göre yıl sonunda yüzde 4 ila 6 arasında bir oranda küçülecek, belirsizliklerin etkisinde makine imalatçıları zorlu bir kış geçirecek. Biz bu yılın ilk 9 ayında makine ihracatında Kuzey Amerika ve Doğu Asya’da yüzde 20'nin de üzerine çıkan ihracat kaybı yaşadık. AB ülkelerine ihracatımızdaki düşüşü ise bu seviyelerin altında tutmayı başardık. Bu durum salgının etkilerini daha aza indirmemizi sağladı çünkü AB yüzde 52,1 payıyla makine ihracatımızda en büyük katkıyı sağlıyor. Fakat AB'nin yeniden kapanma ihtimali de makine sektörü için yakın gelecekteki en büyük risk olarak beliriyor." Özellikle Fransa, İspanya ve Çek Cumhuriyeti gibi imalat gücü yüksek ülkelerde, salgın karşısındaki yetersizliklerin riskleri artırdığını kaydeden Karavelioğlu, Çin'in adil rekabete zarar veren politikası ile tüm makine imalatçılarını sıkıntıya soktuğunu belirtti. Karavelioğlu, "Ülkesine girmek isteyen Batılı firmalara büyük kısıtlamalar getiren Çin’in kendi imalatçılarına verdiği desteklerle uluslararası ihaleleri doğrudan etkilemesine karşı tedbir alınması gerektiği, Avrupa Birliği’nde hâkim görüş haline geldi. Çin’in rekabette kural tanımazlığı sadece AB’nin değil, bütün dünyanın en öncelikli konularından biri oldu" ifadelerini kullandı.

14 Ekim 2020 Çarşamba