tatil-sepeti
Dokumacıların gözü şimdi Euro’da

FAHRİ SARRAFOĞLU / HABER MERKEZİ Geçen yıl tekstil ve hammaddeleri ihracatında ilk sırada yer alan dokuma kumaş, tekstil ve hammaddeleri ihracatının yüzde 32.6’sını oluşturdu. Sektör, 2015 yılına da 2.9 milyar dolarlık toplam ihracat rakamıyla umutla girdi. Ancak Ukrayna krizi ile Rusya’ya uygulanan yaptırımlar, Yunanistan’daki gelişmeler ve buna bağlı olarak Euro’da görülen değer kaybı sektörü zorlayan başlıca etkenler oldu. Dokuma sektörü, istihdam potansiyeli, yüksek katma değeri ve uluslararası ticaretteki ağırlığıyla, lokomotif sektörlerden biri olma özelliğini sürdürüyor. Sektörün iç pazarda en önemli beklentileri arasında Çek Kanunu’nun yeniden gözden geçirilmesi, Osmanbey, Merter, Eminönü gibi merkezlerde ticareti destekleyecek önlemler alınması geliyor. Dokuma sektörünün yurt dışındaki gözü ise Euro’nun seyrinde. Çünkü ihracatın önemli bir bölümü Avrupa ülkelerine yapılıyor. ABD’YE İHRACAT ARTTI İstanbul Ticaret Odası Dokuma Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Muhammed Hasan Topbaş, yılın ilk yarısındaki uluslararası gelişmelerin dokuma sektörünü iç faktörlerden daha çok etkilediğini söyledi. Topbaş, sektördeki son durumu şöyle anlattı: “Amerika Merkez Bankası’nın (FED) faiz artırımına yönelik sinyalleri küresel piyasalardaki belirsizliğin sürmesine neden oluyor. Komşumuz Yunanistan’da seçim yapıldı, radikal sol bir parti olan Syriza zafer kazandı. Yunanistan ekonomisinin ve Euro Bölgesi’nin geleceğine ilişkin belirsizlikler arttı. Euro değer kaybetti. Bunun yanında petrol fiyatlarındaki düşüşün devam etmesi ve ABD ile AB’nin yaptırımları karşısında Rusya ekonomisinin zayıflaması, Euro/dolar paritesinin ciddi biçimde düşmesi başta hammadde olmak üzere çoğu girdileri dolar olan biz üreticilerin ihracat kapasitesini belirleyen önemli faktörler. Küresel büyüme üzerine negatif beklentiler, ülkeler arasındaki ticarette daralmalara neden oluyor. Türkiye’nin önemli ihracat pazarlarından olan AB’de Euro’nun değer kaybı,Ortadoğu’daki siyasi belirsizlikler 2015’in ilk yarısında ihracatı olumsuz etkiledi. ABD ekonomisinin büyüme ivmesindeki artışla beraber doların TL karşısında değer kazanması ABD’ye yapılan ihracatı artırdı.” BELİRSİZLİK OLMAMALI Topbaş, istikrarlı bir ekonomi için siyasi belirsizliğin ortadan kalkması gerektiğine işaret ederek, önümüzdeki dönemde küresel belirsizliğin devam edeceğini söyledi. Topbaş, belirsizliklerin kalkmasıyla sadece dokuma değil, tüm sektörlerin olumlu etkileneceğine inandığını belirtti. Türkiye’nin son 13 yıldaki başarısının temelinde istikrarın yer aldığını hatırlatan Topbaş, şöyle devam etti: “Umarız ki ülkemiz ve çevresindeki politik ve ekonomik krizler bir an önce çözülür. Euro üzerindeki belirsizlik kalkar. Ülkemizdeki ekonomi politikalarının da kararlılık ve süreklilik göstermesiyle bu içinde bulunduğumuz zor şartların üstesinden gelerek, ülkemiz ekonomisine katkı sağlamayı sürdürürüz.” İSTİHDAMIN CAN SİMİDİYİZ İTO Meclis ve Dokuma Meslek Komitesi Üyesi Rasim Mazlum, Türkiye’de tekstil ve hazır giyim sektörünün, sağladığı büyük istihdam olanakları, üretim sürecinde oluşturduğu katma değer ve uluslararası ticaretteki ağırlığıyla, ekonomik kalkınmada önemli rol oynayan bir sanayi dalı olma özelliğini koruduğunu söyledi. Mazlum, tekstil sektörünün dünyada ihracat gelirleri içindeki yüksek payı nedeniyle ülkelerin kolayca vazgeçemediği bir sektör olduğunu hatırlattı.Bu açıdan Türkiye’nin dünyada sayılı ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Mazlum, sektörü şöyle değerlendirdi: “Özellikle sektörün odaklandığı Laleli, Osmanbey, Merter, Eminönü gibi bölgelerde alınabilecek birçok önlem var. Örneğin, sektörün can damarlarından biri olarak kabul edilen Eminönü’nde tekstil sektörünün canlandırılması için özellikle yürüyüş yolları organize edilebilir. Yerel yönetimlerin de katkısıyla perakende alışverişin canlandırılması sağlanabilir. Ayrıca yeni Çek Kanunu da tekrar gözden geçirilerek, esnaf ve sanayicinin önerileri doğrultusunda revize edilmeli. Özellikle tahsilatta yaşanan sıkıntının aşılması için bunu yapmak gerekir.” PAZAR KAYBINA ÇARE Dünyadaki gelişmelerin Türkiye’yi de etkilediğini belirten Komite Üyesi Ahmet Ural, bu durumun bütün sektörlere yansıdığına dikkat çekti. Ural, “Dolar-Euro paritesi, ABD ve Avrupa arasındaki soğuk savaşın nerede duracağını kestirmemiz mümkün değildi. İhracatın düşmesi, iç piyasadaki hareketsizlik ve seçim süreci hepimizi etkiledi. Ama pazar kaybımız var. Avrupa, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki gelişmeler kadar son dönemde de Rusya’nın sıkıntıları birebir bizim sektörü ilgilendiriyor. İstikrar etrafımızdaki ülkelerin ilişkilerine bağlı. Bozulan istikrar 3-5 yılda toparlanır diye düşünüyorum” dedi.

04 Ağustos 2015 Salı