tatil-sepeti
Kağıt sanayinde yeni gündem yatırımlar

HABER: ŞEREF KILIÇLI Türkiye kağıt geri dönüşüm sanayinin aktif büyüklüğü yaklaşık 10 milyar dolar seviyesine ulaştı. Kağıt sanayinin üretim kapasitesi, 2020 itibarıyla 5.5 milyon tona yaklaşırken, yeni yatırımların devreye girmesiyle kapasitenin önümüzdeki süreçte 7 milyon tona ulaşması bekleniyor. Sektörlerin talep ve önerilerini düzenli olarak kayda alan ve ilgili bakanlıklara ileten İstanbul Ticaret Odası, ‘Kağıt Üreticileri Hammadde İhtiyacı’nın ele alındığı bir toplantı düzenledi. Toplantı, İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün başkanlığında, İTO Meclis ve Komite Üyeleri ile kağıt sanayi ve geri dönüşüm sektörü temsilcilerinin katılımıyla online olarak gerçekleştirildi. Kağıt üretiminin sanayi içinde stratejik sektör olarak yer alması gerektiğine dikkat çeken İTO Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün, “Bu doğrultuda ülkemizde bir milli kağıt politikası olması gerektiği konusunda da hemfikiriz. Kağıt sanayinin gerek yurt içi kullanımı gerekse ihracat açısından son yıllarda gelişim gösterdiğini de görüyoruz. Yerli yatırımcı tarafından yapılan kapasite artırımı ve yeni yatırımlarla kağıt sanayimiz rekabet gücünü artırıyor” dedi. Üstün, Türkiye’de kağıt sektörüne yapılan ve yapılması planlanan yatırımlar göz önüne alındığında sektörün hammadde ihtiyacının değerlendirilmesi gerektiğini, geri dönüşümün bu yönüyle de önemli olduğunu söyledi. YÜKSEK KATMA DEĞER Sektör temsilcileri ise geri dönüşüm için nitelikli toplamanın da önemli bir konu olduğunu belirterek, bugün Türkiye’de 3.5 milyon ton civarında hurda kağıt toplandığını, pandemi sebebiyle toplamada düşüş yaşandığını söyledi. Fabrika kapasitelerinin ihracata yönelik kurulduğunu da vurgulayan sektör temsilcileri, yeterli seviyede hurda kağıt ithal edemedikleri zaman ihracatın da zarar göreceğini kaydetti. Sektör temsilcileri, 100 birimlik kağıt hammaddesini işleyerek 400 birime ihraç edebildiklerinin ve sektörün katma değer seviyesinin yüksek olduğunun da altını çizdi. GERİ DÖNÜŞÜME HANE HALKI DA KATILMALI Geri dönüşüm sektörü temsilcileri, özellikle konut kaynaklı değerlendirilebilir kağıtların yüzde 85’inin toplanamadığını, bunun Avrupa’daki gibi yüksek seviyelere gelmesi halinde çözüme önemli bir katkı sağlayacağını söyledi. Sektör temsilcileri, sağlıklı toplamanın gerçekleştirilmesi için devlet desteklerine ve doğru bir finansal modele ihtiyaç olduğuna da dikkat çekti. Sektör temsilcileri, hane halkının da geri dönüşümün bilincinde olması gerektiğini belirterek, teşvik ile bu konuda da başarı sağlanabileceğini dile getirdi. SELÜLOZ İÇİN ENDÜSTRİYEL ORMAN ÖNERİSİ Toplantıda hurda kağıt dışında selüloz ihtiyacı da gündeme geldi. Kağıt sanayi sektör temsilcileri, yurt içinde selüloz üretimi olmadığı için tamamen ithal ile çalışıldığını, yurt dışında ise selüloz konusunda küresel karteller olduğunu söyledi. Sektör temsilcileri, rekabetçiliklerini korumak için hammadde tedariki ile fiyatının kontrol edilebilir olmasına ve uzun vadeli sürdürülebilir politikaya ihtiyaç duyulduğuna da dikkat çekti. Selüloz üretimi konusunda gündeme getirilen önerilerden biri de endüstriyel ormanlar oldu. Endüstriyel ormanların oluşturulması için okaliptüs, kızılçam ve iğne yaprak gibi ağaç türlerinin denenebileceğini belirten sektör temsilcileri, yetişme sürelerinin kısa olması dolayısıyla uygun olduklarını da vurguladı. Sektör temsilcileri, endüstriyel orman konusunda bir devlet politikası ve teşvikinin olması halinde Avrupa ve ABD’deki gibi bir başarının yakalanacağını, gerek selüloz gerekse birincil elyaf konusunda çözüm sağlanacağını da savundu. DIŞ TİCARET FİRMALARINA SAHTE E-POSTA UYARISI DIŞ ticaret firmalarının dolandırıcılık girişimlerine her gün yenileri ekleniyor. Birçok firmayı zarara uğratan bu eylemler özellikle sahte web sitesi, e-posta’ya ekli virüslü dosya veya sahte IBAN numarasıyla yapılıyor. Ticaret Bakanlığı, yeni bir muhtemel dolandırıcılık girişiminin tespit edildiğini duyurdu. Bakanlıktan TOBB’a gönderilen yazıda ‘Westpac Imports and Export’ firma ismi ve adresi kullanılarak yapılan bir dolandırıcılık girişimi konusunda firmalar uyarıldı. Uyarıda, “Anna Martine isimli kişi tarafından firmalara e-posta gönderiliyor. e-mailde, internet sitelerinde excel formatındaki belgede bulunan ürünlere ilişkin fiyat tekliflerinin gönderilmesi isteniyor. Fiyat tekliflerinin istenildiği ürün grubu için https://westpaclimited.weebly.com adresine yönlendirme yapıldığı görülüyor” denildi. Uyarıda, Sidney Ticaret Ataşeliği’nce yapılan araştırmada, firmanın gösterdiği ‘Leura, New South Wales 2780 Australia’ şeklindeki adrese ulaşılamadığı belirtildi. Ayrıca, Avustralya ticari sicil kayıtlarının incelenmesi sonucunda belirtilen isimle bir firma kaydının olmadığı bildirildi.

14 Aralık 2020 Pazartesi

Aile şirketlerinin kurumsallaşma formülü borsada

HABER: ŞEREF KILIÇLI Türkiye’de ekonominin yüzde 95’ini, istihdamın da yüzde 75’ini aile şirketleri oluşturuyor. Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de üretim ve istihdamın temel dinamiği aile şirketlerine dayanıyor. Farkındalık oluşturma ve bilgilendirme toplantılarına pandemi döneminde de devam eden İstanbul Ticaret Odası, ‘Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma’ webinarı gerçekleştirdi. Oda’nın youtube kanalından canlı yayınlanan webinarda, aile şirketlerine kurumsallaşma çözümlerinin yanısıra Borsa İstanbul’da halka arz yoluyla sağlanan finansman kolaylıkları ve avantajları da anlatıldı. KALICI ÇÖZÜM Açılış konuşmasını İTO Genel Sekreteri Prof. Dr. Nihat Alayoğlu’nun gerçekleştirdiği webinarda, İstanbul Ticaret Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Torlak’ın moderatörlüğünde, İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Hüseyin Çırpan ve Borsa İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Dr. Enes Ergün sunum yaptı. Dünyadaki ekonomik sıkıntılar ve Covid-19 salgınının kurumsallaşma ve risk yönetimi kavramlarının şirket kültüründe yer alması gerekliliğini bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Prof. Dr. Nihat Alayoğlu, “Bu zorlukların kalıcı şekilde aşılmasının en etkin yollarında biri de kurumsallaşmaktan geçiyor. Tabii ki yapılması gereken birçok şey var. Ancak kurumsallaşma adeta merkezi konumda” dedi. BORSA İSTANBUL’UN AVANTAJLARI Aile şirketlerinin borsaya açılma konusunda çekingen davranmaması ve gereksiz korkularını atması gerektiğine işaret eden Borsa İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Dr. Enes Ergün, şunları söyledi: “Borsa yatırımcısı, işini iyi yöneten şirkete yatırım yapıyor. Beklenti; şirketin işini iyi yapması, şeffaf olması, kamuya gereken bilgileri açıklaması. Borsa sorunlara tek başına çözüm sağlamaz fakat çözüme bir adım ve yeni bir ekosisteme giriştir. Ölçülmeyi gerektirir ve ölçülmek başarıyı getirir. Borsaya geldiğinizde finansallarınız bağımsız denetimle ölçülüyor. Kısa vadede özkaynak, finansmana erişim ve likidite sağlıyorsunuz. Uzun vadede borsaya gelmek, kurumsallaşma ve sürdürülebilirliğin başlangıcıdır. Borsaya gelen şirketlerin tanınırlığı ve markalaşması da artıyor. Halka arzın ne zaman yapılması gerektiği konusunda şirketin büyüme ve olgunlaşma dönemini tavsiye ediyoruz. Büyüme öncesi eğer bir hikayeniz ve iyi bir modeliniz varsa halka arz için yine doğru bir zaman olabilir.” İKİNCİ KUŞAĞA YÜZDE 30’U GEÇEBİLİYOR Türkiye’deki aile şirketlerinin istatistikleri hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Nihat Alayoğlu, şöyle konuştu: “Ülkemizdeki şirketlerin yaklaşık yüzde 95’ini aile şirketleri oluşturuyor. Yapılan araştırmalar göre, aile şirketlerinin ortalama yaşam süresi 25-27 yıl civarında. Aile şirketlerinin yüzde 30’u ikinci kuşağa, yüzde 3’ü de dördüncü kuşağa geçebiliyor. Cumhuriyet öncesi kurulmuş, bugün halen yola devam eden aile şirketlerinin sayısı yaklaşık 70 civarında. Dünya genelinde aile şirketlerinin ortalaması yüzde 50’nin üzerinde. ABD’de ise ortalama yüzde 90 civarında. Yine bu oran İtalya, Japonya, Fransa gibi birçok ülkede yüzde 90’lara yaklaşıyor.” AİLE ŞİRKETLERİ EN ÇOK NEDEN DAĞILIYOR? Aile şirketini anlamak için girişimciliği anlamak gerektiğini belirten İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Hüseyin Çırpan, “Çünkü aile şirketinin özünde de girişimci var. Girişimci şirket kurduğunda, bebek sahibi olmuş anne gibi davranıyor. Yani gelecek için bir kaygı ve sahiplenme var” dedi. Girişimcinin gelecek korkusunun varislerden kaynaklandığını da vurgulayan Dr. Çırpan, uluslararası bir araştırmaya göre varislerin yüzde 60’ının kendi aile şirketinde çalışmak istemediğini, yine bir başka araştırmaya göre, yok olan aile şirketlerinin yüzde 60’ının aile içinde güven ve iletişimin kaybolması sebebiyle dağıldığını söyledi. Dr. Hüseyin Çırpan, aile şirketlerinde sahiplik, aile üyeliği, çalışan ilişkisinin birbirinden ayrıştırılması gerektiğini de ifade etti.

14 Aralık 2020 Pazartesi

101 İTO üyesine gıdada güven sertifikası

HABER: MÜGE BİBER Güvenilir Ürün Platformu ve İstanbul Ticaret Odası işbirliğinde düzenlenen GÜVENLİ2023 İSTANBUL projesi sona erdi. Proje kapsamında İTO’ya kayıtlı gıda işletmelerinin katıldığı üç haftalık eğitimin sonunda yapılan sınavla 101 firma sertifika almaya hak kazandı. Online olarak düzenlenen sertifika töreninin açılış konuşmasını İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç yaptı. Törene ayrıca İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay ve Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Özer ile İTO Meclis Üyeleri de katıldı. SERTİFİKA ALAN BİR ADIM ÖNDE Törende konuşan Şekib Avdagiç, 9 aydır devam eden pandemiye rağmen iş dünyasının dayanışma ve üretimden vazgeçmediğini hatırlatarak, “Bu online toplantıda gerek kamu gerek özel sektör gerek STK’larla üretime devam etme örneği gösteriyoruz” dedi. Avdagiç, proje kapsamında 9-28 Kasım tarihleri arasında düzenlenen eğitimlerin pandemi nedeniyle video konferans yolu ile yapıldığını ve buna rağmen projeye müracaat edenlerin yüzde 70’inin sertifika almaya hak kazandığını belirtti. Avdagiç, eğitim sonrası yapılan sınavda başarılı olan 101 firmayı kutladı. Avdagiç, “Bu firmalar pandemi döneminde bir adım önde olacak. Onlardan beklentimiz, öğrendiklerini uygulamaya geçirmeleri” dedi. GÜVENLİ ŞEHİR OLACAĞIZ Bu eğitimlerin Türkiye’yi diğer ülkelerden öne çıkarmak, küresel ticaretteki payını artırmak için çok önemli olduğunu vurgulayan Şekib Avdagiç, bu ve benzeri eğitimlerin devam edeceğini söyledi. Gıda ve tarımın dünyada en stratejik sektörler arasında yer aldığını kaydeden Avdagiç, şöyle konuştu: “İstanbul’a güvenli sıfatını kazandırmaya çalışıyoruz. Güvenli şehir olmaya hak kazanacağız. Pandemi sonrası hem ziyaret hem turizm hem de kongre ve toplantılar için avantajlı bir şehir olacağız.” BİLİM İNSANLARINDAN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİK Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak, 2023’te İstanbul’u en güvenilir kent yapmayı hedeflediklerini söyledi. Toprak, “Bu eğitim de bunun bir parçasıydı. Eğitim, beklediğimizin üzerinde bir ilgi gördü. Bilim insanlarının katıldığı eğitimler çok öğretici oldu.” GIDADA BAŞARILI BİR SINAV VERDİK İstanbul Tarım İl Müdürü Ahmet Yavuz Karaca, törende yaptığı konuşmada, gıdanın en az savunma sanayi kadar önemli bir sektör olduğunu hatırlatarak, pandemi sürecinde ülkemiz gıda sektörünün diğer ülkelere kıyasla başarılı bir sınav verdiğini söyledi. 2004 yılından beri gıda denetimlerinde çok mesafe kat ettiklerini anlatan Karaca, şöyle konuştu: “Özellikle İstanbul’daki denetimler artık çok başarılı geçiyor. Her şey bitti mi? Hayır. İyi bir noktadayız ama daha iyi olmak için daha çok çalışacağız.”

14 Aralık 2020 Pazartesi

Türk çayı 15 milyon dolar kazandırdı

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) verilerine göre, Türkiye'den ocak-kasım döneminde 4 bin 135 tonluk çay ihraç edilerek 15 milyon 452 bin 479 dolarlık kazanç sağlandı. Geçen yılın aynı dönemindeki 3 bin 537 tonluk çay ihracatı ve 13 milyon 254 bin 601 dolarlık gelir, bu yıl miktarda ve değerde yüzde 17 arttı. Türk çayının en çok satıldığı ülkeler arasında Belçika, Almanya ve Hollanda ilk üçte yer aldı. 11 aylık dönemde Belçika'ya 4 milyon 853 bin 670, Almanya'ya 2 milyon 186 bin 36 ve Hollanda'ya da 1 milyon 219 bin 267 dolarlık çay ihraç edildi. Bu dönem, geçen yılın aynı döneminde çay ihraç edilmeyen Yemen, Bahamalar, Endonezya, Gabon, Burkina Faso, Cape Verde, Estonya, Sırbistan, Zambiya, Vietnam ve Mauritius'a da ihracat gerçekleştirildi. ÇAY İHRACATINDAN BEKLENTİMİZ YÜKSEK DKİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Kovid-19 salgını sürecine rağmen çay ihracatının artış potansiyelini sürdürdüğünü söyledi. Çay ihracatından elde edilen gelirin sevindirici olduğunu vurgulayan Gürdoğan, şunları kaydetti: "Çay ihracatımız 2020 sezonuna rekor bir artışla başlamıştı ve söz konusu bu potansiyel yılın 11 ayında da devam etti. Bu kapsamda da çay ihracatından beklentimiz yüksek ve yılı güzel bir ihracat potansiyeliyle tamamlayacağımıza inanıyoruz. Önümüzdeki yıl ise ihracat potansiyelimizin daha da artacağı yönünde ümitliyiz." Gürdoğan, ihracat yapılan ülke çeşitliliğine de dikkati çekerek, "Doğu Karadeniz ekonomisi ve ihracatında da önemli yere sahip olan çayın ihraç edilen ülke sayısının her geçen yıl artması, önümüzdeki dönemde ihracatımızın daha üst rakamlara ulaşacağının da öncü göstergesidir" ifadesini kullandı.

14 Aralık 2020 Pazartesi

İnşaat sektöründe çalışan sayısı 1,7 milyonu aştı

Türkiye İstatistik Kurumu'nun(TÜİK)işgücüistatistiklerine göre, eylülde geçen yılın aynı dönemine kıyaslaekonomik faaliyetlere göre istihdam edilenlerin sayısınıartıran tek sektör inşaat oldu. Eylülde, geçen yılın aynı ayına göre çalışan sayısı tarımda 350 bin, sanayide 29 bin, hizmette 520 bin azalırken, inşaatta ise 166 bin artarak 1 milyon 573 binden 1 milyon 736 bine yükseldi. Haziranda başlatılan düşük kredi kampanyasıylastokların tükenmesininson yıllarda bekletilen projelerin hayata geçirilmesini tetiklediğini belirten sektör temsilcileri, bu sayede istihdamın arttığı görüşünde birleşiyor. Türkiye'de istihdam edilenlerin sayısısöz konusu dönemde733 bin kişi azalarak 27 milyon 707 bin kişi, istihdam oranı ise 2 puanlık azalışla yüzde 44,1 olarak gerçekleşti. İNŞAAT SEKTÖRÜ İSTİHDAM ARTIŞINI SIRTLADI Dap Yapı Yönetim Kurulu BaşkanıZiya Yılmaz, verilerin,inşaat sektörünün istihdamda ne kadar önemli olduğunuaçık ve net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi. Son açıklanan eylül rakamlarına göre bir yılda166 bin ek istihdam söz konusu olduğunu dile getiren Yılmaz, "Bu artışta yeni yatırımların etkisi çok büyük. Bu veri aslında sektörümüzün ülkemiz için ne denli önemli olduğunu da ortaya koyuyor" dedi. Yılmaz, bu zorlu süreçte şirket olarak yatırımlarına devam ettiklerini kaydederek, şu açıklamalarda bulundu: "Şirketimiz bünyesinde herhangi bir istihdam kaybına izin vermedik. Aksine bu yıl Çekmeköy'deki Ormanköy projemizde pandeminin tüm etkilerine rağmen ayağımızı gazdan çekmedik. İstihdamımızı artırdık. Önümüzdeki dönemde yine bir başka yatırımımız olan Nişantaşı projemizin çalışmalarını hızlandırıyoruz. Sağlanan istihdam şantiyelerde çalışan işçi ile sınırlı değil, bunun yanında mimari, mühendislik ve teknik kadrolarımıza da takviyeler yaptık. Sektörümüzün dolaylıyönden tedarik zinciri anlamında da ciddi bir istihdam katkısı sağladığını gözardı etmemeliyiz." 1000'DEN FAZLA PROJENİN HAYATA GEÇTİĞİNİN İŞARETİ Fuzul Grup Yönetim Kurulu BaşkanıMahmut Akbal, haziranda başlatılan düşük kredi kampanyasıyla sektörde ciddi bir stok erimesi yaşandığını belirterek, ocak-eylül dönemindebelediyeler tarafından yapıruhsatı verilen bina sayısının yüzde 73,7,yüzölçümde yüzde 58,1, değerde ise yüzde 76,1'lik artış yaşandığını söyledi. Stokların azalmasıyla ruhsat sayısında çok ciddi artış görüldüğünü dile getiren Akbal, şu ifadeleri kullandı: "Bu veriler, Türkiye'nin her yerinde binden fazla büyük projenin daha yaşam için hazırlandığını ortaya koyuyor. Bu sektörümüz adına sevindirici. Nitekim camcısından, kapıcısına, perdecisinden mobilyacısına kadar her anlamda sektörü de harekete geçirecek bir ivme. Bu ivmeye Fuzul Grup olarak bizim de 2020'de katkı sunuyor olmamız mutluluk verici. Biliyorsunuz Başakşehir'deki 10. konut projemiz Başakşehir Avrasya'yı bu sene devreye aldık, inşa çalışmaları hızla devam ediyor." PANDEMİYE RAĞMEN İSTİHDAMI ARTIRAN TEK SEKTÖR Helmann Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün, sektörde yeni üretim için bir süredir durgunluk yaşandığını, özelliklehazirana kadarki son 2 yıldır ruhsat sayılarında ciddi birdüşüş görüldüğünü söyledi. Haziranda kamu bankalarının başlattığı düşük kredili destek kampanyasıyla birlikte stoklarıntükendiğini dile getiren Özgün, ilk 9 ayda 1,2 milyona yakın konut satıldığını bildirdi. Özgün, "Ocak-eylül döneminde pandemiye rağmen bu kadar konutun satılması bekleyen irili ufaklı projeler için de adım atılmasını sağladı. Nitekim son 2 yıldır düşen ruhsat sayılarıbu dönemde ciddi artış gösterdi. Yeni inşaatlar başladı. Bu sayede pandemiye rağmen istihdamını artıran tek sektör inşaat oldu" dedi.

14 Aralık 2020 Pazartesi