tatil-sepeti
Türk tasavvufunun izleri ABD’de

Türk dünyasının çeşitli yerlerinden toplanmış ve tekkelerde kullanılmış çok sayıda eserden oluşan “Tekke Objeleri Sergisi”, ABD’nin başkenti Washington’a yaklaşık bir saatlik mesafede bulunanTürk-Amerikan Kültür ve Medeniyet Merkezi’nde açıldı. Yeni Doğu Derneği’nin (NEF) girişimiyle hayata geçirilen serginin açılışına Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği Müsteşarı Tugay Tunçer, Washington Din Hizmetleri Müşaviri Yaşar Çolak, ABD’deki Müslümanları temsil eden en büyük sivil toplum kuruluşu Türk-Amerikan İslam İlişkileri (CAIR) Başkanı Nihad Awad’ın yanı sıra çok sayıdasanatsever ve davetli katıldı. 100 YILLIK ESERLER NEF Başkanı Atılgan Bayar, tekkede kullanılan hem dinsel hem de dinsel olmayan gündelik hayatla ilgili eserleri sanatseverlerle buluşturmak istediklerini söyledi. Gösterime sunulan eserlerin ortalama 100 yaşında olduğunu belirten Bayar, şöyle devam etti: “Tekkelerde gündelik hayatta kullanılan objelerdebile mutlaka bir tekke sembolü oluyor. Örneğin bir yemek sahanı vardır ve üzerinde muhakkak Mevlevi sikkesi vardır. Gündelik hayatta kullanılan eşyalarda bile sembolik bir şey görebilirsiniz. Bu tür parçaları içeren eserleri burada sergiliyoruz. Daha önce bu sergiyi İtalya’nın başkenti Roma’da düzenlemiştik ve sergimizi bir ay içerisinde yaklaşık 40 bin kişi ziyaret etmişti. Burada da aynı sonuçları bekliyoruz.” 21 EKİM’E KADAR AÇIK Ressam Fatma Zeynep Çilek de dervişlerin eşyalarının üzerindeki harflerden etkilenerek oluşturduğu resimlerini sergilediğini söyledi. Sergiye ilgiden memnun olduğunu belirten Çilek, şunları kaydetti: “Dünya sanatçılarından önemli isimler de bu harflerden etkilenmişler, fakat onlar işin derinliğini, manasını bilmedikleri için sadece görsel olarak onları resmetmişler. Ben bu işin hem manasını hem de derinliğini katıyorum resimlerime. Dervişlerin kullandıkları objelerin üstünde yazan şeylerle ben daha çok ilişkiliyim. O metinlerin görsellerini işliyorum ve o harflerin derinliklerinden çıkan anlamı soyut bir şekilde resimlere aktarıyorum.”Gerçek İslam medeniyetinin tanıtılmasına katkı yapması umulan sergi 21 Ekim’e kadar açık kalacak. ŞİFA TASLARINDAN MÜZİK ALETLERİNE 300 PARÇA ESER Sergide, tekke şecereleri, keşkül-ü fukaralar, asalar, şifa tasları, tılsımlar, tekkelerde kullanılan kap kacak ve müzik aletlerine kadar tekke estetiği ile üretilmiş eşyalar ve hat eserlerinin de bulunduğu Türk dünyasının çeşitli yerlerinden toplanmış 300 parça esere yer veriliyor. Sergide, tarihi objelerin yanında, tekke objeleri estetiğinin çağdaş sanatla yeniden yorumlanan örnekleri de bulunuyor. Bu kapsamda, ressam Fatma Zeynep Çilek’in tekke karalamalarından esinlenen yedi çağdaş sanat yapıtı sergide izleyicinin beğenisine sunuluyor.

02 Ekim 2015 Cuma

İTO burs başvuruları başladı

İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde yükseköğrenimde okuyan öğrencilere verilen karşılıksız burslarda; 2015-2016 eğitim öğretim dönemiBaşvuruları 28 Eylül’de başladı. Başvurular www.ito.org.tr adresinden 16 Ekim’e kadar online olarak yapılabilecek. Başvurular tamamlandıktan sonra yapılan titiz incelemeler ve değerlendirmeler sonunda nihai bursiyerler belirlenecek ve seçilen adaylar mülakata alınacak. Burslara ilişkin tüm süreçler ve bilgilendirmeler www.ito.org.tr adresi üzerinden takip edilebilecek. KİMLER BAŞVURABİLİYOR? Burslara, İstanbul içerisindeki devlet üniversitelerin iktisat, işletme, iktisadi ve idari bilimler, endüstri ve işletme mühendisliği ve siyasal bilimler gibi bölümlerde okuyan öğrenciler ile vakıf üniversitelerinin aynı bölümlerine yüzde 100 ÖSYM bursu ile yerleşen öğrenciler başvurabiliyor. Uzaktan eğitim, açık öğretim ve ikinci öğretim öğrencilerinin başvuruları ise kabul edilmiyor. Yüksek lisans burslarında ise yine devlet üniversitelerindeki aynı bölümlerce yürütülen tezli yüksek lisans programı öğrencilerinin başvuruları kabul edilirken doktorada ise İstanbul içinde olma şartı ve bölüm sınırlaması aranmıyor. Bursiyerlerin seçilmesinde ise öğrencinin ailesinin gelir gider durumundan, okuyan kardeş sayısına, öğrencinin konaklama giderinden ailesinde engelli birey bulunup bulunmadığına kadar çok geniş bir kriterler dizisi dikkate alınıyor. İstenen şartlara sahip olup, mülakata alınan ve beyanlarını belgeleyerek burs almaya hak kazanan öğrencilere 9 ay boyunca ödeme yapılacak. Öğrencilere yapılacak ödeme tutarları ise daha sonra açıklanacak.

29 Eylül 2015 Salı

Osmanlı çiçek sanatı yeniden açtı

Osmanlı dönemindeki çiçekçilik sanatının ve çiçeklerinsırlarınınyer aldığı 8 ayrıŞükufename,İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür A.Ş. tarafından tek kitapta toplanarakyayınlandı. Araştırmacı-Yazar Dr. Seyit Ali Kahraman tarafından hazırlanan Şükufenameadlı kitapta, Osmanlı çiçekçilik tarihinin gelişimi hakkında bilgilere yer veriliyor. Şükufename-i Ali Çelebi, Ubeydullah Efendi, Lalezari Mehmed Efendi, Şükufename, Defter-i Lalezar-ı İstanbul, Takvimü’l-kibâr min Mi’yâri’l-ezhâr, Karanfil Risalesi, Revnak-ı Bostan adlı 8 yazma eserin biraraya getirildiği kitap daha çok konusu lale olan yazmaları biraraya getiriyor. İSTANBUL’UN İLK LALESİ Şükufename’de anlatılan hikayeye göre,Kanuni Sultan Süleyman’ın ünlü Şeyhülislamı Ebussuud Efendi’ye Bolu’dan bir lale soğanı hediye olarak getirilmiş. Ebussuud Efendi’nin bu lale soğanını ekmesiyle, İstanbul’da lale merakı ve yetiştiriciliği başlamış. İstanbul’un büyük mutasavvıflarından Üsküdarlı Aziz Mahmut Hüdai’nin lale yetiştiriciliğine önem verdiği ve bu konuda insanları teşvik ettiği de Şükufename’de anlatılan hikayeler arasında yer alıyor. BİN ALTIN DEĞERİNDE Lale sevgisi ve merakının zamanla bir tutkuhaline geldiği belirtilen eserde, “Değerli bir lale soğanı bin altına alınıp satılır olmuştur. Bu sevgi biraz da çılgınlık haline gelmiştir. Böyle bir çılgınlık haline gelen devir, bir hamam tellağının öncülüğünde gelişen ihtilal hareketi hem padişahı tahtından indirmiş hem de medeniyet namına yapılan işleri yerle bir etmiştir” ifadelerine yer veriliyor. Sahasında yapılan en önemli çalışma olarak değerlendirilen kitapta, çiçek yazmalarında geçen bütün çiçeklerin listesine ve Çiçek Sözlüğü’ne deyer veriliyor.

18 Eylül 2015 Cuma

Bilgisayar sınıfları ve Japonca ile eğitime hazır

HABER: FEDAİ YILDIRIM Kurulduğu günden itibaren ticari faaliyetleriyle iş dünyasında de öncü kuruluş olan İstanbul Ticaret Odası (İTO), eğitim alanında da yaptığı başarılı çalışmalarıyla adından söz ettiriyor. Bu çalışmalardan en önemlilerinden biri de Oda’nın eğitime kazandırdığı okullar. İstanbul’un Kağıthane ilçesinde 1987’de inşa ettirerek eğitim hayatına kazandırdığı Kağıthane İstanbul Ticaret Odası (İTO) Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, açıldığı ilk günden bugüne kadar yüzlerce öğrencisini hem iş dünyasına hem de sosyal hayata hazırladı. 1030 ÖĞRENCİ Okul, yeni eğitim yılı için bütün hazırlıklarını tamamladı. 2015-2016 eğitim ve öğretim döneminde 47 öğretmen kadrosuyla 1030 öğrenciye eğitim verecek olan okul; 4 bilgisayar sınıfıyla da öğrencilerin yeni teknolojilere adapte olarak yetişmesini sağlıyor. Bu sınıflarda eğitim alan öğrenci aynı zamanda yeniliklere de hakim oluyor. Okulda bilgisayar sınıfı dışında 29 derslik bulunuyor. YÖN VEREN BİREYLER ‘Ticaret meslek eğitimi veren mesleki eğitim kurumları içinde en etkin ve geleceğin ekonomisine yön veren bireyler yetiştiren bir kurum olmayı’ kendisine vizyon edinen okul, bu yönde eğitimlerini ilmek ilmek işliyor. Okul Müdürü Aydın Demir, okulun misyonunu anlatırken de şunları söylüyor: “Türk milli eğitiminin amaçlarına uygun olarak ticaret meslek eğitimi ve öğretimi alanında paydaşlarına rehberlik yapan, bilgiye ulaşmayı öğretmekte son derece başarılı kadrosu ile ülke ekonomisine yön verme kararlılığına sahip, kendine güvenen bilgili, çalışkan, sürekli gelişim içinde ve çevresiyle uyumlu bireyler yetiştirmek için varız.” SOSYAL ETKİNLİKLER Okulda öğrencilerin eğitim hayatındaki başarılarının yanı sıra sosyal hayatta da aktif olmalarına yönelik çeşitli etkinlikler organize ettiklerine değinen Müdür Demir, “Bu alanda şehir içinde ve şehirlerarası geziler düzenliyoruz. Bu konuda öğrencilerin yeni kültürler tanımalarına yardımcı olmak istiyoruz. Bu konuda çok başarılı çalışmalara imza atıyoruz” diyor. Öte yandan Müdür Demir, okuldaki öğrencilerin il ve ilçe düzeyinde hem sportif hem de sanatsal başarılara imza attığını da ekliyor. JAPONCA EĞİTİM Okul Müdürü Demir, okulda yabancı dil alanında İngilizcenin yanı sıra Japonca da eğitim verildiğinin altını çiziyor. Müdür Demir, bu alandaki faaliyetler hakkında şunları söylüyor: “Japonca eğitimleri, bizzat Japon hocalar veriyor. Bu eğitim bizi diğer okullardan farklı kılıyor. Ayrıca her yıl nisan ayında Japon Haftası kutluyoruz. Bu şekilde iki kültür arasındaki iletişimi daha etkin şekilde sağlıyoruz. Öğrenciler açısından ayrıca çok başarılı bir sosyal etkinlik oluyor.”

18 Eylül 2015 Cuma

Spor endüstrisi çığ gibi büyüyor

HABER: CEYHUN KUBURLU Dünya spor endüstrisi 2 trilyon dolara ulaşırken, hayran kitlesi de artıyor. Başta futbol olmak üzere golf, tenis, motor sporları ve olimpiyat-larda, milyarlarca dolarla ifade edilen rakamlar dönüyor. İnsanlar hayranı olduğu sporcularla adeta aynı yemeği yiyor, aynı elbiseyi giyiyor. İspanya futbolunun yetenekli ismi Messi, golfün bir numarası Tiger Woods, kortların söz sahibi Roger Federer bu isimlerden birkaçı. İşadamları, takımları ve sporcuları izlemek için gittiği şampiyona, turnuva veya finallerin yayın ihaleleri için devasa paralar ödemede tereddüt etmiyor. Spor karşılaşmalarının yayın ihaleleri 1 milyar doların altına inmiyor. BU DAHA BAŞLANGIÇ Bu alandaki uzmanlar ise henüz bunun başlangıç olduğunu ve spora olan ilginin artacağını belirtiyor. İşte uzmanların görüşleri: “Spor, eğlenceden ve maçlardan çok daha fazlası. Tüketicinin elinde çok daha fazla seçim şansı var ve spor, markaların vermek istedikleri mesajları, tüketiciye daha kolay ulaştırabilmeleri için bir araç. Taraftarlık tutkusu çalışmalarımıza yön veriyor. İnsanlar taraftarı olduğu takımları desteklemek, onlarla beraber sevinmek için maçlarına gidiyor, ürünlerini alıyor hatta onlarla bir gece yemek yemek için binlerce dolar ödüyor. Böylesine önemli bir pazarda tüketiciler, pazarı çığ gibi büyütüyor. Onlar sayesinde spor endüstrisi markaların vazgeçilmez adresi olacak.” YÜZDE 70’İ İLGİLENİYOR İnsanların yüzde 70’i sporla ilgileniyor. Yüzde 24’ü ise yılda en az bir spor müsabaka-larına gidiyor. Spor artık böylesine kitlesel bir olgu. 70 milyar dolar, her yıl insanların maç biletleri için harcadığı meblağ. Spor kulüplerinin sporcu transferi için yaptığı ödemelerin toplamı ise yılda 500 milyar dolar. Bu sektörün, yan endüstrileri de mevcut. Bugün 300 üniversite, spor endüstrisi için insan yetiştiriyor. ABD’de 1.3 milyon kişi, spor endüstrisinde çalışıyor. SPOR GİYİM MODASI İnsanların sportif giyim konusunda yaptıkları harcamaların toplamı ise yılda 300 milyar dolara ulaşıyor. Bahis endüstrisi 200 milyar dolarlık bir endüstri haline geldi. Bu rakamları topladığımızda, spor endüstrisinin 2 trilyon dolarlık bir değere sahip olduğunu görüyoruz. Bu rakam, spor endüstrisinin sağlık endüstrisi gibi birçok endüstriden daha büyük olduğu anlamına geliyor. Bugün ABD’de spor endüstrisi, Hollywood sektöründen 7 kat daha büyük bir sektör. Bu nedenle, Türk markalarının oyun planlarına sporu da almaları gerekiyor. HER HAFTA 212 ÜLKEDE İZLENİYOR İngiltere Premier Ligi, 212 ülke ve 80 farklı yayıncı kuruluşla şüphesiz dünyanın en çok izlenen futbol ligi. Gerek Türkiye’de, gerekse diğer ülkelerde hafta sonu bir Premier Lig maçını televizyonda izlemek için plan yapmayan bir futbolsever bulmak imkansız. Ya evde ya da bir kafe veya barda mutlaka bir Premier Lig maçı için plan yapılır. Hafta sonunun en güzel iki saati hatta daha da fazlası bu mekanlarda geçirilir. Geçtiğimiz şubatta Premier Lig’in 2016-2019 yılları arasındaki yayın hakları için yeni bir anlaşma yapıldı. Bir önceki anlaşmada 154 maç için toplamda 4.7 milyar dolar ödeyen Sky ve BT televizyonları, yeni anlaşmada 168 maç için 7.8 milyar dolarlık bir ödeme yapacak.

18 Eylül 2015 Cuma