tatil-sepeti
Türkiye'nin muz üretimi geçen yıl yüzde 32,8 artarak 728 bin tona ulaştı

Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğünden (TAGEM) edindiği bilgiye göre, Mersin Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü tarafındanmuz üretiminde verimi ve kaliteyi artırmak için bugüne kadar 13 proje gerçekleştirildi. Antalya Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ise aynı alanda 2 projeyi hayata geçirdi. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü tarafından ülke şartlarına uygun olarak geliştirilen ve tescil ettirilen "dwarf cavendish", "grand nain", "Alata azmanı" çeşitlerinin üretimdeki payı yüzde 91'e kadar yükseldi. Yürütülen Ar-Ge çalışmalarıyla ülkenin yıllık muz ihtiyacının yaklaşık 4'te 3'ü yerli üretimden karşılanmaya başlandı. Enstitü tarafından tescil ettirilen çeşitlerin fidan üretim ve pazarlama hakları özel sektöre devredildi. Özel sektör bu çeşitlerin fidanlarını doku kültürü yöntemiyle üreterek muz üreticilerine pazarlıyor. DÖRT İLDE ÜRETİM ARTIŞI Muz üretiminde önde gelen illerden Mersin'de üretim Anamur, Aydıncık ve Bozyazı, Antalya'da ise Alanya ve Gazipaşa ilçelerinde gerçekleştirilirken, son yıllarda Antalya'nın Manavgat, Serik, Kumluca ve Finike ilçeleri, Mersin'in Erdemli, Silifke, Tarsus ve Akdeniz ilçelerinde de muz üretiminde artış oldu. Diğer illerden Hatay'da Arsuz, Dörtyol, Erzin ve Kumlu, Adana'da Karataş, Yüreğir, İmamoğlu, Ceyhan ve Yumurtalık ilçelerinde muz yetiştiriciliğinde gelişmeler kaydedildi. Yerli muz üretiminde yürütülen çalışmalar sayesinde üretim arttı. 2016'da muz üretimi 305 bin 926 ton, 2017'de 369 bin 9 ton, 2018'de 498 bin 888 ton ve 2019'da 548 bin 323 ton oldu. Geçen yıl da üretim bir önceki yıla göre yüzde 32,8 artarak 728 bin 133 tona yükseldi. Artan üretimle muz ihracatında da artış gözlendi. 2016'da 11 ton olan ihracat geçen yıl 22,4 tona çıktı. Muz ihracatında Gürcistan, Suriye, Fransa, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti öne çıkan ülkeler oldu. İthalat ise aynı dönemde 209 bin 393 tondan 152 bin 951 tona geriledi.

24 Şubat 2021 Çarşamba

Türkiye, Rus turistlerin 2021'de en çok ziyaret etmek istediği ülkeler arasında

Rus şirketi Yandex.Travel’ın yaklaşık 10 bin kişiyle gerçekleştirdiği ankette, katılımcılara 2021’deki tatil planlarına ilişkin sorular yöneltildi. Anket sonuçlarına göre, Rusların yüzde 60’ıyıl sonuna kadar ülke sınırlarının tümüyle açılmasını beklediğini,yüzde 68'iisediğer ülkeleri kısıtlama olmaksızın ziyaret etme imkanının tatil planlarını etkileyeceğini belirtti. Anketkatılımcıları, Türkiye’yi bu yıl da en çok ziyaret etmek istedikleri ülkeler arasında gösterirken, bu grupta ayrıca İtalya, Tayland, İspanya ve Mısır yer aldı. Geçen yıl ağırladığı 2 milyon 128 bin 758 Rus turistle Türkiye, Rus vatandaşlarının en çok ziyaret ettiği ülkeler arasında ilk sıralarda yer alıyor.

24 Şubat 2021 Çarşamba

Madencilikte Kırgızistan'la iş birliği yapılacak

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Kırgızistan ile madencilik alanında geliştirilecek iş birliğinin çerçevesini oluşturmak için bir anlaşma imzalanacağını belirterek, "Bu mutabakat zaptının, madencilik faaliyetlerinde atacağımız adımların yol haritasını belirleyeceğine inanıyorum.Ayrıca, Kazakistan ile de enerji ve doğal kaynaklar alanında iş birliğimizin geliştirilmesine yönelik ortak çabalarımız var. İnşallah bunları daha da hızlandıracağız." dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, çevrim içi düzenlenenTürk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi) Enerji Bakanları toplantısında değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'ninyeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde hızlı ve etkili önlemler aldığına değinen Dönmez, enerji arz güvenliğinin oldukça kritik olduğunu ifade etti. Dönmez, 2020'de ulaşılan toplam 96 gigavat kurulu gücün yüzde 52'sinin yenilenebilir kaynaklardan oluştuğunu ve elektrik üretiminde yenilenebilir kaynakların payının yüzde 42'yi aştığını kaydetti. Gelecek ay bir gigavatlık yeni güneş enerjisi ihalesinin yapılacağını açıklayan Dönmez, "Küresel enerji yatırımları azalırken Türkiye’de geçtiğimiz yıl Avrupa ve Orta Doğu’daki ilk ve tek'Entegre Güneş Paneli İmalat Fabrikası'nın açılışını yaptık. Benzer şekilde rüzgar ekipmanlarının imalatına yönelik fabrikanın da kurulumu tamamlanmış olup çok yakında üretime başlayacaktır. Böylelikle, hem enerji arz güvenliğine hem de yerel istihdama ve teknolojik altyapıya katkı yapmış oluyoruz." ifadelerini kullandı. Dönmez, enerji arz güvenliği çerçevesinde uzun vadeli, dengeli ve rasyonel planlamalar yapıldığını vurgulayarak, Türkiye olarak elektrik üretiminde hidroelektrik, doğal gaz ve yerli kömür gibi kaynakların yanı sıra güneş, rüzgar ve jeotermal gibi yenilenebilir kaynaklarla çeşitlendirme yapıldığını ve 2023'te nükleer enerjinin de bu kaynaklara ekleneceğini belirtti. Türkiye'nin doğal gaz depolama kapasitesinin 4,5 milyar metreküp olduğunu hatırlatan Dönmez, 2023'te bunun 11 milyar metreküpe ulaşacağını ifade etti. Dönmez, enerjinin, "kazan-kazan" yaklaşımının sonuçlarının en net görüleceği alanlardan biri olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı: "Ülkemizin artan kabiliyetleriyle birlikte iş birliği olanaklarını da çeşitlendirmeye devam ediyoruz. Bu anlayışla, Azerbaycanlı dostlarımız ile birlikte Bakü-Tiflis-Erzurum (BTE), Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC), Trans Anadolu Boru Hattı Projesi (TANAP) gibi hem bölge ülkelerinin hem Avrupa’nın enerji güvenliğine katkı sağlayan büyük altyapı projelerini başarıyla hayata geçirdik. Özbekistan’da, bakanlığımıza bağlı Maden, Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) aracılığıyla gerçekleştirdiğimiz maden arama faaliyetlerinin bunun önemli bir örneğini oluşturduğunu söyleyebilirim. Buradaki faaliyetlerimizde, Özbek dostlarımızın en yüksek faydayı sağlaması birinci önceliğimizdir.Atılan somut adımlar kadar, iş birliği niyetlerini de önemsiyoruz. Bu bağlamda, madencilik alanında geliştireceğimiz iş birliğinin çerçevesini oluşturmak üzere Kırgızistan ile bir anlaşma imzalama hazırlığındayız. Bu mutabakat zaptının, madencilik faaliyetlerinde atacağımız adımların yol haritasını belirleyeceğine inanıyorum.Ayrıca, Kazakistan ile de enerji ve doğal kaynaklar alanında iş birliğimizin geliştirilmesine yönelik ortak çabalarımız var."

24 Şubat 2021 Çarşamba

Türkiye'nin nar ihracatı 2020'de rekor kırdı

Ege İhracatçı Birlikleri’nden yapılan açıklamaya göre, Türkiyegeçen yıl 75 ülkeye nar sattı. Nar ihracatında geçen yılbir önceki yıla göretutar bazında yüzde 29artış sağlanırken, 126 milyon 54 bin dolar dövizgeliriyle2013'te elde edilen 111 milyon 668 bin dolar aşıldı. Miktar bazında da nar ihracatı2019'a göreyüzde 23'lük artışla155 bin 714 tondan192 bin 6 tona çıktı. İHRACATTA İLK SIRADA RUSYA VAR Nar ihracatında Rusya Federasyonu 44,5 milyon dolarla geçmişyıllarda olduğu gibi 2020'de dezirvede yer aldı. Rusya'ya nar ihracatı yüzde 44gelişim gösterdi. Nar ihracatında Rusya'nın payı yüzde 35'i aştı. Almanya, 15,2 milyon dolarla ikinci sırada yer aldı. Türk yaş meyve sebze sektörünün geleneksel ihraç pazarlarından Irak'a da 2020 yılında 12,8 milyon dolarlık nar ihraç edildi. Ukrayna, İngiltere, Portekiz, Brunei, Fildişi Sahili, Cibuti, Nijerya, Togo ve Moritanya Türkiye'nin 2020 yılında nar ihraç ettiği ülkeler arasına katıldı. NAR ÜRETİCİMİZ BİLİNÇLENDİ Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, nar veriminin ve kalitesinin 2020'deçok iyi olduğunu belirtti. Türkiye tarihinin en yüksek ihracat rakamlarına ulaştıklarına işaret eden Uçak, "Nar üreticimiz son yıllarda çok bilinçlendi. Kaliteli ve sıfır kalıntılı üretim yapar hale geldi. Bu sayede nar ihracatımız her yıl artarak son 10 yılda yüzde 125'lik artışı yakaladık. Nar, bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Pandeminin yaşandığı 2020 yılında nara dünya genelinde talep artışı yaşandı. İhracat rekorunda pandeminin de itici rolü oldu. İklim değişikliği rekolteleri olumsuz etkilemediği takdirde 2021 yılında da nar ihracatında artış bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

24 Şubat 2021 Çarşamba

Elektrik dağıtımında planlı bakıma gerekli özeni göstermeyen şirkete ceza kesilecek

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, bu yılla birlikte elektrik dağıtım ve tedarikinde kalite ve müşteri memnuniyetinin zirvede olacağını belirterek, "Artık Türkiye’nin en ücra köşesinde dahi olsa elektrik dağıtım hizmetlerinde planlı bakım konusunda gerekli özeni göstermeyen, vatandaşlarımızı kesintilere mahkum eden şirketler bunun bedelini finansal olarak da ödeyecek." dedi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz,13. Elektrik Dağıtım Şirketleri Sektör Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada, 2020'nin olağandışı bir yıl olduğunu fakat bu dönemde altyapı güçlendirilirken iş yapış şekillerinin de gözden geçirildiğini söyledi. Bu süreçte yeni tarife döneminin esaslarını belirlemek amacıyla kalite ve tüketici hizmetleri yönetmeliklerini hayata geçirdiklerini dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu: "Biz bu noktada hazırladığımız mevzuatın kalitesinden eminiz. Aynı ölçüde sizlerden de bütün uygulamalarınızda yüksek kalite ve kusursuz hizmet bekliyoruz. Bu yeni dönemde bahaneye, mazerete asla yer yok. 2021 ile birlikte elektrik dağıtım ve tedarikinde kalitenin ve müşteri memnuniyetinin zirvede olacağı bir döneme geçiyoruz. Bu döneme küresel salgın koşullarında başlamak dezavantajlı görünebilir. Bu yılsizlerden önemli sıçramalar, daha yenilikçi uygulamalar ve küresel çapta örnek alınacak sonuçlar elde etmenizi bekliyoruz. 2020 yılı ekim değeriyle yaklaşık 66,7 milyar liralık yatırım tavanını kurulumuz onayladı." Yılmaz, elektrik kesintilerini Türkiye'nin gündeminden çıkarabilmek için planlı bakım faaliyetlerinin büyük önem taşıdığına dikkati çekerek, "Burada bir diğer önemli husus planlı bakım faaliyetlerinin de tarifeler marifetiyle düzenlenmesi.Artık Türkiye’nin en ücra köşesinde dahi olsa elektrik dağıtım hizmetlerinde planlı bakım konusunda gerekli özeni göstermeyen, vatandaşlarımızı kesintilere mahkum eden şirketler bunun bedelini finansal olarak da ödeyecek. Kurum olarak planlı bakım harcamaları için yıllık yaklaşık 2,2 milyar lira bütçe öngördük." dedi. Özellikle ekonomik ömrü dolan kırsal şebeke yatırımlarının bu dönemde önemli oranda yapılmasını, şebekenin teknolojik seviyesinin daha da artmasını ve akıllı şebekelere doğru ciddi adımlar atılmasını beklediklerini ifade eden Yılmaz, EPDK olarak bu bütçenin nasıl kullanıldığının takipçisi olacaklarınıbelirtti. DAĞITIM ŞİRKETLERİNE UYARI Yılmaz, geçen yıl sonu yürürlüğe giren Kalite Yönetmeliği ile kesinti sayı ve sürelerinde iyileştirme yapamayan elektrik dağıtım şirketlerine ceza vermek durumunda kalacaklarını anımsatarak, şunları kaydetti: "Tabii ki ceza vermek EPDK olarak bizim en son başvurmak istediğimiz bir yöntem. Ancak özellikle tüketici mağduriyetlerinin yaşandığı durumlarda kullanmak zorunda olduğumuz ve kullanmaktan çekinmeyeceğimiz bir yöntem. Bu konuda gereken hassasiyetin gösterileceğine eminim. Ayrıca, hafta sonu yürürlüğe giren Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğimiz ile ilgilidağıtım şirketlerimizi çok dikkatli ve titiz hareket etmeleri konusunda uyarmak istiyorum.Elektrikte tüketici haklarının yasal altyapısını belirleyen ve bu hakları garanti altına alan bu yönetmelikle, sahadaki hizmetlerin kalite odaklısürdürüleceği, herkesin kazanacağı, tüketicilerimizin de şirketlerimizin de mutlu olacağı bir yol haritası belirledik.Söz konusu yönetmeliğimizi her maddesini en ince ayrıntısına kadar düşünerek ve tüketici memnuniyetini en üst düzeye taşıma hedefiyle hazırladık.Ancak özellikle vurgulamak isterim ki EPDK olarak bütün mevzuatlarımızda olduğu gibi bu yönetmeliğin de sahadaki uygulamasının yakın takipçisi olacağız.Tüketicilerimizi üzen, mağdur eden uygulamalara gereken reaksiyonu vakit kaybetmeden vereceğimizi zaten sizler de biliyorsunuz." Akıllı şebeke ve Ar-Ge faaliyetlerinin de öncelikler arasında yer aldığını dile getiren Yılmaz, Ar-Gebütçelerini artırarak 5 yıllık dönemde yıllık ortalama 199 milyon liralık bütçe belirlediklerini ve bu alanda yeni çalışmalar beklediklerini bildirdi.

24 Şubat 2021 Çarşamba