Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş.’nin (STM) ana yükleniciliğinde 20 Türk firması tarafından Pakistan Deniz Kuvvetleri için inşa edilen ve Türk savunma sanayisinin tek seferde en büyük askeri gemi ihracatı olan Denizde İkmal Gemisi, askeri gemi sanayisi konusunda Türkiye’nin geldiği noktanınson somut göstergesi oldu. TASARIMI BİZ YAPIYORUZ STM Genel Müdürü Davut Yılmaz, Denizde İkmal Gemisi’nin sac kesiminden 3 yıl gibi kısa bir sürede ve vaktinden önce suya indirildiğini söyledi. Deniz platformunda tek kalemde yapılan en büyük ihracata imza attıklarına dikkati çeken Yılmaz,“Türkiye’nin bu tarzda yurtdışında yaptığı ilk proje. Bu kadar büyük çapta bir projeyi ülke olarak daha önce yapmadık, yapamadık. Yıllar önce şu an kullandığımız denizaltılar, korvetler, gemiler, botların tasarımını Almanlar yapardı, bize gönderirlerdi. Malzemeyi de onlar gönderirdi. Biz de tersanelerimizde inşasını yapardık. Şu anda roller değişti. Tasarımı biz yapıyoruz, malzemeyi biz sağlıyoruz, başka bir ülkede inşasını gerçekleştiriyoruz. Denizde İkmal Gemisi, bu üç alanda gelinen aşamayı göstermesi açısından önemli” dedi. ÇİNLİ RAKİPLERE KARŞI Yılmaz, projenin Çinli rakiplere karşı alındığına işaret ederek, şunları söyledi: “Çinliler çok ucuz fiyatlarla projeleri alıyorlar ve ciddi finans sağlıyorlar. Pakistan burada işin kalitesine önem verdiği için bu proje kapsamında Çinlileri tercih etmedi. Bizimle devam etti. Şu anda o kadar memnunlar ki, 1-2 ay önce aldığımız Denizaltı Modernizasyon İhalesi’ndeki en büyük faktör bu proje oldu. Çünkü bu proje zamanından önce, bütçesinde tamamlandı,işin kalitesi çok çok iyi. Pakistan Deniz Kuvvetleri bundan çok memnun kaldığı için denizaltı projesi Fransızlar karşısında bizde kalmış oldu.” PAZARDA AĞIRLIĞIMIZ OLUŞTU Davut Yılmaz, yakın zamanda kazandıkları büyük bir uluslararası ihaleyi ileriki günlerde duyurmayı planladıklarını bildirdi. Yılmaz, “Ortadoğu’da MİLGEM korvetlerinin pazarlanması konusunda ciddi faaliyetler devam ediyor. Askeri gemi alanında uluslararası pazarda ciddi bir ağırlığımız oluştu. Şu anda hangi ihaleye girdiysek veya teklif verdiysek hemen hepsinde kısa listeye kaldık. Rakiplerimiz Amerika ve Avrupa’daki pek çok dünya devi firmalar” dedi. YENİ İHRACAT YOLU AÇILACAK Yerlilik oranı yüzde 70’i bulan MİLGEM Projesi’nde 50’den fazla yerli şirketin ürünü bulunuyor. Şirketler proje kapsamında yaptıkları yeni yatırımlarla ürün ve kabiliyetlerini önemli ölçüde geliştirdi. MİLGEM ihracatı, bu şirketlere de uluslararası pazarların kapısı açacak.

29 Ağustos 2016 Pazartesi

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Hollanda ve İtalya temasları esnasında Türkiye’deki yeni teşvik avantajlarını anlattı. Program sonrası Avrupa’daki temaslarına dair açıklamalarda bulunan Zeybekçi, Türkiye’ye getirmek için uğraştıkları 8 milyar dolarlık uluslararası doğrudan yatırımda yen kuvvetli adımlar atıldığını söyledi. Bakan Zeybekçi, “Son derece önemli bir proje. Türkiye’ye gelen teknoloji transferi şeklinde, şu ana kadar olmayan bir teknolojinin ülkemizde üretilmesi şeklinde olacak. Yüzde 100 kendileri de gelebilir ya da Türk ortaklarla da yoluna devam edebilirler” dedi. NOKTA ATIŞI Zeybekci, yeni teşvik sistemi ile nokta atışı yapacaklarının altını çizerek, “Kişiye özel takım elbise anlayışında bir teşvik sistemimiz olacak. Bunu anlattığımız zaman, yurtdışında her şey değişiyor. Sistem Hollanda ve İtalya’da ilgi uyandırdı karşılık buldu” diye konuştu. DESTEKLENMELİ Bakan Zeybekci, Türkiye’nin ara malı, metalürji, petrokimya, sürdürülebilir enerji, ilaç sanayi, tarım teknolojisi sektörlerinde kendini garantiye alması gerektiğinin altını çizdi. Zeybekci, “Savunma sanayisinde bir teknolojiye sahip olurken, onun destekleyici unsurları arasında yer alan uydu ve uzay teknolojisinde yoksanız onu kullanamaz hale gelebilirsiniz” dedi. EKİMDE GELECEKLER Bakan Nihat Zeybekci, “Şimdi artık ikinci boyuta geçiyoruz. Uluslararası büyük yatırımcıları Türkiye’ye davet ettiğimizde çok hızlı bir geri bildirim oluyor. Örneğin Hollandalılar ekim ayının başında geleceklerini belirtti. İtalyan şirketlerle de Türkiye’de ekim ayının ilk haftalarında biraraya geleceğiz” diye konuştu. TANITIM FİLMİ ÇEKİLİYOR Nihat Zeybekci, ziyaretlerin içeriğinin ülkelere göre farklılık göstereceğini anlatarak, “Kampanyamıza, yakın gelecekte tanıtım desteği de eklenecek. Çekimler yapılıyor, sloganlar belirleniyor” dedi.

29 Ağustos 2016 Pazartesi

Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum ve kuruluşların alacak ve borçlarına ilişkin düzenleme yapıldı. FETÖ/PDY soruşturması dahilinde kapatılan ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne veya Hazine’ye devredilen bu kurum ve kuruluşlardan alacağı olanları yakından ilgilendiren 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Resmi Gazete’nin 17 Ağustos 2016 günkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. VAKIFLAR VE MALİYE Buna göre bu kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının her türlü taşınır, taşınmaz, mal varlığı, alacak ve hakları ile belge ve evraklarının (devralınan varlık) her türlü tespit işlemini yapmaya, kapsamını belirlemeye, idare etmeye, avans dahil her türlü alacak, senet, çek ve diğer kıymetli evraka ilişkin olarak dava ve icra takibi ile diğer her türlü işlemi yapmaya, Fetullahçı Terör Örgütü’ne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olmayan kişilerle gerçek mal veya hizmet ilişkisine dayanması şartıyla bu varlıkların değerlendirilmesi suretiyle borçlarını uygun bir takvim dahilinde ödemeye, kapatılan kurum ve kuruluşların taahhüt ve garanti ettiği ancak vermediği mal ve hizmet bedellerinin ödemesini durdurmaya veya ödemeye, tahsili mümkün olmadığı anlaşılan veya tahsilinde ve takibinde yarar bulunmayan hak ve alacaklar ile taahhüt ve garantilerin tahsilinden vazgeçmeye vakıflar yönünden Vakıflar Genel Müdürlüğü, diğerleri yönünden Maliye Bakanlığı yetkili olacak. YETKİ ALANI Bu kuruluşların her türlü sulh işlemini yapmaya, devralınan varlıklarla ilişkili kredi veya gerçek bir mal veya hizmet ilişkisine dayanan borçlar nedeniyle konulmuş ve daha önce kaldırılmış takyidatları, kredinin veya borcun ödenebilmesini sağlamak amacıyla kaldırıldığı andaki koşullarla tekrar koydurmaya ve ihyaya, menkul rehinleri dikkate almaya, devralınan varlıklara konulan takyidatların sınırlarını belirlemeye ve kaldırmaya, finansal kiralama dahil sözleşmelerin feshine veya devamına karar vermeye, devralınan varlıkların idaresi, değerlendirilmesi, elden çıkarılması için gerekli her türlü tedbiri almaya, gerektiğinde devralınan varlıkların tasfiyesi veya satışı amacıyla uygun görülen kamu kurum ve kuruluşlarına devretmeye, devir kapsamında olmadığı belirlenen varlıkları iadeye, kapatılanların gerçek kişiye ait olması halinde devralınacak varlıkların kapsamını belirlemeye, tereddütleri gidermeye, uygulamaları yönlendirmeye, bütün bu işlemleri yapmak amacıyla usul ve esasları belirlemeye de kararname ile bu kurumlar yetkili kılındı. EMANET HESAPLARI Bu madde kapsamında devralınan varlıklardan nakit ve diğer hazır değerler emanet, diğer varlıklar ise nazım hesaplarda izlenecek. Nazım hesaplarda izlenen varlıklardan elden çıkarılanların tutarı emanet hesaplarına alınacak. Ödenmesine karar verilen borçlar, bu emanetlerden ödenerek kalan tutar bütçeye gelir kaydedilecek. Kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının bağlı oldukları şirketlerin faaliyetleri sonlandırılarak ticari sicil kayıtları resen terkin edilecek. Bunlardan devralınan varlıklar dışındaki varlıklar Hazine’ye bedelsiz devredilmiş sayılacak. Bu durumda şirketlere daha önce atanmış kayyumlar tasfiye memuru olarak görevlendirilebilecek veya bu şirketlere tasfiye memuru atanabilecek. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye ve birinci fıkrada yer alan hususları bu şekilde devralınan varlıklar için de uygulamaya Maliye Bakanlığı yetkili olacak. 60 GÜN SÜRE Birinci fıkra kapsamında tespite konu edilebilecek borç ve yükümlülüklere ilişkin olarak hak iddiasında bulunanlarca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 60 günlük hak düşürücü süre içerisinde ilgili idaresine kanaat getirici defter, kayıt ve belgelerle müracaat edilecek. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak kapatma işlemlerinde ise 60 günlük süre, kapatma tarihinden itibaren başlayacak. BORÇ ÖDEME SIRASI Borçların ödenmesinde, mal varlığının aynından doğan vergi borçları, rehinli alacaklar, çalışanların sigorta primleri, kamu idarelerine ödenmesi gereken vergi, resim, harç, fon kesintisi, pay borcu; enerji, iletişim ve su kullanım borçları, 500 Türk Lirası’nı geçmeyen borçlar ve diğerleri şeklinde sıralama esas alınacak. BEDELİ KARŞILIĞINDA TAHSİS EDİLEBİLECEK 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri gereğince kapatılan vakıflara ait olan ve mülkiyetleri Vakıflar Genel Müdürlüğüne intikal eden taşınmazlar üzerinde bulunan eğitim tesisleri, kamu kurum ve kuruluşlarına bedelsiz, özel hukuk tüzel kişilerine ise bedeli karşılığında tahsis edilebilecek. Kamu kurum ve kuruluşları, gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kuruluşlar bu madde kapsamında istenecek bilgi ve belgeleri 15 gün içerisinde vermek zorunda olacak. Bu çerçevede talepte bulunulanlar, özel kanunlarda yazılı hükümleri ileri sürerek bilgi ve belge vermekten kaçınamayacak.

29 Ağustos 2016 Pazartesi

HABER: SOYHAN ALPASLAN 444 0 486 numaralı İstanbul Ticaret Odası (İTO) Çağrı Merkezi, günde 2 bin 500 aramayı cevaplamak için arı gibi çalışıyor. İTO Çağrı Merkezi, yalnızca İTO Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün verdiği hizmetler ile ilgili soruları cevaplıyor. 10 KİŞİLİK EKİP Merkez, yaklaşık 400 bin aktif İTO üyesinin tüm sicil işlemlerinin yapıldığı, sicil hareketlerinin kayıt altına alındığı, 200’den fazla konu başlığında yüzlerce soruyu cevaplayacak donanımda, özel eğitimli 10 kişilik bir ekipten oluşuyor. 444 0 486 numaralı çağrı merkezinin 10 kişi ile çalışma günleri ve mesai saatleri içinde (09.00-17.30) verdiği hizmette 1 kişiye bir saatte 30 arama düşüyor. HER GÜN BİR NÖBETÇİ İTO Çağrı Merkezi ekibine her gün İTO Ticaret Sicil Müdürlüğü müdür yardımcı-larından biri nöbetçi amir olarak hizmet veriyor. Çağrı merkezi ekibi özel bilgi gerektiren soruların cevapları ve insiyatif kullanamayacağı bazı istişari durumlar için arayan üyeyi, o gün merkez için nöbet tutan müdür yardımcısına yönlendiriyor. MERSİS EKİBİ VAR İTO Çağrı Merkezi, MERSİS’e de (Merkezi Sicil Kayıt Sistemi) yönlendirme yapıyor. Üyeler MERSİS’te karşılaştıkları sorun ve hata için İTO Çağrı Merkezi’nden MERSİS ekibine bağlanabiliyor ve destek alabiliyor. MERSİS Bilgi Sistemi ile ilan edilmesi gereken ticaret sicil bilgilerinin elektronik ortamda derlenebilmesi ve üçüncü kişilerin de aleni olan bu bilgilere elektronik ortamda erişebilmeleri sağlanıyor.

29 Ağustos 2016 Pazartesi

HABER: CEYHUN KUBURLU Süper Lig’de mücadele eden kulüpler içinde bilhassa Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın sponsorluk, reklam ve hasılat gelirleri, geçtiğimiz yıllara oranla düşse de bu sezon formalarda yer kalmadı. Şort, forma göğsü, forma sırtı ve forma kol alanlarına sponsor alabilen takımlar, bu sezon tüm yerleri doldurdu. 18 takımın bu sezon sponsorluk gelirleri 400 milyon lirayı buldu. Geçtiğimiz sezonlarda boş formalarla mücadele eden Anadolu takımları da bu sezon formaları doldurdu. Birçok Anadolu takımı aynı zamanda takımın adına da sponsor bulmayı başardı. KÜRESEL DESTEK Süper Lig’de bu sezon mücadele eden takımların birçoğu sponsorlarla gelirlerini artırdı. Bunların başında da dört büyükler geliyor. Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor forma sponsorluklarından yaklaşık 200 milyon lira kazanıyor. Bu gelirlere yan sponsorlar, tedarikçiler ve stat isim gelirleri de dahil edildiğinde gelirler önemli ölçüde artıyor. Dört büyüklere sponsor olan şirketler daha çok uluslararası firmalardan oluşuyor. Anadolu takımlarının sponsorları ise bulundukları şehir ile özdeşleşmiş markalardan oluşuyor. Bu markalar hem şehir takımına destek oluyor hem de önemli bir tanıtım yapmış oluyor. STATLARDAN GELİR Formaların göğüs, sırt, kol, şort bölümlerinin yanında çoraplara da sponsor bulan kulüpler, sağlık ve ulaşım sponsorları haricinde, reklam ve maç hasılatlarıyla da gelirlerini artırdı. Tüm bunlara bir de stadyum gelirleri eklendi. Birçok takım bu sezon yeni stadında maçlara çıkıyor. Bu stadyumlara da sponsorlar bulan takımlar önemli bir gelir elde ediyor. Sadece bilet gelirleri değil, stat isim hakları ve yan gelirleri de kulüplerin kasasını rahatlatıyor. Bu alanda 4 büyüklerin yolunda ilerleyen Anadolu takımları böylelikle gelir anlamında açılan makası daraltmış oluyor. Hem transferler de hem de ekonomik alanda büyük güç elde eden Anadolu takımlarının bu gelirleri her yıl artıyor. EN FAZLA YATIRIM GIDA VE TURİZMDEN 2016-2017 sezonunda 90’a yakın firma, Spor Toto Süper Lig’de mücadele eden 18 kulübe sponsor oldu. Yaklaşık 20 sektörde faaliyet gösteren bu firmalar sadece büyük kulüplere değil Anadolu’nun çeşitli bölgelerindeki kulüplere de destek veriyor. Futbola en çok yatırım yapan sektörlerin başında gıda, içecek, turizm, telekomünikasyon ve hazır giyim markaları gelirken bu anlaşmaların çoğu teknik ve tedarik sponsorluğu olarak geçiyor. Son dönemlerde Türk futbolunda öne çıkan sektörlerin başında turizm, enerji ve sağlık geliyor. Turizmde 7, sağlıkta ise 8 ayrı firma Türk futboluna destek veriyor. AVRUPA’DA FARKLI Avrupa kupalarında mücadele eden takımlar bu sezon farklı sponsorluk anlaşmaları da imzalıyor. Fenerbahçe, Galatasaray, Medipol Başakşehir ve Konyaspor, Avrupa’da oynayacakları maçlarda farklı forma sponsorları buluyor. Türkiye’yi uluslararası alanda temsil eden firmalardan destek alan kulüpler, aynı sezon birden fazla ana sponsor ile mücadele edebiliyor. Bu sezon Süper Lig’de yer alan beş takım ise isim sponsorluğuna sahip.

29 Ağustos 2016 Pazartesi