tatil-sepeti
Türkiye'nin aradığı markalaşma televizyon kumandasında

Türk dizileri ve en yeni televizyon program formatları, Fransa’nın Cannes kentinde düzenlenen dünyanın en büyük Eğlence İçerik Pazarı Fuarı MIPCOM 2015’te beğeniye sunuldu. Türkiye, Fransa’nın Cannes şehrinde 5-8 Ekim 2015 tarihleri arasında düzenlenen ve 4 bin 500 global alıcının katıldığı fuarda Onur Konuğu Ülke olma ayrıcalığı yaşadı. MIPCOM’da Türkiye’nin etkinliği katılımcı kişi sayısındaki artışla da kendini gösterdi. Bu yılki fuara Türkiye’den 411 kişi katıldı. Geçtiğimiz yıl ise223 katılımcı olmuştu. DÜNYANIN ‘GÖRSEL KÜLTÜR’ ÜRETİCİSİ OLDUK Türkiye Onur Konuğu Ülke statüsünü fuarda düzenlenen törenle Meksika’dan devraldı. Törende İTO Başkanı İbrahim Çağlar, TRT Genel Müdürü Şenol Göka, fuarı düzenleyen Reed MIDEM şirketinin TV Bölümü Direktörü Laurine Garaude, İTO Başkan Yardımcısı Dursun Topçu, İTO Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Soylu, İTO Meclis Üyeleri ve İTO Genel Sekreteri Ömer Bal yer aldı. 350 MİLYON DOLAR İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar, “Türkiye son 10 yılda dünyanın en heyecan veren ‘görsel kültür’ üreticilerinden biri oldu. 2004 yılında 10 bin doları bile bulmayan dizi film ihracatımızın bu yıl 350 milyon dolara ulaşmasını bekliyoruz” dedi. Çağlar, Türk dizilerinin Orta Doğu’dan Orta Asya’ya, Kuzey Afrika’dan Doğu Avrupa’ya kadar geniş bir coğrafyada, 80’e yakın ülkede milyonlarca eve misafir olduğunu söyledi. Çağlar, Türk yapımcı ve dağıtımcıların; drama, uzun metrajlı film, belgesel ve animasyon gibi geniş çaplı içerik yelpazesini, kaliteli bir teknik altyapı ile sunabildiğini belirtti. 2004 yılında 10 bin doları bulmayan dizi film ihracatımızın 2015 yılında 350 milyon dolara ulaşmasının beklendiğini anlatan Çağlar, Ekonomi Bakanlığı’nın2023 yılı hedefinin ise 1 milyar dolar olduğunu kaydetti. Muhteşem Yüzyıl ve 1001 Gece dizilerinin dünyada 250 milyondan fazla kişi tarafından izlendiğini belirten Çağlar, bunun Türkiye’nin dizi film endüstrisinde bir marka haline geldiğinin önemli bir ispatıolduğunu vurguladı. BÜYÜK PAZARLAR Başkan Çağlar, “Türk dizilerinin 2014 yılında Orta Doğu’dan Orta Asya’ya, Kuzey Afrika’dan Doğu Avrupa’ya kadar bir coğrafyada 400 milyondan fazla izleyiciye ulaştığı tahmin ediliyor. Yeni pazarlarımız ise Latin Amerika ve İskandinav ülkeleri. Uzakdoğu ülkelerine de dizilerimizin pazarlanması için girişimler var. Dağıtımcı firmalarımız Endonezya, Malezya, Hindistan ve Çin gibi büyük pazarları da zorluyor” dedi. DAKİKASI 4.500 DOLAR Çağlar, “Dizilerimiz yurt dışına genelde45 dakikalık bölümler halinde satılıyor. Yakın geçmişte bölüm başına 500 dolar olan fiyatlar, kalitedeki artış ve bilinirlikle bölüm başı200 bin dolara kadar yükseldi. Dakika fiyatı neredeyse 4 bin 500 dolar demek. Bu dizilerde ekranlara yansıyan Türkiye’ye ait ne varsa, her birini ayrı ayrı marka yapma şansımız var. Yani Türkiye’nin aradığı markalaşma televizyon kumandasında” dedi. Türk dizi film endüstrisinin ulaştığı başarıya dikkati çeken Başkan Çağlar, dizilerin aynı zamanda önemli bir istihdam kaynağı haline gelmeye başladığını ifade etti. İbrahim Çağlar, “Türkiye’de her hafta 50 dizi film ekranlarda izleyiciyle buluşuyor. Haftalık çekilen bir dizi ekibinde en az 100-120 kişi çalışıyor. Aldıkları ücret de tabi yaptıkları işe göre değişiyor. Asgari ücretli set işçileri yanında haftalık 80 bin lira kazanan oyuncular da bulunuyor” bilgisini verdi. ULUSLARARASI ÖDÜLLER Çağlar, bir dizinin reklamlar dışında 100-120 dakika sürdüğünü belirterek, “Haftalık prime-time kuşağında, yani televizyonların en çok izlendiği saatlerde yayınlanan bir dizinin maliyeti, içinde ünlü oyuncular varsa 500 bin TL’nin üzerinde” dedi. Film endüstrimizin uluslararası yarışmalarda da adından söz ettirdiğini kaydeden Çağlar, “Cannes Film Festivali’nden, Uluslararası Film Eleştirmenleri Derneği’ne ve Avustralya Sinema Ödüllerine kadar pek çok yarışmada ödül kazanan filmlerimiz mevcut. Bunlarla gurur duyuyoruz” diye konuştu. BÜYÜK İLGİ MIPCOM Onur Konuğu Türkiye Programı’na İTO, “Paranın Başkenti İstanbul” projesi kapsamında katıldı. DİZİ DİZİ İHRACAT Onur Konuğu Türkiye Projesi İstanbul Ticaret Odası koordinasyonunda Başbakanlık Tanıtma Fonu, Ekonomi Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle gerçekleştirildi. Ayrıca TRT’nin yanı sıra THY, Kanal D, ATV, İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri, Fındık Tanıtım Grubu, Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu, Universal Cinergia ve ITV-Intermedya Onur Konuğu Türkiye organizasyonuna sponsor oldu. Bu yıl MIPCOM’a TRT, ATV, ITV-Intermedya, Kanal D, Global Agency, TIMS Prodüksiyon, Calinos Entertainment, Ay Yapım, Semerkand, Düşyeri Yapım ve Horizon Film katıldı. *** "Yakın geçmişte dizilerimiz bölüm başına 500 dolar civarında fiyatlara satılıyordu. Kalitedeki artış ve bilinirlikle bölüm başı fiyat 200 bin dolara kadar yükseldi. Dakika fiyatı neredeyse4 bin 500 dolar demek. Bu dizilerde ekranlara yansıyan Türkiye’ye ait ne varsa, her birini ayrı ayrı marka yapma şansımız var. Yani Türkiye’nin aradığı markalaşma televizyon kumandasında." İTO Başkanı İbrahim Çağlar *** Bu yıl MIPCOM Fuarı rol aldıkları filmlerle dünya çapında başarı kazanan Hülya Avşar, Halit Ergenç, Kıvanç Tatlıtuğ, Beren Saat, Tuba Büyüküstün, Engin Altan Düzyatan, Wilma Elles, Nur Fettahoğlu, Onur Tuna, Didem Balçın, Kaan Taşaner gibi Türkiye’den birçok sinema starına da ‘merhaba’ dedi. İTO, 112 ülkeden profesyonellerin ziyaret ettiği MIPCOM’da Türkiye standının yanı sıra 300 metrekare büyüklüğünde bir Türkiye çadırı kurdu. Turkey: Home of Content konseptli çadırda Türk sanatçı ve yapımcıların katıldığı paneller düzenlendi. Dev ekranlarda ise Türkiye’nin yeni dizileri gösterildi. Ayrıca uluslararası alıcılarla 106 metrekarelik Türkiye standında birebir görüşmeler yapıldı. 2015 Fuarı’nın açılış gecesi İstanbul Ticaret Odası tarafından TRT sponsorluğunda Carlton Hotel’de gerçekleştirildi. TRT Genel Müdürü Şenol Göka, TRT olarak başından beri bu organizasyonun içinde yer almaktan mutluluk duyduklarını, bundan sonra da fuara katılmaya devam edeceklerini belirtti. Açılış kurdelesi kesenler arasında Malezya İletişim Bakan Yardımcısı Dato’ Jailani Johari, Cannes Belediye Başkan Yrd. Dr. Frank Chikli, TRT Genel Müdürü Şenol Göka, Marsilya Başkonsolosu Deniz Erdoğan Barım ile Reed MIDEM firmasının CEO’su Paul Zilk de vardı. Türkiye’yi konu alan her film ve dizi, hem ekonomik olarak büyük bir pazar oluşturuyor hem de ülkemiz ile olan diyaloğu artırıyor. MIPCOM’da Türkiye standında gerçekleştirilen ikili iş görüşmeleri ile İstanbul’un ticari olanaklarını anlatma fırsatı ortaya çıktı. Türk dizi endüstrisi, müzikleri, yazarları ile MIPCOM’da birçok panel ve konferansa konu oldu.

05 Ekim 2015 Pazartesi

Karekodlu çekle riskten uzaklaşın

HABER: ADEM ORHUN Kredi Kayıt Bürosu (KKB) 15 Haziran tarihinden itibaren, şirketlerle bireyler için hem kredi hem çek raporu hizmeti sunan karekodlu çek sisteminihayata geçirdi. Bugün sistem ile entegrasyonunu tamamlayan 7 banka karekodlu çek veriyor. Çalışmalarını sürdüren diğer bankalar da yakında aynı hizmeti vermeye başlayacak. Yeni uygulamayla karekodlu çek sahibi olanların sayısı kısa sürede 4 bini geçti. Karekodlu çek uygulamasındaki gelişmeler İstanbul Ticaret Odası’nda düzenlenen bir seminer ile masaya yatırıldı. Seminerde KKB Başkanı Kasım Akdeniz firmaların temsilcilerini bilgilendirdi. Akdeniz’in açıklamaları öncesi açılış konuşmasını yapan İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Hasan Erkesim, çekte hapis cezasının kalkmasından şikayetçi olan tüccarın riske karşı kendilerini koruyabilecekleri enstrümanların ticaret hayatına girdiğine dikkati çekti. Erkesim şunları söyledi: “Karekodlu çek ile çek hamili, keşidecisinin kredibilitesi, çekin sahte olup olmadığı veya karşılıksız çıkıp çıkmayacağıyla ilgili olarak karekod sayesinde önceden bilgi edinme şansına sahip oluyor. Biz de İstanbul Ticaret Odası olarak KKB’nin sunduğu bu hizmetleri destekliyor, kullanımlarının artmasını önemsiyoruz. KKB ile İTO arasında yapılmış protokol çerçevesinde Odamız üyelerimizin KKB ve Findeks sistemine üyelik onaylarını da gerçekleştiriyor.” İTİBARIMIZ MÜŞTERİDE Kredi Kayıt Bürosu Başkanı Kasım Akdeniz ise tahsilat riski ve KKB’nin pratik finansal çözümlerini anlattı. Akdeniz şöyle konuştu: “Şirketlerin yüzde 95’inin sermayesi, alacağını tahsil edemediğinde, alacaklarının tamamını ödeyebilecek durumda değil. Borçlarımızı ödemediğimizde ticari itibarımız bir anda sıfıra iniyor. Bu durum şirketi iflasa götürüyor. Bunun tercümesi şudur: Aslında biz itibarımızı ticari alacaklı olduğumuz firmalara, müşterilerimize teslim etmiş durumdayız. O yüzden çekini alacağımız müşterilerimizi iyi seçmek zorundayız. Bu konuda KKB’nin sunduğu çözümler size yardımcı olacaktır.” MUHATABINI TANI Bankacılığın temel kurallarından birinin ‘müşterini tanı’ prensibi olduğunu hatırlatan KKB Başkanı, “Reel sektör açısından baktığınızda da aynı şey geçerli. Artık, müşteriyi tanıma sürecini daha pratik hale getiren karekodlu çek imkanı var. Firmalarımız, artık vadeli mal satan firmalar çek alırken ‘karekodlu değilse almam’ diyecek. Çek, ‘parmaklıkları olmayan bir balkonda yaşamak’ gibi bir şey. Finansal durumunu bilmediğimiz bir keşidecinin çekini almak bundan farklı değil. Alınabilecek bir risk de değil. Üç sene sonra ‘karekodluysa alırım’dan ‘karekodsuzsa almam’a geçeceğiz” dedi. 2013’ten bu yana çek raporları verdiklerini söyleyen Akdeniz, “Geçen ay 1.9 milyon adet çek raporu düzenledik. Her ay artıyor. Çünkü finansal sektör, çek raporlarının oluşturduğu katma değeri anladı. Bütün süreçlerine bunu koydu. Bu çek raporlarının 1.3 milyon tanesini bankalar, 537 binini leasing ve faktoring şirketleri kullanmış” diye konuştu. REEL SEKTÖR NEREDE Reel sektörün, çek raporlarına gereken ilgiyi göstermediğini ifade eden Akdeniz, “1.9 milyon çek raporunun sadece 30 binini reel sektör aldı. Halbuki bu 1.9 milyonun yüzde 24’ünde karşılıksız çek uyarısı vardı” dedi. Bankalar üzerinden 559 bin tane de risk raporu düzenlediklerini belirten KKB Başkanı, “Bankaya gitmeye gerek kalmadan daha pratiğini yapalım dedik. Bilgisayar başından kalkmadan veya cep telefonuyla bu raporu alabilir hale getirdik sistemi. Böylece Findeks’i kurduk. 1.1 milyon üyemiz bu siteyi kullanıyor. Ancak reel sektör için aynısını söyleyemeyeceğim. Haziran ayından sonra bir hareket oldu. 7 bin 400 olan reel sektör üye sayısı 15 bin düzeyine çıktı. Bunun sebebi karekodlu çek kullanımının başlaması. Reel sektörün bu sistemleri daha pratik ve etkin şekilde kullanmasını karekodlu çek ile sağlayacağız” diye konuştu. Türkiye’de 1.5 milyon çek keşidecisi olduğunu belirten KKB Başkanı Akdeniz, açıklamasına şöyle devam etti: “Bunların 500 bin tanesinin bu zamana kadar en az bir tane karşılıksız çeki olmuş. Bunlardan 379 bin tanesi bu çeklerinin tamamını ya da bir kısmını sonradan ödemiş. Ama şu anda 312 bin kişinin ödenmemiş en az bir çeki var. Bu ne demek? Bu kişilerden birine vadeli mal satarsanız, sizin paranızı da ödemeyecekler.” ŞİRKETİNİZ ENFEKTE OLMASIN “Ödenmemiş çeki bulunan 312 bin kişinin 235 bin tanesinin elinde (toplam 4 milyon adet) açık çek bulunuyor” diyen KKB Başkanı şöyle devam etti: “Yani şu anda sizin dükkanınıza girip, bu çeklerinden birini keşide edip sizden mal alabilir. Bu 235 bin kişinin 4 milyon çekinden biri size gelirse yakalamalısınız. Siz bunu yakalayamazsanız, şirketiniz enfekte olur. İyi haber yok mu? Var tabi. Bu riskli işletmeleri tanıyabileceğimiz imkanlar artık var. Bugün, gerçekten dünyada bu seviyede eşi benzeri olmayan ürün ve hizmetler geliştirdik. Bu riskli 235 bin kişiyi, dükkanınıza girdiğinde seçebilesiniz diye.” RAKAMLARLA ÇEK KARNESİ Türkiye’de 2007’den önce yılda 35 milyon adet çek yaprağı keşide ediliyordu. Son yıllarda bu rakam yıllık ortalama 22 milyon adet. 2015 yılı ağustos ayı sonu itibariyle 430 milyar TL tutarında çek ibraz edildi. Bunların 11.5 milyar TL’lik kısmı karşılıksız çıktı. 2015’in ilk sekiz ayı değerlendirildiğinde, önceki yıla göre karşılıksız çeklerde adet bazında yüzde 21’lik artış görülüyor. SONRADAN ÖDEME ORANI DÜŞÜYOR Bir çekin arkası yazıldıktan sonra ödenme oranı, önceki yıllara göre azalıyor. Karşılıksız kalan çeklerin 2011’de yüzde 28’i ilk bir ayda ödenirken, bu oran 2015’te yüzde 13’e düştü. Karşılıksız kalan çeklerin ilk bir yıl içinde ödenme oranı 2012’de yüzde 42’ydi. Bu oran bu yıl yüzde 18’lere düştü. İŞTE FİRMALARIN MERAK ETTİKLERİ Müşterimiz karekodlu sisteme girdi. Ancak elinde eski çek koçanı da var. Biz karekoddan sorgulama yaptığımızda piyasadaki çeklerini de görebilecek miyiz? Karekodu okuttuğunuzda bütün çeklerin performansı görülür. Keşidecinin geçmiş dönem performansını görebilirsiniz. Çek raporu ve risk raporu müşterinin muvafakatine bağlı. Biz gelecekte öyle bir şart olmadan da onu alabilir miyiz? Daha iyi olmaz mı? Müşteri bilgilerinin gizliliği önemli. İsteyen de istemeyen de ticaret odalarının üyesi. Odalarımızın bu konuda önemli bir baskı unsuru olarak, önemli bir STK olarak bu yönde karar alması, kanunun bu şekilde çıkarılması yönünde baskı yapması lazım. Keşidecilere, bir imzayla para basma yetkisi veriyoruz. Bundan mağdur olanlar da alacaklılar. Eğer keşideci bu yetkiyi alıyorsa, bilgilerinin de o çeki verdiği kişiler tarafından görülmesine katlanması lazım. Karekodlu çek iki üç sene sonra zorunlu olacak mı? Bunu önerdim. Ancak ticaret odalarında, en yüksek seviyede TOBB’da konuşuldu, yarısı olsun yarısı olmasın dedi. Önce kendi içlerinde anlaşmaları, kurumsal olarak karar vermeleri ve önermeleri lazım. Ama yakın gelecekte bana göre olacak değil. Ödemeleri düzensiz veya kötü niyetli kişi bu karekodlu çeki kullanmayacak. Burada bir yaptırım gücü yok mu? Burada çok önemli bir yaptırım gücü var: Bu adamlara mal satmayacaksınız. Bütün inisiyatif sizde. Bu konu biraz da kurumsallaşmayla ilgili. Fotokopiyle gönderilen karekodları da okuyabilir miyiz? Evet. Karekodlu çek sistemine katılım bankaları da dahil olacak mı? Katılım bankaları da bankadır. Şu anda onlar da yoğun bir şekilde entegrasyon için çalışıyor. Karekodlu çekte sorgulama maliyeti nedir? 2 TL ile 4 TL arasında değişiyor. Tek sorgulama 4 TL. Ancak ben bunu çok yoğun kullanacağım deyip yıllık paket alırsanız, (çek başına) 2 TL’ye kadar iniyor.

05 Ekim 2015 Pazartesi

Kartta milli marka: TROY

Üç yıldır çalışmaları devam eden ulusal ödeme yönteminde sona gelindi. Türkiye’nin ilk ve tek ulusal ödeme yöntemi yakında devreye girecek. Yeni ürünün lansmanını yapan Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel Müdürü Soner Canko, “Kredi ve banka kartlarının sağ alt köşesinde yer alan ve ödeme yöntemi markasını taşıyan bölümde artık bir Türk markası da yer alacak. ‘Türkiye’nin Ödeme Yöntemi-TROY’ 1 Nisan 2016 tarihinde hayata geçecek” dedi. BÜTÜN BANKALAR KATILIYOR Canko, Türkiye’deki bankaların BKM çatısı altında güçlerini birleştirdiğini ve Türkiye’nin ilk ve tek ödeme yöntemini geliştirdiklerini kaydederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “TROY, Türkiye’nin Ödeme Yöntemi’nin kısaltması. Şu ana kadar ‘Ben buna katılmayacağım. Ben bu işte yokum’ diyen banka olmadı. 1 Nisan itibarıyla 2.4 milyon POS cihazında TROY kullanılabilecek ve 45 bin ATM de TROY’a para ödeyecek. Ödeme yaparken ya da alırken işlemler yine güvenli, hızlı ve sorunsuz şekilde gerçekleşsin diye, hem Türkiye’ye özel olsun hem Türkiye kazansın istiyoruz.” YURT DIŞINDA DA KULLANILABİLİR Türkiye’nin Ödeme Yöntemi’nin stratejik açıdan parayla ölçülemeyecek derece önemli olduğunu vurgulayan Canko, bunun arkasında 25 yılın birikimi olduğunu söyledi. Bu kartın şu aşamada yurt içinde kullanılabileceğini, ancak uluslararası networklerle yapılacak işbirliği ile kartların yurt dışı kullanımının da olabileceğini dile getiren Canko, “Gelecek dönemde TROY kart ihraç edecek bir banka istediği uluslararası network ile TROY kartın arkasına o networkun adını yazıp uluslararası dolaşıma açabilir” diye konuştu. 164 MİLYON KARTIMIZ VAR Küresel düzeyde 1 milyardan fazla kredi kartı ve banka kartının aktif olduğunu söyleyen Soner Canko, Türkiye’de 106 milyon banka kartı, 58 milyon kredi kartı ve 2.4 milyon adet POS cihazı olduğunu belirtti. Canko, yıllık kartlı işlem tutarının 400 milyar dolar ve işlem hacminde Avrupa’da lider durumda olunduğunu kaydetti.

02 Ekim 2015 Cuma

ABD’li CEO’lara yatırım çağrısı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve ABD Ticaret Odası ev sahipliğinde BM Genel Kurulu’na katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu ve beraberindeki heyet onuruna New York’ta bir toplantı düzenlendi. ABD’nin önde gelen şirket temsilcilerinin katılımları ile gerçekleştirilen yuvarlak masa toplantısında önemli gündem maddelerinden biri de B20 toplantıları oldu. Aynı zamanda B20 başkanlık görevini yürüten TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, katılımcıları 14-15 Kasım tarihleri arasında Antalya’da yapılacak olan B20 toplantılarına davet etti. YATIRIM ORTAMI Başbakan Davutoğlu ise Türkiye ve çevresinde son dönemde meydana gelen gelişmelere değindi. Türkiye’deki yatırım ortamı hakkında bilgi veren Davutoğlu, katılımcılara Türkiye’de daha fazla yatırım yapmaları yönünde çağrıda bulundu. Davutoğlu, Amerikan firmalarından gelen soruları cevaplandırdı. 2012 yılında TOBB ile ABD Ticaret Odası arasında imzalanan işbirliği anlaşması kapsamında düzenlenen toplantıya; Coca Cola, Cisco, Metlife, Celgene, Brightstar, Noble Energy, Ntent, Goldman Sachs, Honeywell, Albright Stonebridge Group, Metlife, UPS gibi önde gelen Amerikan firmalarının üst düzey temsilcileri katıldı. Başbakan Davutoğlu’na ise Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve G20 Sherpası Ayşe Sinirlioğlu, THY Başkanı İlker Aycı, İSPAT Başkanı Arda Ermut gibi isimler eşlik etti. Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç ve New York Başkonsolosu Ertan Yalçın da toplantıda hazır bulundu. ABD KONGRESİ’NDE LOBİ Türk Amerikan Konseyi (ATC) 34’üncü toplantısına katılmak üzere ABD’de bulunan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, ABD Kongresi’nde de bir dizi temas gerçekleştirdi. Hisarcıklıoğlu, Kongre’de gerçekleştirdiği temaslarda, ABD Temsilciler Meclisi Florida Eyaleti Cumhuriyetçi Parti üyesi Illeana Ros-Lehtinen, Temsilciler Meclisi New Hampshire Eyaleti Cumhuriyetçi Parti Üyesi Frank Guinta ve Cumhuriyeti Parti Grup Başkan Vekili Steve Scalise ile görüştü. Görüşmelerde ikili ilişkiler ve özellikle TTIP konusu gündeme geldi.

02 Ekim 2015 Cuma

Türkiye futbolda 9 basamak yükseldi

Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) dünya klasmanında Türkiye, 9 basamak çıkarak 37’nci sırada yer aldı. FIFA’nın internet sitesinden açıklanan ekim ayı dünya sıralamasına göre, 2015 Copa America’nın finalisti Arjantin liderliğini sürdürdü. Almanya, Belçika’yı 3’üncülüğe iterek yeniden ilk 2’ye girerken, 2016 Avrupa Şampiyonası Elemeleri’nde gruplarında aldıkları başarılı sonuçların ardından Portekiz (4’üncü), İspanya (5’inci) ve Galler (8’inci) ilk 10 içinde çıkış gösteren diğer takımlar oldu. 3-0’LIK GALİBİYET Elemelerde A Grubu’nda yer alan Türkiye, Letonya ile aldığı 1-1’lik beraberlik ve Hollanda karşısında aldığı 3-0’lık galibiyetin ardından sıralamada 46’ncılıktan 37’nciliğe yükseldi. Ay-yıldızlıların grubunda yer alan rakiplerinden Hollanda 14’üncülüğe gerilerken, 5 basamak yükselen Çek Cumhuriyeti 15’inci, yerini koruyan İzlanda 23’üncü, 13’er basamak düşen Letonya 103’üncü, Kazakistan ise 142’nci oldu. DİKKAT ÇEKEN ÇIKIŞLAR Sıralamadaki ilk 50 içinde en dikkati çeken çıkışları, 35 sıra yükselerek 34’üncülüğe yerleşen Norveç, 15 sıra çıkarak 41’inciliğe ulaşan Yeşil Burun Adaları gerçekleştirdi.

02 Ekim 2015 Cuma