tatil-sepeti

HABER: ADEM ORHUN

Kredi Kayıt Bürosu (KKB) 15 Haziran tarihinden itibaren, şirketlerle bireyler için hem kredi hem çek raporu hizmeti sunan karekodlu çek sisteminihayata geçirdi. Bugün sistem ile entegrasyonunu tamamlayan 7 banka karekodlu çek veriyor. Çalışmalarını sürdüren diğer bankalar da yakında aynı hizmeti vermeye başlayacak. Yeni uygulamayla karekodlu çek sahibi olanların sayısı kısa sürede 4 bini geçti.

Karekodlu çek uygulamasındaki gelişmeler İstanbul Ticaret Odası’nda düzenlenen bir seminer ile masaya yatırıldı. Seminerde KKB Başkanı Kasım Akdeniz firmaların temsilcilerini bilgilendirdi. Akdeniz’in açıklamaları öncesi açılış konuşmasını yapan İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Hasan Erkesim, çekte hapis cezasının kalkmasından şikayetçi olan tüccarın riske karşı kendilerini koruyabilecekleri enstrümanların ticaret hayatına girdiğine dikkati çekti.

Erkesim şunları söyledi: “Karekodlu çek ile çek hamili, keşidecisinin kredibilitesi, çekin sahte olup olmadığı veya karşılıksız çıkıp çıkmayacağıyla ilgili olarak karekod sayesinde önceden bilgi edinme şansına sahip oluyor. Biz de İstanbul Ticaret Odası olarak KKB’nin sunduğu bu hizmetleri destekliyor, kullanımlarının artmasını önemsiyoruz. KKB ile İTO arasında yapılmış protokol çerçevesinde Odamız üyelerimizin KKB ve Findeks sistemine üyelik onaylarını da gerçekleştiriyor.”

İTİBARIMIZ MÜŞTERİDE

Kredi Kayıt Bürosu Başkanı Kasım Akdeniz ise tahsilat riski ve KKB’nin pratik finansal çözümlerini anlattı. Akdeniz şöyle konuştu:

“Şirketlerin yüzde 95’inin sermayesi, alacağını tahsil edemediğinde, alacaklarının tamamını ödeyebilecek durumda değil. Borçlarımızı ödemediğimizde ticari itibarımız bir anda sıfıra iniyor. Bu durum şirketi iflasa götürüyor. Bunun tercümesi şudur: Aslında biz itibarımızı ticari alacaklı olduğumuz firmalara, müşterilerimize teslim etmiş durumdayız. O yüzden çekini alacağımız müşterilerimizi iyi seçmek zorundayız. Bu konuda KKB’nin sunduğu çözümler size yardımcı olacaktır.”

MUHATABINI TANI

Bankacılığın temel kurallarından birinin ‘müşterini tanı’ prensibi olduğunu hatırlatan KKB Başkanı, “Reel sektör açısından baktığınızda da aynı şey geçerli. Artık, müşteriyi tanıma sürecini daha pratik hale getiren karekodlu çek imkanı var. Firmalarımız, artık vadeli mal satan firmalar çek alırken ‘karekodlu değilse almam’ diyecek. Çek, ‘parmaklıkları olmayan bir balkonda yaşamak’ gibi bir şey. Finansal durumunu bilmediğimiz bir keşidecinin çekini almak bundan farklı değil. Alınabilecek bir risk de değil. Üç sene sonra ‘karekodluysa alırım’dan ‘karekodsuzsa almam’a geçeceğiz” dedi.

2013’ten bu yana çek raporları verdiklerini söyleyen Akdeniz, “Geçen ay 1.9 milyon adet çek raporu düzenledik. Her ay artıyor. Çünkü finansal sektör, çek raporlarının oluşturduğu katma değeri anladı. Bütün süreçlerine bunu koydu. Bu çek raporlarının 1.3 milyon tanesini bankalar, 537 binini leasing ve faktoring şirketleri kullanmış” diye konuştu.

REEL SEKTÖR NEREDE

Reel sektörün, çek raporlarına gereken ilgiyi göstermediğini ifade eden Akdeniz, “1.9 milyon çek raporunun sadece 30 binini reel sektör aldı. Halbuki bu 1.9 milyonun yüzde 24’ünde karşılıksız çek uyarısı vardı” dedi.

Bankalar üzerinden 559 bin tane de risk raporu düzenlediklerini belirten KKB Başkanı, “Bankaya gitmeye gerek kalmadan daha pratiğini yapalım dedik. Bilgisayar başından kalkmadan veya cep telefonuyla bu raporu alabilir hale getirdik sistemi. Böylece Findeks’i kurduk. 1.1 milyon üyemiz bu siteyi kullanıyor. Ancak reel sektör için aynısını söyleyemeyeceğim. Haziran ayından sonra bir hareket oldu.

7 bin 400 olan reel sektör üye sayısı 15 bin düzeyine çıktı. Bunun sebebi karekodlu çek kullanımının başlaması. Reel sektörün bu sistemleri daha pratik ve etkin şekilde kullanmasını karekodlu çek ile sağlayacağız” diye konuştu.

Türkiye’de 1.5 milyon çek keşidecisi olduğunu belirten KKB Başkanı Akdeniz, açıklamasına şöyle devam etti: “Bunların 500 bin tanesinin bu zamana kadar en az bir tane karşılıksız çeki olmuş. Bunlardan 379 bin tanesi bu çeklerinin tamamını ya da bir kısmını sonradan ödemiş. Ama şu anda 312 bin kişinin ödenmemiş en az bir çeki var. Bu ne demek? Bu kişilerden birine vadeli mal satarsanız, sizin paranızı da ödemeyecekler.”

ŞİRKETİNİZ ENFEKTE OLMASIN

“Ödenmemiş çeki bulunan 312 bin kişinin 235 bin tanesinin elinde (toplam 4 milyon adet) açık çek bulunuyor” diyen KKB Başkanı şöyle devam etti: “Yani şu anda sizin dükkanınıza girip, bu çeklerinden birini keşide edip sizden mal alabilir. Bu 235 bin kişinin 4 milyon çekinden biri size gelirse yakalamalısınız. Siz bunu yakalayamazsanız, şirketiniz enfekte olur. İyi haber yok mu? Var tabi. Bu riskli işletmeleri tanıyabileceğimiz imkanlar artık var. Bugün, gerçekten dünyada bu seviyede eşi benzeri olmayan ürün ve hizmetler geliştirdik. Bu riskli 235 bin kişiyi, dükkanınıza girdiğinde seçebilesiniz diye.”

RAKAMLARLA ÇEK KARNESİ

Türkiye’de 2007’den önce yılda 35 milyon adet çek yaprağı keşide ediliyordu. Son yıllarda bu rakam yıllık ortalama 22 milyon adet. 2015 yılı ağustos ayı sonu itibariyle 430 milyar TL tutarında çek ibraz edildi. Bunların 11.5 milyar TL’lik kısmı karşılıksız çıktı. 2015’in ilk sekiz ayı değerlendirildiğinde, önceki yıla göre karşılıksız çeklerde adet bazında yüzde 21’lik artış görülüyor.

SONRADAN ÖDEME ORANI DÜŞÜYOR

Bir çekin arkası yazıldıktan sonra ödenme oranı, önceki yıllara göre azalıyor. Karşılıksız kalan çeklerin 2011’de yüzde 28’i ilk bir ayda ödenirken, bu oran 2015’te yüzde 13’e düştü. Karşılıksız kalan çeklerin ilk bir yıl içinde ödenme oranı 2012’de yüzde 42’ydi. Bu oran bu yıl yüzde 18’lere düştü.

İŞTE FİRMALARIN MERAK ETTİKLERİ

Müşterimiz karekodlu sisteme girdi. Ancak elinde eski çek koçanı da var. Biz karekoddan sorgulama yaptığımızda piyasadaki çeklerini de görebilecek miyiz?
Karekodu okuttuğunuzda bütün çeklerin performansı görülür. Keşidecinin geçmiş dönem performansını görebilirsiniz.

Çek raporu ve risk raporu müşterinin muvafakatine bağlı. Biz gelecekte öyle bir şart olmadan da onu alabilir miyiz? Daha iyi olmaz mı?
Müşteri bilgilerinin gizliliği önemli. İsteyen de istemeyen de ticaret odalarının üyesi. Odalarımızın bu konuda önemli bir baskı unsuru olarak, önemli bir STK olarak bu yönde karar alması, kanunun bu şekilde çıkarılması yönünde baskı yapması lazım.
Keşidecilere, bir imzayla para basma yetkisi veriyoruz. Bundan mağdur olanlar da alacaklılar. Eğer keşideci bu yetkiyi alıyorsa, bilgilerinin de o çeki verdiği kişiler tarafından görülmesine katlanması lazım.

Karekodlu çek iki üç sene sonra zorunlu olacak mı?
Bunu önerdim. Ancak ticaret odalarında, en yüksek seviyede TOBB’da konuşuldu, yarısı olsun yarısı olmasın dedi. Önce kendi içlerinde anlaşmaları, kurumsal olarak karar vermeleri ve önermeleri lazım. Ama yakın gelecekte bana göre olacak değil.

Ödemeleri düzensiz veya kötü niyetli kişi bu karekodlu çeki kullanmayacak. Burada bir yaptırım gücü yok mu?
Burada çok önemli bir yaptırım gücü var: Bu adamlara mal satmayacaksınız. Bütün inisiyatif sizde. Bu konu biraz da kurumsallaşmayla ilgili.

Fotokopiyle gönderilen karekodları da okuyabilir miyiz?
Evet.

Karekodlu çek sistemine katılım bankaları da dahil olacak mı?
Katılım bankaları da bankadır. Şu anda onlar da yoğun bir şekilde entegrasyon için çalışıyor.

Karekodlu çekte sorgulama maliyeti nedir?
2 TL ile 4 TL arasında değişiyor. Tek sorgulama 4 TL. Ancak ben bunu çok yoğun kullanacağım deyip yıllık paket alırsanız, (çek başına) 2 TL’ye kadar iniyor.

05 Ekim 2015 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle küresel ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğünü bildirdi.


 

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Küresel Görünüm Raporu'nu yayımladı.

 

Raporda, Orta Doğu'daki çatışmalar ve ABD-Çin ilişkileri de dahil olmak üzere jeopolitik gerginliklerin yüksek kalmaya devam ettiği belirtildi.

 

Söz konusu gelişmelerin eş zamanlı olarak gerçekleştiği ve belirsizliğe katkıda bulunduğu belirtilen raporda, böylesine değişken bir ortamda siyasi olayların daha da önem kazandığı ve kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerinin küresel ölçekte yılın en önemli siyasi olayı olarak öne çıktığı ifade edildi. Raporda, ABD'deki seçimlerin küresel ekonomi ve ticaret politikalarını önemli ölçüde etkileyebileceği vurgulandı.

 

Küresel ekonomik faaliyetin yavaşlamasının beklendiğine işaret edilen raporda, küresel ekonomik büyümenin ABD ve Çin gibi önemli ekonomilerdeki zayıf performans nedeniyle 2023'teki yüzde 3,1 seviyesinden 2024'te ve 2025'te yüzde 2,9'a gerileyeceğinin öngörüldüğü bilgisi verildi.

 

Raporda, ABD'de ABD Merkez Bankasının (Fed) geçmişteki agresif parasal sıkılaştırmasının etkilerinin işe alımlarda yavaşlamaya, hane halkı gelir büyümesini baskılamaya ve tüketici harcamalarını kısıtlamaya yol açmasının beklendiği belirtilerek, benzer şekilde Çin'in ekonomik ivmesinin de zayıfladığı ve son verilerin temel sektörlerde geniş tabanlı bir yavaşlamaya işaret ettiği aktarıldı.

 

ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,4 büyümesinin beklendiği kaydedilen raporda, Çin ekonomisinin de bu yıl yüzde 4,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü belirtildi.

 

Raporda, Avro Bölgesi'nin ekonomik görünümünün de zorlu olmaya devam ettiğine işaret edilerek, bölge ekonomisinin ekonomik büyüme hızının geçen yıla benzer şekilde yüzde 0,5 civarında düşük kalmasının beklendiği kaydedildi.

 

IIF'nin raporunda, Türkiye ekonomisinin ise 2024'te yüzde 2,7 büyüyeceğinin öngörüldüğü bildirildi.

 

Öte yandan, Fed'in 2024 yılında faiz oranlarını 100 baz puan düşürmesinin beklendiği ve bu durumun küresel finans piyasalarını etkileyeceği belirtilerek, gelişmekte olan piyasaların, riskler bölgeye göre değişse de ABD'deki daha düşük faiz oranlarından faydalanabileceği ifade edildi.

 

Raporda, 2025 yılına ilişkin ekonomik görünümün ise jeopolitik istikrara ve teknolojik ilerlemeye bağlı olduğu kaydedildi.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : büyüme

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 2.06 değer kazanarak 9.975,61 puandan tamamladı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 201,12 puan artarken, toplam işlem hacmi 84,6 milyar lira oldu.


Bankacılık endeksi yüzde 3,08, holding endeksi yüzde 2,50 değer kazandı.

 

Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran bankacılık, tek kaybettiren yüzde 0,63 ile ticaret oldu.

 

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) 50 baz puanlık faiz indiriminin ardından pozitif bir seyir izleniyor.

 

Öte yandan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 50'de tuttu.

 

PPK duyurusunda, "Temel mal enflasyonu sınırlı bir artışla düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır." ifadelerine yer verildi.

 

Kararın ardından BIST 100 endeksindeki yükseliş hızlanırken, Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) ise 256,5 baz puanla Şubat 2020'den bu yana görülen en düşük seviyeye yaklaştı.

 

Analistler, TCMB'nin karar metninden alınan sinyallerin enflasyonla mücadelenin ciddi şekilde devam edeceği şeklinde yorumlandığını kaydederek, bu durumun Türk lirası varlıklara olan talebi destekleyebileceğini belirtti.

 

Yarın yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) faiz kararı, Japonya'da enflasyon, Almanya'da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), Avro Bölgesinde tüketici güven endeksinin öne çıkacağını dile getiren analistler, BoJ'un yarınki açıklamasında faiz oranının yüzde 0,25'te sabit tutmasının beklendiğini söyledi.

 

Banka politika faizini 31 Temmuz 2024'te 15 baz puan artışla yüzde 0,25'e yükseltirken, devlet tahvil alımlarının ise azaltılmasına karar vermişti.

 

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.000 ve 10.100 seviyelerinin direnç, 9.800 ve 9.700 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : BIST100 borsa