tatil-sepeti
Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektöründe istihdam endeksi yüzde 4.5 arttı

Türkiye İstatistik Kurumu, geçen yılın ekim-aralıkdönemine ilişkin iş gücü girdi endekslerini açıkladı. Buna göre, sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında istihdam endeksi, 2020 yılının dördüncüçeyreğinde, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 4,5 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endekste, sanayi sektöründe yüzde 7,6, inşaat sektöründe yüzde 15,5, ticaret-hizmet sektörlerinde ise yüzde 0,6 artış olduğu kayıtlara geçti. Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında çalışılan saat endeksi, geçen yılın ekim-aralık döneminde,bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 2,3 azaldı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks,sanayi sektöründe yüzde 2ve inşaat sektöründe yüzde 9,6 artarken,ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 7azaldı. Brüt ücret-maaş endeksi de geçen yılın dördüncüçeyreğinde, bir öncekiyılın aynı çeyreğine göre yüzde 11,5 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endekste sanayi sektöründe yüzde 18, inşaat sektöründe yüzde 18,1 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 6,3 artış kayıtlara geçti. Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında istihdam endeksi, geçen yılın dördüncü çeyreğinde, bir öncekiçeyreğe göre yüzde 2,8 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endekstesanayi sektöründe yüzde 3,5, inşaat sektöründe yüzde 7,3 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 1,5 artış görüldü. ÇALIŞILAN SAAT VE BRÜT ÜCRET-MAAŞ ENDEKSLERİ Çalışılan saat endeksi de 2020 yılının dördüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,2 arttı.Alt sektörler incelendiğinde, endekssanayi sektöründe yüzde 1,9, inşaat sektöründe yüzde 5,2 arttı ve ticaret-hizmet sektörlerinde değişmedi. Brüt ücret-maaş endeksi de geçen yılındördüncüçeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 5,2 arttı.Alt sektörler incelendiğinde, endeks,sanayi sektöründe yüzde 6,9, inşaat sektöründe yüzde 7,1 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 3,8 yükseldi. Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik iş gücü maliyeti endeksi, söz konusu çeyrekte, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 12,4 arttı.Alt sektörler incelendiğinde, endekste,sanayi sektöründe yüzde 13,4, inşaat sektöründe yüzde 6,3 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 13 artış görüldü. SAATLİK KAZANÇ ENDEKSİ Saatlik kazanç endeksi de geçen yılın dördüncü çeyreğinde bir öncekiyılın aynı çeyreğine göre yüzde 14,1 arttı.Alt sektörler incelendiğinde, endeks,sanayi sektöründe yüzde 15,7, inşaat sektöründe yüzde 7,7 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 14,3 arttı. Saatlik kazanç dışı iş gücü maliyeti endeksi de geçen yılın dördüncü çeyreğinde, yıllık bazda yüzde 3,2 arttı.Alt sektörler incelendiğinde, endeks, sanayi sektöründe yüzde 0,4 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 5,9 artarken,inşaat sektöründe yüzde 0,2 azaldı. Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik iş gücü maliyeti endeksinde, 2020 yılı dördüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 3,7 artış görüldü.Alt sektörler incelendiğinde, endeks,sanayi sektöründe yüzde 4,5, inşaat sektöründe yüzde 1,8 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 3,6 yükseldi. Saatlik kazanç endeksi, 2020 yılı dördüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 3,9 arttı.Alt sektörler incelendiğinde, endeks,sanayi sektöründe yüzde 4,9, inşaat sektöründe yüzde 1,8 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 3,8 yükseldi. Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik kazanç dışı iş gücü maliyeti endeksi, 2020 yılı dördüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 2,3 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endekste,sanayi sektöründe yüzde 2,4, inşaat sektöründe yüzde 1,4 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 2,6 artış görüldü.

23 Şubat 2021 Salı

Armatür sektöründe hedef 10 milyar dolar ihracat

Armatür Derneği'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Armatür Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan,Türkiye'nin toplam ihracatına aralıksız katkı veren armatür sektörünün yeni dönem hedeflerini belirlediğini,geçen yılı 1,5 milyar dolar ihracatla kapatan üretim odaklı sektörün daha fazla dış pazara açılmanın ve ihracatı sürdürülebilir hale getirmenin stratejisini oluşturduğunu kaydetti. Turhan, sektörde Çin'in 20 milyar dolar, Almanya'nın 18 milyar dolar, İtalya'nın ise 16 milyar dolarlık ihracata sahip olduğunu aktararak,"Birkaç yıl içerisinde 10 milyar dolarlık ihracata ulaşmamız için hiçbir engel yok. Bu hedef için gerekli altyapıya sahibiz. 2021'de sektörümüz döviz bazında yüzde 20-30 büyüyecek. İhracatta yeni dönemde Güney Amerika'ya odaklanacağız." ifadelerini kullandı. Sektörün asılpotansiyelininAvrupa'da bulunduğunu kaydeden Turhan,Avrupa'nın ardındanABD pazarınıngeldiğini,söz konusu bölgeye sürdürülebilir ihracat gerçekleştirebilmekiçin "markalaşma"adına Avrupalıların önüne geçmelerigerektiğini belirtti. Turhan,"Şöyle bir avantajımız var; Güney Amerika bizi Avrupalı olarak görüyor. Oraya gittiğimizde Çin'den biraz daha yüksek maliyette satabiliyoruz. Bu yüzden bu pazarın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Asya-Pasifik ülkeleri de ihracatımız için ciddi bir potansiyele sahip. Dünyada evsel pişirme cihazları üretiminde yüzde 10 pazar payına sahibiz. Bu oranı çok daha yukarılara çekecek gücümüz ve potansiyelimiz var." değerlendirmesinde bulundu. "GTİPKODLARININ UCU AÇIK TUTULMUŞ" Gökhan Turhan, Türkiye'de ihracatçıların kafasına göre bir yerlerde gruplandırılmasının önüne geçilmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti: "Birazı burada birazı orada olduğu zaman bir araya gelemiyoruz, Ur-Gegibi projeleri hayata geçiremiyoruz. Bu Türkiye'nin de önünü açacak bir sistem. Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP) kodlarının ucu açık tutulmuş. Daha fazla açılması, detaylandırılması gerekiyor. Diğer yandan sektörümüzde Tevkifat denilen bir yöntem var. Ham maddeyi alırken devlet bizden KDV'sini alıyor. Bu durum üzerimize finans yükü yıkıyor. Bana göre bu sistemin kaldırılması gerekiyor. Kaldırılmasa bile oranın düşürülmesi ihracatçının önünü açar. Ülkemizdeki KDV sisteminin yeniden kurgulanması devletin vergi tahsilat hızına pozitif yansır. Bu kayıt dışılığı da ortadan kaldıracaktır. KDV reformuna ihtiyacımız var." "MALZEME SIKINTISI ÇEKMEYE BAŞLADIK" Armatür Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Turhan, ham maddelere getirilen ek gümrük vergilerinin maliyetleri ciddi oranda artırdığını aktararak,"Hem ham maddelere gelen ek gümrük vergilerinin yarattığı maliyet artışları hem de ihracat konusunda tüm firmalarımıza gelen taleplerden dolayı malzeme sıkıntısı çekmeye başladık.Sektörümüzde ham maddemizi oluşturan bakır hurda ihraç edildiğinde bizler ya yüksek bedellerle ham madde temin ediyor ya da malzememizi ithal ediyoruz. Türkiye'de sıfırdan paslanmaz çok az miktarda üretiliyor. Yüzde 85'i yurt dışından ithal ediliyor. Burada da bir zor durum yaşanacaktır. Gelen vergi ilavesi ilekur artışı da burada ilave olmuş olacak. Belki geçici bir süre ilave vergiler kaldırılabilir." ifadelerini kullandı.

23 Şubat 2021 Salı

Korsan yayına birlikte çözüm aranacak

HABER: BARIŞ CABACI İçerik üretim sektöründe artan korsan yayıncılık, yapımcıdan senariste, yönetmenden oyunculara kadar herkesi etkiliyor. Korsan yayınlarla yıllardır mücadele eden sektör, dijital mecrada çözüm bulabiliyor. Ancak televizyon kanallarında izinsiz yayınlanan dizi ve filmler, çoğu zaman tespit edilemiyor. Bu nedenle de dizi ve içerik üreticileri bazı ülkelere yapımlarını pazarlayamıyor. Dizi, film ve içerik sektörünün yaşadığı bu sorun, İstanbul Ticaret Odası’nda düzenlenen toplantıda masaya yatırıldı. İTO Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay’ın başkanlık ettiği toplantıya, bu alanda uzman hukukçular da katıldı. ÖRNEKLERİ MEVCUT İTO Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay, korsan yayınlar için kitap ve müzik sektöründe bazı adımlar attıklarını belirterek, “Kitap korsan yayınlarının önüne geçmek için bir üst kurul oluşturuldu. Müzik konusunda da meslek birlikleri konuyu yakın takip ederek çok önemli mesafeler kat etti. Bu toplantı ile dizi ve film sektörü için de ilk adımı atmış olduk” dedi. DİJİTAL HAKLAR Dijitalleşmenin faydalarının yanında bazı eksilerinin de olduğunu söyleyen Kuralay, “Dijital ortamda hakların korunması için teknik çalışmalar yapmamız gerekiyor. Bu hakların oluşması için de İstanbul Ticaret Odası ve meslek birliklerimizin desteğiyle bir metin hazırlamalıyız” diye konuştu. BİLGİ HAVUZU Sektör temsilcileri ise toplantıda korsanla mücadelenin birlik ile çözüleceğini kaydetti. Katılımcılar, dijital ortamda yayınlanan içeriklere şifreleme ve paylaşım yasağı ile engel olabildiklerini söyledi. Asıl sorunun televizyonda oluşan lisanssız ve korsan içeriklerin artmasından kaynaklandığını vurgulayan sektör temsilcileri, lisanssız kullanımın en fazla Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkelerinde görüldüğüne dikkat çekti. Bu içeriklerde bazen sahte sözleşmeler bile düzenlendiğini belirten katılımcılar, korsanla mücadele edilebilmesi için bir bilgi havuzu oluşması gerektiğini de dile getirdi. BATI MODELİ Sektör temsilcileri, içerik üretmeden korsan yayına yönelen kurum ve kuruluşlara ağır cezalar getirilmesinin sektörü canlandıracağını belirterek, şu önerilerde bulundu: “Uluslararası arenada örnekleri olan yaptırımlar rol model alınmalı. Almanya ve Fransa’da olduğu gibi kaçak yayınları engellemek için kademeli cezalar uygulanmalı. Bu cezaların kapsamı internet hızının düşürülmesinden idari para cezasına kadar genişletilmeli.”

22 Şubat 2021 Pazartesi

Tek taraflı sözleşme haksız rekabet oluşturuyor

HABER: BARIŞ CABACI Taşımacılık ve lojistik firmaları, imzaladıkları sözleşmelerle navlun ayağında oluşacak her türlü olumsuzluktan sorumlu tutuluyor. Kasten sebep olmadığı kazalardan dolayı ürünlerin hasar görmesi durumunda bile taşımacılar, yüksek tazminatlarla karşı karşıya kalabiliyor. Pek çok ürünün pazarlara ulaşımından dağıtımına kadar geçen süreçten sorumlu olan sektör temsilcileri, ticari anlaşmaların gerçekleşmesi için imzalanan kontratların yükümlüğünün ağır olduğunu belirtiyor. Bu tazminatların gerek genel mevzuat gerekse uluslararası mevzuatta bazı sınırlamalara tabi tutulmasını isteyen sektör temsilcileri, İstanbul Ticaret Odası’nda online düzenlenen ‘Taşımacılık Sözleşmeleri Toplantısı’nda soruna çözüm aradı. İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman başkanlığında gerçekleşen toplantıya, Meclis Üyeleri ve STK temsilcileri de katıldı. ADİL VE DENGELİ OLMALI Toplantının açılış konuşmasını yapan İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman, hem sektörün hem de Türkiye’deki uluslararası ticaretin gelişmesi ve sürdürülebilir olması için adil ve dengeli sözleşmelere ihtiyaç olduğunu belirterek, “Bu kapsamda Ulusal ve Uluslararası Ticaret Kanunu’ndaki hükümler mevzuata bağlanmış gibi gözüküyor. Fakat taşımacılık ve lojistik sektörlerindeki üyelerimizin yeterli bilgiye sahip olmaması ya da pazarda daha iştahlı olması, sözleşme sorunlarını beraberinde getiriyor. İstanbul Ticaret Odası olarak bu sorunların çözülmesi için gereken desteği vereceğiz” dedi. E-İHALELERDE ŞEFFAFLIK Yapılan sözleşmelerdeki bazı maddelerin çok ağır olduğunu ve bu kontratlardan dolayı hak etmedikleri tazminatlarla karşı karşıya kaldıklarını dile getiren sektör temsilcileri, “Örneğin 2 milyon dolarlık bir değerin taşınmasında oluşacak tazminatta firma sahipleri firmalarını kaybedebilirler” dedi. Toplantıda elektronik ortamda düzenlenen ihalelerde oluşan ya da oluşabilecek haksızlıkların ortadan kalkması için hukuki açıdan neler yapılabileceği de ele alındı. Sektör temsilcileri, e-ihalelerin şeffaf olmasını talep etti. Toplantıda, İTO Taşımacılık ve Lojistik Hizmetleri Meslek Komitesi’nin İstanbul Ticaret Üniversitesi ile ortaklaşa hazırladığı rapor da gündeme geldi. Sektör mensupları, bu rapor sayesinde haklarının birçoğunun varlığından haberdar olduklarını kaydetti. ÇİFTE STANDART Uluslararası firmaların taşıma anlaşmalarının, ülkelere göre farklılıklar gösterdiğine dikkat çeken sektör temsilcilerine, İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman, şu soruyu yöneltti: “Uluslararası ticarette ürünleri satın alan firmalar, karbon ayak izinden su ayak izine kadar birçok belgeyi, henüz satış yapmadan tedarikçi firmalardan talep ediyor. Lojistik firmaları neden buna dahil edilmeyip hukuki hakları korunmuyor? Lojistik sektöründe anlaşmaların hukukun bütünlüğü çerçevesinde sağlanması gerekmiyor mu?” Sektör temsilcileri ise “Birçok alanda tam yeterlilik isteyen firmalar ülkelere göre lojistik anlaşmalarını değiştiriyor ve taşımacıların haklarını yok sayıyor” şeklinde yanıt verdi.

22 Şubat 2021 Pazartesi

Perakende taslağı İTO’nun merceğinde

HABER: BARIŞ CABACI-MÜGE BİBER Perakende sektöründe oluşan ürün gamının hızlı tüketim ürünlerinden sapmış olması ve zincir marketlerin her köşe başına açılan mağazalarında farklı kategorilere ait ürünlerin bulunması, küçük ve orta ölçekli, hatta pazar payı büyük diğer sektörleri de etkiliyor. Ticaret Bakanlığı, bu gibi durumların önüne geçmek için yeni bir kanun hazırlıklarına başladı. Türkiye’de perakende sektörüne özel ilk yasal düzenleme, 2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Yeni kanunla perakende ticaretin günün şartlarına ve ihtiyaçlarına uygun olarak düzenlenmesi öngörülüyor. Perakende Ticaret Kanunu Taslağı, İstanbul Ticaret Odası tarafından düzenlenen istişare toplantısında değerlendirildi. Toplantıya, İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Özer ile Meclis ve Komite üyeleri katıldı. SEKTÖRÜN TALEPLERİ İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Ticaret Bakanlığı’nın perakende ticaretin düzenlenmesine yönelik bir kanun taslağı hazırlığı içinde olduğunu hatırlatarak, bu konuda sektör temsilcilerinin de görüşlerinin ve taleplerinin önemli olduğunu söyledi. Avdagiç, “6585 Sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Taslağı ile ilgili İTO Yönetim Kurulu Üyemiz Ahmet Özer’in bazı notları var. Sizlerin de bu konuya ilişkin görüşlerinizi ve taleplerinizi öğrenmek istiyoruz. Sizlerden gelen talep ve önerileri düzenleyerek ilgili mercilere ileteceğiz” dedi. İstişare toplantısında, sektör temsilcilerine hem 2015’te çıkan kanun hem de yeni taslak hakkındaki görüşleri soruldu. Sektör temsilcileri, kanun taslağında değişen ve düzenlenen maddelerle ilgili küçük ve orta ölçekli işletmeler için ek düzenlemeler gerektiğini belirtti. PAZAR KAPALI OLMALI Taslağa göre, e-ticaret yapan ve bin 500 metrekareden büyük mağazalar hariç olmak üzere zincir gıda marketlerinde tütün ürünleri, mobilya, cep telefonu, elektronik eşya ve beyaz eşya satışı yasaklanacak. Sektör temsilcileri, bu maddeyle ilgili olarak, hızlı tüketim ürünü satan büyük firmaların koşul aranmadan hepsinde yasaklanması yanında tekstil, kırtasiye, nalburiye ve hırdavat ürünlerinin de yasağa dahil olması gerektiğini söyledi. Bu durumun yerel ve küçük ölçekli firmalar başta olmak üzere tüm sektörler için de fayda sağlayacağını savunan katılımcılar, zincir gıda marketlerinin, pazar günleri saat 11.00’den önce açılmayacağı maddesiyle ilgili şu yorumu yaptı: “Esnafı korumak için daha fazlasının yapılması gerekir. Zincir marketlerin saat 11.00’den önce açılmaması bir fark yaratmayacak. Yerel market, bakkal ve esnafın daha fazla ciro elde etmeleri için zincir gıda marketleri pazar günü tamamen kapalı olmalı.” Katılımcılar, buna alışveriş merkezlerindeki zincir marketlerin de dahil edilmesi gerektiğini dile getirdi. KÂRLILIK İÇİN KOOPERATİF Zincir mağazalar binlerce şubesi için tek bir merkezden toplu alım yaparak fiyatta büyük avantaj yakalıyor. Bu avantaja mikro işletmelerin de dahil olmasını sağlayan kanun taslağıyla küçük ve orta ölçekli firmalar da tedarik ve dağıtım için kooperatif kurma imkanı bulacak. Yerel perakendecilerin rekabetinin artması için kanun taslağında bazı kurum ve kuruluşların kooperatifleşme dışında tutulması gerektiğini belirten İTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Özer, bunun hem mikro işletmelerin hem de sektörün yararına olacağını söyledi. E-TİCARET DE DÜZENLENMELİ İstanbul Ticaret Odası, yeni yasa taslağını online düzenlediği bir diğer toplantıda Perakendeciler Derneği (PERDER) üyeleri ile değerlendirdi. İTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Özer başkanlığında gerçekleştirilen ‘Perakende Ticaret’ toplantısında, kanun taslağı ile öneriler ele alındı. Temsilcilerin ortak görüşü ise kanunda mutlaka e-ticaret ile ilgili bir düzenleme yapılması gerektiği yönünde oldu. YEREL ÜRÜNLER DESTEKLENECEK Kanun taslağına göre, zincir marketlerde toplam raf alanlarının en az yüzde 1’i coğrafi işaretli ürünlerin satışına ayrılacak. Coğrafi işaretli ürünlerle doldurulamayan raf alanları, öncelikle firmaların bulunduğu ilde üretilen yöresel ürünlerin satışına ayrılacak. Bu ürünlerle de doldurulamayan raf alanları ise sırasıyla coğrafi bölge ve ülke genelinde üretilen yöresel ürünlerin satışına tahsis edilecek. ÖDEMELER 30 GÜNÜ GEÇMEYECEK Üretim tarihinden itibaren 30 gün içinde bozulabilen hızlı tüketim mallarına ilişkin ödemelerin süresi, malın tesliminden itibaren 30 günü geçemeyecek. Bozulabilen tarım ve gıda ürünlerine ilişkin siparişler, ürünün teslim tarihinden önceki 30 gün içinde üreticiye iade edilemeyecek. PROMOSYONLU ÜRÜNLER İZİN ALACAK Kampanyalı satış, alışveriş festivali, haftalık indirim adı altında yapılan promosyonlu satışlarda tarım ve gıda ürünlerindeki indirim maliyeti, üretici veya tedarikçiden talep edilmeyecek. Ayrıca promosyonlu satışlar için izin alınması da gerekecek.

22 Şubat 2021 Pazartesi