tatil-sepeti
Rusya, Türkiye'den domates ithalat kotasını artırmaya hazırlanıyor

Rusya Tarım Bakanlığı tarafından hazırlanan taslağa göre, Türkiye'den ithal edilen domates kotasının yıllık 250 bin tondan 300 bin tona çıkarılması teklif edildi. Rusya, Türkiye'den domates ithalat kotasını Ocak 2021 itibarıyla 250 bin tona yükseltmişti.

08 Nisan 2021 Perşembe

Türkiye yenilenebilir enerji kapasitesinde dünyada 12. sıraya yükseldi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) tarafından düzenlenen "İklim Değişikliği ile Mücadele ve Enerji Sektörünün Dönüşümü" başlıklı çevrim içi toplantıda, Türkiye'nin enerji sektöründe son 20 yılda arz güvenliği, rekabetçilik ve sürdürülebilirlik konusunda büyük başarı elde ettiğini söyledi. Elektrik kurulu gücünün 100 bin megavata yaklaştığını anımsatan Bayraktar, sektörün yeni bir döneme evrildiğini ve bu dönemde farklı zorlukların ortaya çıkabileceğini ifade etti. Bayraktar, Türkiye'nin bu dönemde de yeni bir başarı hikayesi yazması gerektiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Sektörün yapısına ve dinamizmine baktığımızda bu dönemde yeşil ekonomiye geçişi de başaracağız. Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadele ve arz güvenliğini birlikte götürebilmek için yoğun bir çaba içinde. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansının yeni raporuna göre, Türkiye yenilenebilir enerji kurulu gücüyle geçen yıl İngiltere'yi geçerek dünyada 12'nci, Avrupa'da 5'inci sıraya yükseldi. Bunlar büyük bir mücadele ve milyarlarca dolarlık yatırımla oluyor. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamında sadece geçen yıl 6 milyar dolar, yenilenebilir enerjiyi desteklemek için sağladık. YEKDEM'in son 10 yılında sağlanan destek 27 milyar dolar. Bu desteği yatırımcılara karbon emisyonlarını azaltmalarını için sağladık." Bayraktar, Türkiye'nin, Paris Anlaşması'nda adil bir şekilde konumlandırılmadığını ve bu hatanın düzeltilmesi gerektiğini dile getirdi. DOĞAL GAZ PİYASASINDA DÖNÜŞÜM YILI Bayraktar, enerji sektöründeki dönüşüm sürecinde Karadeniz'deki doğal gaz keşfinin önemli bir yer tutacağını belirterek, "Sakarya Gaz Sahası'nda keşfettiğimiz 405 milyar metreküplük doğal gaz ilk olarak 2023'te kullanılmaya başlandıktan sonra Türkiye 2025-2026'da yıllık 15-16 milyar metreküplük kendi doğal gazını kullanabilecek. Burası daha yüksek bir potansiyeli de içinde barındıran bir bölge" diye konuştu. Türkiye'nin yenilenebilir enerjide daha büyük hedefler gerçekleştirebilmesi için daha esnek şartlarda çalışabilen gaz santrallerine ihtiyacı olduğunu aktaran Bayraktar, "Bugün Türkiye'deki gaz santralleri ciddi bir sıkıntı içindeler. Daha ucuz gaz verebilirsek, bu santraller daha fazla çalışabilecek ve biz daha fazla yenilenebilir kaynağı sisteme sokabileceğiz. Dolayısıyla Türkiye'nin bir gaz devrimiyle hedeflerine ulaşması söz konusu olabilir." değerlendirmesinde bulundu. Bayraktar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Ekonomi Reform Paketi'ndeki doğal gaz piyasasına yönelik hedeflere de değinerek, doğal gaz sektörünün dönüşümüyle ilgili ciddi bir çalışma içinde olduklarını ve 2021'in bu anlamda bir dönüşüm yılı olmasını umduğunu belirtti. Bu yıl Türkiye'nin uzun vadeli doğal gaz kontratlarının önemli kısmının süresinin dolduğunu anımsatan Bayraktar, "Kontratlar, bu dönüşümün önündeki en önemli engellerden biri. Dolayısıyla, elektrikte yaptığımız gibi doğal gazda da bu yıl bu dönüşümü yapabilirsek, önemli bir aşamayı geçeceğimizi düşünüyorum." ifadelerini kullandı. "ÇÖZÜMLER YEŞİL DÖNÜŞÜMLE İLERLEMELİ" TÜSİAD Başkan Yardımcısı ve Enerji ve Çevre Yuvarlak Masa Başkanı Murat Özyeğin, ekonomide enerji yoğunluğunun azaltılmasında ve karbon emisyonunun asgari seviyeye indirilmesinde etkili araç olarak Türkiye'ye has Emisyon Ticaret Sistemi’nin hayata geçirilmesini önemli bulduklarını dile getirdi. Özyeğin, böyle bir sistemin özel sektörün yeşil dönüşüm sürecini hızlandıracağını ifade ederek, "Türkiye olarak Akdeniz havzasında yer alıyoruz, bu havza iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölgelerden biri. Bu anlamda çevresel, toplumsal ve ekonomik sorunlar için çözümlerin, yeşil ekonomik dönüşümle ilerlemesi önemli." dedi. TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Yatırım Ortamı Yuvarlak Masa Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu da sürdürülebilir kalkınma konusunun iş dünyasının dikkate alması gerektiği bir inisiyatif haline dönüştüğünü söyledi. Ebiçlioğlu, karbon nötr ekonomiye katkı sağlamak için enerji verimliliği yüksek ürünler üretmek noktasında Türk iş dünyasının önemli adımlar attığını kaydetti.

08 Nisan 2021 Perşembe

Bitkisel üretim destekleme bütçesinin 6.27 milyar lirası nisanda çiftçiye ödendi

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli,yazılı açıklamasında,bitkisel üretim destek ödemelerine ilişkin bilgi verdi. Çiftçilerin nakdi desteğe en fazla ihtiyaç duyduğu ilkbahar döneminde, bitkisel üretim destekleme ödemelerini aksatmadan hesaplara yatırdıklarını belirten Pakdemirli, "Bu bağlamda, bitkisel üretim destekleme bütçesinin yüzde 51'ine tekabül eden 6,27 milyar lirayı nisan ayı itibarıyla çiftçilerimize ödedik. Destekleme bütçesinin kalan 6 milyar liralık kısmını ise ödeme takvimine göre çiftçilerimizin hesaplarına yatırmaya devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu. Bu dönemde artan gübre fiyatlarından çiftçilerin olumsuz etkilenmemesi ve tarımsal üretimin kesintisiz devam etmesi için mevcut gübre desteklerini yüzde 100 artırdıklarını vurgulayan Pakdemirli, şunları kaydetti: "Ayrıca fark ödemesi desteği kapsamında kütlü pamuk primini yüzde 37,5, yağlık ayçiçeği primini yüzde 25 artırdık. Destekleme birim fiyatlarında ise en yüksek artışı sertifikalı tohum kullanım desteğine yaptık."

08 Nisan 2021 Perşembe

2025’e kadar ‘akıllı şehir’ altyapısına 326 milyar dolar yatırım yapılacak

Pandemide, akıllı şehir yatırımları dünyada yeniden masaya yatırıldı. Uzmanlar, dünya genelinde 2025’e kadar akıllı şehir altyapısına 326 milyar doların üzerinde yatırım yapılacağını öngörüyor. 2025’e kadar dünya çapındaki IoT cihazların sayısının da 75 milyar cihazı geçeceği tahmin ediliyor. Şehirlilerin günlük yaşamlarının ve ekonomik hayatın sürdürülebilirliği için lojistik, eğitim, sağlık, güvenlik alanlarındaki yatırımların pandemi nedeniyle hız kazandığını kaydeden Canovate Group CMO’su Erdem Günay, şunları söyledi: “Son dönemlerde, toplu taşıma alanlarının girişlerine yerleştirilen termal ateş ölçerler, dijital iletişim platformlarının yaygınlaştırılması, sanal sağlık danışmanlıkları, toplu yaşam alanlarına ve yaya geçitlerine giren kişi sayısının kontrol altına alınması için yerleştirilen kontrol sensörleri gibi uygulamalar pandemi ile yoğunluğu artan akıllı şehir uygulamalarıdır. Dünyada günde 1,3 milyon kişi şehirlere göç ediyor ve 2025 yılına kadar dünya nüfusunun %65’inin şehirlerde yaşayacağı öngörülüyor. Kentlerde yaşayan nüfus sayılarının hızla arttığı günümüzde ve özellikle pandemi sırasında, trafik, kirlilik, enerji tüketimi, atık artışı gibi ciddi kentsel sorunlar, şehir yönetimleri için ‘akıllı şehir’ yatırımlarını kaçınılmaz hale getirdi. Özetle, akıllı şehir teknolojilerini destekleyen, nesnelerin interneti (IoT) cihazları, 5G teknolojisi, fiber optik altyapılar ve mikro veri merkezleri çok yakınımızdadır ve her geçen gün hayatımıza daha da derinlemesine nüfuz edecektir. Nesnelerin interneti (IoT) için 5G teknolojisi ne kadar önem taşıyorsa, 5G teknolojisinin yaygınlaşabilmesi için de fiber optik altyapı ve mikro veri merkezleri o kadar önem taşıyor. Uzmanlar, dünya genelinde 2025 yılına kadar akıllı şehir altyapısına 326 milyar dolara yakın yatırım yapılacağını öngörüyor. 2025 yılına kadar dünya çapındaki IoT cihazların sayısının da 75 milyar cihazı geçeceği belirtiliyor.” FİBER OPTİK ALTYAPI VE MİKRO VERİ MERKEZLERİ Teknolojinin ve dijital dönüşümün hayatımızın her noktasını etkilerken, akıllı şehir projelerini de bu büyük dönüşümün bir parçası haline getirdiğini anlatan Canovate Group CMO’su Erdem Günay, konuşmasına şöyle devam etti: “Teknolojinin bu kadar hızla geliştiği dünyamız, tamamen dijital hale dönüşüyor ve internetin gücü tüm bu teknolojilerin efektif bir şekilde faaliyet göstermelerinin ana kaynağı haline geliyor. Böyle bir dünyada, akıllı şehirler ve akıllı binalar için fiber optik alt yapılar çok yakında olmazsa olmaz hale gelecektir. Günlük hayatımızda nesnelerin internete bağlanıp veri gönderip alabilmesi tamamen internet hızına, bant genişliğine ve hızlı veri iletişimine bağlıdır. Bir diğer konu, akıllı şehirler yapılandırılırken, IoT cihazlardan gelen ham veriler öyle büyüktür ki, bu verileri olduğu hali ile bir ağ üzerinden iletmek, ağ kaynaklarına büyük yük getirerek maliyetleri çok artıracaktır. Bu nedenle, akıllı şehir planlamalarında ‘sınır bilişim/uçta hesaplama’ hayatlarımıza girecektir. Sınır bilişim, ham verilerin veri kaynağına yakın bir mikro veri merkezinde işlenerek, sadece gerekli ve anlamlandırılmış bilgilerin, ana veri merkezine veya buluta aktarılması demektir. Örneğin, bir termal radardan gelen her veriyi değil, sadece sıcaklık derecesinin belli bir seviyeyi geçtiği verileri, ana merkeze iletecektir. Bu anlamda doğru bir yapılanma, aktarılan veri büyüklüğünü ve aktarımdaki gecikmeleri %95’e kadar azaltacaktır. Yapay zeka sayesinde gelinen bu noktada akıllı şehirlerdeki, IoT sistemlerin daha verimli çalışabilmesi için az yer kaplayan ve modüler mikro veri merkezleri çok kritik öneme sahiptir.”

08 Nisan 2021 Perşembe

Takım tezgahları ithalatı geçen yıl yüzde 20,4 arttı

Takım Tezgahları Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TİAD) Başkanı Fatih Varlık, yaptığı yazılı açıklamayla takım tezgahları sektörünün mevcut durumuna ve gelecek planlarına ilişkin bilgiler verdi. Sanayide ana imalat aracı olarak kullanılan ve "makineleri yapan makineler" olarak tanımlanan takım tezgahları sektörünün 2020 yılında yatırımcılara ek maliyet yaratan İlave Gümrük Vergisi’ne ve zorlu salgın koşullarına rağmen yurt içi satışta yüzde 23,3’lük artış yaşadığını aktaran Varlık, satışların 1,24 milyar dolar seviyesine yükseldiğini kaydetti. Varlık, sektörde 2020’de değer bazında üretimin, önceki yıla göre yüzde 4,2 düşerek 716 milyon dolara, ihracatın ise yüzde 17,4 düşerek 466,6 milyon dolara gerilediğini belirtti. AB ÜLKELERİ VE ABD’DEKİ ÜRETİMİN DÜŞMESİ İHRACATI ETKİLEDİ Varlık, Türkiye takım tezgahları sektörü ihracatının ana pazarlarından olan AB ülkeleri ve ABD’deki üretim kapasitesinin ciddi oranda düşmesinin, ihracat rakamlarını doğrudan etkilediğini ifade ederek, takım tezgahı üretiminde elzem olan ve ithal edilen birçok kritik girdinin tedarik edilmesinde zorlukların devam ettiğini kaydetti. Varlık, "Takım tezgahları ithalatı, pandeminin yarattığı krize rağmen ülke ekonomisini ayakta tutan ve yatırımlarına durmadan devam eden imalat sanayisinin etkisiyle önceki yıla göre yüzde 20,4 artış göstererek 986,4 milyon dolar olarak gerçekleşti." bilgisini verdi. Salgının küresel tedarik zincirinde aksamalara neden olduğunu, bundan dolayı üretim kapasitesi ve ihracatta düşüşlerin yaşandığını ifade eden Varlık, şunları kaydetti: "Yaşanan süreç bir kere daha üretim altyapısında 'kendine yeter' olmanın önemini gösterdi. Öte yandan ihracat yaptığımız halihazırdaki ülkelerde yüzdesel anlamda düşüşler yaşansa da önemli pazarlarımız olarak hala Rusya, Almanya, ABD, Polonya, Fransa ve Kanada öne çıkıyor. Ayrıca ihracatta yaşanan daralmanın etkisiyle sektör yeni pazarlar arayışına da yöneldi ve bir nevi krizi yeni pazarlar yaratmada fırsata çevirdi. Bu kapsamda Türkiye’nin takım tezgahları ihracatında Irak, Portekiz, Fas, Avustralya ve Pakistan yeni ve gelişen pazarlar olarak öne çıktı." "2021 YILINDA GEÇTİĞİMİZ YILA GÖRE YÜZDE 10’LUK BÜYÜME ÖNGÖRÜYORUZ" Varlık, takım tezgahları sektörünün dünyadaki mevcut koşullara rağmen 2020 yılında Türkiye ana imalat sanayisinin ihracatına 19 milyar dolarlık bir dolaylı katkısı olduğunu kaydetti. Geçen yıl iç piyasada ve yurt dışında tercih edilen ürünlere ilişkin bilgiler veren Varlık, şöyle devam etti: "Otomotiv, havacılık, medikal ve kalıpçılık sektörlerinde üretimin devam etmesi, yeni teknoloji ihtiyacı ve yatırımlarını beraberinde getirdi. Yatırım amacıyla gerçekleştirilen ithalatın yüzde 49’unu CNC işleme merkezleri ve CNC torna tezgahları oluşturdu. Ayrıca pandeminin yarattığı olumsuz koşullarda insan faktörünün önemi fazlasıyla tartışılınca robot ve otomasyon yatırımları ile eklemeli imalat makinelerinin yatırımı gözle görülür biçimde arttı. İhracatımızda ise giyotin, panç, abkant ve diğer presler dikkat çekti. Toplam takım tezgahı ihracatımızın yüzde 63’ünü presler oluşturdu. Otomotiv, medikal, savunma ve havacılık, kalıp ve makine teçhizat sektörlerindeki üretim ihtiyaçları neticesinde 2021 yılının tamamında geçtiğimiz yıla göre yüzde 10’luk büyüme öngörüyoruz."

08 Nisan 2021 Perşembe