tatil-sepeti

HABER: ŞEREF KILIÇLI

Türkiye’de ekonominin yüzde 95’ini, istihdamın da yüzde 75’ini aile şirketleri oluşturuyor. Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de üretim ve istihdamın temel dinamiği aile şirketlerine dayanıyor. Farkındalık oluşturma ve bilgilendirme toplantılarına pandemi döneminde de devam eden İstanbul Ticaret Odası, ‘Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma’ webinarı gerçekleştirdi. Oda’nın youtube kanalından canlı yayınlanan webinarda, aile şirketlerine kurumsallaşma çözümlerinin yanısıra Borsa İstanbul’da halka arz yoluyla sağlanan finansman kolaylıkları ve avantajları da anlatıldı.

KALICI ÇÖZÜM

Açılış konuşmasını İTO Genel Sekreteri Prof. Dr. Nihat Alayoğlu’nun gerçekleştirdiği webinarda, İstanbul Ticaret Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Torlak’ın moderatörlüğünde, İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Hüseyin Çırpan ve Borsa İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Dr. Enes Ergün sunum yaptı. Dünyadaki ekonomik sıkıntılar ve Covid-19 salgınının kurumsallaşma ve risk yönetimi kavramlarının şirket kültüründe yer alması gerekliliğini bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Prof. Dr. Nihat Alayoğlu, “Bu zorlukların kalıcı şekilde aşılmasının en etkin yollarında biri de kurumsallaşmaktan geçiyor. Tabii ki yapılması gereken birçok şey var. Ancak kurumsallaşma adeta merkezi konumda” dedi.

BORSA İSTANBUL’UN AVANTAJLARI

Aile şirketlerinin borsaya açılma konusunda çekingen davranmaması ve gereksiz korkularını atması gerektiğine işaret eden Borsa İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Dr. Enes Ergün, şunları söyledi: “Borsa yatırımcısı, işini iyi yöneten şirkete yatırım yapıyor. Beklenti; şirketin işini iyi yapması, şeffaf olması, kamuya gereken bilgileri açıklaması. Borsa sorunlara tek başına çözüm sağlamaz fakat çözüme bir adım ve yeni bir ekosisteme giriştir. Ölçülmeyi gerektirir ve ölçülmek başarıyı getirir. Borsaya geldiğinizde finansallarınız bağımsız denetimle ölçülüyor. Kısa vadede özkaynak, finansmana erişim ve likidite sağlıyorsunuz. Uzun vadede borsaya gelmek, kurumsallaşma ve sürdürülebilirliğin başlangıcıdır. Borsaya gelen şirketlerin tanınırlığı ve markalaşması da artıyor. Halka arzın ne zaman yapılması gerektiği konusunda şirketin büyüme ve olgunlaşma dönemini tavsiye ediyoruz. Büyüme öncesi eğer bir hikayeniz ve iyi bir modeliniz varsa halka arz için yine doğru bir zaman olabilir.”

İKİNCİ KUŞAĞA YÜZDE 30’U GEÇEBİLİYOR

Türkiye’deki aile şirketlerinin istatistikleri hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Nihat Alayoğlu, şöyle konuştu: “Ülkemizdeki şirketlerin yaklaşık yüzde 95’ini aile şirketleri oluşturuyor. Yapılan araştırmalar göre, aile şirketlerinin ortalama yaşam süresi 25-27 yıl civarında. Aile şirketlerinin yüzde 30’u ikinci kuşağa, yüzde 3’ü de dördüncü kuşağa geçebiliyor. Cumhuriyet öncesi kurulmuş, bugün halen yola devam eden aile şirketlerinin sayısı yaklaşık 70 civarında. Dünya genelinde aile şirketlerinin ortalaması yüzde 50’nin üzerinde. ABD’de ise ortalama yüzde 90 civarında. Yine bu oran İtalya, Japonya, Fransa gibi birçok ülkede yüzde 90’lara yaklaşıyor.”

AİLE ŞİRKETLERİ EN ÇOK NEDEN DAĞILIYOR?

Aile şirketini anlamak için girişimciliği anlamak gerektiğini belirten İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Hüseyin Çırpan, “Çünkü aile şirketinin özünde de girişimci var. Girişimci şirket kurduğunda, bebek sahibi olmuş anne gibi davranıyor. Yani gelecek için bir kaygı ve sahiplenme var” dedi.

Girişimcinin gelecek korkusunun varislerden kaynaklandığını da vurgulayan Dr. Çırpan, uluslararası bir araştırmaya göre varislerin yüzde 60’ının kendi aile şirketinde çalışmak istemediğini, yine bir başka araştırmaya göre, yok olan aile şirketlerinin yüzde 60’ının aile içinde güven ve iletişimin kaybolması sebebiyle dağıldığını söyledi. Dr. Hüseyin Çırpan, aile şirketlerinde sahiplik, aile üyeliği, çalışan ilişkisinin birbirinden ayrıştırılması gerektiğini de ifade etti.

14 Aralık 2020 Pazartesi

Etiketler : Sektörel

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nca (EPDK), 2025 yılında uygulanacak iletim ek ücreti, Türkiye Elektrik İletim AŞ'ın (TEİAŞ) iletim tarifesinin binde beşi olarak belirlendi.



 

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) konuya ilişkin kararı Resmi Gazete'de yayımlandı.

 

Buna göre, 2025 yılında uygulanacak iletim ek ücreti TEİAŞ'ın iletim tarifesinin binde beşi olarak belirlendi.

 

EPDK'nin söz konusu kararı, 01 Ocak 2025 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek.

 

TEİAŞ tarafından aylık hesaplanan iletim ek ücretleri, takip eden ayın 25'ine kadar EPDK hesabına yatırılacak.

21 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : elektrik ücret

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul Havalimanı'nın günlük ortalama 1488 uçuşla Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini koruduğunu bildirdi.


 

Uraloğlu, yazılı açıklamasında Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatının (EUROCONTROL) Avrupa Havacılık Genel Bakış Raporu'nu değerlendirdi.

 

Rapora göre İstanbul Havalimanı'nın dünyada ve Avrupa'da öne çıktığına işaret eden Uraloğlu, "İstanbul Havalimanı, günlük ortalama 1488 uçuşla Avrupa'daki en yoğun havalimanı oldu. İstanbul Havalimanımız Amsterdam, Paris ve Londra gibi Avrupa başkentlerindeki havalimanlarını geride bırakarak zirvedeki yerini korudu. Dünya genelindeki küresel ölçekli 25 havalimanı içinde ise ortalama 747 günlük uçak kalkışının gerçekleştiği İstanbul Havalimanı'mız 7'nci sırada yer aldı." ifadesini korudu.

 

Uraloğlu, günlük ortalama 949 uçuş gerçekleştiren Antalya Havalimanı'nın da aynı listede 10'uncu sırada yer aldığını belirterek, Türkiye'nin de günlük ortalama 3 bin 735 uçuşla Avrupa'da en yoğun trafik hacmine sahip ülkeler arasında 6'ncı sırada olduğuna dikkati çekti.

 

Ülkenin uçuş yoğunluğundaki başarının uçuşlardaki gecikme sürelerinde de devam ettiğini aktaran Uraloğlu, şunları kaydetti: "Raporda EUROCONTROL hava sahası, uçuş başına ortalama 2,27 dakikalık gecikme süresi elde ederken Türk hava sahamız ise uçuş başına 0,5 dakikanın altındaki gecikme süresiyle Avrupa'nın en verimli hava sahalarından biri oldu. EUROCONTROL üyeleri arasında 7 saha kontrol merkezinde uçuş başına ortalama 1 dakikadan fazla gecikme süreleri yakalandı. Budapeşte, ortalama 4,4 dakikalık gecikmeyle en yüksek gecikme yaşayan hava sahası oldu. Almanya'nın Karlsruhe şehrinde hava şartlarından kaynaklı ortalama 1,9 dakikalık gecikme süresi yaşandı. Zagreb ve Belgrad ise 1,8 dakikayla en yoğun gecikme yaşayan saha kontrol merkezleri arasında yer aldı."

21 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : havalimanı Avrupa