tatil-sepeti
Enerji ithalatı faturası ocakta yüzde 35 azaldı

Türkiye İstatistik Kurumu ileTicaretBakanlığı tarafından oluşturulan geçici dış ticaret istatistiklerine göre, ocakta Türkiye'nin toplamithalatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,9 azalarak 18milyar 79milyon 376 bindolar oldu. Bunun 2 milyar 636 milyon 566 bin dolarlık kısmını,enerjiithalatıolarak özetlenen "mineral yakıtlar, mineral yağlar ve bunların damıtılmasından elde edilen ürünler, bitümenli maddeler, mineral mumlar" oluşturdu. Geçen yılın ocak ayında bu rakam 4 milyar 109 milyon 90bin dolar olarak kayıtlara geçmişti. Böylece, söz konusu dönemde ülkeninenerjiithalatıfaturası yüzde 35,8 azaldı. Enerjiithalatının düşmesinde yerli ve yenilenebilirenerjiüretimindeki artışetkili oldu. Öte yandan, ocakta geçen yılın aynı ayına göre ham petrol ithalatıyüzde 31,63 azalarak 1 milyon 834 bin 681tona geriledi.

26 Şubat 2021 Cuma

Geçen yıl aralıkta en fazla üretim ve teslimat linyitte gerçekleşti

Türkiye İstatistik Kurumu, aralık ayına ilişkinkatıyakıtistatistiklerini açıkladı. Buna göre, 2020 aralıkta katıyakıtların toplam satılabilir üretim miktarları, linyitte 5 milyon 620 bin 565 ton, taş kömürü kokunda 383bin 268 ton ve taş kömüründe 106 bin 126 ton oldu. Teslimat miktarları ise linyitte 6milyon 65 bin 497 ton, taş kömüründe 3 milyon 949 bin 841 ton ve taş kömürü kokunda 457 bin 463 ton olarak hesaplandı. Katıyakıtların teslimat yerlerine göre dağılımı incelendiğinde, aralıkta taş kömürü teslimatının yüzde 53,4'ütermik santrallere, yüzde 12,2'si kok tesislerine, yüzde 14,6'sıdemir-çelik haricindeki sanayiye yapılırken, linyit teslimatının yüzde 78,5'itermik santrallere ve yüzde 12,7'sidemir-çelik haricindeki sanayiye gerçekleştirildi. Taş kömürü kokunda ise en fazla teslimat yüzde 96,3 ile demir-çelik sanayisine yapıldı. Üretilenkatıyakıtların teslimatları karşılama oranı ocak-aralık döneminde yüzde 102,5 ile en yüksek linyitte gerçekleşti. Bu oran taş kömürü kokunda yüzde 86,3, taş kömüründe yüzde 2,7 olarak belirlendi.

26 Şubat 2021 Cuma

Bankacılıkta uzaktan müşteri olma dönemi mayısta başlıyor

Bilişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeler bankaların müşteri kazanma ve hizmet sunma şeklini de etkiledi. Pek çok ülkede uygulanan uzaktan kimlik tespiti ile dijital müşteri kazanımı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle uygulanan sosyal mesafe ve dışarı çıkma kısıtlaması şartlarında daha da önem kazandı. BDDK, söz konusu ihtiyaçları değerlendirerek hazırladığı bankalarca kullanılacak uzaktan kimlik tespiti yöntemlerine ve elektronik ortamda sözleşme ilişkisinin kurulmasına ilişkin düzenleme taslağına nihai halini verdi. Gerçek kişilerin uzaktan kimlik tespiti, banka çalışanı ile kişinin; fiziksel olarak aynı ortamda bulunmasına gerek olmadan, çevrim içi olarak görüntülü görüşmesi ve birbiriyle iletişim kurması ile gerçekleşecek. Yapılan görüntülü görüşmede olası riskler dikkate alınarak yeterli güvenlik ve gizlilik seviyesi oluşturulması zorunlu olacak. Görüntülü görüşme şifrelenmiş güvenli iletişim ile gerçekleştirilecek. Yapılacak görüntülü görüşmede engelli kişiler için gerekli eğitimleri almış en az bir müşteri temsilcisinin bulunması zorunlu olacak. Uygulamanın hayata geçmesiyle bankacılık hizmetlerine daha hızlı ve rahat erişim sağlanacak. Müşteri olma süreci en fazla 10 dakikalık bir sürede tamamlanabilecek. Bankalar açısından kağıt ve doküman kullanımının azaltılıp hizmet maliyetinin düşürülmesi sağlanacak. UZAKTAN MÜŞTERİ KABULÜ BANKACILIK SEKTÖRÜNDE MİHENK TAŞI OLACAK Türkiye'de tamamen dijital olarak uzaktan kimlik tespiti yapılabilmesinin önü 26 Haziran 2020 tarihinde 5411 sayılı Bankacılık Kanununda yapılan değişiklikleaçıldı. Söz konusu değişiklik kapsamında, bankalar ve müşterileri arasındaki ilişkilerin, uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle mesafeli olarak gerçekleştirilebilmesi ve müşteri kimliğinin doğrulanmasına imkan veren yöntemler yoluyla kurulacak sözleşmeler ile düzenlenebilmesinin önü açıldı. Öte yandan, 24 Şubat 2021 tarihli ve 31405 sayılı Resmi Gazete’de yer alan Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’te gerçek kişilerde uzaktan kimlik tespiti yapılabilmesine ilişkin hükümler yer aldı. Söz konusu yönetmelik hükümleri 1 Mayıs 2021'deyürürlüğe girecek. Bankacılık kaynaklarına göre, BDDK'nın yürüttüğü düzenlemede sona gelindi.BDDK’nın hazırladığı düzenleme çalışmasının da Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından mayıs ayından itibaren uzaktan müşteri olma dönemi başlayacak. Düzenlemenin mayıs ayında hayata geçmesi ile ıslak imza gerekmeden dijital ortamda banka hesabı açılabilecek. Müşterinin uzaktan kimlik tespiti yapılarak banka şubesine gitmesine gerek kalmadan müşteri kaydı oluşturulabilecek. İlave olarak mevcut müşterilerin bankacılık işlemleri için yazılı şeklin yerine geçebilecek nitelikte sözleşme ilişkisi dijital ortamda kurulabilecek. Uzaktanmüşterikabulünün bankaların yarınlara hazırlanmasında mihenk taşı olacağını söyleyen sektör temsilcileri, bankaların hizmet maliyetinin düşeceğini ve müşteri deneyiminin zenginleşeceğini dile getirdi.

26 Şubat 2021 Cuma

Türkiye, katılım finans merkezi olmak için birçok şartı karşılıyor

Vakıf Katılım'ınkuruluşunun 5. yılı kapsamında çevrim içi basın toplantısı düzenlendi. Vakıf Katılım Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk Oran ve Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş'ın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda, Vakıf Katılım'ın kuruluşundan bu yana sektör gelişimi veülke ekonomisi için oluşturduğu değer ve gelecek hedefleri paylaşıldı.Toplantıda, katılım finans sektörünün en güçlü ödenmiş sermayeli kuruluşu olan ve sektördeki 5. yılını kutlayanVakıf Katılım'ın, yıl sonuna kadar yaklaşık yüzde 50 büyümeyi hedeflediği kaydedildi. Öztürk Oran, toplantıda yaptığı konuşmada, yalnızca Müslüman toplumlara değil tüm insanlığa hitap eden katılım finans modelinin küresel ekonomik krizlerin önüne geçecek tek sistem olduğunu belirtti. Daha dengeli bir ekonomik yapıda, daha adil bir gelir dağılımı sağlamaya yönelik faaliyetlerle ülke ekonomisine destek olan sektörün, savunduğu ve sahip olduğu değerlerin ne kadar önemli olduğunun salgın döneminde bir kez daha anlaşıldığını vurgulayan Oran, "Katılım finans modeli hem riski hem de rızkı paylaşır. Sadece bireysel değil, toplumsal büyümenin ve gelişmenin gerekli olduğunu da savunur."dedi. Oran, ecdat yadigarı vakıf kültürünü geleceğe taşıyan bir yaklaşımla geçen bu süre zarfında, sektöre dinamizm kazandırmak ve katılım finans sektörünün hak ettiği seviyelere gelmesi amacıyla önemli adımlar attıklarını dile getirdi. KATILIM FİNANSINBANKACILIK SEKTÖRÜ İÇERİSİNDEKİ PAYIYÜZDE 7,2 Öztürk Oran, İslam Kalkınma Bankası’nın Özel Sektörü Geliştirme Kurumu (ICD) raporuna göre, Türkiye'deki katılım finans sektörünün 63 milyar dolarlık varlıklarıyla dünyada 9. sırada bulunduğunu belirtti. Katılım finans sektörünün merkezi olma yönünde ciddi atılımları bulunan Türkiye'nin, bu konuda önemli avantajlara sahip olduğuna dikkati çeken Oran, şunları kaydetti: "Ülkemizin,bulunduğu coğrafyanın yeni dünyanın merkezinde yer alması, Doğu'da üretilen enerjinin Batı'ya aktarımında ana transfer güzergahında bulunuyor olması ve katılım finans sistemine yönelik attığı önemli adımlarla rol model olması, İslami Finans'ın merkezi olmamız açısından bizi ön plana çıkarıyor.Bu noktada belirtmem gerekir ki, siyasi otorite, ülkemizde katılım finans sisteminin büyümesi için pek çok adım attı. Kamunun katılım finans sektörüne aktif oyuncu olarak girmesi de bu yaklaşımın en önemli göstergelerinden bir tanesi.2020 sonu itibarıyla 2019 yıl sonuna göre kullandırılan fonlarda yüzde 60,7’lik büyüme gösteren ve piyasalara 240,1milyar TL destek veren sektörümüz, aktif büyüklükte de aynı dönemde yüzde 53,7 yükseliş sergileyerek 437,9milyar TL'ye ulaştı. Bu da bankacılık sektöründen alınan payı yüzde 7,2 seviyelerine taşıdı. Şu an sektörümüz yaklaşık 17 bin kişiye istihdam sağlıyor." TÜRKİYE'NİN, DÜNYANIN KATILIM FİNANS MERKEZİ HALİNE GELMESİNDE HİÇBİR ENGEL YOK Dünyada paydaş ekonomi eksenli yeni arayışların, insan odaklı, sürdürülebilir büyüme anlayışının giderek daha çok benimsendiğinin ve bu yaklaşımın katılım finans modeli için bir avantaja dönüştürülmesi gerektiğinin altını çizen Oran, "Yeşil, sürdürülebilir ve hibrit sukuk gibi yenilikçi ve çeşitli ihraçların karşılanmasına yönelik atılacak daha büyük adımlarla yeni fırsatlar yakalayabiliriz. Ülke olarak müthiş bir potansiyele sahibiz. Asya ile Avrupa küresel finans piyasalarının tam ortasında yer alıyoruz. Sahip olduğumuz kültürel miras, jeopolitik konum, ekonomik büyüklük ve hinterlant ile halihazırda katılım finans merkezi olmak için birçok şartı karşılıyoruz." şeklinde konuştu. Oran, "Türkiye Katılım Bankacılığı Strateji Belgesi'nde yer alan Sektörel Strateji ve Koordinasyon, Ürün Çeşitliliği ve Gelişimi, Danışma Kurulları, Eğitim, İK ve Sertifikasyon, Kurumsal İletişim ile Algı ve İtibar konularında çalışmalarımıza büyük bir hızla devam etmemiz gerekiyor. Bu ana başlıklar üzerinden yürüteceğimiz çalışmalarla katılım finans modelinin sağlıklı ve sürdürülebilir şekilde gelişimini sağlayabilir, bu konuda dünyanın merkezi haline gelebiliriz."değerlendirmesinde bulundu. AKTİF BÜYÜKLÜĞÜMÜZYÜZDE 75,2 ARTTI Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş da,"Sektörün genç bir üyesi olmamıza rağmen vakıf kültürünün yüzlerce yıllık birikiminin yanı sıra büyük ve güçlü Türkiye vizyonundan aldığımız kuvvetle, çok kısa sürede önemli başarılara imza attık ve bugün katılım finans sektörünün en güçlü ödenmiş sermayesine sahip kuruluşu olduk." dedi. Vakıf Katılım'ın toplam ödenmiş sermayesinin 5 milyar 720 milyonTL'ye yükseltildiğini hatırlatanGöktaş, toplam iş hacimlerinde önemli bir büyüme sağlayan bu sermaye artışının, kendilerine daha kapsayıcı faaliyetler sunma fırsatı verdiği için mutlu olduklarını belirtti. Göktaş, Vakıf Katılım'ın 2020 finansal sonuçlarına ve gelecek hedeflerine değindiği konuşmasında şu bilgileri paylaştı: "Çalışmalarımızı salgın sürecinde de büyük bir gayretle sürdürdük. Ekonomik faaliyetlerin ve ülke üretiminin aksamaması adına tüm birimlerimizle gerekli önlemlerimizi aldık. Ülkemizin finansal istikrarı için ekonomi yönetiminin uygulamaya aldığı Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi'nde aktif rol aldık. Sunduğumuz finansman paketleriyle her kesimin ihtiyacına karşılık verdik. Kredi Garanti Fonu (KGF) destekli kredilerle hem KOBİ'lerimizin hem de bireysel müşterilerimizin yanında olduk. Gerçekleştirdiğimiz sukuk ihraçlarıyla bir günde gerçekleştirilen en yüksek tutarlı yurt içi TL kira sertifikası ihracına imza attık ve katılım finans sermaye piyasalarının gelişmesine katkı sunduk. Yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde 2020 yılında aktif büyüklüğümüz bir önceki yıla göre yüzde 75,2 artışla 53,2 milyar TL'ye, toplanan fonlarımız ise yüzde 72,4 artışla 39,6 milyar TL'ye ulaştı. Gerek güçlü fonlama kaynaklarımız gerekse öz kaynaklarımızla reel sektöre desteğimizi bir önceki yıla göre yüzde 58,8 artırarak nakdi ve gayri nakdi toplamda 43,1 milyar TL fon kullandırdık. Müşterilerimize daha yakın olma stratejimiz kapsamında gerçekleştirdiğimiz şube açılışlarıyla 43 ilde toplamda 117 şube sayısına ulaştık ve çalışan sayımızı da yaklaşık 1.700’e çıkardık." YAKLAŞIK 160 TON ALTIN, 415 TON GÜMÜŞ İŞLEM HACMİNE SAHİBİZ Türkiye'nin Milli Altın Kurumu olma projeksiyonları doğrultusunda attıkları adımlar neticesinde 2020 yılında Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Taşlar Piyasasındaki (KMTP) toplam alış-satış hacimlerinin yaklaşık olarak altında 160 ton, gümüşte ise 415 ton olarak gerçekleştiğini ifade eden Göktaş, dijital dönüşüm yolculuklarına hızla devam ettiklerini, şu anda müşterilerinin yüzde 61'inin dijital bankacılık kullanıcısı olduğunu ve 2020 yılı son çeyrekte de temel bankacılık işlemlerinin yüzde 87'sinin dijital kanallardan gerçekleştirildiğini söyledi. Geçen yıl KOBİ'lere yönelik yürüttükleri çalışmalara değinen Göktaş, "2020 yıl sonu itibarıyla KOBİ'lerimize toplam 15,8 milyar TL nakdi ve gayri nakdi finansman kullandırdık. Ayrıca Haziran 2017'denbu yana toplamda 123 tertip halinde yaklaşık 27,4 milyar TL’lik kira sertifikası ihracını başarıyla tamamladık. Kurumumuz gerçekleşen sermaye artışıyla birlikte bundan böyle esnafın, sanayicinin ve bireysel müşterilerin ihtiyaçlarına daha fazla katkı sağlayacak." ifadelerini kullandı. Karlı ve sürdürülebilir büyüme hedefiyle yeni fırsatları titizlikle değerlendirmeye devam edeceklerini anlatan Göktaş, "Salgınlamücadele ve ekonomide reformlarla geçecek olan bu yıl da her zaman olduğu gibi çalışmaya ve üretmeye odaklanacağız. Hedefimiz sene sonunda hemen her kalemde yüzde 40-50 bandında bir büyüme yakalamak, ortaya koyduğumuz başarılara yenilerini eklemek. Ülkemiz için şimdiye kadar olduğu gibi önümüzdeki dönemde de elimizi taşın altına koymaktan asla imtina etmeyeceğiz." diyerek sözlerini tamamladı.

26 Şubat 2021 Cuma

Anzer balı coğrafi işaret tescil belgesi aldı

Rize Valiliği’nden yapılan açıklamaya göre,İkizdere ilçesine bağlı Anzer Yaylası'nda üretilen ve Osmanlı dönemine ait kayıtlarda da yer alan Anzer balı, İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün girişimleri neticesindeTürk Patent ve Marka Kurumunca tescillenerek coğrafi işaret belgesi aldı. Açıklamada görüşlerine yer verilen Vali Kemal Çeber, coğrafi işaretli ürünlerin tarımsal üretimde markalaşma, tanıtım ve reklam ürünlerin değerinin yükseltilmesi gibi konularda pek çok avantaj sağladığını belirtti. Anzerbalının coğrafi işaret tescili alan diğer ürünlerin yanında yer almasını çok önemsediklerini dile getiren Çeber, "Coğrafi işaret tescili sayesinde hem üreticilerimiz kazanacak hem de tüketicilerimiz doğru ürünle buluşacaktır. Bu yüzden ilimizde yürütülmekte olan coğrafi işarettescil alma çalışmalarını çok önemsiyorum." ifadelerini kullandı. Çeber, Rize'ninkendine özgü pek çok özelliği içerisinde barındıran özel bir il olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Bunun sonucunda oluşan doğal çeşitlilik ile birlikte ürün çeşitliliği de oluşmaktadır.İlimiz genelinde 6 coğrafi işaretli ürün bulunmaktaydı. Halihazırda 7 ürünümüz daha Türk Patent ve Marka Kurumuna başvuru yapmış ve inceleme aşamasındadır. Bu ürünlerimizin de tescil edilmesiyle beraber ilimizde üretilen yöremizi tanıtan ürünlerimiz daha da değer kazanacaktır. İlimizde coğrafi işaretli ürün sayısını artırmaya yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Bu çalışmalar sayesinde ilimizin tanıtımına katkı sağlayarak ürünlerimizin değerini daha fazla yükselmeyi hedefliyoruz."

26 Şubat 2021 Cuma