tatil-sepeti
Sanayide çarkların ikinci yarıda daha hızlı dönmesi bekleniyor

Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Genel Başkanı Yaşar Doğan, yılın ikinci çeyreğinde de takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretiminde artış beklediklerini ifade ederek, "Ayrıca, yatırımlarda oluşacak artış, yılın ikinci yarısında da sanayi üretimi artışını destekleyecektir. Kovid-19 kısıtlamalarının yavaş yavaş kalkması ve aşılanmanın oldukça hızlanarak yaygınlaşması da sanayi üretimindeki artış trendinin güçlenerek süreceğine işaret etmektedir." dedi. Doğan, Türkiye'nin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kaynaklı ekonomik zararın minimum seviyede tutulabilmesi ve salgın sonrası dönemde toparlanmaya destek olmak üzere bir dizi önlemi hayata geçirdiğini söyledi. Hayata geçirilen önlemlerin katkısı ve iş dünyasının faaliyetleriyle özellikle bir önceki yılın son dönemindeki takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretiminin artış hızını devam ettirdiğini belirten Doğan, "Yine son aylarda sanayi üretim endeksi içerisinde imalat sanayi üretiminin artış oranının sanayinin diğer alt sektörlerine oranla daha yüksek olması ayrıca önem arz etmektedir. Ayrıca, bu süreçte dünya tedarik zinciri eğilimlerinde meydana gelmekte olan paradigma değişiklikleri ile birlikte ülkemiz açısından açılması muhtemel fırsat penceresinin de ülkemiz ekonomisine olumlu yansımalarını beklemekteyiz." diye konuştu. Hem yılın ikinci yarısı hem de yılın ikinci çeyreğinin ümit verici olduğunu ifade eden Doğan, "Dolayısıyla yılın ikinci çeyreğinde de takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretiminde bir artış beklemekteyiz. Ayrıca, yatırımlarda oluşacak artış, yılın ikinci yarısında da sanayi üretimi artışını destekleyecektir. Kovid-19 kısıtlamalarının yavaş yavaş kalkması ve aşılanmanın oldukça hızlanarak yaygınlaşması da sanayi üretimindeki artış trendinin güçlenerek süreceğine işaret etmektedir." dedi. Kovid-19 dolayısıyla yaşanan kapanmanın sanayi sektöründeki istihdam artışını baskıladığını, bu duruma rağmen sektördeki istihdamda bir artış trendi gözlendiğini aktaran Doğan, kademeli açılma ile birlikte bu durumun hizmet sektörünün bir alt sektörü olan konaklama ve yiyecek sektörüne de yansıyacağını söyledi. Doğan, "İmalat sanayi üretimi artış oranının sanayinin diğer alt sektörlerine oranla daha yüksek olması nedeniyle sektörün istihdam açısından potansiyel arz ettiği düşünülmektedir." dedi. "HÜKÜMETİN SANAYİ SEKTÖRÜNDE UYGULADIĞI TEŞVİKLER YERİNDE" Yaşar Doğan, hükümetin sanayi sektöründe uyguladığı teşviklerin yerinde olduğunu, teşviklerin makro düzeyde kalmayıp küçük ve orta ölçekli işletmeleri daha da kapsayıcı hale getirilmesi gerektiğini söyledi. Doğan, "Teşvik sisteminde büyük ölçekli yatırımlar son zamanlarda ağırlık kazanırken bu yatırımları destekleyici konumda olan ve çoğu zaman da bağlı ve destekleyici sektörlerde iş yapan küçük ve orta ölçekli işletmeler ihmal edilmemelidir." dedi. Kovid-19 ile daralan pazarlarda küçük ve orta ölçekli işletmelerin önemli sıkıntılar ile karşı karşıya kaldığını ve ayakta kalma mücadelesi verdiğini aktaran Doğan, şunları kaydetti: "Küçük ve orta ölçekli işletmelerin kredi borçları ve maliyetlerinin gün geçtikçe arttığı bir ortamda KOBİ'lerin işletme sermayesini desteklemek adına bu borçların maliyetlerini destekleyici, borçları yapılandırıcı teşvik sistemlerinin ivedilikle dizayn edilmesi ve uygulamaya konulması gerekmektedir. Sanayi sektörünün ayakta kalmasının bu sektöre ara malı veya ham madde üreten küçük ve orta ölçekli firmaların da kaderine bağlı olduğu göz ardı edilmemelidir." "KUVVETLİ İÇ TALEP, SANAYİ ÜRETİMİNİN TAŞIYICISI OLACAKTIR" TÜMSİAD Genel Başkanı Doğan, dünya ülkeleriyle karşılaştırıldığında Türkiye’nin pozitif büyüme sağlayan sayılı ülkelerden biri olduğunu vurgulayarak, "Bu durumda, uygulanan gevşek maliye ve para politikalarının rolü büyüktür. Bu sebeple sanayi sektörü üretiminde ani bir duruş yaşanmamış, imalat sanayi başta olmak üzere diğer sanayi kolları da ekonomik büyümeye destek vermiştir." dedi. Bu yılın ilk 6 ayında sanayi üretiminde artış trendinin devam etmesinin beklendiğini kaydeden Doğan, "Son zamanlarda ise para ve maliye politikaları normale dönerken özellikle kapanmanın adım adım gevşemesi iç talebin kuvvetli seyretmesine neden olmaktadır. Kuvvetli iç talep, sanayi üretiminin taşıyıcısı olacaktır." diye konuştu. Doğan, sanayi sektörünün ilk yarı performansındaki istikrarlı toparlanma eğiliminin sektörün gücünü göstermesi açısından önemli olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu: "Özellikle pandeminin olumsuz şartlarına, buna bağlı olarak ham madde temini, lojistik gibi birçok alanda meydana gelen dar boğazlara rağmen sanayi sektörümüz hızla toparlanma yoluna girebilmeyi başarmıştır. Bununla birlikte pandemi ile birlikte hızlanan dijital dönüşüm eğilimi sanayi sektöründe faaliyet gösteren firmalarımız tarafından doğru analiz edilerek gerekli çalışmaların yapılması gerekmektedir. Yüksek teknolojili sanayi üretiminin ekonomimizin geleceği açısından önemi bilinmektedir. Ülkemiz adına fırsatlar açısından ümit vadeden önümüzdeki süreci verimli şekilde değerlendirmemizin önemi aşikardır."

06 Temmuz 2021 Salı

Tarım ve gıda sektörü Kovid-19 salgınının küresel etkilerini mercek altına aldı

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının tarım ve gıda sektörü üzerinde büyük baskı yarattığını belirterek, "Arz zincirlerindeki kesintiler ve karantina önlemleri gıda kaybı ve israfında önemli artışlara neden oldu." dedi. Selışık, Kovid-19 salgın sürecinin, gıda ve tarım üretiminin ülkeler için ne kadar önemli ve stratejik bir zorunluluk olduğunu herkese hatırlattığını söyledi. Salgının verdiği zararın nüfus yoğunluğunun büyük olduğu şehirlerde daha çok hissedildiğini ifade eden Selışık, şehirlerin yoksul ve korunaksız yerleşim yerlerinin bundan daha fazla etkilendiğini bildirdi. Selışık, salgından en çok etkilenen ülkeler arasında Çin, ABD, İspanya, İtalya ve Fransa'nın yer aldığına işaret ederek, şöyle konuştu: "Bu ülkeler aynı zamanda, tarımsal üretim, ihracat ve ithalat bakımından dünyada başı çekiyor. Bu nedenle salgının tarım ve gıda sektörüne etkileri küresel boyutta ve olumsuz oluyor. Kovid-19, tarım ve gıda sektörü üzerinde büyük baskı yarattı. Arz zincirlerindeki kesintiler ve karantina önlemleri, gıda kaybı ve israfında önemli artışlara neden oldu." Salgınla birlikte gelir düşüşleri ve gıda fiyatlarında yükselişler yaşandığını vurgulayan Selışık, bazı ülkelerin ciddi gıda güvensizliğiyle karşı karşıya kaldığını dile getirdi. "AÇLIK SINIRINDA YAŞAYAN İNSAN SAYISI 132 MİLYON ARTTI" Selışık, pandeminin etkisiyle 690 milyon olan açlık sınırında yaşayan insan sayısına 132 milyon kişinin daha eklendiğine dikkati çekerek, küresel düzeyde gıda yardımı almak zorunda olan ve akut açlık kriziyle yaşamak zorunda kalan insan sayısının ise 135 milyonu bulduğunu aktardı. Selışık, Dünya Bankası raporlarına göre 100 milyon insanın aşırı yoksulluğun pençesine sürüklendiğini ifade etti. Ç​​​​​​​oğunluğu Afrika ve Asya'da olmak üzere 27 ülkenin ciddi bir gıda güvensizliğiyle karşı karşıya olduğunu belirten Selışık, "Zaten kırılgan olan gruplar pandemiden daha fazla etkilendi. Sudan, Yemen, Sahil Afrika, küçük ada ülkeleri en çok etkilenen ülkelerin başında geliyor. Bu ülkeler dışarıdan gıda yardımına bağımlı durumdalar. Ülkeler haricinde, küçük aile çiftçileri, göçmenler ve mevsimlik tarım işçileri de bu krizin en büyük mağdurları arasında yer aldı." değerlendirmesinde bulundu. Selışık, Türkiye'nin de salgın nedeniyle yaşanan küresel dalgalanmalardan etkilendiğini söyleyerek, şunları kaydetti: "Türkiye'de gıda arzı ve güvenliğinde kısa ve orta vadede sıkıntı beklenmiyor. Türkiye; Avrupa, Orta Doğu ve Orta Asya'nın en büyük gıda tedarikçilerinden biri. Nakliye yolları tıkanırsa üretici de olumsuz etkilenecek. Türkiye'de Kovid-19 başladıktan sonra gıda üretimi ve erişiminde bir kesinti olmamasına rağmen tarımsal ürünlerin fiyatı artış eğiliminde. Döviz kurunun salgın döneminde yükselmesi, gübre, ilaç ve yem gibi ithalata bağımlı bazı önemli girdilerde fiyat artışlarına yol açtı. Yeterlilik derecelerine göre, Türkiye'de salgından olumsuz etkilenebilecekler; tahıllar, buğday, mısır, baklagiller, ayçiçeği. Yurt içi meyve sebze piyasalarında ciddi bir arz açığı oluşması beklenmiyor."

06 Temmuz 2021 Salı

Çay ihracatından yılın ilk yarısında 10 milyon dolar gelir elde edildi

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) verilerinden yaptığı derlemeye göre, Ocak-Haziran 2021 döneminde 108 ülkeye 2 bin 587 ton çay ihraç edildi. Söz konusu ihracattan 10 milyon 282 bin 445 dolar gelir sağlandı. Belçika, Almanya, ABD, Fransa, Hollanda ve KKTC çay satımından en çok gelir elde edilen ülkeler oldu. Bu dönemde Belçika'ya 4 milyon 491 bin 611, Almanya'ya 1 milyon 72 bin 312, ABD'ye 598 bin 256, Fransa'ya 446 bin 891, Hollanda'ya 444 bin 34 ve KKTC'ye 423 bin 124 dolarlık çay satıldı. Geçen yıldan farklı olarak Çin Halk Cumhuriyeti, Romanya, Sırbistan, Burkina Faso, Litvanya, Şili, Hırvatistan, Danimarka, Paraguay, Polonya, Mısır, Surinam, Gabon, Yeni Zelanda ve Filistin'e de bu dönem çay gönderildi. Yılın ilk 6 ayındaki çay ihracatı ile 1882 ton çay karşılığı 7 milyon 528 bin 457 dolar kazanç sağlanan 2020'nin aynı dönemine göre miktarda ve değerde yüzde 37'lik artış sağlandı. Türkiye'nin çay ihracatının 5 milyon 882 bin 216 dolar kazandıran 1663 tonluk kısmı, Rize'den gerçekleştirildi. DKİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Türk çayı ihracatında 2021'nin ilk yarısının güzel rakamlarla kapatıldığını, yılın ikinci yarısında da ihracatın daha üst rakamlara ulaşacağından ümitli olduklarını söyledi. Dünya genelinde yaşanan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinin her ülkeye olumsuz etkileri olduğuna işaret eden Gürdoğan, çay ihracatında geçen yıla göre miktar ve değer bakımından yaşanan yüzde 37'lik artışın sevindirici olduğunu belirtti. Gürdoğan, çayda ürün çeşitliliğinin artmasıyla potansiyelin de yükseldiğine dikkati çekerek, "Daha çok Avrupa ülkelerinde yaşayan Türk vatandaşlarının ürünlerimizi tercih etmesi Avrupa ülkelerinde çay satışının yoğunlaşmasına neden oluyor. Amacımız ürün çeşitliliğini daha da artırarak farklı ülke piyasalarında yer alabilmek. Bu kapsamda çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Böylece ihracat potansiyelimiz giderek artacaktır." diye konuştu.

06 Temmuz 2021 Salı

Türk halıcılar yılın ilk yarısında 1,6 milyar dolar ihracat yaptı

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Halı Sektör Kurulu Başkanı Selahattin Kaplan, yaptığı yazılı açıklamada, yeni tip koranavirüs (Kovid-19) salgını gölgesinde kalan global pazarlarda Türk halıcıların ağırlığını sürdürdüğünü belirtti. Türk halıcıların ihracatta başarılı olduğuna dikkati çeken Kaplan, şu değerlendirmede bulundu: "Yılın ilk altı ayında Türkiye'nin halı ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 54,6 yükseldi, 1 milyar 617 milyon dolarlık ihracata imza attı. Haziran'da ise geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 52,7 artışla 298 milyon dolar halı ihracatı yapıldı. Halı ihracatçılarımızı kutluyorum. 2021'nin ilk altı aylık süreci pandemi nedeniyle tıpkı 2020 yılı gibi büyük zorluklarla geçti. Yaşanan birçok sıkıntıya rağmen dünya halı üretiminin merkezi Türkiye'nin halı ihracatı sekteye uğramadan sürdürüldü. Kendi alanında her ay yeni rekorlara imza atıyor."

06 Temmuz 2021 Salı

Gemi kimlik tanımlama sisteminin gemilerde uygulanmasının önü açıldı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın "Gemilerin Tonilatolarını Ölçme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, Türk bayrağı altında balıkçılık faaliyeti gerçekleştiren bazı balık avlama cinsi gemilerinin kıç taraflarında balık ağların denize serilmesinde ve toplanmasında kullanılan hizmet botların denize indirilmesi ile tekneye alınmasında pratiklik sağlayan ve bu hizmet botlarının ağır deniz şartlarında tekne üzerinde emniyetli durmasını sağlayan bot rampalarının tam boya dahil edilip edilemeyeceği ile alakalı düzenleme yapıldı. Yapılan düzenleme ile bu rampaların 1,5 metreye kadar olan kısmı tam boya dahil edilmeyecek. Böylece, balıkçılık faaliyetlerin daha etkin ve deniz emniyeti çerçevesinde yapılması hedefleniyor. Liman başkanlıklarında gemilerin tonilatolarını ölçmeye yönelik iş ve işlemlerde, hem bürokrasiyi azaltmak hem de vatandaşların liman başkanlığında veya bağlama kütüğü konusunda yetkilendirilmiş belediye başkanlığında ölçüm işlerini daha kısa sürede tamamlamasını temini için, liman başkanlığında veya bağlama kütüğü konusunda yetkilendirilmiş belediye başkanlığında ölçüm için yetkilendirilen personelin yetki, yeterlik ve eğitim durumları revize edildi. Çalıntı tekne ve motorların liman başkanlıklarında başka bir isimle kayıtlarının önüne geçilmesi ve bu gibi teknelerin vatandaş arasında sirkülasyonunun en aza indirilmesi için yönetmelik taslağı ile gemi kimlik tanımlama sisteminin gemilerde uygulanmasının önü açıldı. Geçiş hükümleri ile de gemi kimlik tanımlama sisteminin uygulanmasına yönelik detaylar belirlendi. Yönetmelik kapsamında ölçümü yapılmış veya ölçümü yapılacak gemilere yerleştirilmesi gereken gemi kimlik tanımlama sistemi, İdarece gerekli altyapının tamamlanmasının ardından yayımlanacak uygulama talimatında belirtilecek usullere göre tahsis edilecek.

06 Temmuz 2021 Salı